Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




7.2'lik afet Türkiye'yi seferber etti. Herkes depremzedelere yardımlar ulaştırmaya çalışıyor. Ancak Van'a gönderilen bazı yardım kolilerinden kirli çamaşırlar, mayolar çıkması vicdansızlığı ortaya koyuyor...



Yoğun göç alan şehirde, bunun acısını en fazla çeken kadınlara hukuk, sağlık, dil, toplumsal cinsiyet üzerine eğitimler vermeye başladılar. Kursları gerçekten çok kadının hayatını değiştirdi. İşte şimdi dışarıda, çadırsız, altıncı katında yaşadığı bina oturulamaz durumda. Dernek binası da hasarlı. PTT’yle gelen paketlerde arkadaşları bizzat görmüş sözü edilen çakıl taşlarını, tahta parçalarını. “Bayrak yollasınlar, sonuçta bizim de bayrağımızdır. Onu mesele etmeyiz. Ama taş nedir?” diye soruyor. Cevap vermek zor. “Sanıyorlar ki Yozgat’ta deprem olsa biz gitmeyeceğiz koşarak. Kürt çocukları taş atıyorsa tepkilerini başka hiçbir biçimde gösteremediklerindendir. Bir afette, böyle bir zamanda aklına böyle bir şey yapmak gelenler öfkelerinde boğulsun istiyorum” diyor. Herkes söylüyor, temel mesele çadır. Suna Abla, kendi yaptıkları, yanları açık, çadırımsı bir tentenin altında sabahlıyor. Bir gram uyku yok. Kaybettiği yakınları için merkezden Erciş’e gitmiş de insanların taziyeleri kabul etmek için bile sığınabilecekleri bir çadır olmadığını anlatıyor.

TUVALET YOLLUYORLAR AMA GİDECEK TUVALETİMİZ BİLE YOK

Bir de kaş derken göz çıkaran, Van’a giden yardım kolilerine parmakarası terlik, mini etek, mayo, hatta taşlı, pullu payetli tuvalet yollayan var. Buna da baştan inanamamıştım. Ama İstanbul’da paketleyen ekiplerden şahitler belgelemiş bile. Bir de kirli battaniyelerini, kokan kazaklarını paketleyenler mevcut utanmadan. Kışlıkları çıkarırken eskileri ayırıyor yani, ev temizlensin istiyor... Bu da başka bir orta sınıf arazı işte. Yardım onlar için dikey bir faaliyettir. Yüce gönüllerinden ‘aşağı’ doğru iner. Artık sahip olmak istemedikleriyle ‘yardım’ ederler ancak. Deprem bölgesine abiye tuvalet yahut mayo yollamak, en terbiyeli biçimde ‘şuursuzluk’ olarak tarif edilebilir. Suna Abla benim kadar sert değil. “Yine de yardım etmek istemiş işte. Demek Doğu’yu hayatında görmemiş. Zaten bu bölünmeler de bu yüzden oluyor. Çoğumuz çorapla, pijamayla kaldık. Tuvalet yolluyorlar ama bizim şu an girecek tuvaletimiz yok. Onu bilseler iyi olurdu.” Orta sınıf şuursuzluğu da bir doğal afet değil.

 

Çevrimiçi

Yuh.

Ya adam gibi birsey yollayin yada hic yollamayin bosuna gunaha girmeyin bari dalga gecerek.

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın

 

Çevrimdışı

Allah korusun bu ülke bölünürse ülkenin batısı yüzünden bölünür. Batıdakiler dogudakilerden bi haber doguyuda batı gibi rahat sanıyorlar, oradaki insanlarıda kendileri gibi ; karınları tok, kafalarını sokacakları sıcak evlerinin oldugunu sanıyorlar ama yanılıyorlar.Batıdakilerin cogu seçim zamanları köylerde sandık başında ellerinde silahla BDP'ye oy verdirten teröristlerden bihaber, aç kaldıklarında yabani hayvanlar gibi köye inip köyü altına üstüne getiren teröristlerden bihaber, açlıktan yemek yiyemiyen ama yinede cocugu okusun diye üniversiteye/liseye/ortaokula gönderen köylüden bihaber, en önemlisi oradaki insanların, dinlerine,milletlerine,ülkelerine ne kadar baglı oldugundan bihaber. Kimse unutmasın şunu kafasına kazısın ; bu ülke kurtuluş savaşına girdiginde Dogulu-Batılı, Kürt-Türk, Alevi-Sünni yoktu sadece İnanç ve bütünlük vardı. Korkarım o savaş bugun olsaydı başını ingilizlerin çektigi köpek sürüsü şuan istanbula girmişti bile..
Burada devlete önemli bir görev düşüyor ; Madem şimdiki yetişkinler dogudan bihaber onlar yerine gelecegimiz olan cocukları dogu hakkında bilgilendirsinler, dogudakileri batı hakkında bilgilendirsinler. Evet Sene içerisinde belli başlı okullardan az sayıda ögrenciyi doguya oradaki yaşamı görmeleri için götürüyorlar ama yetmez. Daha fazla ögrenciyi sadece doguya değil, karadenize akdenize veya marmaraya götürmeleri gerek. Bütünlük saglanacaksa bu şekilde saglanır daha Vanın haritadaki yerini bilmeyen insanlarla dolu bu ülke..

 

Çevrimdışı

İyice vicdansız olduk çıktık.
En ufak şeye gelince herkes Müslüman kesilir.
Yaptıklarına bak.

 

Çevrimdışı

Haber cok kötü gerçektende nasıl böyle insanlar insanız diye geziyorlar...

Birde haberin kaynağı neresi acaba haberin içinde

Alıntı:

Kürt çocukları taş atıyorsa tepkilerini başka hiçbir biçimde gösteremediklerindendir.

bu cümle var, bu da pek hoş olmamış..

__________________

 

Çevrimdışı

Van depremini yaşayanlar evlerindeki rahatlığı bulamasalar bile şu an yaşayabilecek durumdalar, buna şükür etmeliler..

Marmara depremini Kocaeli merkezde yaşadım, ilk gün kurtarma ekipleri Van a gidebildi, Marmara depreminde ise, ilk günler hiç bir şekilde dışarısı ile iletişim kuramamıştık, ekmek su v.b yardımlar 2-3 gün içerisinde gelmeye başladı fakat 2 hafta sonra çadır yardımları gelmeye başlamıştı Van'a ilk gün çadırlar ve yardımlar yağmaya başladı neden bunlar yansıtılmıyor ?


Haberler çok fazla saptırılıyor, hal böyle olunca da altında farklı nedenler arar oldum..

 

Çevrimdışı

ne sozle ne yazıyla ne de tv koşelerinde gostererek madem o kadar medeniyetliyiz alıcaz dogulu kardeşlerimizi yanımız da batı da barındırıcaz belli bir sure sonra da gidip bizler orda onlar la yasıcaz bak o zaman sen o kardeşlige (intikamımız acı olacak diyen bir basbakanımız var demokrasiye gerek var mı sigara ya zam getirene kadar bir ATATÜRK olda al tufegi omzuna onca MEHMET in Önunde yuru

__________________

Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.

 

Çevrimdışı

Haber Kaynagi; Pınar Öğünç'ün yazisi. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 

Çevrimdışı

Emy Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Van depremini yaşayanlar evlerindeki rahatlığı bulamasalar bile şu an yaşayabilecek durumdalar, buna şükür etmeliler.. Marmara depremini Kocaeli merkezde yaşadım, ilk gün kurtarma ekipleri Van a gidebildi, Marmara depreminde ise, ilk günler hiç bir şekilde dışarısı ile iletişim kuramamıştık, ekmek su v.b yardımlar 2-3 gün içerisinde gelmeye başladı fakat 2 hafta sonra çadır yardımları gelmeye başlamıştı Van'a ilk gün çadırlar ve yardımlar yağmaya başladı neden bunlar yansıtılmıyor ? Haberler çok fazla saptırılıyor, hal böyle olunca da altında farklı nedenler arar oldum..

Van`da geceleri - 15 derece sıcaklık var.Gölcük depremi olduğunda ağustos ayının ortasıydı.Kıyaslama yapmak ne kadar doğru olur tartışılır.

__________________
Tanrı'nın Şımarık Çocuğu..

Zirvala.com - Sohbet ve muhabbetin adresi..

 

Çevrimdışı

System Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Van`da geceleri - 15 derece sıcaklık var.Gölcük depremi olduğunda ağustos ayının ortasıydı.Kıyaslama yapmak ne kadar doğru olur tartışılır.

Sevdiklerimizin ölü bedenleri yanı başımızdaki yıkılan binalarda o şekildeyken günlerce bırakmaya razı olamazdık çadır gelseydi de gidemezdik bırakıp..kendi gücümüzle yardım edebildiğimize ettik yardımımızı birçok hayatta kurtuldu işin aslı. İyiki geç gelmiş çadırlar..

Kurtaramadıklarımız havanın sıcaklığı ile kokmaya başlamıştı.. yemek yiyemezdik zaten, kimsenin yemek görecek hali de yoktu açıkçası.. bu yüzden belki günler sonra gelmesi sorun olmamıştı.

Haklısınız kıyaslama yapmamız imkansız...