Boeing Ticari Uçaklar Avrupa ve Rusya Satış Başkan Yardımcısı Aldo Basile, bu yıl sonunda Türkiye’ye toplam 18 uçağın teslim edilmiş olacağını bildirdi.

Basile, basın toplantısında, ticari havacılık sektörün geçen yıl mali krizler, volkan patlamaları, yakıt fiyatları, döviz kurları ve terör faaliyetleri gibi zorluklarla yüzyüze geldiğini, bütün bunlara karşın havayolu sisteminin dayanıklı ve sağlam yapısını koruduğunu anlattı.

Bugünlerde ticari havacılık dünyasında dinamik bir durum olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Basile, ekonomik toparlanmanın ivme kazanırken, global yolcu ve kargo trafiğinin de eski düzeyine gelmeye başladığını bildirdi.

Bu yıl yolcu trafiğinin yüzde 5 gelişme gösterirken, kargo tarafında da yüzde 8 oranda iyileşme görüldüğünü belirten Basile, 2011 yılı itibariyle hava yolu şirketlerinin artık kara geçebileceklerini tahmin ettiklerini söyledi.

Basile, bu dönemde Türkiye’nin bir istisna olduğunu, hava yolu şirketlerinin büyümelerini durgunluğa rağmen sürdürebildiklerini anımsattı.

Bu gelişmeler doğrultusunda gelecek yıl yeni uçak siparişlerinde yoğun bir talep olacağını tahmin ettiklerini dile getiren Basile, şunları söyledi: "Hazırlıklarımızı artan talebe göre yapıyoruz. 2009 yılında 263, bu yıl ise 139 adet sipariş aldık. Geçen yıl 481 uçak teslim ettik. Bu yıl mayıs sonuna kadar ise 179 uçağın teslimini gerçekleştirdik. Yıl sonuna 460-465 adet civarında teslim gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Şu anda toplam siparişlerimiz 3 bin 300 adede ulaştı. 2009 yılında küresel mali kriz nedeniyle belki yolcu trafiğinde bir miktar azalma oldu ama firmaların verdiği siparişler itibariyle bir kaç istisna dışında iptal olmadığını söyleyebilirim. Müşteri talebini karşılayabilmek için üretimimizi hızlandırıyoruz." Geçen yılın Boeing için önemli olduğunu altını çizen Basile, bazı ürünlerinin test uçuşlarını gerçekleştirdiklerini anlattı.

Türkiye pazarının sağlam büyümesini kriz yılında da sürdürdüğünü ve Boeing için önemli bir pazar olduğunun altını çizen Basile, geçen yıl ve bu yıl Türkiye’den toplam 60 sipariş geldiğini bildirdi.

Halen 5 farklı havayolu firmasından 69 adetlik sipariş bulunduğunu ifade eden Basile, müşterilerin ilgisinden onur duyduklarını, şu ana kadar 5 uçağın teslimini yaptıklarını, bu yıl sonunda Türkiye’ye toplam 18 uçağın teslim edilmiş olacağını kaydetti.

Basile, Türkiye’deki Boeing filosunun 150 uçağı aştığını bildirdi.

Bu yıl, Türk Hava Yolları’nın filosuna ilk defa doğrudan satın alma yöntemiyle katılacak Boeing 777’lerle birlikte Türk sivil havacılığında yeni bir dönemin başlayacağını ifade eden Aldo Basile, "Boeing 777-300ER, benzersiz yakıt verimliliği, menzili ve ödüle layık görülen yolcu konforuyla, küresel rekabette Türk Hava Yolları’na büyük avantaj sağlayacak. Boeing 777 sersi ve yeni 787 Dreamliner’ın Türk Hava Yolları gibi kıtalararası büyüme hedefine sahip şirketler için en uygun modeller olduğuna inanıyoruz."
-"TÜRKİYE’DEKİ BÜYÜME TRENDİ SÜRECEK"-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Basile, önümüzdeki dönem Türkiye pazarına ilişkin, "Sadece Türk Hava Yolları’nın değil diğer şirketlerin de büyümekte olduğunu görüyoruz. Ancak rakam vermek çok zor. Büyüme trendinin bu şekilde süreceğini söyleyebilirim" dedi.

Türkiye’deki bütün havayollarının çok dinamik olduğuna dikkati çeken Basile, "Önümüzdeki 10 yıl içinde belki 200 kadar yeni uçağın Türk pazarına girmesi söz konusu olabilir" değerlendirmesinde bulundu.

Türk sivil havacılığının 2023 yılına kadar 700 uçaklık filodan bahsettiğini anımsatan Basile, dolayısıyla 200’ün üzerinde yeni alım olabileceğini bildirdi.

Basile, "Bu pazar bizim tüm dikkatlerimizi yönelttiğimiz bir pazar" dedi.

Sektördeki satınalma ve birleşmelere ilişkin olarak ise Basile, birleşmelerin maliyetleri aşağıya çektiği ve verimliliği artırdığı takdirde başarılı girişimler olduğunu söyledi.

İzlanda’daki yanardağ patlaması konusunda bir soru üzerine de Basile, uçakların kül bulutları içinden uçmalarını tavsiye etmediklerini, bu konuda en iyi önlemin kül bulutu içinde bulunmamak olduğunu ifade etti.

Kül bulutu dolayısıyla yaşanan kriz döneminde sivil havacılık makamlarıyla iletişim halinde olduklarını ve çeşitli katkılar sunduklarını anlatan Basile, "Burada söylenmesi gereken temel şey; kül bulutlarının uçak için zararlı olduğudur. Uçakların kül bulutlarının içinde uçmamaları gerekir, biz bunu tavsiye ediyoruz" dedi.