Çevrimdışı

Gösteriye katılan iki üniversiteli, savcının "Tahliye edilsinler" görüşüne ve haklarında delil olmamasına rağmen 2 yıldır tutuklu.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberi şöyle:

Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi ve üniversiteli Baran Nayır ve Ali Deniz Kılıç iki yıl önce DTP’lilerin İstanbul’daki protestosuna katıldı. Eylem sırasında gerginlik olunca Nayır ve Kılıç’ın da aralarında olduğu dokuz genç bir sokakta gözaltına alındı. Polise göre, aynı sokakta bir torba içinde, soda şişesine doldurulmuş altı adet molotofkokteyli bulunmuştu. Hal böyle olunca dokuz genç tutuklandı.

Yargılama esnasında, molotofkokteyli torbasını bulup ilgili tutanağı hazırlayan polislerle imzalayanların farklı olduğu ortaya çıktı. Çağrılan polisler, “Onları biz yakalamadık” dedi. Yedi genç bırakılırken molotofkokteylleri üzerinde parmak izleri bile çıkmayan Baran Nayır ile Ali Deniz Kılıç, tahliye edilmedi. Savcının bile “Tahliye edilsin” dediği iki genç, iki yıldır cezaevinde...

İki yıl önce Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşulları nedeniyle art arda eylemler yapılıyordu. Bunlardan biri de 6 Aralık 2009’da Ümraniye’de düzenlendi. SDP’li Baran Nayır ile Ali Deniz Kılıç da destek için eyleme katıldı. Nayır, Türk Dili ve Edebiyatı, Kılıç ise Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiydi. Nayır ve Kılıç’ın anlatımına göre 20 kişilik grup Kürkçüler Caddesi’nde toplandı. “Dağılın” uyasında bulunan polis, gaz bombası attı. Göstericilerden bazıları da polise taş fırlattı. Nayır ve Kılıç, iddialarına göre, gerginlik artınca gruptan ayrıldıkları sırada gözaltına alınıp polis aracına konuldu. Hiç tanımadıkları Serdar Çağıltaş ve Y.B. adlı çocuk da araca bindirildi. Mehmet Ali A. adlı genç, yer kalmadığı için geri gönderildi ve tutuklanmaktan kurtuldu. Daha sonra hazırlayacakları tutanağa göre çevik kuvvet polisi, sokakta torba içerisinde soda şişeleriyle yapılmış altı adet molotofkokteyli buldu. Bir diğer sokakta ise mahalle halkından Sinan Bartu, Abdullah Özmen, Ali Karaçay, İbrahim Küpçü ve Eyyüp Kaya gözaltına alındı.

Dokuz gençten yalnızca SDP’li Baran Nayır ve Ali Deniz Kılıç eyleme katıldıklarını kabul ederken, molotofkokteyli bulundurma iddiasını reddettiler. Diğer gençler eyleme katılmadıklarını söylüyordu. Tutuklanan gençlere ‘silahlı örgüt üyeliği ve tehlikeli madde bulundurma’ iddiasıyla 29 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Tek dayanak, ilk dört gencin gözaltına alındığı Kürkçüler Caddesi’nde, molotofkokteyli bulunduğu iddia edilen torbanın olduğu şeklindeki polis tutanağıydı.

Parmak izi uyuşmadı
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşma, 12 Mayıs 2010’da görüldü. Bu duruşmada, Baran Nayır ve Ali Deniz Kılıç’la birlikte gözaltına alınan Serdar Çağıltaş ve Y.D. serbest bırakıldı. İkinci duruşma 12 Ekim 2010’daydı. Mahkeme, molotofkokteyllerinin bulunduğuna dair tutanakta imzası olan polis memurları Adem Bulut ile Erdinç Yılmaz’ı dinledi. İki polis, yakalama işlemini çevik kuvvetin gerçekleştirdiğini, kendilerinin sadece tutanağa imza attıklarını söyledi. Molotofkokteyllerini bulup ve bunları dört gençle ilişkilendirenler ortada yoktu. Tahliye çıkmadı.

Üçüncü duruşma 17 Mart 2011’de yapıldı. Savcı Kasım İlimoğlu, SDP’li Baran Nayır ve Ali Deniz Kılıç’ın tahliyesini istedi. Ancak Kürt gençler bırakıldı SDP’lilerse ‘kuvvetli suç şüphesi’ nedeniyle bırakılmadı.

Bu arada soda şişeleri üzerinde yapılan parmak izi incelemesinin sonucu, 1.5 yıl sonra mahkemeye ulaştı. Raporda, şişelerdeki parmak izleri ile Nayır ve Kılıç’ınkiler arasında benzerlik olmadığı ifade edildi.

Sonraki duruşma aralıkta
Fakat buna rağmen mahkeme, 28 Temmuz 2011’deki dördüncü duruşmada, ‘suç şüphesinin mevcudiyeti’ nedeniyle tutukluluğun devamına karar verdi ve bir sonraki duruşmayı 20 Aralık 2011’de bıraktı. Halen Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan iki gencin avukatı Murat Ato, davayı AİHM’ye götürecek.