30 Ağustos 2007, 01:21 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Fethullah Gülen böyle kutladı Fethullah Gülen, Gül’ü, Zaman gazetesine verdiği ilanla kutladı. İşte o ilan... Fethullah Gülen, Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül’ü, verdiği ilanla kutladı. Gülen’in, bugünkü Zaman Gazetesi’nde yer alan ilanı şöyle: "Devlet riyasetinde de vatanperver ve saygın devlet adamlığı ve kişiliği ile kendini milletimize kabul ettirmiş Sayın Abdullah Gül Beyefendi’nin Meclis’te görev yapan vekillerin ekseriyetinin ittifakıyla Cumhurbaşkanlığı makamına layık görüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayım. Şahsına tevdi edilen bu önemli devlet başkanlığı görevinde zat-ı âlilerini tebrik eder, vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını dilerim" BU ADAMI TANIMAYANLAR VARSA BİLSİNLER AMERİKAN ASKERİDİR... | |
|
30 Ağustos 2007, 01:30 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı Anlamadığım bir kaç kelime dışında bunun ne sakıncası var?Yoksa o anlamadığım kelimelerdemi yazıyor amerikancı olduğu Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
|
30 Ağustos 2007, 01:34 | #3 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı
Bak laflarına dikkat et,lafını bilde konuş veya beynin kadar konuş! İnsanların kişisel haklarına dil uzatma keserler o dili! O insanın nekadar muhteşem biri olduğunu biliyormusun İSLAM'a yakın biri olduğu için çeneyi düşürmenin gereği yok bilmıyosanda sus ADAM SANALIM SENİ. Fethullah Gülen, 27 Nisan 1941'de, Erzurum ili, Hasankale (Pasinler) ilçesi, Korucuk köyünde dünyaya geldi. 1946 yılında ilkokula başladı ancak babasının 1949 yılında Alvar Köyü'ne imam olması ve ailesinin oraya taşınması nedeniyle ilkokulu bırakmak zorunda kaldı ve daha sonra dışarıdan tamamladı. 10 yaşındayken Kur’an’ı hatmeden Fethullah Gülen, 14 yaşında ilk vaazını verdi. 1959 yılında Erzurum’dan Edirne’ye giden Fethullah Gülen, girdiği sınavları kazanarak 6 Ağustos 1959’da Üçşerefeli Camii imamlığına getirildi. Askerlik görevine 1961 yılında Ankara Mamak’ta başlayan Gülen, usta erlik dönemini geçirdiği İskenderun’da verdiği bir vaaz nedeniyle mahkemeye sevk edilerek aklandı ancak disiplin cezası alarak 10 gün askeri hapishanede yattı. Askerden sonra yaklaşık 1 sene Erzurum’da ailesinin yanında kalan, Komünizmle Mücadele Derneği'nin kuruluşunda bulunan ve Halk Evi'nin kadrosuna katılan Gülen daha sonra yeniden Edirne’ye döndü ve 4 Temmuz 1964 günü Dar'ül Hadis camiinde Kur'an Kursu öğretmeni ve fahri imam olarak göreve başladı. 1965’te Kırklareli merkez vaizliği, 1966’da İzmir merkez vaizliği görevlerinde bulunan Fethullah Gülen, İzmir Kestanepazarı Kur’an Kursunda hocalık yaptığı 1968 yılında, Diyanet görevlisi olarak ilk kez hacca gitti. 1972-74 yılları arasında Edremit merkez vaizliği, 1974-76 yılları arasında Manisa merkez vaizliği yapan Gülen, 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar da Bornova merkez vaizliği görevini sürdürdü. 1977 yılında görevli olarak gittiği Almanya’nın çeşitli yerlerinde konuşmalar yaptı ve konferanslar verdi; ilk sayısı Şubat 1979’da çıkan Sızıntı Dergisi’nde yazdı. Fethullah Gülen, ihtilalin ardından Çanakkale merkez vaizliğine tayin edilse de rahatsızlığı yüzünden göreve başlayamadı ardından da ağırlaşan şartlar nedeniyle vaizlikten istifa etti. 1985 yılında Anadolu’yu dolaşan Gülen, altı yıl aradan sonra ilk vaazını 1986 yılında Burdur Büyük Çamlıca Camii’nde verdi ve 1991 yılı Haziran ayına kadar da haftalık ve aylık vaazlarını sürdürdü. 1988 yılında da Yeni Ümit Dergisi’nde yazıları yayınlanmaya başladı. 1993 yılında annesi Refia Gülen’i kaybetti. Fethullah Gülen’in, aralarında Bulgar Trud Gazetesi ve Varna Televizyonu, Hollanda Televizyonu, Time Dergisi, Rus ORT Televizyonu’nun olduğu yabancı; Aksiyon ve Aktüel Dergileri, ATV, NTV, Show Tv, TRT, Kanal D, STV Televizyonları, Zaman, Cumhuriyet, Milliyet, Radikal Gazeteleri’nin olduğu Türk basın-yayın kuruluşlarında röportajları yayınlanmıştır. ALDIĞI ÖDÜLLER 1995 – Türk Ocakları Vakfı "Nihal Atsız Türk Dünyası Hizmet Ödülü" 1995 – Mehmetçik Vakfı “Teşekkür Beratı” 1996 – Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) “Hoşgörü Ödülü” 1997 - Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyasına Hizmet Ödülü” 1997 – Türk Eğitim-Sen “24 Kasım Eğitim Özel Ödülü” 1998 – “Türk 2000'ler Vakfı Ödülü” 1998 – “Hamdullah Suphi Tanrıöver Türk Ocakları Kültür Armağanı” 1998 – “İpekyolu Vakfı Ödülü” 2001 – Türkiye Yazarlar Birliği “Üstün Hizmet Ödülü” Bu konudaki son post'um bu konu hakkında tartışmaya girebilecek kapasitede arkadaş göremıyorum iyi geceler.. | ||||
|
30 Ağustos 2007, 01:36 | #4 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı
Bak şimdi kardeşim amerikancı oldugu nerden mi bellii hakkında acılmış kac tane dava var kac yıl hapis almış onu ögren kendisi amerikada ikamet etmektedir yıllardan beridir ordadır müslümnalıgı kullanarak okullar acıyor duyumlara göre amerika propagandası yapıyormuş bunu nerden cıkarttın dersen vallaa ben cıkartmadım rusyada gecen gün okuluna el koydular Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ve neden se müslümanları hiç sevmeyen amerika örneklerini görebilirisn ırakta afganistanda iki örnek verdim yeter heralde nedense fethullah güleni cok seviyor biz ler bu adam ların yanında ufak kalırız neyin ne oldugunu bilemeyiz ama bilinenide bilmemezlikten gelmek aziz nesinin bir lafı var onu anımsatırım biliyorsan tabii Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. | ||||
|
30 Ağustos 2007, 01:43 | #5 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı
sen ne biliyorsun ????????? Fetullah Gülen Kimdir? "Ermeni olan dedesinin Pasinlerli İbrahim Bey'in hizmetkarlığını yaptığı yıllarda, Rus işgali sırasındaki Ermeni ayaklanmasında İbrahim Bey ve ailesi Ermeni hizmetkarlarının tasallutuna uğrayınca, İbrahim Bey hizmetkarını ve onun ailesinin bir bölümünü öldürür Ardından, intihar eder. Olaydan sağ kurtulan Fethullah Gülen'in babası, 18-19 yaşlarındayken, İspir'e gelir ve yerleşir. Fethullah GÜLEN: Müslüman adı alır ve bir Türk kızı ile evlenir. Gülen'in babasının, 'Öyle bir evlat yetiştiriyorum ki, bunları kendi dinleri ile vuracak' dediği de rivayet olunur." ( E.M.H., 2 Haziran 1999) Cumhuriyet'ten Deniz Som, 16 Haziran 1999 tarihli "Vaziyet"te, okuyuculardan Veli Yıldırım'ın ağzından şu bilgileri aktarıyor: "ABD'de, Türkiye'deki 'Sızıntı' Dergisi'nin karşılığı olan 'The Fountain' isimli bir dergi var. Bunu, Washington'daki Truestar şirketi yayımlıyor, editörlerinden ikisinin isimleri, Washington Katolik Üniversitesi'nden Cizvit papazı Sidney Griffith ve Abdülaziz Sachedina. Bunlardan Griffith, bir ara Gülen'i New Jersey'de ziyaret etmiş. Sachedina ise Tanzanya'da doğmuş; Hindistan, İran ve Kanada'da okumuş; Şiilik davasına hizmet için uzun yıllar ABD, Kanada, Ürdün, Pakistan ve Afrika-Avrupa ülkelerinde dersler vermiş; halen de Virginia Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan bir kişi. Sachedina, mesaisinin bir bölümünü ABD'deki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nde (CSIS) 'din, politika ve insan hakları uzmanı' olarak çalışmaya ayırmış; aynı zamanda, 'Mehdilik' konusunda uzman kabul ediliyor ve bu konudaki konferanslarıyla da tanınıyor. 1962'de Georgetown Üniversitesi bünyesinde kurulan CSIS, dünyanın muhtelif ülkeleri ve bölgeleri üzerinde politik-ekonomik araştırmalar yapıyor ve hazırladığı senaryoları ABD yönetimine ve şirketlerine sunuyor. CSIS'in Orta Doğu Masası'ndaki yöneticilerden bir olan Edward R.M.Kane Kahire, Bağdat, Beyrut, Tripoli, Dakar ve Ankara'da CIA görevlisi olarak da çalışmış. Dolayısıyla, CSIS ile CIA arasından bağlantı kurmak mümkün." Som, Yıldırım'ın bilgilerini aktardıktan sonra, şu yorumu yapıyor: "The Fountain'ın son sayısında 'The Restoration of Balance' (Dengenin Onarımı) başlıklı bir yazı var; yazarı, M.Fethullah Gülen. Yöneticisi olarak İsa Saraç'ın, murahhas aza olarak Cherly Pearson'ın ve genel koordinatör olarak Mustafa K.Sungur'un göründüğü derginin yazı kadrosunda, kimliği açıkça belirtilmemiş bir isim daha bulunuyor: M.F.Şahin. Bilindiği gibi, Fethullah Gülen, bazı yazılarında Abdülfettah Şahin adını da kullanıyor. Türkiye'de de satılan The Fountain, Internet ortamında da mevcut ve 'İslamiyette yeni bir ses' olarak Gülen'in görüşleri veriliyor. Fethullah Gülen ABD'de 'tedavi oluyormuş' diyorlar, 'entegrasyon tamamlanınca' dönecektir." Gülen'in, "Sahabe efendilerimize cinnet derecesinde sevgisi vardı" şeklinde tanımladığı babası Ramiz, çocuklarına, Sahabelerle hiç ilgisi olmayan isimler vermiştir: Fethullah, Sıbgatullah ve Mesih. Gülen'in babasının, oğullarından birine, samimi Müslüman ailelerde rastlanmayan ve ama Yehova Şahitleri'nin propaganda yayınlarında sık sık kullanılan "Mesih" adını vermiş olması dikkat çekicidir. (Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve ekibince hazırlanan Fethullah Gülen Raporu, s.18'e atfen, Star Gazetesi, 14 Haziran 1999) ... Nedendir bilinmez, Fethullah Gülen babasının Alvar Köyü'nden ayrılması ile ilgili olarak "Küçük Dünyam" kitabında hiç bir açıklamada bulunmamaktadır. Oysa bu, son derece ciddi ve açıklama gerektiren bir konudur. Gülen'in suskunluğu akla, "neleri ve niçin gizlediği" sorusunu getirmektedir. (Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve ekibince hazırlanan Fethullah Gülen Raporu, s.20'ye atfen, Star Gazetesi, 14 Haziran 1999) Cumhuriyet'ten Deniz Som, 22 Haziran 1999 tarihli "Vaziyet"te, okuyuculardan Veli Yıldırım'ın ağzından şu bilgileri aktarıyor: "Türkiye'deki 'Sızıntı' Dergisi'nin ABD'deki karşılığı olan 'The Fountain'ın üst yönetiminde görevli kişilerden biri de İslam-Hıristiyan ilişkileri ve Orta Doğu konularında uzman olan İbrahim M.Abu Rabi. Rabi aynı zamanda, Hartford Üniversitesi'nde 'Mcdonal Center for the Study of Islam and Christians'da görev yapıyor... Said-i Nursi'nin talebesi olduğu söylenen Vatikan Dinler Arası Enstitüsü'nden Kardinal Thomas Michel ve ABD'deki Georgetown Üniversitesi'nden Barbaba Stowasser, İstanbul'a geldiklerinde Fethullahçıların konuğu olmuşlar. Gülen'in, Vatikan'da Papa'yı ziyareti sırasında açıkladığı, Şanlı Urfa'da üç dini bir araya getirecek bir okul açma düşüncesinin de ABD'de hazırlanan planlar doğrultusunda değerlendirilmesi gerekiyor. Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul'da faaliyet gösteren Misyonerler ile İslamcılar'ın işbirliği incelenirse, günümüzdeki senaryolar daha iyi anlaşılacaktır." | ||||
|
30 Ağustos 2007, 01:49 | #6 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı FETHULLAH GÜLEN-SİYONİZM İLİŞKİSİ ve İŞBİRLİGİ HANS AİBERG'E; SIYONİZMİN TEPELERİNDEN GELEN EMİRLE KOMPLO UYGULANMASININ EN ÖNEMLİ NEDENİ: HANS AİBERG "COK GİZLİ TUTULAN" FETHULLAH GÜLEN-SİYONİZM İLİŞKİSİ ve İŞBİRLİGİNİ ORTAYA ÇIKARMIŞTIR!!! "FETHULLAH GÜLEN TALMUD ÜZERİNE YEMİN ETMİŞ BİR BİLDERBERG ÜYESİDİR" Note: Her sene degisik ulkerede toplanti yapan "Bilderberg Group" gercek Bilderberg degildir. Bilderberg Group, "Gizli Siyonist orgut BİLDERBERG'İ" gizlemek icin maske olarak kurulan orguttur. Gercek Bilderberg gizli bir Siyonist Orgut olup, yahudi olmayanlarin cikabilecegi en ust basamaktir siyonist hiyararside. Bundan sonraki basamaklarda sadece yahudiler vardir. Yahudi olmayan hic kimse Bilderberg uyeliginden daha ust basamaga cikmamistir-cikamaz. Ayrica gercek Bilderberg uyeleri ancak "Yahudilerin kutasl kitabi Talmud" uzerine yemin ederek Siyonizme baglilik yemini etmek zorundadirlar. ***HANS AİBERG'İN E-MAİL YAZILARIYLA SİYONİZMİN SİNSİ PLANI ve FETHULLAH GÜLEN'İN GERÇEK YÜZÜ: Herzl deklare etti ve protokol olarak yemin edildi: Arzı Mev’ud 7 ülke üzerinde Nil-Fırat arasında, Toros yayı ve bunun kuzey doğusu olan “MURAT havzası=Aczmendi” ile güneyde Akabe ile Basra hattı boyunca ÇİZİLMİŞTİR. Bundan dönmenin HİÇBİR MÜMKÜNÜ YOKTUR. Bu yemindir ve sonuna kadar ilerletilecektir. Aynı yeminli protokolde, Türklerin ve Arapların bu havzadan çıkarılmaları ve sadece “GOYİM” tabiatlı (Öküz de demektir) Kürtlerin Yahudi ırkının ayak işlerini yapmaları için “Yudaik- Kürdo” müstemlekesi kurulmasına imza atıldı. Bu protokol ayrıca “Zero-n” denen gelecekteki torunlarına da YEMİNLİ olarak iletildi. Oynanan satrançta, Türk hakanlığının içinde bu unsur korundu. Wilson’a göre bu unsur “Pontus+Ermenistan+Kürdistan” üçlüsü bir federe devlet olmalıydı. İnönü zaten bu planın bir Masonik parçasıydı ve “ABD mandasını/mandate” HEMEN isteyiverdi. Yani Atatürk de aynı kafadan olsaydı, bugün Doğu Karadeniz ile Van gölünü tamamen içine alan, Ermenistan ile birleşik bir ERMENİ dominant, teba olarak da KÜRT halklarını içeren bir ülke oluşturulacaktı. Herzl, Ermeni unsurunu istemediğini baştan belli ettiği için, Wilsan’un Ermeni devleti oluşmadı ve Sevres’de kurulmak istenen “Kürdistan” da Kazım Karabekir ve Maraş, Urfa, Anteb milislerince engellendi. Misakı Milli içinde yer alan “Musul-Kerkük-Erbil-Süleymaniye” dörtgeni için DAİMA SİYONİZMİN ABD ile yandaşı olan İngiltere imparatorluğu, sözkonusu bölgeyi işgal etti. Sinsice Kudüs yöresini “1948’de kurulacak olan” İsrail için örgütlemeye ve ilk Yahudi göçmenleri oraya toplamaya başladı. Petrolün değeri o zaman da çok iyi biliniyordu. İşgal ettiği Osmanlı toprakları üzerinde “Arap aşiret şeyhlerine” göre SALTANATLAR kurdurdu. Haşimi(Hişam) oğullarına ÜRDÜN’ü, Emeviye soyu olan Suudilere (Toplam 12 Emevi kabilesinden en kalabalık olanı) Arabistan’ı ve diğer “PETROL” hassas bölgelerine de (Birleşik Arap Emirlikleri adıyla bilinen) sultanları atadı. Petrolü olmayan bölgeleri (Aden/Hadramut, Yemen, Umman vb.) de diğer sultanlıklara paylaştırdı. Fransa’nın şiddetli itirazları üzerine ASIL IRAK’tan kopardığı Suriye eyaletini ve Lübnan denen Hristiyan ağırlıklı devleti de bu meyanda oluşturdu. Cetveller kondu ve düzgün sınırlar çizildi. Arapların tamamı Osmanlı ordusunu arkadan vurdu ve şehitlerin sayısı milyona ulaştı. Ürdün ve Irak ile Suriye-Lübnan dörtlüsü “MÜSTAKBEL ARZI MEVUT İÇİNDE yer almak üzere kurulmuş, geçici devletlerdi. ZATEN GEÇİCİLERDİR… İngiliz müstemlekeciler sınırları oluştururken, uzanamadıkları bölgelere doğru bilhassa “GOYİM” denen halkın geri ve miskin olmalarından yararlanarak, Türk Misakı Millisini Lasuanne’a götürmemek için “ŞEYH” isyanları tertiplediler. Bu kuzeyli 17 kadar şeyhlerin tamamı KÜRT(Goyim) idi. Bunların bir kısmını artık tanıyorsunuz (Yahudi Barzan’lar, Yahudi- kurdo Saddam vb.Saddam Kürt ve Türkmenlere yapılan tüm saldırılarında ASLA VE ASLA YAHUDİ MALLARINA DOKUNMAMIŞ ve onları BUGÜNE KADAR KORUMUŞ idi. Oysa onu Antisiyonist, İsrail düşmanı diye tanıyorsunuz Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ))) 17 KÜRT (Goyim) Aşiret şeyhlikleri oluşturulurken, ana fikir tıpkı güneydeki gibi SALTANAT devletçikleri kurmaktı. Bunların kimi açık kimi de gizliydi (Tarafsız bölge devleti, İran’a bırakılon Şii Arap- Khuzistan devleti vb.) Bu 17 şeyhliklerden Üçü de Atatürk önderliğindeki TBMM hükümeti topraklarındaydı. 1. Kürt milliyetçiliği-ki şoven aşiretlerin şeyhleri- (Bugün Hadep-Kadek, PKK vb. diye anlatılan devletçikler) 2. Kürt milliyetçiliği YANINDA SÜNNİ MEZHEB adı altında DİNSEL MİLLİYETÇİLİK dümeni yaratıldı. (Şeyh Saidi Kürdi) Burada amaç “KAFİR (!) MUSTAFA KEMAL’E ALTERNATİF DEVLET” idi. 3. Türklerden yandaş bulunması için “Şeyh Saidi Kürdi-2 veya Saidi Nursi önderliğindeki SİNSİ ve UZUUUN HAREKET! Saidi Kürdi- Nursi’nin de diğerleri gibi ASIL AMACI, Kerkük ile aramızda “İSYAN”ları meşrulaştırarak, Türkiye’den koparma tiynetsizliğiydi. Böylece üç hareketten birincisi başarılı oldu: Zap suyundan Celal Talebani topraklarına kadar olan Misakı Milli toprakları “Irak”a bırakıldı ve Kürt isyanları “MEŞRU” sayıldı. Bu belgeyle Lausanne’a gidildi. Buna rağmen Karabekir ve Çakmak ile yapılan kurmay toplantıda “Kerkük’den vazgeçilmeyeceği” karara bağlandı. Saidi Kürdi’nin Kürdistan ayaklanması bastırıldığında, Türkiye’nin “Soykırımcı” olduğu da tescil edilmişti. Lausanne’da bu gizli gündem veya gizli müeyyide kapalı kapılar arkasında Türk heyetine dayatıldı. Üstelik bundan sonraki KÜRT ŞEYHLERİNE iyi muamele yapılması ve Türkiye BMM’sinde kendilerine “Milletvekilliği” hakkı verilmesi şart koşuldu. Atatürk mozayığımızı biliyordu. Kürt Said(Nursi)i meclise çağırdı. Ama Kürt Said’in tavrı şuydu: “Ben Kürdistan’ı TÜRK zındık cumhuriyeti içinde düşünmem bile…” İngilizler ile işbirliği saptandı. (Karabekir anıları) Tutuklandı. Ve tutuklandığı hücrede kendisine bugün “Nur Külliyatı” diye bilinen ASLI KÜRT ŞEYHLERİNİN güdümündeki “Sözde alimlerin hazırladığı” risaletler (adları hiç değiştirilmeden Lem’a=Şualar gibi) gönderildi. Hitler’in Mein Kampf yapıtı da HAPİSHANEDE yazılmıştı. Atatürk’ün NUTUK yapıtı da “Dolmabahçe’de hiç dışarı çıkmayarak hazırladığı bir eserdir. Aynısını Saidi Kürdi de yaptı. Fakat bir iki özgün laf ve dipnot dışında tamamı BAŞKALARININ eseridir. Risalei Nur BİR KOPYADIR ve edebi ya da bilimsel olarak beş para etmez bir kopyadır. Amacı KÜRT bilincindeki bir TARİKATTEN başka bir şey değildir. Bu tarikat 8’e bölünmüştür ve bunların dördü günümüzde geçerlidir. 1. NEV ASYA (Yeni Asya, Yeni Anadolu) Tarikatı: Amacı İsrail suyu olarak öngörülen MURAT/GAP havzasını KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ altında tutmak. Günü gelince GOYİM olmak üzere Büyük Arzı Mev’ud’a teslim etmek. Bu tarikata son 25 yıl itibariyle Türk alınmıştır. Ama aslı astarı ŞEYH MEHMET KUTLULAR’IN komutasında olmak üzere oluşturulmuştur. 2. NEV ASYA’nın eyaletlerinden biri olan ve ASIL KÜRDİSTAN (ACZMENDİYE) ile birleşmek amacıyla kurulan ACZMENDİLİK denemesi de Saidi Kürdi’nin vasiyetindendir. Cübbesi, sarığı ve kalın sopasına kadar “KİTABINDA” sayılmıştır. Ancak beklenen patlamayı yapamamıştır. 3. 1950’lerde ortaya çıkarılan SAİDİ KÜRDİLİK (Şimdiki adıyla Süleymancılık) da bir TARİKATTIR ve Takıyyeyi doğru bulmadıkları için TARİKAT olarak ortaya çıkmışlardır. Tüm dış istihbaratlar bunları desteklemişlerdir. Ancak bu üçünün kitlelere yaygın olamayışı yüzünden “Fethullahçılığı” kayda değer bulmuşlardır. Çünkü Türklerin KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİNİ desteklemedikleri ortaya çıkmıştır. 4. Fethulahçılık başlangıçta “Abdullah Öcalan” gibi “Saf ve bireysel gösterilmiştir. Fethullah Gülen de “Kürtçülükten rahatsız olduğu” bahanesiyle diğer hempalarından ayrılmıştır. Ancak Londra G Cemiyeti şu saptamalara yer vermiştir: a- Türk ve Kürt etnikler geniş ölçüde birbirlerine karışmışlardır. Kimi de melezdir veya yansızdır. Yanlı olanlar arasında Kürt-Türk sorunu oluşturulması ve karşı karşıya getirilmesi. (Apo’nun varlığının nedenidir) b- Kürtlerin Türkiye’yi pasif asimile olarak ele geçirme planı: Aa Türkiye’deki türk nüfusun “doğum kontrolüne özendirilmesine karşın” Kürt nüfusun sınırsız artırılması için çalışmaların TC hükümetlerine mas ettirilmesi. Bb Gecekondu ve kaçak yapılar aracılığıyla Kürtlerin büyük kentlere kaydırılması. Pilot bölge olan Diyarbakır başarılınca, bu kez İstanbul’da yeni ve kalabalık ilçeler oluşturulması planına geçilmiştir. Bugün İstanbul Dünyanın en büyük Kürt Kentidir. İkinci olarak Diyarbakır ve Üçüncü olarak da Süleymaniye sıralarını almışlardır. Türkiye’de “Kürtlük” böylece tescil ettirilmiştir. Cc Apo’dan önceki dönemde, bizzat Siyonizm güdümlü süper devletler ve istihbaratlarınca büyük bir karapara akışıyla ve özellikle SAHİLLERDEKİ ya da Turistik ve eğlence dinlence alanlarındaki tüm ihalelere el altından para verilmiştir ve sahipleri kürt asıllı olarak TESCİL edilmiştir. Üç yanı deniz olan Türkiye’de istediğiniz yere gidiniz ve bir bardak çay içiniz. Biraz muhabbeti deşiniz “Arkada Kürt patronları” göreceksiniz. İstanbul’un göbeğindeki çaybahçeleri bile İSTİSNASIZ kürt karaparacılarının elindedir. Hatta Ülkücü Mafyası da kendilerinin ORTAKLARIDIR. Çünkü burada yapılan “Birlikte ORTAK uyuşturucu kaçakçılığıdır, menfaatler birleşmiştir” artık… (Tecrübe konuşuyor) Dd-Türkiye’de KADROLARIN ele geçirilmesi taşaronu ise FETHULLAH GÜLEN’E verilmiştir. Tescilli Bilderberg üyesi yani İPEK CÜBBESİ ile Gülen, tüm idari kadroları (Vali, kaymakam, Emniyet Müdürlükleri, Hakimler vb.) ve stratejik zirveleri (Harb okulları, finans kuruluşları, basın-yayın vb.) eline geçirmek için “Masum Işık evlerinden başlayarak, dersaneciliğe, buradan da kolej ve Üniversitelere kadar büyük bir ağ oluşturmuştur. Amacı (Kendi ağzından naklediyorum: “Tedbir(Takıyye) ile 3 kuşak boyunca bu kadroları yerleştirip, GİZLİ ŞERİAT İHTİLALİ yapmaktır.” Fethullah Gülen “Bilderberg yemini” yaparken, kendisine sunulan TEK KİTAP olan TALMUD’dan başkasına yemin edemez. Sadece onların verdiği KAFTANI giyebilir. Ve şimdi o BİLDERBERG yuvasındadır. EN ALTTAN ÜSTE SİYONİST YAPILANMA: 1. Altta LİONSLAR (Mahalle komiteleri vb. Genç Leo (Lioness) kızlar ve genç Leon erkekler) 2. Bunun üstünde Rotaryenler. 3. Bunun üstünde Carbonary ve Masonnry (Farmasonlar) 4. Bunun üzerinde yani alttakilere emir verme yetkisine sahip BİLDENBERG GROUP (Fethullah bunların içinde. Mason olacak kadar küçülmedi) 5. Siyonizm kuruluşları (Bunlar sadece Yahudilerdir. Diğer alt sınıflar ise "Yerli uşak"lardır. (Goyim) Fethullah Gülen Siyonizmin bir alt kuruluşlarından olan Bilderberg'in (Ecevit ve Yılmaz ile birlikte) üç YÜKSEK üyesinden biridir. ABD'ye ömürboyu transferi yapılmıştır. Eğer Türkiye “Şii” devlet olsaydı, ÇOĞUNLUK gereği bu DİN TİCARETİNİ şia üzerine sergileyecekti. Çoğunluğa uyarak “Sünniliği” takıyye edinmiştir. Onun mezhepçiliği de sahtedir. Çünkü Şii ülkelerde “Şiilik ağırlıklı özel okullar” kurmuştur. Hatta orada “genelde Sünniliğin tekelinde olduğu için ” o okullarda HADİS bile okutulmamaktadır. Yatılı bölümlerdeki Atatürk büstü “Yüzüne tükürülmek” için konmuştur. Atatürk’ün adı ise KÖR DECCAL’dir. Okullarındaki Türk bayrağının öteki adı ise “Defiu Haced bezidir” (Tuvalet kağıdı) Bunları BİLE BİLE tüm hükümetler “OY POTANSİYELİ HESABI” tüm zamanlarda ve her partiden (DSP’li Hüsamettin Özkan’ı anımsayınız, Baykal’ın kurmay listesindeki nurcuları ve DYP’nin Tantan gibi nurcularını anımsayınız) Harbokulları için “Süpe minili degaje Nurcu sosyetik kızlar ve mankenler eğitilmiştir. Amaç onları “Harbokulu öğrenci veya mezunlarıyla evlendirmek”tir. Matahariler bununla da kalmamıştır. Hiç evlenmemiş olduğunu iddia eden tüm nurcuların zinacı zevk malzemesi olmuşlardır. (Kurmayların imtiyazıdır bu, öğrencilere ise harem selamlık yaparlar) Daha Fazlası İçin [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
|
30 Ağustos 2007, 02:15 | #7 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı
Haddimi Aştığımı Sanmıyorum ayrıca Hakaret Etmen Senin Düşmeni gösterir muhatap bile almıyorum seni kendime yetkili arkadaşlarında geregini yapacagını temenni ediyorum burda tartışmada olsa hoşgörü ilen olması lazım sahsi cıkartılan bişeyler degil güncel haberlerden yapılan bilgilendirmelerdir bunlar -- İnsanların kişisel haklarına dil uzatma keserler o dili!-- acık adres verilir kesebilen varsa buyursun gelsin... | ||||
|
30 Ağustos 2007, 09:13 | #9 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı Dracula nickiyle sayfada bulunan bu kuş beyinli arkadaşımız doğruluğunu kendisi bile bilmediği bilgileri, kendi egosunu tatmin edemeyen ön yargılarını aşamayan, kulaktan dolma, karalamak için kaleme alınmış bilgileri evde babasından duyup dışarıda arkadaşlarıyla paylaşan bir küçük çocuk edasıyla bizimle paylaşmıştır.. Şunu bilmesini isteriz kendisi bu yazıyla kendi fikirlerini üretip söylememiş, sadece art niyetli insanların kuklalığını yapmıştır.. Ona tavsiyem kolay olanı değil ön yargılarını kırarak biraz araştırıp Fethullah Gülen Beyin başlattığı eğitim seferberliğinin bu ülke ve dünyaya neler kazandırdığını ve kazandıracağını beyninde tasvir etmesidir.. |
|
30 Ağustos 2007, 09:47 | #10 | ||||
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fethullah Gülen böyle kutladı
Yanlış şeyler bilip yanliş şeyler söylüyorsun 1. ncisi Okuluna el koyulmasının gerçek sebebi nur cemaati lideri bediuzzaman said nursi sürgün yediği zaman rusya da risale-i nur u ruslara okutmasıdır. bunun sonucu bediuzzaman said nursi rusya dan türkiye ye gönderilmiştir. 2. ncisi Fethullah Gülen in dünya nin dört bir yanında okulları var sadece amerika da değil ki dünya nin dört bir yanında okullari var kaldı kı müslümanliği kullanarak okullar açiyor demişin bunda ne kötülük var ? kurani kerimde ilim öğrenmek her müslüman kadın ve erkege farzdır diyor değil mi ? hristiyanlar gelip bizim ülkemizde misyonerlik faaliyetleri yapınca daha mi iyi ? + olarak fethullah gülen için açılan davaları bir incelemeni tavsiye ederim kendisi şuanda bütün davalardan beraat etmiş ve amerikada esas bulunuş sebebi sağlik nedenleridir. kısaca bir çok şeyi bilmiyorsun post kasmak için post kasıyorsun son olarak bu video yi izle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Konu Lampard tarafından (30 Ağustos 2007 Saat 09:56 ) değiştirilmiştir. | ||||
|
Etiketler |
boyle, böyle, fethullah, gulen, gülen, kutladi, kutladı |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Fethullah Gülen 3 kod adı kullanmış | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 03 Temmuz 2015 10:41 |
Daussıla – Fethullah GÜLEN | Vesaire | Şairler ve Şiirleri | 0 | 08 Aralık 2014 23:59 |
Tanımadığınız Fethullah Gülen | Collettivo | Kültür ve Sanat | 0 | 09 Eylül 2008 01:49 |