30 Temmuz 2010, 18:53 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | BBC Türkçe 30 Temmuz 2010 Basın Özeti İngiltere Başbakanı David Cameron'ın Türkiye ve Hindistan ziyaretlerinde verdiği mesajların yankısı sürüyor. Cameron'ın Ankara'da Gazze'yi bir hapishaneye benzetmesi, Bangalor'da da Pakistan'ı terörü desteklemekle suçlaması tartışma yaratmıştı. Guardian'ın dış politika yazarı Simon Tisdall, Cameron'ın bu tavrını Amerika Birleşik Devletleri'nin mesajlarını dünyaya iletmek olarak yorumluyor. Yazıda dikkat çeken satırlar şöyle: "Cameron'ın açık sözlülüğünün ardında ne yattığının ipuçları, geçen hafta Washington'da Barack Obama ile yaptığı görüşmede bulunabilir. İngiltere'yi Amerika'nın küçük ortağı olarak tanımladığı ziyaretti bu. Görüşmelerde Cameron'ın bu hafta gündeme getirdiği hemen hemen tüm başlıkların provası yapıldı." "Obama bir süre surat astığı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya bu aralar iyi davranmak zorunda kaldı. Obama bir yandan Gazze'ye yardım gemilerine saldırı sırasında verdikleri kayıplar konusunda Türklerin acısını paylaşırken, bir yandan da Cameron'ı İsrail üzerindeki baskıyı arttırmaya teşvik etmiş olabilir." "Cameron'ın Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Almanya ve Fransa'ya yönelik çıkışları ise ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in son dönemdeki çıkışlarını hatırlatıyordu. Ankara ile İran konusunda yaşanan derin görüş ayrılığının giderilebileceği yönündeki teskin edici sözlerine gelince, bunlar zaten doğrudan Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın söyleminden alınma." "Aynı kalıp Cameron'ın Hindistan ziyaretinde de tekrarlandı. Bush yönetimi Çin'in nüfuzunu dengelemek için, nükleer teknoloji ve silah satışları üzerindeki sınırlamaları kaldırarak Hindistan ile stratejik ortaklığa gitmişti. Cameron da bu siyaseti izledi. Pakistan'ın bölgede teröre destek verdiği iddialarıyla ilgili kaygılarını dile getirirken, sanki Obama yönetimi adına konuşuyordu." "Ancak Cameron ABD değil İngiltere adına konuşmalıdır. Ne var ki konu büyük uluslararası meseleler olunca, küçük ortak olmak bunun tersini gerektiriyor galiba. Mesajı taşıyor, cezasını siz çekiyorsunuz. Sonuçta da İngiltere'nin İsrail, Pakistan ve Avrupalı ortaklarıyla ilişkileri biraz daha çetrefil hale geliyor. Bu tablo göz önüne alındığında, Cameron cesur bir kahinden çok, kullanışlı bir ahmaktır." Pakistan'ın Taliban'a el altından destek verdiği iddiası uzum zamandır tartışılan bir iddia. Üstelik Cameron bunu Hindistan'da dile getirmeden önce, hafta başında basına sızan Amerikan ordusunun gizli belgelerinde de yer alıyordu. İngiltere'nin önde gelen aydınlarından, Pakistan kökenli Tarık Ali bu gün Guardian'da bu konuyla ilgili bir yazı kaleme almış. Bu iddialarda şaşılacak bir şey olmadığını söyleyen Ali şöyle devam ediyor: "Tüm taraflar, Afganistan 9 yıl önce işgal edildiğinden beri Pakistan ordusu ile Taliban arasındaki ilişkiyi biliyor. Bundan üç yıl önce bu iki taraf arasındaki görüşmeler sırasında Amerikalı bir istihbaratçı bir Pakistan askeri tarafından öldürüldü ve bu Pakistan basınında da yer aldı." "Pakistan ordusuna yakın bir kaynak geçen yıl bana, Pakistan istihbarat servisi ile Taliban arasındaki görüşmelerde Amerikalı istihbaratçıların da hazır bulunduğunu söylemişti. Dolayısıyla kimse şaşırmasın. Bunun sebebi de açık: Savaş kazanılamıyor." İngiltere Başbakanı'nın Türkiye ve Hindistan'daki açıklamaları Financial Times'ın başyazısında da değerlendiriliyor. İsrail ve Pakistan'a yönelik suçlamaları savunulabilir bulan gazete, ancak Cameron'ın bunları kamuoyu önünde değil muhataplarıyla görüşmelerde dile getirmesi gerektiği görüşünde. Çiçeği burnunda başbakanı Tony Blair'in düştüğü, dünya sahnesinde cazibe ve enerjinin yeterli olduğunu sanma tuzağına düşmeme konusunda uyarıyor. Başında bulunduğu koalisyon hükümetinin iddialı dış politika hedefleri olduğunu hatırlatan Financial Times, bu hedefleri gerçekleştirmek için Cameron'ın "elindeki o megafonu" bırakmak zorunda kalabileceğini belirtiyor. Independent ise Başbakan Cameron'ın neden böyle davrandığını, yeni hükümetin dış politika anlayışı ile açıklıyor: Ticarete ve ekonomik işbirliğine öncelik vermek ve bu çerçevede İngiltere'ye yeni fırsatlar sunacak Çin, Brezilya, Hindistan gibi ülkelerle ilişkileri geliştirmek. Ancak İngiltere'nin ekonomik çıkarlarını geliştirmeye çalışırken stratejik çıkarlarını bir kenara itmemesi gerektiğini vurguluyor gazete ve başbakanı yeni dostlar edinirken eskileri kırmamaya çağırıyor. Asil Nadir İngiltere'ye dönmek istiyor Times gazetesi hakkındaki dolandırıcılık suçlaması nedeniyle 1993 yılında İngiltere'yi terk ederek Kuzey Kıbrıs'a yerleşen işadamı Asil Nadir ile ilgili bir habere yer veriyor. Adını temize çıkarmak isteyen Nadir'in bugün İngiltere'deki mahkemeye başvuracağı ve hakkında devam eden davada tutuksuz yargılanmayı talep edeceği duyuruluyor. Nadir ile ilgili soruşturmayı yürüten Ağır Suçlar Birimi'nin ise Nadir'in talebine sıcak baktığı, ancak bunun gıyabında yerine getirilmesi konusunda kaygıları olduğu belirtiliyor. Nadir'in avukatlarının ise bu nedenle ülkeye gelebilmesi için kendisine İngiliz pasaportu verilmesini talep ettiği kaydedilmiş. Gazete Ağır Suçlar Birimi ile Nadir arasında varılan uzlaşmanın koşullarını ise şöyle sıralıyor: "Nadir'in 250 bin sterlin teminat yatırması, bileğine kaçmasını engelleyecek bir elektronik cihaz takılması, her hafta karakola bildirimde bulunması, üzerinde uzlaşılacak bir adreste yaşaması, herhangi bir liman ve ya da havaalanına üç kilometreden fazla yaklaşmaması. Ayrıca İngiltere'ye vardıktan en geç sekiz saat içinde yeni pasaportunu görevlilere teslim etmesi."
__________________ Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük. | |
|
Etiketler |
2010, 30, bbc, temmuz |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
BBC Türkçe 29 Temmuz 2010 Basın Özeti | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 29 Temmuz 2010 14:14 |
BBC Türkçe 28 Temmuz 2010 Basın Özeti | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 28 Temmuz 2010 15:15 |
BBC Türkçe 23 Temmuz 2010 Basın Özeti | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 23 Temmuz 2010 13:58 |
BBC Türkçe 22 Temmuz 2010 Basın Özeti | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 22 Temmuz 2010 20:04 |
BBC Türkçe 2 Temmuz 2010 Basın Özeti | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 02 Temmuz 2010 09:28 |