Çevrimdışı

İsrail'in Gazze yolundaki yardım gemilerine müdahalesi Ankara'da tepkiyle karşılandı. Dışişleri Bakanlığı olayı kuvvetle kınadığını açıkladı ve İsrail’in uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekeceği belirtildi.

Ankara'dan sabah saatlerinde gelen çok sert açıklama şöyle:
Açıklama şöyle: "Gazze halkına insani yardım ulaştırmak arzusunu taşıyan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda ülkeden sivillere karşı İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından güç kullanılması sonucunda, elde edilen ilk bilgilere göre en az iki kişinin hayatını kaybetmiş ve 30’dan fazla kişinin yaralanmış olmasını en ağır şekilde protesto ediyoruz.

İsrail masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barışçı girişimleri hiçe saydığını açık bir biçimde bir kez daha göstermiştir. İsrail’in bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz.

Açık denizlerde gerçekleşmiş, uluslararası hukukun ağır bir ihlalini teşkil eden bu müessif olay ilişkilerimizde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecektir. Tel Aviv Büyükelçiliğimiz tarafından sürdürülen girişimlerin yanısıra Bakanlığımıza davet edilen İsrail’in Ankara Büyükelçisi nezdinde bu kabul edilemez olay kuvvetle kınanmakta ve kendisinden acilen izahat talep edilmektedir.

Gerekçe ne olursa olsun, yalnızca barışçı faaliyetlerde bulunan sivillere karşı bu tür hareketlerin kabulü mümkün değildir.

İsrail’in uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekecektir.

Hayatını kaybedenlere Tanrıdan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralananlara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz."


İsrail Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı

İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere müdahale etmesi üzerine, Dışişleri Bakanlığının, İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levi’yi Bakanlığa çağıracağı bildirildi.

AA muhabirinin Dışişleri Bakanlığından edindiği bilgiye göre, Brezilya’dan ABD’ye geçmekte olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, konuyu yakından takip ederek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü bilgilendirdi.

Yardım gemilerinden doğrudan bilgi akışının devam ettiği, gelişmeler hakkında arama kurtarma merkezinden kriz masasına ulaşan bilgilerin değerlendirildiği kaydedildi.Dışişleri Bakanlığının, kısa bir süre içinde olayla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor

 

Çevrimdışı

Babaları ABD kanatlarını israil üzerinden cektigi vakit Iran ve Turkiye Dünya Üzerinde İsrail diye bir devlet bırakmaz. Ve Buna Dünyada kimsede ses cıkarmaz. Ama Babalarının cıkarlarına ters düşer bu durum.. Ama Türkiyenin cok buyuk yaptırımlar uygulayacagı/uygulatacagı kesindir. Aksi taktirde Dünya yeni Ortaddogu merkezli yeni bir savaşa sürüklenir.. Buda dünya için cok iyi olmaz.

 

Çevrimdışı

Allah'ım bin belalarını versin inşallah. Biz göremiyoruz belki ordaki yaşananları ama, Allah(C.c) görüyor ve cezalarını verecektir. Birde şunu belirtmek isterimki, O Gemilerde 50 ülkeden farklı millet var. Sadece Türkiye adına yapılmış bir saldırı değildir. Tüm dünyaya rest çekiyor şerefden yoksun insanlar.

 

Ya en ağır şekilde protesto ederiz ya da en şiddetli derece kınarız. Askerimize çuval giydirildi kınadık, Avrupa'daki gurbetçilerimiz ırkçı saldırılara uyradı yine kınadık, Başkonsolosumuz aşağılayıcı bir tavır içerisinde İsrail yetkililerince küçük düşürüldü yine kınadık.. Tama biz ki merhamet eden, mazlumun yanında olan, her zaman barışçıl bir siyaset sürdürmeyi tercih eden, sağduyulu olmayı kabul eden bir milletiz eyvallah. Ama artık kınamakla uluslararası dengeler sağlanmıyor bu su götürmez bir gerçek. Tabi bu yetmiyor demeklede savaşalım demiyoruz (Lüzum olmadığı, başka çare kalmadığı sürece) ama görünen o ki artık dişimizi göstermeliyiz. Biz Osmanlı'nın torunlarıyız (eskiyle avunmamak gerek; ama eğer elimizde böylesine bir miras varsa da kullanacağız elbette) ve 7 düvele kök söktürmüş bir devlettik. Gerek adaleti elden bırakmadan gerekse kimsenin canına malına zor kullanmadan (hukuk kuralları çiğnenmeden) dünyayı yönettik, dünyanın en büyük güçlerine göz dağı verdik. Bu nasıl oldu peki? Direk eyleme geçerek. Çünkü Osmanlı Devleti eylem, hareket devletiydi. Bizde böyle yapmalıyız artık. Başta diplomatik çözümler gözden geçirilerek hemen karşılık vermek gerekiyor. Aksi takdirde çok açık bir provokasyona meyilli bir olaydır. Fevri hareketlere açık bir olaydır. Eğer devletin siyasi gücü harekete geçmezse başkaları harekete geçip haksız olan İsrail'i haklı konuma geçirecektir. Çünkü gerek medya gerekse lobi çalışmaları açısından İsrail gerçekten çok güçlü bir devlet hazır köşeye sıkıştırmışken bu talihsiz olayla sağlıklı ve hukuki çözümleri ivediklikle harekete geçirmeliyiz. Ve şunuda unutmamalıyız ki bu olayı gerçekleştiren İsrail Hükümetidir. İsrail halkı değil, bu yüzdendir ki ülkemizde bulunan Musevi halka zarar vermemeliyiz aksi takdirde İsrail'e haklılık payı çıkacaktır. Ama artık İsrail'in suyu ısınmıştır ülkemize karşı yaptığı bu kaçıncı terbiyesizlik ve ahlaksızlıktır. Bu tür olayları artık şiddetle kınamamalıyız. En ağır şekilde İsrail'e boyun eğdirmeliyiz ama önce siyasi ve ekonomik olarak en sonda askeri güç olarak.

----------

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 

Çevrimdışı

Mevcut şartlarda ; Artık iş kınamakla olmaz dedigin gibi Pentagram.Artık icraat'a gecmeliyiz. Gerek AB Gerekse BM iki kurumda hatta ve hatta Güvenlik Konseyide ABD ablukasında. Amerika Ne dilerse ona göre kararlar cıkarıyorlar. Mevcut şartlarda onlara baglı hareket etmemeliyiz. Onların diyeceklerini az cok kestiriyorum. -inşallah yanılırım- Biz artık elimiz kolumuz baglı beklememeliyiz. Olası bir Savaşta guclu olan taraf biz oluruz.-Eger araplar döneklik yapmazsa- Savaş isteyen bir insan değilim ancak İsrail'in bu yaptıklarınada göz yumamayız. Bu Kopeklere guzel bir Tokat atmak lazım yoksa devam edecekler bu davranışlara..

 

Çevrimiçi

Ya anlamıyorum. Bakınız çok güzel dile getirilmiş bir gerçek var ortada. Bir tarafı Akdeniz, üç tarafı Arap ülkeleriyle çevrili. Komşuları Suriye, Mısır, Lübnan, Ürdün, Filistin. Komşularının komşuları ise Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan ve saire. Görünüşte bunların hepsi amansız İsrail düşmanı. Bu küçük ülkenin yüzölçümü 21 bin kilometrekare. Yani Türkiye’nin yaklaşık yüzde 3’ü! Peki nüfusu kaç? Yaklaşık yedi milyon. Buna karşın İsrail’e düşman olan, ya da olduğu varsayılan ülkelerin nüfusları yaklaşık şöyle: Filistin 7 milyon, Ürdün 6 milyon, Lübnan 4 milyon, Mısır 73 milyon, Suriye 19 milyon, Suudi Arabistan 26 milyon, Irak 27 milyon, İran 72 milyon. Bunların toplamı 200 milyonu geçiyor. İsrail’in sınır komşuları ve onların birkaç yüz kilometre ötedeki komşuları arasında "dost" olduğu bir tek ülke bile yok. (Parantez: ABD’nin uydusu olan Suudi Arabistan gibileri de dost olmayan ülke olarak hesaplıyorum.) *** Sonuçta karşımızda küçücük bir ülke var. Nüfusu sadece yedi milyon! İyi de, işte burada benim kafam karışmaya başlıyor. Bu küçük ülke nasıl oluyor da böylesine "düşman" ülkelerle her zaman başediyor ve onlara boyun eğdiriyor. Nasıl oluyor da her istediğini yapıyor, yaptırıyor? Tamam, arkasında inanılmaz bir ABD desteği var. Bunu biliyoruz. Ya ötesi? Niçin o Arap ülkeleri ve İran bir şey yapamıyor? Nutuk onlarda, palavra onlarda, keseriz biçeriz, yok ederiz edebiyatı da onlarda. Her biri İsrail’in en büyük düşmanı! Ama İsrail harekete geçtiğinde hiçbirinden tık yok. Şimdi Lübnan’da olanları, Filistin’de yapılanları izliyoruz. Geçmişte Suriye, Mısır gibi ülkeleri perişan ettiler. Araplar çölde kaçacak delik aradılar ve sıvıştılar. Oysa bunlar tankları, topları, uçakları, helikopterleri, orduları, askerleri ile aynı anda ve örgütlü bir biçimde harekete geçseler, normalde İsrail’i bir kaşık suda boğmaları gerekmez miydi? Bırakın orduları bir yana, bunların sivilleri ellerine kazma kürek alıp İsrail’in üzerine yürüseler!.. Bir yanda 7 milyonluk, küçücük bir ülke... Ve karşısında İsrail düşmanı olduğunu iddia eden en az 200 milyonluk bir Arap-İran dünyası. Sonuç ortada. ***Hadise işte burada ortaya çıkıyor. Bizim din kardeşleri her konuda olduğu gibi burada da birbirleriyle anlaşamıyor. Kimi ABD’nin kucağında oturup emirleri oradan alıyor. Kimi başka hesaplar yapıyor. İran’daki molla rejimi kendi halkını uyutmanın peşinde.Öte yanda ise İsrail bomba gibi örgütlenmiş bir ülke. Teknolojisi gelişmiş. Dünyanın en güçlü istihbarat örgütüne sahip. Bizim din kardeşlerinin nefes alışını bile izliyor, gerekeni anında yapıyor. Üç yanı düşmanlarla çevrili bir İsrail’le hiçbiri başedemiyor. İsrail’in, İslam dünyasından on binlerce paralı ajanı olduğu söyleniyor. Bunların arasında ülkelerini yönetenler bile var. Bir sürü ülkenin en gizli bilgileri bile -para ve çıkar karşılığında- İsrail’e oluk gibi akıyor. Suriye devlet başkanı Hafız Esat’ın ölümcül hasta olduğunu önce İsrail açıklamıştı. Nasıl mı? Girdiği tuvaletten idrar ve gayta örneklerini çalıp tahlil ederek, Suriyeli doktorların raporlarını satın alarak! Sevelim sevmeyelim, beğenelim beğenmeyelim, İsrail gerçeği bu. Demek ki bu işler nüfus çokluğu, kelle sayısı ve nutuk atıp palavra sıkmakla olmuyor. İşin içine "örgütlenme" girince her şey değişiyor. Başıbozuk, örgütsüz, birbirine düşman İslam dünyası bu küçük ülkenin oyuncağı olmuş, karşısında eli kolu bağlı oturuyor. Yaaa, işte böyle muhterem İran, Suriye, Mısır, Ürdün ve saire yöneticileri!.. Ve Türkiye’de bu gerçekleri bir türlü görmek istemeyen bizimkiler!.. Elin oğlu bir askeri kaçırıldı diye bölgesini kan gölüne döndürdü. Bırakın askerimizin kaçırılmasını, biz her gün şehit cenazesi kaldırıyoruz, üstelik Kuzey Irak’a girebilmek için ABD’den icazet bekliyoruz. Hem de "Kararı ABD elçisi değil, biz veririz" diye havalar atarak, Türk milletini kızdırarak ve dünyayı güldürerek!

__________________

 

Çevrimdışı

Cihat çağrısı olsa bu çağrıya uyacak ülke yok bitti artık din kardeşliği herkes kendini düşünüyo milliyetçilik düşüncesinde tüm dünya gerçi Papa çağırsa hristiyan ülkeler uyar ama Müslümanlar da artık böyle bir şey kalmadı düşüncesindeyim.Mısır sınırlarını bile açmıyo bi Türkiye sırtını dönmedi ona da zorla döndürcekler sıryla bütün Ortadoğu aynı acıyı tadacak bu gayet açık.

 

Nuclear güzel bir açıklama olmuş; ama dünyayı Yahudiler yönetiyor ve parada onlarda. E hal böyle olunca istersen 5 10 kişi ol dert eğil onlar için. Hükümet olarak hareket ediyorlar ve hükümet dışında hiçbir kimse onları ilgilendirmiyor kendi halkı bile. Kaldı ki İsrail işin toplumsal tarafını düşünmüyorki tamamen uluslararası ilişkileri gözeterek meydan okuyor herkese. ABD'yi bile tınlamıyor İsrail Hükümeti. Çünkü dünyayı bir örümcek ağı gibi sarmış vaziyetteler gerek ekonomik açıdan gerekse askeri teçhizat açısından. Hal böyle olunca İsrail düşmanı olanlar arasında bir birlik olmayınca (Müslüman olmamıza rağmen) İsrail istediği gibi at koşturuyor meydanda.

 

Çevrimdışı

ALLAH dan BeLalarını Arıyorlar Tüm Dünya Ses Kalıyor Bu Ne Büyük Vurdum duymazlıkdır ..

ALLAH Pis Yahudilerin Cezasını Versin Ölenlere ALLAH dan Rahmet Yaralılara Acil şifalar Diliyorum

SÖZLER

Yüce rabbim nefesime nefes ver kahrol Amerika kahrol İsrail…

Ey aziz milletim sesime ses ver kahrol Amerika kahrol İsrail…



Her dini İslam’a çile mukaddes rabbimin bir lütfü ihsanı olsun.

Es… Es bakalım zillet dört yanımdan es Nuh şaşırsın kalsın bir tufan olsun…

Bir gün bu hesabı göreceğim bil kahrol Amerika kahrol İsrail…

Sen ki küfür küfür dönsen başımda zalimden bir zulüm densen başımda…

Ben Musa’yım firavunsan başımda alınan o başın zamanı olsun…

O gün ey Müslüman gözyaşını sil. Kahrol Amerika kahrol İsrail…

Ey halkım Allah-u Ekber’de diril hünkâr-ı âli gibi bir erde diril…

Öl ama öldüğün o yerde diril. Diril küfrün dine amanı olsun.

Dikilir dudaklar kesilir o dil. Kahrol Amerika kahrol İsrail…

Doğrul kalk yiğidim yürü sen. Özünü kin gözünü kan bürüsen.

Türklük ateşinden alev sürüsen. Kıyamet gününde yansın bu kandil.

Kahrol Amerika kahrol İsrail…



Ze-mahşerim ülkücüyüm bilin lan, vücudumu dilim dilim dilin lan, adımı soyadımı da silin lan kanı kanın yıkadığı an olsun...



Çal sur düdüğünü durma İsrafil… Kahrol Amerika kahrol İsrail…



Ze-mahşerim der siyaset gütmem ben. Ölsem muhannete minnet etmem ben.

Unutmayın KULA KULLUK ETMEM BEN… Kahrol Amerika kahrol İsrail…

 

6 Şehidimiz var,bunun yanında Israil'in saldırısı ama Türk televizyonlarında hala Dest-i İzdivaç,Yemekteyiz gibi beyin özürlülerini bir araya toplayan programlar son hızıyla sürmekte.

Varmı daha öte rezillik?