Çevrimdışı

Independent muhabiri Patrick Cocburn, Türkiye'deki son saldırılarla ilgili yorumlarda bulunuyor.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Dünyanın Türkiye'yi tam da daha güçlü ve aktif olarak görmeye başladığı sırada meydana gelen bu saldırıların Türkiye'nin zaafiyetlerini hatırlattığını yazan Cockburn, geçmişte bazı sınırlı tavizlerle Kürtlerle uzlaşmanın mümkün olabileceğini, ancak AKP hükümetinin, orduyu yüzüstü bıraktığı şeklindeki bir suçlamaya yol açacak her türlü eylemden kaçındığını savunuyor. Cockburn, "Türkiye'de iktidardaki siyasetçiler Orta Doğu'da uzlaşıya varılması için telkinlerde bulunuyorlardı, ancak bu tavsiyelerini kendi evlerinde dikkate almadılar." diyor. Türkiye'nin kendi içindeki farklı etnik kesimleri bir araya getirememesi halinde, bunun bölgesel bir güç olma çabalarını da sekteye uğratacağını yazan Independent muhabiri, son çatışmaların Türkiye'yi Irak'taki Kürtler üzerinde etkili olma hedefinden de uzaklaştırabileceğini belirtiyor.
Kesinti bütçesi


Guardian'ın "Şimdi acı, sonra acı" şeklindeki manşeti, bütçede öngörülen kesintilerin etkisinin yıllar boyunca hissedileceğine işaret ediyor. Zira, katma değer vergisinin yüzde 17,5'tan yüzde 20'ye çıkarılması; kamu sektörü çalışanlarının maaşlarının iki yıl süreyle dondurulması gibi tedbirler öngören bütçe, son 60 yılın en büyük kesintilerini içeriyor. Maliye Bakanı Osborne, kesintilerin "kaçınılmaz" olduğunu söylemiş, ancak bu sayede, İngiltere'nin bütçe açığının beş yıl içinde ortadan kaldırılacağını belirtmişti. Ancak Guardian, katma değer vergisinde öngörülen artışın ekonomik düzlüğe çıkışı tehlikeye atabileceğine işaret ediyor ve "Osborne 13 milyar sterlinlik bir kumar oynuyor." diyor.
Gazete, başyazısına da Osborne'un kumar oynadığı yorumunu taşıyor ve şöyle diyor. "Muhafazakâr Partili Maliye Bakanı, öncelikle ekonominin katma değer vergisi ve diğer vergilerde öngörülen artışşa, kamu harcamalarında ve sosyal yardım kalemlerinde öngörülen kesintilerle ekonominin çökmeyeceğini; ikinci olarak da zaten kötü olan şimdiki durum daha da kötüye giderse Liberal Demokratların Muhafazakârların yanında duracaklarını iddia ediyor. Eğer bu iddialar ters teperse, yeni maliye bakanı ekonimiyi yeni bir resesyona sürükleyecek ve koalisyon hükümetini paramparça edecektir."
Independent'ın manşetinde ise bütçede öngörülen tedbirlerin adil olup olmadığı sorgulanıyor. Gazetenin başyazısında da, aynen Guardian'da olduğu gibi George Osborne'un riskli bir kumar oynadığı yorumu yapılıyor.
2011'in İngiltere ekonomisi için en zor geçecek yıl olacağı tahmininde bulunan Financial Times ise bütçede öngörülen kesintilerin en çok yoksul kesimleri vuracağını yazıyor. Ancak gazete, başyazısında, Osborne'un verdiği vaatleri tuttuğunu belirtiyor. İngiltere'nin yaklaşık 150 milyar sterlinlik bütçe açığını beş yılda kapatması için Osborne'un cesur bir başlangıç yapmasının zaten gerekli olduğunu yazan Financial Times, bu doğrultuda kamu harcamalarının kesilmesinin doğru bir karar olduğunu savunuyor. Bütçede beş yıl zarfında 113 milyar sterlinlik mali daralmanın öngörüldüğünü ve bunun iddialı bir hedef olduğunu belirten gazete, kamu sektöründe kesintiler başlayınca tansiyonun da artacağını belirtiyor.
Daily Telegraph'ın başyazısında da bütçenin İngiltere ekonomisini uçurumun eşiğinden döndüreceği savunuluyor. Ancak Financial Times gibi, Daily Telegraph da, sonbaharda kamu harcamalarının nasıl yapılacağı hakkındaki ayrıntılar açıklanmaya başlayınca bütçeye muhalefetin tırmanabileceğini belirtiyor.
McChrystal ikilemi


Basın özetimize, Amerika Birleşik Devletleri'nin Afganistan'daki güçlerinin komutanı Orgeneral Stanley McChyrstal'ın, Obama yönetiminin üst düzey isimleriyle alay ettiği gerekçesiyle Washington'a geri çağrılmasıyla ilgili yorumlarla devam ediyoruz.
McChrystal, Rolling Stones dergisine verdiği bir mülakatta, Başkan Obama'nın kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söylemiş, Amerika'nın Kabil Büyükelçisi Karl Eikenberry tarafından ihanete uğradığını hissettiğini belirtmiş ve Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden için "O da kim?" demişti.
Guardian gazetesi, Obama'nın McChrystal'ın bu yorumları üzerine çok öfkelendiğini, ancak ABD'nin Afganistan'daki askerî stratejisinin mimarı olan McChrystal'ı bu görevden almasının kendisi için ciddi bir ikilem oluşturduğunu yazıyor. Guardian yazarı Simon Tisdall da Obama'nın McChrystal'ı görevden almasının bir hata olacağını, zira onu bu göreve getirenin kendisi olduğunu ve kamuoyu gözünde bu durumun Obama'nın Afganistan savaşını idaresi hakkında soru işaretleri doğuracağını söylüyor; buna karşın Obama'nın kişisel açıdan bakıldığında McChrystal'ın görevine son vermek isteyebileceğini belirtiyor.
Independent'ta yazan Rupert Cornwell ise, "Bu çatışma, Obama'nın MacArthur'u olabilir mi?" diye soruyor. 1951'de Kore Savaşı sırasında dönemin başkanı Harry Truman'ın General Douglas MacArthur'u görevden aldığını ve bunun Washington'un Kore politikasında değişime yol açtığını belirten Cornwell, "General McChrystal da görevden alınırsa, Afganistan'da da benzeri bir durum söz konusu olabilir." diyor.
Maç izinleri


Basın özetlerimizin sonunda İngiltere'nin bugün oynayacağı Slovenya maçıyla bağlantılı bir habere yer veriyoruz. İngiltere'nin Dünya Kupası'nda bir üst tura çıkabilmesi için bu maçı kazanması gerekiyor ve bu nedenle maçın oynanacağı saatlerde halkının futbola düşkünlüğüyle bilinen İngiltere'de hayatın durma noktasına geleceği tahmin ediliyor. Guardian, bugün onbinlerce kişinin maçı izleyebilmek için işten izin aldığını, bazı patronların iş yerlerinde maçın izlenebilmesi için dev ekranlar kurulmasına izin verdiğini yazıyor. Haberde, yüzlerce okulda maç nedeniyle derslerin erken paydos edileceği, sendikaların iş verenlere çalışanlarının maçı izlemesine izin vermeleri çağrısı yaptığı belirtiliyor. Yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, İngiltere'de iş yerlerinin üçte ikisi çalışanlarının yerel saatle üçte başlayan maçı izlemelerine müsaade edecek gibi görünüyor.
BBC Türkçe'nin İngiltere gazetelerinden derlediği basın özetini, hafta içi her sabah Türkiye saatiyle 08.40'ta NTV ekranından da izleyebilirsiniz.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.