Çevrimdışı

Guardian gazetesi Kosova'nın bağımsızlık ilanı ile ilgili olarak Lahey'daki Uluslararası Adalet Mahkemesi'nin bugün açıklanması beklenen kararının dünyanın dört bir yanındaki ayrılıkçılar tarafından merakla beklendiğini yazıyor.
Gazete, gözü mahkeme kararında olan bölgeler arasında ise Kuzey Kıbrıs, Dağlık Karabağ, Somaliland, Osetya, Abhazya ve Transnistra'yı sayıyor.
"Kosova kararının uluslararası etkisi olacak"


Guardian, Mahkemenin Kosova'nın bağımsızlığının hukuki olduğu kararına varması halinde, bunun isimleri sayılan bu bölgelerde de etkisi olacağı değerlendirmesini yapıyor.
Lahey'deki mahkeme Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Sırbistan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na yaptığı şikayetin ardından davayı görüşmeye başlamıştı.
Guaridan gazetesi Uluslararası Adalet Mahkemesi'nin Kosova'nın bağımsızlığının meşruiyetine uluslararası hukuk açısından bakacağını yazıyor.
Gazete ayrıca, Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Jeremiç'in mahkemenin kararı için Lahey'e gittiğini ve mahkeme Kosova lehine karar verse dahi, bu bölge üzerindeki hak iddiasından vaz geçmeyeceklerini söylediğini de aktarıyor.
"Bernanke, Obama yönetiminin önündeki sorunları hatırlattı"


Financial Times gazetesi Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın dün imzaladığı mali reform yasasını manşetine taşımış.
Gazete, yasanın küresel finans krizinin yüzeye çıkmasındaki ilk önemli kilometre taşı olan Lehman Brothers'ın iflasının üzerinden iki yıl geçmeden kabul edildiğini de belirtip, değişikliklerin 1930'lardan bu yana piyasaların işleyişine getirilen en büyük düzenleme olduğunu ifade ediyor.
Amerikan Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke "önemli bir ilerleme" olarak nitelediği yasanın, 2008 benzeri bir küresel mali krizi engellemesini umduğunu söyledi.
Ancak Financial Times'a göre, Bernanke yasayı destekleyen konuşmasının devamındaki sözleriyle, Obama yönetiminin önündeki istihdam ve ülke ekonomisinin geleceğindeki belirsizlik gibi sorunları da hatırlattı.
"500 milyon Facebook'ta ne yapıyor?"


Times gazetesi, başyazılarından birini 500 milyonuncu üyeye kavuşan Facebook adlı sosyal iletişim sitesine ayırmış.
"Peki bu kadar kişi Facebook'ta ne yapıyor?" diye soran gazetenin cevabı ise, bu sitede rutin olarak birçok kişinin karşılaştığı mesajların sıralamasından oluşuyor.
Uygunsuz anlarda çekilmiş fotoğraflarınızın konduğu, tanımadığınız yabancılar tarafından Facebook'taki deyimle "dürtüldüğünüz", gitmediğiniz partilere davet edildiğiniz, sahte kimlikler kullanan kişilerin iletişim kurmaya çalıştığı gibi mesajlar bunlar.
Ve Times gazetesindeki yazının sonu ise, "Acaba bütün bunlar için vaktiniz var mı? Biraz iş yapsanız iyi mi olur?" gibi sorularla bitiyor.
"Megrahi davasında gerçeği öğrenmenin vakti"


Daily Telegraph gazetesinde yer alan bir değerlendirmede ise, BP'nin Lockerbie bombacısı olarak hüküm giyen eski Libya ajanı Abdulbasit el Megrahi'nin serbest bırakılmasındaki rolüne atıfla, "Megrahi hakkındaki gerçeği öğrenmemizin vakti geldi" deniyor.
Gazete, Megrahi'nin serbest bırakılması kararını veren İskoç yetkililerin, konuyla ilgili sorulara verdiği yanıtların yetersiz olduğunu savunup, Megrahi'nin ölümüne birkaç hafta kaldığı gerekçesiyle merhamet edilerek serbest bırakıldığını ancak, Libya'ya dönmesinin üzerinden 11 ay geçmesine rağmen eski ajanın hâlâ sağlıklı olduğunu belirtiyor.
Gazete İskoç yetkililerin Lockerbie üzerinde düşen uçak ve yerdeki toplam 252 kişinin ölümüne sebep olmaktan hüküm giyen Megrahi'nin serbest bırakılmış olmasından pişman olmamalarını da eleştiriyor.
Daily Telegraph'a göre, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın ABD Başkanı Obama ile görüşmesinde, Megrahi'nin serbest bırakılması ile ilgili belgeleri açıklama kararı, İşçi Partisi hükümetinin bu işteki dahlinin boyutlarını da ortaya koyabilir.
"Taliban, ABD'ye gücünün sınırını gösterdi"


Guardian yazarı Seumas Milne değerlendirmesinde "Afganistan Amerikan'ın gücünün sınırlarını gösterdi" diyor.
Milne'e göre, eğer dünyanın en yoksul ülkelerinden birindeki düzensiz bir ordu rakibi olmayan Amerikan gücünü yenebilirse bunun yeni uluslararası düzen açısından çok temel etkileri olacak.
Guardian yazarı, ABD ve en yakın müttefiklerinin yenilmiş gibi görünmemek için ellerinden gelen herşeyi yapacak olmalarının nedeninin de bu etki olduğunu söylüyor.
Milne, Afganistan'daki savaşa karşı çıkanların, yabancı askerlerin çekilmesini ve ülkede Taliban da dahil, tüm önemli güçlerle müzakerelere girilmesini önerdiklerini ve şimdi bu önerilerin savaş yanlıları tarafından uygulanıyor olmasının, savaşta işlerin ne kadar kötüye gittiğinin bir göstergesi olduğunu da belirtiyor.
Milne ayrıca, işgal ordularının sayısı arttıkça Taliban öncülüğündeki gerilla mücadelesinin gücünün de arttığını ve bu süre içinde binlerce Afgan sivilin ölmeye devam ettiğini de ifade ediyor.
Bunun karşılığında Başkan Obama yönetimi ve Amerikan ordusunun strateji, asker sayıları veya Taliban'la diyalog kurup kurmama konusunda bölündüklerini de belirten Milne, binlerce Afgan ve NATO askerinin, liderlerinin hiçbir zaman kazanılamayacağını kabul ettikleri bir savaşta bedel ödemeye devam edecekleri yorumunu da yapıyor.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.