Ticaret için Arap ülkelerine giden Türk iş adamlarının, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında gelişen iyi ilişkiler sayesinde yakın ilgi ve sevgiyle karşılaştıkları bildirildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl “Davos Zirvesi”nde İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile arasında geçen diyaloğun ardından Arap ülkelerindeki “Türkiye sempatisi” artmaya başladı. Daha sonra Türk diplomatların Arap ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretlerle gelişen ilişki, serbest ticaret anlaşmalarının yanı sıra son olarak Gazze’ye yönelik saldırıların ardından Türkiye’den yola çıkan gemiye yönelik İsrail’in gerçekleştirdiği müdahaleyle Türkiye’nin Arap ülkelerindeki imajını daha da iyi noktalara taşıdı. Ancak, bu durum sadece ülkeler arasındaki diplomatlar arasında sınırlı kalmadı. Öyle ki, Arap ülkelerine giden Türk iş adamları, özel ilgiyle karşılanmaya başladı.
Gelinen noktada Arap dünyasında Türkiye’ye ve Başbakan Erdoğan’a gösterilen ilgi, Arap ülkelerine giden iş adamlarında da ilginç anılar yaşamalarına neden oluyor. Arap dünyasıyla sıkı bir ticari ilişkinin bulunduğu Mersin’de ticari faaliyetlerini sürdüren iş adamları, bu ülkelerde ulaşım için kullandıkları taksiden, yemek için gittikleri lokantaya kadar birçok yerde özel ilgiyle karşılaştıklarını belirtiyor.
Türk Arap İş adamları Derneği Başkanı (TURAB) Doğan Narin, yaptığı açıklamada, mesleği gereği ve derneğin faaliyetleri kapsamında sık sık hemen her Arap ülkesine seyahat ettiğini söyledi.

ANILAR....
Seyahat sırasında özellikle son aylarda yoğun şekilde sadece Türkiye vatandaşı olmalarından kaynaklanan ilgi ve sevgi gördüklerini ifade eden Narin, iş adamlarının dönüşte tebessüme neden olan en az bir anıyı da beraberinde getirdiğini vurguladı.
Geçtiğimiz hafta Mısır’a düzenlenen bir gezi sırasında yaşadıklarını anlatan Narin, “Bazı arkadaşlarımla yemek için bir lokantaya gittiğimizde, siparişlerimizi verdik ve daha sonra çalışanlarla sohbet etmeye başladık. Türk olduğumuzu öğrenen personel, Türkiye’ye olan hayranlığını dile getirdi ve diğer müşterilere oranla daha fazla yakınlık gösterdi. Yemeğin ardından ise yöresel tatlılarını ikram etti. Çıkarken ise tatlı için ücret almadılar. Yani artık Arap ülkelerinde sadece Türkiye vatandaşı olmamızdan kaynaklanan ikramlarla bile karşılaşıyoruz” diye konuştu.
TAKSİCİNİN TÜRKİYE HAYRANLIĞI
Mısır’da ulaşımı taksiyle karşıladıklarını anlatan Narin, buradaki diyalog sırasında ise şoförün aslında bir Türkiye hayranı olduğunu öğrendiğini belirtti.
Arap ülkelerinde Türk dizilerinin izlenme oranlarının yüksek olduğunu hatırlatan Narin, şöyle devam etti:
“Taksici de Türk dizisi hayranlarından biriydi. İzlediği dizilerdeki karakterler hakkında bizden bilgi almaya çalışan şoför, televizyonda gördüğü İstanbul Boğazı ve çevresindeki yalıların yanı sıra diğer illerdeki güzelliklerin kendisini büyülediğinden bahsetti. En yakın zamanda Türkiye’de tatil yapmak istediğini anlatan şoför, daha sonra ülkemizin pahalı olup olmadığını, tatil için ne kadar bütçe ayırması gerektiğiyle ilgili sorular sormaya başladı.”
“HESABINIZI BAŞBAKAN ÖDEDİ”
Dünyanın çeşitli ülkelerine bakliyat ihracatı yapan iş adamı Engin Tan Narin ise, geçtiğimiz ay Suudi Arabistan seyahati sırasında, başından geçen olayı şöyle anlattı:
“İş görüşmesi için gittiğimiz bir lokantada yemek yedikten sonra, hesabı istedik. Ancak bir süre sonra yanımıza gelen garson hesabın ödendiğini söyledi. Hesabı kimin ödediğini merak edince, kasaya gidip yetkili ile görüştük. O da bize ısrarla ’hesabınız ödendi’ dedi. Fakat daha sonra peş peşe yönelttiğimiz, ’İyi ama kim ödedi?’ sorusuna karşılık, “Başbakanınız hesabı Davos’ta ödedi. Sizden para almayacağız’ dedi. Bunun üzerine bir süre Türkiye üzerine ve Arap dünyasıyla olan yakınlığımızla ilgili sohbet ettikten sonra, lokantadan hiç hesap ödemeden ayrıldık.”