Zonguldak’ta, yaklaşık 4,5 ay önce kaçarak evlendiği eşi, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki grizu patlamasında hayatını kaybeden 3 aylık hamile Yeter Akkaya (26), çocuğunun doğmadan yetim kalmasının üzüntüsünü yaşıyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, hastanede yakınlarına refakat ettikleri sırada Ekrem Akkaya (26) ile tanışan Yeter Gebedek (26), ailesinin izin vermemesi üzerine 4 Ocakta kaçarak Ekrem Akkaya ile evlendi.

Nikah törenlerinden 16 gün sonra TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki galeri açma işini yürüten Yapı-Tek firmasında işe başlayan Ekrem Akkaya, bir süre sonra da eşinin hamile olmasının sevincini yaşadı.

Çocuklarının dünyaya gelmesini sabırsızlıkla bekleyen çiftin hayalleri, 17 Mayıstaki grizu patlamasında madenci Ekrem’in hayatını kaybetmesiyle yıkıldı.

Yeter Akkaya, AA muhabirine, eşinin sürekli maden ocağının koşullarının zorluğundan ve gerekli önlemlerin alınmadığından bahsettiğini, devamlı kendisi için dua etmesini istediğini söyledi.

Eşinin her gün, maden ocağından çıkar çıkmaz iyi olduğunu haber vermek için telefonla evi aradığını anlatan Akkaya, şöyle konuştu: "Olay günü benimle doktora gelmesini istediğimde eşim, (izin alamam) diye kabul etmemişti. Bana, (19 Mayıs resmi tatil olduğundan daha rahat gideriz) dedi. 17 Mayısta evden çıkarken 3 kez geri dönerek el salladı. Öğlen saatlerinde ise kötü haber geldi. Şu anda 3 aylık hamileyim, çocuğum doğmadan yetim kaldı.

Beni genç yaşta dul, bebeğimi yetim bırakan suçluların bir önce bulunup cezalandırılmalarını istiyorum. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’nde ifademizi verdik, sorumlular hakkında şikayette bulunduk." Eşinin mezarını ziyaret ederek üzüntülü anlar yaşayan Akkaya, bebeği erkek olursa eşinin adını, kız çocuğu dünyaya getirirse ’Kader’ ismini vereceğini söyledi.

Ölen madenci Ekrem’in babası Ramazan Akkaya da ocakta havalandırma çalışsaydı grizu patlamasının yaşanmayacağını savunarak, "Madendeki ihmalleri bilseydim, maddi sıkıntı yaşamamıza rağmen kesinlikle oğlumun yer altına inmesine izin vermezdim. İki oğlum vardı, birini kaybettim. Acımız çok" dedi.