Çevrimdışı

İngiltere Başbakanı David Cameron Türkiye'nin ardından dün başladığı Hindistan ziyaretinde yaptığı açıklamalarla da İngiltere basınında gürültü kopardı.
Ankara'da Gazze'yi bir hapishaneye benzetmesi tartışma yaratmıştı. Ekonomisi hızla büyüyen Hindistan ile ticareti geliştirmeyi hedefleyen ikinci ziyaretinde ise Pakistan'ı kızdırdı.

Guardian manşetinde, Cameron'ın Pakistan'ı teröre destek olmakla suçladığını duyuruyor. Başbakan'ın "Pakistan bir yandan bir demokrasi olarak saygı görmeyi beklerken diğer yandan Hindistan ya da Afganistan'a terör ihracatını desteleyemez" sözleri aktarılmış.
Gazete hafta başında basına sızan Amerikan ordusuna ait gizli belgelerde, Pakistan istihbarat servisinin Taliban'ı el altından desteklemekle suçlandığını hatırlatıyor. Pakistan tarafının da Cameron'ı bu iddiaya inanmakla suçladığı belirtiliyor.
Ayrıca İngiltere'nin daha önce de Pakistan'dan kaynaklanan terör tehdidine dikkat çektiğinin, ancak açıklamaların İslamabad'ın terör gruplarına hoşgörü gösterdiği ifadesiyle sınırlandığının altı çiziliyor. Bu sefer ise Hindistan'ın savunduğu, Pakistan'ın terörü doğrudan desteklediği söylemine yaklaşıldığı vurgulanıyor.

Financial Times da haberi manşetten görmüş. Cameron'ın sözlerinin Hindistan - Pakistan ilişkileri konusunda bir politika değişikliğine işaret edip etmediği konusunda ise şu yorumu yapıyor gazete:

"Cameron'ın sözleri ziyaretteki diğer gelişmelerle birlikte ele alındığında, yani sivil amaçlı nükleer işbirliğinin önünün açılması, Hawk jetlerinin satışı, istihbarat paylaşımının arttırılması ve ortak denizaltı tatbikatları ile birlikte düşünüldüğünde, İngiltere'nin Güney Asya'daki çıkar dengesinde bir değişikliğe gittiği açık."
"Ancak eğer devam ettirilirse, bu tavır değişikliği büyük bir diplomatik kumar olur. Hindistan'ın bir dünya gücü olarak yükselişi, küresel ekonominin yapısındaki değişikliğin bir parçası ve Cameron da İngiltere'nin buna ayak uydurması gerektiğini savunuyor. Ne var ki böylesi bir yakın ilişkinin meyveleri 10, belki de 20 yıldan önce toplanamaz."
"Pakistan'ın önemi ise ivedilik arz eder. Pakistan'ın İngiltere'nin en büyük diplomatik misyonlarından birine ev sahipliği yapması, terörle mücadelede ne kadar önemli bir ortak olduğunun işaretidir. Ayrıca Cameron'ın 2015'te ulaşmayı planladığı hedefin, Afganistan'dan çıkışın da önemli bir aktörüdür."

Independent yazarlarından Adrian Hamilton, Cameron'ın Türkiye ve Hindistan ziyaretlerinde verdiği mesajları analiz ederek bunun İngiltere'nin geleneksel dış politika üslubunda bir değişikliğe işaret ettiğini söylüyor ve bunu savunuyor. Dikkat çeken satırlar şöyle:

"David Cameron seçimden önce İngiltere'yi, nüfuz arayışlarını tamamen Amerika Birleşik Devletleri'nin küçük ortağı olarak gerçekleştiren bir ülke olmaktan çıkarmak istediğini söylemişti. İngiltere'nin çıkarlarını, daha geniş bir perspektif ile, ülke ülke geliştirmeyi hedefliyordu. Şu anda yaptığı da budur."
"Bunun İngiltere'nin dış politikasında kökten bir değişikliğe işaret ettiğini düşünmek ise hayalcilik olur. Yine de, İngiltere'nin Müslüman bir ülkeye karşı bağımsız ve sempati dolu bir tutum takınmaya hazır olduğunu göstermesi ve Hindistan'da da gelişmekte olan ekonomilerle yeni ve daha eşit bir ilişki arzusunu dile getirmesi, Cameron'ın dış politikaya yaklaşımındaki kararlılığı ortaya koyuyor. Tabii İngiltere'nin çıkarlarını öncelikli olarak ticaret ile tanımlayan üslubu konusunda da bir fikir veriyor."

İngiltere'de birçok gazete Cameron'ın Türkiye'de yaptığı İsrail ile ilgili yorumların ve Hindistan'da yaptığı Pakistan ilgili yorumların ev sahibi ülkelerin hoşuna gittiğini yazıyor. Ancak Times'a göre bu durum Hindistan'ın pek de umurunda değil. Gazetenin analizinde şu satırlar dikkat çekiyor:

"Hindistan 1615 yılından beri bu kadar büyük ve iddialı bir İngiliz ticaret heyeti ile karşılaşmamıştı. Ancak Cameron bunun Hindistan'ın gururunu okşayacağını düşündüyse hayal kırıklığına uğramıştır."
"Dün akşamki televizyon haberlerinde ziyaretten çok az bahsedildi. Ayrıca İngiltere'nin 'güçlendirilmiş ortaklık' söylemine de Hindistan hükümetinden bir yanıt gelmedi."
"Hintli yetkililer hükümetin, pazarlarını açma konusunda baskıya boyun eğmeyeceğini, ayrıca İngiltere'nin karşılığında ne sunabileceği konusunda da şüpheci olduğunu dile getiriyor."
"Hindistan kamuoyunun ruh halini ise, Mumbai'de konuştuğumuz 27 yaşındaki satış sorumlusu Ajmal Khan'ın sözleri çok iyi özetliyordu: 'Bence Hintlilerin birçoğu İngilizlere karşı olumlu hisler besliyor. Ancak İngiltere bizim için önemli değil artık. Artık önemli olan Amerika Birleşik Devletleri ve Çin."
Konuyu başyazısında ele alan Daily Telegraph ise David Cameron'ın İngiltere dış politikasına açıklık getirdiği inancında. Cameron'ın zaman içinde diplomatik usullere daha dikkat eder hale gelmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten gazete, ancak Başbakan'ın açık sözlü olarak nitelediği tarzını sürdürmesi gerektiğini düşünüyor.
Yeni hükümetin dış politikasında ticari çıkarların büyük rol oynayacağının zaten bilindiğini belirten Daily Telegraph, "Bu hafta yaşananlar gösterdi ki buna memnuniyet verici bir açıklık da eşlik edecek" diye noktalıyor yorumunu.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.