Çevrimdışı

Geçtiğimiz hafta sonu İsrail'in Kanal 2 televizyonuna bir röportaj veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan ve Hükümeti adeta topa tuttu. Kanalın dış haberler muhabiri Arad Nir'e konuşan ve "demokrasinin son ümidi" övgüsünü alan Kılıçdaroğlu, 9 Türk'ün katledildiği Mavi Marmara baskınından dolayı ve ardından İsrail'le çıkan krizden dolayı hükümeti eleştirdi.

İsrail kanalına referanduma ilişkin olarak "Hayır diyen yurttaşlar, sanatçılar üzerinde ciddi baskılar var. Hükümet yargıyı ele geçirmek istiyor." yorumunu yapan Kılıçdaroğlu, "Sizin gibi önemli bir Türk siyaset adamının Kanal 2'ye mülakat vermesi için çok cesarete sahip olması mı gerekiyor?" şeklindeki soruya verdiği cevapta, "Türkiye'de yaşananları herkesin bilme ve öğrenme hakkı var." dedi. 24 TV, CHP liderinin İsrail Kanal 2 televizyonuna verdiği demeçten bazı kesitleri yayınladı:

Röportajın hurriyet.com.tr'de yayınlanan tam metni şöyle:.

Arad Nir: Türkiye ve İsrail bugünlerde emsalsiz krizler yaşamaktadır. İlişkiler nasıl tamir edilebilir ?


Kılıçdaroğlu: Tamir edilmeyecek hiçbir ilişki yoktur. Ortaya çıkan sorunun büyüklüğü nedeniyle onarılması da biraz zaman alabilir. İki tarafın da anlayışlı davranacağına ben yürekten inanıyorum.

Nir: Sayın Erdoğan'ın krizi gerektiği şekilde yönetebileceğine inanıyor musunuz?


Kılıçdaroğlu: Ben Sayın Erdoğan'ın bu krizi sağlıklı yöneteceği konusunda ciddi endişelere sahip olan birisiyim. Sorunlar büyüdükçe o sorunları kendi iktidarı için kullanmaya başlıyor.


Nir: Krizin suçlusu kimdir ?


Kılıçdaroğlu: Bence iki tarafın da sorunu var. Ölümle sonuçlanan bir operasyon Türkiye'nin kabul edebileceği bir operasyon değildir. Hükümetin de bu konuda izin vermemesi gerekirdi, ama bukonuda hükümetin de iyi bir politika izlemediğini biliyoruz. Başbakan zaten bunu iç politikada yeterince kullandı. Bunu sadece ben söylemiyorum. İç politikada olumlu gibi görünen hava, dış politikada olumsuz bir tablonun doğmasına yol açtı.



Nir: Sayın Erdoğan'ın İsrail ve Suriye arasında hala tarafsız bir arabulucu olabileceğine inanıyor musunuz?


Kılıçdaroğlu: Bugün gelinen noktada, ortaya çıkan tablo, böyle bir arabuluculuk rolünün Türkiye'ye biçilmediği görülüyor.


Nir: Türk Hükümeti'nin İran politikası ile mutabık mısınız?


Kılıçdaroğlu: Biz, önce şunu söyleyeyim, Ortadoğu'da nükleer silah istemiyoruz. Nükleer silahın Ortadoğu'da olması ciddi bir sorundur.

Arad Nir: Bu yaklaşımınız İsrail için de geçerli midir?

Kılıçdaroğlu: Barışın egemen olması isteniyorsa nükleer silahlardan bu bölgeyi arındırmak ve barışı sağlamak için çaba harcamak gerekiyor. Türk dış politikasının İran eksenli farklı bir çizgide geliştiği uluslararası kaygılardan anlaşılıyor. Pek çok komşumuzu rahatsız edecekse bu rahatsızlığı giderecek önemli adımları atmak da Türkiye'nin görevlerinden birisidir.


Nir: Sayın Erdoğan referandumda başarılı olursa ne olur?


Kılıçdaroğlu: Hayır diyen yurttaşlar, sanatçılar üzerinde ciddi baskılar var. Hükümet yargıyı ele geçirmek istiyor.


Nir: Sayın Erdoğan referandumun Türk demokrasisini daha da geliştireceğini düşünüyor.


Kılıçdaroğlu: Biz Sayın Başbakan bir şey söylediği zaman aksini gerçekleştirmek için çaba harcadığını biliyoruz. Özgürlük dediği zaman, biliyoruz ki özgürlükler kısıtlanacak. Buna demokrasi diyorlar. Biz buna "Erdoğan demokrasisi" diyoruz. Çağdaş demokrasiyle bunun bir bağlantısı yok. Özel hayatın gizliliği diye bir kavram kalmadı. Herkesi her an her yerde izliyorlar ve buna da demokrasi diyorlar.


Nir: Türkiye'deki bir çok insan gerçek demokrasi için sizi son ümit olarak görüyor. Bu göreve hazır mısınız ?


Kılıçdaroğlu: Halkla daha fazla iç içe olmak ve onlara gerçekleri anlatmak istiyorum. Katı otoriter bir rejime doğru Türkiye adım adım gidiyor. Ama önümüzdeki süreçte bunu değiştireceğiz.


Nir: Sizin gibi önemli bir Türk siyaset adamının Kanal 2'ye mülakat vermesi için çok cesarete sahip olması mı gerekiyor ?


Kılıçdaroğlu: Onu bilmiyorum ama sonuçta Türkiye'de yaşananları herkesin bilme ve öğrenme hakkı var.


Nir: İsrailli turistler Türkiye'ye ne zaman rahatça gidebilecek ?


Kılıçdaroğlu: Bence her zaman gelebilirler. Türk halkıyla İsrail halkı arasında bir sorun yok. İsrailli turistlerin buraya gelmesi her şeyden önce bizi mutlu eder.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Kılıcdaroğlunu kimler getirdiyse onlara konusacaktir tabii ki. Türk medyası ile ne işi olur.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 

Çevrimdışı

Allah aşkına birgünde size yandaş olmayan medyadan alıntı haber yapsanıza.

Recep bey, Amerika medyasına ve dış basına röportaj veriyor. Bizde mi şimdi Recep Tayyip Erdoğan'ı ve akp oluşumunu Amerika getirdi diyelim ?

__________________
Deniz ol dalgan olayım, sahil ol kumun olayım
Martına kanat olayım, tüyümü Maviye boya
Adın Mavi, Gözlerin Mavi, Aşkın Mavi

 

Çevrimdışı

Bıktım artık şu siyasilerden ya. Aslında siyasiler değil bıktıran bu basın bizi bu siyasilerden sogutuyor. Afedersiniz Bu siyasilerden biri lavaboya gitse biraz uzun kalsa hemen cıkar biri haber yapar Kılıcdaroglu veya Tayyip Erdogan neden Lavaboda uzun süre kaldı ? Artık basın bu hale geldi insanın canı sıkılıyor ya. Tamam eleştiriler veya muhalefetlikler olabilir ama bununda sınırı olmalı eleştiriler veya muhalefetlikler kişi/kurumların iyiligi için yapılır ama ülkemizde öyle bir hal aldıki ülke bütünlügünü zedelemeye kadar gitti bunlar. Bundada en büyük suc şu saçma sapan haberleri yapan basınındır..

 

Çevrimdışı

glu Nickli Üyeden Alıntı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bıktım artık şu siyasilerden ya. Aslında siyasiler değil bıktıran bu basın bizi bu siyasilerden sogutuyor. Afedersiniz Bu siyasilerden biri lavaboya gitse biraz uzun kalsa hemen cıkar biri haber yapar Kılıcdaroglu veya Tayyip Erdogan neden Lavaboda uzun süre kaldı ? Artık basın bu hale geldi insanın canı sıkılıyor ya. Tamam eleştiriler veya muhalefetlikler olabilir ama bununda sınırı olmalı eleştiriler veya muhalefetlikler kişi/kurumların iyiligi için yapılır ama ülkemizde öyle bir hal aldıki ülke bütünlügünü zedelemeye kadar gitti bunlar. Bundada en büyük suc şu saçma sapan haberleri yapan basınındır..

Evet, haklısın.

Birde şu var. Medya, siyasi liderler üzerinde aşırı bir güce sahip. Olayları ve olguları çarpıtarak anlatması, hem siyasileri üst düzeyde hakaret ve sataşmaya itmekte hemde halk üzerinde ayrışmaya itmekte.

İşin ilginç tarafı, halk bunu istiyor. Yada bu da medyanın bir oyunu. Halk istiyormuş gibi gösteriyorlar.

__________________
Deniz ol dalgan olayım, sahil ol kumun olayım
Martına kanat olayım, tüyümü Maviye boya
Adın Mavi, Gözlerin Mavi, Aşkın Mavi