IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12 Şubat 2012, 20:41   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Abdülhamid'in Galatasaray'ı dindarlaştırma projesi




Haydi Galatasaraylılar namaza!


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçtiğimiz hafta partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında sarf ettiği "En son katsayı düzenlemesini bir kez daha Danıştay'a götürdüler. Niye imam hatiplerden rahatsız oluyorsunuz? Dindar nesiller yetişmesin mi istiyorsunuz?" sözleriyle başlayan 'Dindar nesil' tartışması, hala devam ediyor..
Zaman gazetesinin tarih yazılarıyla öne çıkan yazarı mustafa armağan da bugünkü köşesinde 'Başbakan Erdoğan'ın bir demeciyle başlayan "dindar nesil yetiştirme" tartışması, aslında Abdülhamid'in de temel problemiydi.' diyerek kaleme aldığı yazısıyla, tartışmaya farklı bir boyut kazandırdı..
İşte Armağan'ın kaleminden Abdülhamid'in Galatasaray'ı dindarlaştırma projesi...

Bilelim ki, bu ülkede Abdülhamid'i hâlâ sevmeyenlerin bir kısmını onun bu 'tehlikeli' projesinden hoşlanmayanlar oluşturmaktadır.
Sultan II. abdülhamid Galatasaray'ı mı tutuyordu? Evet, Galatasaray'ı tutuyordu ama futbol kulübü olarak değil, Osmanlı Devleti'nin en kaliteli devlet okulu olan galatasaray Sultanî'sini tutuyordu. Hem öylesine tutuyordu ki, onu ülkenin içinde yuvalanmış bir yarı misyoner okulu olmaktan kurtarıyor ve Osmanlılığın kalbinin attığı bir okul haline getirmek için elinden geleni ardına koymuyordu.
SPORA DÜŞMAN OLDUĞU KÜLLİYEN YALAN

10 Şubat'ta vefatının 94. yıldönümünde rahmetle andığımız abdülhamid Han'ın spora düşman olduğu söylenir. Külliyen yalan! Nereden mi biliyorum? Elimde sararmış bir fotoğraf. 1930'larda "Yedigün" dergisinde çıkmış. Alt yazısında Galatasaraylı sporcuların 40 yıl önce "Saray"ı ziyaret ettikleri yazılı. Fotoğrafa poz veren sporcuların göğüslerinde birer madalya parıldıyor oysa. Ne madalyası biliyor musunuz? Abdülhamid'in icad ettiği "Sanayi madalyası". Dergi, Abdülhamid'in ismini anamıyor ama fotoğrafın dili kanıyor. Şöyle tercüme ediyoruz alt yazıyı: Galatasaraylı sporcular Abdülhamid'in huzuruna çıkıp gösteri yaptılar, o da başarılarını takdir sadedinde kendilerine birer madalya taktı. Göğüslerinde gururla taşıdıkları o.
Bunu neden anlattım? Şundan: Abdül-hamid'in elinin kolunun nerelere kadar uzandığı henüz tespit edilebilmiş değildir. Bir bakıyorsunuz Mevlânâ türbesine mevcut sanduka örtüsünü (puşide) göndermiş, bir de bakıyorsunuz ki, Galatasaray'ın göğsünde. Dahası, hayatlarında, hafızalarında...
Dindar bir nesil yetiştirmek için abdülhamid devrinde eğitim sistemine "mubassırlık" diye bir kadro getirilmişti. Bugünkü deyimle, gözetmenlik. Görevleri, öğrencilerin davranışlarını denetlemek, onları kötü alışkanlıklardan korumak ve dinî ödevlerini yerine getirmelerine yardımcı olmak demeyelim de, bunları yapmaya zorlamaktı. Mesela namaz vakitlerinde öğrencileri topluca şadırvana götürürler, abdest aldırıp mescide sokarlar ve namazlarını vaktinde cemaatle kılmalarını sağlarlardı.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Galatasaraylı jimnastikçiler talim sırasında

HAYDİ GALATASARAYLILAR NAMAZA!

Tabii galatasaray Lisesi'nin de mubassırları vardı. Bir kısım öğrenciler hoşlanmasa da, onlar görevlerini sabırla yerine getirir, en azından ibadetin biçimsel kısmını yapmalarını, bunu bir alışkanlık haline getirmelerini sağlamaya çalışırlardı.
Peki bu zorlamaya neden gerek duymuştu devlet? Gençlerin manevî açıdan boş ve hedefsiz yetişmesinin ülkenin geleceğini tehdit ettiğini düşünüyordu da ondan. Özelikle Müslüman öğrencilerin, gayrimüslim öğrencilerin sahip oldukları kadar olsun dinî bilinçle yetişmelerini, devletin tabanını güvenle dayayacağı bir kitle oluşturmak bakımından önemli buluyordu.
Aslında abdülhamid dönemi eğitim anlayışının temelinde de bu yatıyordu. Gayrimüslimler kendi özel okullarında hem dinî, hem etnik bilince sahip olarak yetişirken, zaten fakir ve geri bulunan Müslüman kitlenin gençleri malum aşağılık kompleksi yüzünden iyice eziliyor ve Tanzimat'ın getirdiği Avrupa hayranlığı ve taklitçiliği havasına kolayca kapılıyorlardı.
Bunun önüne geçebilmek ve ülkenin geleceğini kendisine dayandıracağı, kendi değerlerine sahip çıkan ama çağdaş bilgileri de edinmiş bilinçli bir gençliği yetiştirebilmek için çeşitli tedbirler alındı. Mesela Tanzimat'tan sonra Orman Mektebi açılmıştı ama 10 öğrenci mezun oluyorsa bunun 7-8'i gayrimüslimdi. Dersler Fransızca verildiği için Müslüman öğrenciler başarılı olamıyor, Fransızca bilerek yetişen Müslüman olmayanlar giderek bürokrasiye hakim oluyordu. abdülhamid döneminde ders programları değiştirilecek ve dersler Türkçe yapılacak, öğretmenler de Müslümanlardan seçilince Müslüman öğrencilerin sayısı artacak ve mezunların dengesi tersine dönecekti, yani 7-8 Müslüman mezuna karşı 2-3 gayrimüslim mezun.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Galatasaray Lisesi öğrencileri ve hocaları..
GALATASARAY'DA FIKIHDERSLERİ

Abdülhamid'in aynı operasyonu 1877'de, yani daha iktidara gelişinin ilk yılından itibaren galatasaray Sultanisi'nde gerçekleştirildiğini biliyoruz. O zamanlar "Mekteb-i Şahane" dedikleri Galatasaray, Fransızların teklifi ve desteğiyle 1 Eylül 1868'de faaliyete geçmişti. Maksat, Said Paşa'nın dediği gibi hangi dinden olursa olsun bütün Osmanlı çocuklarının burada beraberce okuyup ortak bir Osmanlılık bilinci edinmeleriydi.
Fransız liseleri model alınmıştı Galatasaray'da. İlk müdürü ve yöneticileriyle öğretmenlerinin çoğu da Fransız'dı. Sözde Müslüman olan ve olmayan öğrenciler eşit olarak yararlanacaktı ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Zira Fransızca, Fransız edebiyatı, Yunanca, Latince gibi dersler Müslüman öğrencileri fazlasıyla zorluyor ve başarılı olamıyorlardı. Tarih ve Türkçe dışında bu okulun bir Müslüman ülkede okutulduğuna dair alamet yoktu. 1869'da Arapça ve Farsça eklenmişti gerçi ama Prof. Bayram Kodaman'ın deyişiyle okul "Türk ve Müslümanlardan ziyade gayrimüslim unsurların işine yaramıştı." Zira okul, Fransız kültürüne hayran bir Müslüman öğrenci zümresinin yetişmesini sağlarken, Bulgar, Rum ve Ermeni çocukları için de tam tersine, millî duyguların aşılandığı bir ocak olmuştu.
Bu böyle devam edemezdi. İlk adım olarak Ali Suavi'nin 1877'deki müdürlüğüyle birlikte okulun Müslüman müdürleriyle tanışırız. Suavi'nin verdiği rapora göre, aynı yıl okulda 162 Müslüman öğrenciye karşılık, 377 gayrimüslim öğrenci bulunmaktadır. Üstelik çoğu da kurallara aykırı olarak parasız okumaktadır. Hatta Rus, Fransız, İtalyan, İngiliz, Yunanlı öğrenci bile vardır! Hatta Bulgar öğrencilerin burada ayrılıkçı fikirleri edindikten sonra Rus ordusuna katıldıkları biliniyordu.
Bunun üzerine hemen 60 Müslüman öğrenci alınır okula. Ve bu sayı yıllar içinde giderek artar. O zamana kadar bedava okuyan gayrimüslim öğrencilerden para talep edilince okulu terk ederler. Devlet, kendi eliyle asi yetiştirmemelidir. Ancak sadık bölgelerden gelen öğrencilere dokunulmaz. Ders programları değiştirilir. Arapça, Farsça, belagat, İslamî ilimler (fıkıh dahil), İslam tarihi ve "ilm-i ahlak" dersleri müfredata eklenir.
Böylece 1869'da 277 Müslüman öğrenciye karşılık 345 gayrimüslim öğrenci varken, 1901'de bu oran tersine döner ve 724 Müslüman öğrenciye karşılık 221 gayrimüslim öğrenci Mekteb-i Şahane sıralarını doldurur.
DİNDAR BİR NESİL YETİŞTİRME PROJESİNİN YALNIZCA BİRİ

Ülkenin gözbebeği kurumlarından galatasaray Lisesi'nin "İslamlaştırılması", Abdülhamid dönemindeki dindar bir nesil yetiştirme projesinin sayfalarından yalnızca biridir. 1882 tarihli bir belgede görüleceği gibi ders programlarındaki bu değişikliklerle İslam medeniyetinin ilerlemeye engel değil, belki en çok müsait olduğu inancını öğrencilerin hafızasına nakşedilmesiydi amaç. Anlayın işte, aşağılık kompleksini yenmiş bir nesil yetişsin istiyordu.

__________________
Küçükken bir yerim ağrıdığında - Öpeyim de geçsin. derdin. Yüreğim ağrıyor ANNE. Öpte geçsin.
 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
 

Etiketler
dindarlaştırma, galatasarayy


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Galatasaray'ın 'karton taraftar' projesi Risque Galatasaray 0 20 Mayıs 2020 09:56
ll. Abdülhamid'in Boğaz Köprüsü Projesi Zen Tarih 0 15 Mayıs 2014 20:36
AbdÜlhamid han'in bagdat demiryolu projesi Ecrin Tarih 0 30 Nisan 2011 14:29