IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  digitalpanel

Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08 Mart 2012, 20:55   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ahmet Altan'dan Erdoğan'a küstah cevabı




Taraf yazarı Ahmet Altan, Başbakan Erdoğan'a cevap verdi: Zavallı Başbakan..


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin dünkü Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında taraf gazetesinin kendisine 2 yıl ömür biçen Stratfor'un raporlarını manşet yapmasına sert tepki göstermişti. Erdoğan, Taraf gazetesini parayla çalışan bir müzik kutusuna benzetmişti. Ardından da gazeteyi küstahlıkla suçlamıştı. Başbakan'ın bu sözlerine gazetenin başyazarı Ahmet Altan'dan cevap geldi.
İşte Altan'ın 'Alaturkalık' başlıklı o yazısı
Başbakan Erdoğan'ın, acemi garson çırağı gibi tablasındaki polemik sözcüklerini avuçlayıp âdapsız, usulsüz masaya fırlatması beni bazen öfkelendiriyor, bazen de onun bağırış çağırışlarına bakınca hiddetle olduğu yerde tepinen küçük bir oğlan çocuğunu izliyor duygusuna kapılıp gülümsüyorum.
Dün gene bizim gazeteyle ilgili izandan pek nasibini alamamış bazı laflar söylemiş.
Bizim bir gün önceki manşete ertesi gün tepki göstermesi gazeteleri pek de iyi izleyemediğini gösteriyor, basın danışmanları daha iyi çalışırlarsa adamcağız da sövmek istediğinde öyle eski zamandaki kara trenler gibi istasyona rötarlı girmez.
Bir de, Stratfor'un gizli raporlarını yayımladığımız için bizim gazete hakkında söylediği "müzik kutusu" lafı var.
ZAVALLI BAŞBAKAN

Zavallı Başbakan'ın aklı iyice karışmış.
O Stratfor'un Türkiye'deki "ortağı" Başbakan'ın yakın akrabalarının yönetimindeki gazete, o Stratfor'un en önemli haber kaynağı Başbakan'ın başdanışmanı.
Başbakan dört bir koldan sarılmış, Stratfor burnunun dibine girmiş.
Ve Stratfor "müzik kutusuna" parayı atınca o müzik başka yerde değil Başbakan'ın odasında çalıyor.
Arada bir, mesela Türkiye'de gazete almak istediğini söyleyen Murdoch'la konuşurken, kulağına bir müzik sesi gelir de oturduğu yerde hafif hafif kıpırdanmaya koyulursa, anlasın ki yanındaki müzik kutularından birine yeni bir "jeton" atılmış, o jetonun başlattığı müzikle kıpırdanıyor.
GAYRİ RESMİ İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİYLE GİZLİ ORTAKLIK

Kendi polisine sahip olamayan, yönettiği ülkenin ordusunun Uludere'de yaptıklarını açıklayamayan, başdanışmanlarının ilişkilerinden haberi bulunmayan, "yakını" gazetelerin "gayrı resmî istihbarat örgütleriyle" gizli ortaklıklarını başka gazetelerden öğrenen biçare bir başbakandan söz ediyoruz neticede.
Onun etrafında kutu da çok, jeton da.
Bence böyle polemiklerden uzak dursun, onun altından kalkabileceği işler değil bunlar, "sen ona buna laf yetiştireceğine önce etrafına sahip ol" derler adama.
Her neyse, kızıp biraz söylendim ama bu işi öyle fazla uzatmayacağım.
Umarım hakkında söylenenler tümüyle temelsizdir ve kısa zamanda sağlığına kavuşur.
BAŞBAKAN'IN SAĞLIĞI ÖZEL BİR KONU DEĞİL

Ama bir devletin başbakanının sağlığı ciddi bir meseledir.
Herhangi bir insanın sağlık durumu onun "özel" hayatıdır, öyle paldır küldür o konuya giremezsiniz ama bir başbakanın sağlığı "özel bir konu" değildir.
Dün dünyadaki birçok gazete Erdoğan'ın sağlığıyla ilgili haberleri ve Stratfor'un iddialarını sayfalarına almıştı.
Stratfor'un yazdıklarından çok daha ayrıntılı ve kapsamlı raporların yeryüzünün bütün devletlerinin dosyasında yer aldığını tahmin etmek de güç değil.
Devlet yöneticilerinin sağlığı bütün toplumu ilgilendirir.
LATİN AMERİKA LİDERLERİ HASTALIKLARINI HALKA AÇIKLADILAR

Bizim "muz cumhuriyeti" diye küçümsemeye heveslendiğimiz Latin Amerika'da devlet yöneticileri hastalıklarını derhal açıkladılar halklarına.
Amerika'da başkanın check-up sonuçları, tansiyonunun ne olduğuna kadar kamuoyuna açıklanır.
Bu işler bizde olduğu gibi "alaturka bir laubalilikle" ele alınmaz.
Eğer ortada ne hastalıkla, ne hastalığın gelişimiyle ilgili ciddi ve resmî açıklamalar olmazsa, çeşitli söylentiler kaçınılmaz bir biçimde ortalara dökülür.
Ne yazık ki bu laubalilik bizim bütün yönetim biçimimize yayılmış vaziyette.
DEVLET KÖY KAHVESİNE DÖNDÜ

Devlet köy kahvesine döndü.
Olup bitenleri hep birlikte izliyoruz işte, yaşanan pejmürdelikleri bir daha tadat edip canınızı sıkmayacağım.
Ama beni çok üzüp, çok öfkelendiren, insan haysiyetine de, devlet yönetimine de, vicdana da aykırı bir gelişmeyi, nasıl bir ülkede, nasıl bir yönetimle, ne tür yasalarla yaşadığımızı daha iyi kavrayabilmemiz için anlatmak istiyorum.
Biliyorsunuz, "taş attığı" için pozantı hapishanesine konulan bir çocuk, hapishane müdürünün kendisine kızıp "Özgür'ün koğuşuna" koyduğunu ve Özgür'ün de onun ırzına geçtiğini anlattı.
Adalet Bakanlığı da derhal soruşturma açtı.
Sonra kendisinin de "taş atan" sanıklardan biri olduğu anlaşılan Özgür, "tecavüz" suçundan tutuklandı.
POZANTI MAĞDURU ÇOCUĞU DA TUTUKLADILAR

Daha sonra ne oldu peki?
Pozantı mağduru çocuğu da "korsan gösteriye" katılmaktan tutukladılar.
İçimden geçen daha ağır sözleri sarf etmemek için sadece "el insaf" demekle yetineceğim.
O mağdur çocuğun "taş atmak" ya da "korsan gösteriye" katılmak gibi sizin yasalarınızda "ağır suç" sayılan bir suçu olabilir, hakkında tutukluluk kararı da bulunabilir ama biraz ciddiyeti olan bir ülkede bu çocuğu hapishaneye mi koyarsınız yoksa yaşadığı travmayı tedavi edebilmek için bir hastaneye mi?
Çocuğu hapishaneye atan bu devlet, hapishanede koruyamayan bu devlet, bu gelişmelere hiç aldırmadan onu yeniden hapse koyan da bu devlet.
BUNA DEVLET Mİ DİYORSUNUZ GERÇEKTEN

Buna devlet mi diyorsunuz gerçekten?
O çocuğu "Özgür'ün odasına gönderdiği" söylenen müdürle ilgili ise ne bir ses var, ne bir nefes.
Şu âna kadar Adalet Bakanlığı'ndan da hiçbir resmî açıklama yapılmadı bu olaylarla ilgili.
Burası, vahşi, vicdansız, insafsız bir köy kahvesi işte.
Bir çocuğu bile koruyamayanların, o çocuğun acısını kendi vicdanında duymayanların iktidar için tepiştikleri bu kahveyi ha o yönetmiş ha öbürü yönetmiş, ne fark eder?
Hepsi aynı sefil "müzikle" oynadıktan sonra?

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

__________________
Küçükken bir yerim ağrıdığında - Öpeyim de geçsin. derdin. Yüreğim ağrıyor ANNE. Öpte geçsin.
 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet sohbet
 

Etiketler
ahmet, altandan, cevabı, erdoğana, küstah


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İki liderden Türkiye'ye ve Erdoğan'a küstah sözler: Bu Kur'an'da yazmaz BLueMooN Dünyadan Haberler 1 08 Mayıs 2019 16:55
Cübbeli Ahmet'ten, Ahmet Hakan'a protez kol cevabı oMeN Haber Arşivi 0 17 Eylül 2018 15:51
Ahmet Altan da Erdoğan'a dava açtı PassioN Haber Arşivi 0 10 Mart 2012 18:44
Ahmet Altan'tan Erdoğan'ı kızdıracak bir yazı daha PassioN Haber Arşivi 0 10 Şubat 2012 21:18
Erdoğan'dan Ahmet Altan'a dava PassioN Haber Arşivi 0 28 Ocak 2012 19:29