Çevrimdışı

İşkenceye dönen KEY ödemeleri bir an önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. İyi ama nasıl?

KEY iyi niyetli bir düşünce ile 1987’de başladı. Başını sokacak evi olmayan işçi, memur ve emeklileri, ev sahibi yapmak amacıyla, 1987 yılından itibaren, 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenler, evleri olup olmadığına bakılmaksızın işçiler adına “konut edindirme yardımı” yatırmaya başladılar. Memurlar ve evi olmayan emekliler için de yatırıldı.
Şükrü Kızılot, 1995 yılının sonuna kadar 108 ay boyunca yatırılan KEY sürecini ve henüz KEY ödemesi bekleyen 4.2 milyon kişiyi yazdı. İşte o yazıdan bir bölüm:
Aradan yıllar geçti ve hak sahibi milyonlarca işçi, memur ve emekliye “KEY alacaklarınız, faiziyle birlikte iade edilecek” denildi. 28 Temmuz 2008’de, yaklaşık 8.5 milyon kişiyi kapsayan ve 2.8 milyar lirayı bulduğu belirtilen, liste açıklandı. Listeye göre, en yüksek alacak 1391 TL, en düşüğü de 1 TL idi...
Bu listeye 5.8 milyon hak sahibi, listede adlarının bulunmadığı ya da sembolik bir alacak gözüktüğü gerekçesiyle itiraz etti.
İKİNCİ LİSTE VE DEVAMI
21 Mart 2010’da 1 milyon 685 bin kişilik “ikinci liste” ve bunlara 567 milyon lira KEY ödemesi yapılacağı açıklandı. Bunların da önemli kısmına, 2 Nisan 2010 akşamına kadar KEY ödemeleri yapıldı.
4.2 MİLYON KİŞİ KALDI
İkinci liste de beklentileri karşılamadı. Nedenine gelince, itiraz eden 5.8 milyon hak sahibinin, 4.2 milyonu listede adına rastlamadı ya da sembolik tutarda alacakla karşılaştı.
Şimdi “üç ayda bir” listeler açıklanacak. Bu arada 30 Haziran 2010’a kadar da “yeni hak sahibi” bildirimi yapılabilecek. En son alacaklı listesi de 31 Mart 2011 tarihinde açıklanacak.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.