Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bu öykü bildiğimizin dışında çok farklı ‘yolsuzluk’ öyküsü. Muş’un Karabey Köyü’nde yaşayan 200 kişi kan davalı oldukları köyün yolunu kullanamayınca dağları aşıp evlerine gidiyor



Muş’un Karabey Köyü’ne Bağlı Boğaz Mezrası’nda yaşayan 200 kişi evlerine ulaşabilmek için, eşek sırtında ya da yürüyerek sekiz kilometrelik dağ yolunu aşmak zorunda. Çünkü kullanabilecekleri tek toprak yol aralarında kan davası olan köyün içinden geçiyor. Köyün genç erkekleri ve kızları ise yolsuzluk nedeniyle kimse köylerine gelemediği için evlenememekten şikayetçi.


Yoksulluğun dibindeler

Yoksulluk sıralamasında tablonun en altında yer alan üç ilden biridir Muş.İnsanlar yaşamlarını güç bela,kıt kanaat diye tanımlanabilecek şekilde sürdürebiliyorlar.Bu yoksulluğa bir de çok ilginç bir “Yolsuzluk” öyküsü eklendi Muş’ta. Muş’un Karabey Köyüne bağlı Boğaz Mezrası’nda yaşayan 200 kişi bu öykünün talihsiz kahramanları...


Tek yolun sonu kurşun

Muş merkeze 50 kilometre uzakta bulunan Karabey Köyü’ne bağlı mezralardan birisi olan Boğaz Mezrası’nın çilesi kelimenin tam anlamıyla ilk günden itibaren başladı. Mezra kuruldu ama yolu düşünmedi kuranlar. Köyde yaşayan genç, yaşlı, kadın, erkek herkes yıllarca dağ yolunu kullandı. 200 kişiye ulaşan mezra nüfusunun kâbusu oldu bu dağ yolu.
Hele kışın adeta geçit vermedi. Hastalar mezrada kaldı,misafir gelebilenler ise kar eriyene kadar uzattılar konukluklarını. Muş Valiliği iki yıl önce bir toprak yol yaptı mezra yakınlarına ama bu sorunu çözmedi, tam tersi iyice tehlikeli hale getirdi. Çünkü bu yolun geçtiği köydekilerle Boğaz Mezrası’ndakiler arasında bitmeyen bir husumet var yıllardır.”O yola girersek sonunda kurşun var,biliyoruz. Ya onlar bizi öldürecek ya biz onları”diyen mezranın ileri gelenleri tek bir şey istiyor devletten . Kullandıkları dağ-patika yoluna bir iş makinası girsin ve araçların girebileceği bir yola dönüştürsün.


Yol yoksa düğün de yok

Bu yol sorununu en fazla hissedenler ise hiç kuşkusuz mezranın gençleri. Genç kızlar “Yolumuz olmadığı için bizleri kimse istemeye gelemiyor” diye dert yanıyor. Mezranın genç erkekleri de aynı dertten yakınıyor. “Bu mezrada bulunan herkes yakın akraba. Bu nedenle kimse akraba evliliği yapmak istemiyor. Fakat diğer köylerden de yolumuz olmadığı için kimse kız vermiyor. Bu nedenle köyün birçok genci bekar. Yol çilesi biterse köyümüzde düğünler art arda yapılacaktır” diyen gençlerin umudu herşeye rağmen devlet baba...

__________________
Tanrı'nın Şımarık Çocuğu..

Zirvala.com - Sohbet ve muhabbetin adresi..