Çevrimdışı

Economist dergisi, Uludere'de 35 sivilin hava saldırısı ile öldürülmesi olayını değerlendiren makalesinde Başbakan Erdoğan'ın özür dilemesi gerektiğni vurguluyor.
"Trajik bir hata mı, kötü niyetli bir katliam mı yoksa hükümetin altını oymak için bilinçli bir çaba mı?" diye soran dergi, "Türkiye ve Kürtler, Ölüm Üstüne Ölüm" başlıklı makalede, güvenlik güçlerinin saldırıya, sivil ve askeri yetkililer arasındaki koordinasyonsuzluğun yol açtığını söyledikleri aktarılıyor.
Yaşları 13 ila 28 arasında değişen kaçakçıların, yerel yetkililerin bilgisi dâhilinde, rutin olarak kullandıkları güzergahta bombalandıklarını belirten dergi, bu kişilerin PKK'ya karşı savaşmak üzere devletin tarafında yer alan köy korucuları olmalarının ironik olduğunu da ifade ediyor.
Erdoğan'ın Özel'e desteği

Dergi, şimdiye kadar saldırının, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin itibarını zedelemek için yapılan bir komplo olabileceği fikrinin ortaya atılabileceğini belirttikten sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın saldırıyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'i savunduğunu vurguluyor.
Erdoğan'ın saldırı kurbanlarının ailelerini ziyaret etmediği, ölümler için özür dilemediği ve başlatılan soruşturmalara rağmen henüz kimsenin görevden alınmadığına da yer veriliyor.
Yazıda, saldırının gerekçeleri arasında kaçakçıların 40'lı 50'li gruplar halinde hareket etmiyor olduğu fikri, 2010 yılında insansız hava araçlarının geçtiği görüntülere rağmen durdurulamayan saldırıların orduyu yıprattığı da ifade ediliyor.
Kürtlere karşı sert tutum


Economist'e göre Başbakan Erdoğan Kürtlere karşı daha sert bir tutum izlemeye başladı. Yazıda, bu sertliğin örneği olarak PKK'yı sınırlandırmak için BDP belediye başkanları, gazeteciler ve avukatların da aralarında bulunduğu binlerce kişinin tutuklandığı belirtiliyor.
Hükümet ile PKK arasında, örgütün hapisteki lideri Abdullah Öcalan da dahil olmak üzere sürdürülen görüşmelerin geçen yaz çöktüğü ve Öcalan'la avukat görüşmelerinin engellenerek, avukatlarının pek çoğunun hapse atıldığı da yazıda ifade edilen gözlemler arasında.
PKK'nın askeri olarak zayıfladığını savunan Economist, bunun Erdoğan'a demokratik anayasa vaadini Kürtleri de kucaklayacak bir şekilde gerçekleştirebilme imkânı tanıdığını ifade ediyor.
Dergiye göre, bu tür bir açılımdan önce, Şırnak'taki ölümlerden dolayı özür dilenmesi iyi bir adım olabilir.
ABD ordusunu küçültüyor

Independent, Times ve Financial Times, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın orduyu küçültme planlarına ilişkin değerlendirmelere geniş yer ayırıyor.
Haberi manşetinden veren Independent, Obama'nın, ABD artık dünyanın savaşlarını yürüten bir güç olamayacağı mesajını öne çıkarıyor.
Başkan Obama'nın küçültme planları, ABD ordusunun yarım milyon askeri personelin görevine son vermesi ve aynı anda iki savaş birden verme kapasitesinden vazgeçmesi anlamına gelecek.
Independent yazarı Rupert Cornwell, güçlü Amerikan savaş makinesinin, ülkenin şimdiye kadar tek süper güç olarak varlığını sürdürmesini sağladığının altını çiziyor.
Ağırlık asimetrik savaşa


Amerikan ordusu aynı anda Afganistan ve Irak gibi savaşlar vermekten, "terörle mücadeleye" ağırlık vermeye ve Asya ülkelerinin arz ettiği tehlikelere odaklanmaya başlayacak.
Obama'nın stratejisi uyarınca Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon önümüzdeki 10 yılda savunma bütçesinde 450 milyar dolarlık tasarruf yapmayı planlıyor.
Independent’a göre, Obama'nın stratejik değişiklik anlamına gelen açıklamaları, geçen on yılın uzun savaşlarının artık geride kaldığına işaret ediyor.
Asker sayısını azaltırken, uçak gemisi filolarının sayısını aynı tutan strateji, ABD'nin girdiği savaşlarda dost ülkelerin yardımlarına daha az ihtiyaç duyan ve düşmanı güçlü ateş gücü ile bastıran bir tarzı hedefliyor.
Times gazetesi ise ABD ordusunun küçüleceği haberini, "Obama Çin'i ABD'nin karşısına çıkmaması konusunda uyardı," başlığıyla vermiş.
Yeni teknolojiye yatırım


Gazete, ABD başkanının, ''Dünya şunu bilmeli. ABD, daha çevik, daha esnek ve her türlü duruma ve tehdide karşı hazır ordusuyla askeri üstünlüğe sahip olmaya devam edecektir'' dediğini aktarıyor.
Amerikan ordusunun, soğuk savaş dönemindeki askeri stratejinin gerektirdiği türden yatırımları askıya alıp, insansız hava araçları, siber teknoloji ve askeri uzay teknolojisi gibi alanlara ağırlık vermek için kaynak yaratmayı hedeflediği de belirtilmiş.
Gazete, Obama'nın kesintilerden sonra dahi, Amerikan ordusunun, kendisinden sonra gelen on ülkenin askeri gücünden daha büyük olduğunu vurguladığının da altını çiziyor.
Financial Times gazetesi ise ABD'nin yeni dönemde askeri olarak Çin ve İran'a odaklanacağı değerlendirmesini yapıyor.
Yeni strateji belgesi, ABD'nin deniz ve hava gücüne ağırlık vereceğini ve bun karşılık Çin ve İran gibi ülkelerin Amerikan askeri kapasitesine karşı asimetrik araçlar geliştirmeye çalışacakları değerlendirmesini yapıyor.
Ayetullahların Hürmüz planı


Daily Telegraph gazetesi ise, ABD'nin yakın dönemde askeri gerginlik yaşaması beklenen İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidini değerlendiriyor.
Gazetenin yazarı Con Coughlin, İran'ın dünyanın en önemli petrol geçiş noktalarından Hürmüz Boğazı'nın en son kapatmaya çalıştığında çok sınırlı askeri kapasiteye sahip olduğunu, ancak bir dahaki denemede durumun böyle olmayacağını yazıyor.
Yazıda İran'ı yöneten Ayetullahların, nükleer silah üretseler dahi, ABD ile askeri bir rekabete giremeyeceklerini bildiklerini, bu nedenle de Batı'yı ekonomik olarak darbelemek istedikleri de belirtilmiş.
Amerikan silahlı kuvvetleri ise, tek bir Amerikan uçak gemisinden havalanacak uçakların, İran'ın tüm hava kuvvetlerinden daha fazla olduğunu vurguladığı ve Körfezi kapatmaya çalışırsa, İran'a birkaç gün içinde boyun eğdirebilecekleri de aktarılıyor.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.