IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22 Mart 2010, 13:26   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
'Türk ordusunun sert bir yanıt vermesi dışlanamaz'




'Türk ordusunun sert bir yanıt vermesi dışlanamaz'



ANKA

Türkiye’de gelişmeler yurt dışında haber ve yorumlara konu olmayı sürdürüyor. Son olarak The Wall Street Journal gazetesince yayımlanan, “Türkiye’nin Siyasi Devrimi” başlıklı, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Lehigh Üniversitesi Profesörü Henri Barkey imzalarını taşıyan makalede, “Türkiye’de görülmemiş ve ordunun ülkenin siyasi yaşamı üzerindeki vesayetinin kaldırılmasına doğru götüren siyasi bir dramanın yaşandığı” yorumu yapıldı. “Gözaltılarla sarsılan Türk ordusunun sert bir yanıt vermesi dışlanamaz” görüşü dile getirildiği makalede AKP’nin Türkiye’yi demokratikleştirmek için çok şeyler yaptığını belirtilmekle birlikte partinin “kavga çıkartma” eğiliminin olduğu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da “giderek daha otoriter, eleştirileri hor gören bir lidere dönüştüğü” eleştirilerine de yer verildi.

ABD’nin borsa ve finansal çevrelerinin gazetesi The Wall Street Journal, Türkiye’de yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği “Türkiye’nin Siyasi Devrimi” başlıklı bir makale yayımladı. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve görüşleriyle
zaman zaman tartışma yaratan Lehigh Üniversitesi’nin uluslar arası ilişkiler uzmanı Profesör Henri Barkey imzalarını taşıyan makalede, “Türkiye’nin sivil-askeri mücadelenin küresel siyasi anlamı var” spotu kullanıldı. Makalede şu görüşler dile getirildi:

“Türkiye’de görülmemiş ve ordunun ülkenin siyasi yaşamı üzerindeki vesayetinin kaldırılmasına doğru götüren siyasi bir drama göz önüne seriliyor. Eğer iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP), önemsiz dini konulardan kaçınarak ve kendi demokrasisini güçlendirerek Türkiye’nin tırmanan kutuplaşmanı azaltmada başarılı olursa İslam dünyası üzerindeki etkisi, dokunulur olmasa da, çok büyük olabilir.”
Bu konuda Türkiye’nin dostlarının da kendi tutumlarını açıkça belli ederek katkıda bulunabileceğini de ifade eden Abramowitz ve Barkey, makalede Türk ordusunun 2002 yılındaki seçim zaferinin ardından AKP’nin, Türkiye’yi Atatürk’ten miras kalan laik demokrasiden daha dindar ve otoriter bir devlete dönüştüreceğinden kaygılanmaya başladığını belirterek, “Şimdi bildiğimiz gibi bazıları da yeni hükümete karşı komplo kurmaya başladı” diye savundu.

-“GÖZALTILARLA SARSILAN ORDU SERT BİR YANIT VERMESİ DIŞLANAMAZ”-

Makalede AKP’nin ise, Türkiye’yi İslami bir devlete dönüştürmediği ancak ordunun siyasi yaşamdaki rolüne sona erdirme konusunda uzun bir mesafe katettiği belirtilirken de makalede bunun “fevkalade” bir
gelişme olarak nitelendirildikten sonra şöyle devam edildi:
“Gözaltılarla sarsılan Türk ordusunun sert bir yanıt vermesi dışlanamaz. Üst düzey yargı ve savcılar, açıkça ordunun tarafında olmayı sürdürüyor, altları değilse de ve ordu, daha önce yaptığı gibi AKP’yi kontrol altına almak için Türk yargısına dayanabilir. Bu konuda başarılı olunursa da lirik bir zafer olur ve nihayet Türk siyasetinin sivilleşme sürecini değiştirmesi olasılığı pek yok.”

-“TÜRK ORDUSU ÖNEMİNİ YİTİRMEZ, AKP İÇİN DİKEN OLMAYI SÜRDÜRÜR”-

Buna karşın, istikrarsız bir bölgede büyük bir güç olan Türk ordusunun öneminin yitirmeyeceğini de belirten yazarlar, “Bağımsızlığını büyük ölçüde koruyacak ve AKP için bir diken olmayı sürdürecek. Ama hükümetleri kuran güç olma günleri sonuna yaklaşıyor” yorumunu da yaptılar.

-“DAVALARIN AKP İÇİN DE BİR BEDELİ OLDU”-

WSJ tarafından yayımlanan makalede askerlere yönelik davaların yarattığı “felç ve şaşkınlığın da AKP açısından da bir bedeli olduğu” savunulurken de “Parti, en popüler ve en güçlü parti olmayı sürdürüyor ancak her zamankinden kırılgan ve oy oranı düşüyor” görüşünü de öne sürüldü. Makalede AKP ile ilgili olarak şu savları da dile getirildi:
“AKP, Türkiye’yi modernize etmek ve demokratikleştirmek içinpek çok şey yaptı. Sadece muhafazakar ve dindar bir parti başarabileceği şeyler. Ancak giderek daha mücadeleci olan stili ve anlamlı ekonomik ve siyasi reformlar yapmak yerine içte kavga çıkartma eğilimi, popülaritesinin azalmasına katkıda bulundu. Çok güçlü olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da giderek daha otoriter, eleştirileri hor gören bir lidere dönüştü.”

-“ERMENİLERE YÖNELİK TEHDİT EDİCİ ÇIKIŞ”-

Bu çerçevede Erdoğan’ın İran nükleer programı ve İsrail konularındaki tutumuna dikkat çekildiği makalede siyasi bir partinin sadece dış politika ile ayakta kalamayacağı belirtilirken AKP’nin dış politikasına yönelik eleştirilere de yer verildi.

Makalede, “Sayın Erdoğan’ın, bazı ülkelerde 1915 Ermeni Soykırımını tanıyan tasarıların kabul edilmesinin misillemesi olarak ‘Türkiye’de kaçak olarak yaşayan 100 bin Ermeni’nin tümünü sınır dışı etme yönündeki çarpıcı tehdit edici çıkışı, Türkiye’nin komşu Ermenistan ile barışmadaki samimiyetini sorgulanmasına neden olabilir ve yurt içinde de eleştirilere yol açtı.”

-“TÜRKİYE’NİN TRAJEDİSİ, AKP’YE MEYDAN OKUYACAK MUHALEFETİN YOKLUĞU”-

WSJ’de yer verilen makaleme muhalefetin durumuna değinilirken de “Türkiye’nin trajedisi, AKP’ye meydan okuyacak ciddi bir muhalefeti olmayışıdır. Bunun sonucunda ortaya çıkan boşluk genellikle ordu tarafından dolduruldu. Muhalefetin ektin bir biçimde ekonomik veya yargı reformuna odaklanamaması, iktidardaki parti için büyük bir nimet olmuş olabilir ancak Türk demokrasisini ciddi olarak zedeledi” yorumu da yapıldı.

Türkiye’nin AKP yönetiminde attığı “etkili adımlar ve Batı’dan övgü alsa da Batı’nın tereddütlerine de dikkat çekildiği makalede “AKP, samimi bir serbest Pazar partisi olsa da geleneksel anlamla liberal bir parti değil. Sayın Erdoğan, partisini demir yumruğu ile yönetiyor. AKP’nin de kendisine muhalefet edenlerin ihtiyaçlarına da ayıracak pek zamanı olmadığı gibi görünüyor. Laiklik yanlısı grupların, özellikle kadınların meşru korkularını görmezlikten geldi ve medyayı reform etmekten çok onu kontrol altına alma eğilimini gösteriyor” görüşleri de öne sürüldü.

Kürt açılımı gibi bazı alanlarda atılan adımlara rağmen pek bir ilerleme sağlanmadığına da işaret edilirken AKP’nin uzun bir süre “otoriter” Anayasayı ve haksız seçim uygulamalarını değiştirme gereğini görmezlikten geldiğini, gerçekten laik bir parti olduğunu kamuoyuna açıkça belli etmediği savunuldu.

Morton Abramowitz ve Henri Barkey, “Türkiye, sadece AKP, kendisini yeniden şekil verir ve Türkiye’yi daha iyi işleyen bir demokrasi haline getirme sözüne uygun bir biçimde hareket ederse ilerleyebilir” de dedikleri ortak makaleye son verirken bu uyarı da yaptılar:
“Batı şimdiye kadar AKP’yi övdü ancak, Türkiye’nin AB ve daha geniş demokratik dünyanın bir parçası olabilmesi için esas olan büyük değişimleri ilan etmekten kaçınarak Türklere iyilik yapmıyor. Eğer AKP o mesajı duymaz ve kulak asmazsa, Türkiye’nin Batılı dostlarının görmekten nefret edeceği bir durum yaratabilir. Otoriter bir toplumun yeniden ortaya çıkışı veya belki ordunun geri dönüşü.”


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



vatan

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın




Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 22 Mart 2010, 19:35   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: 'Türk ordusunun sert bir yanıt vermesi dışlanamaz'




Morton Abramowitz adlı şahsiyet Yahudi olup Siyonizmin Türkiye ve Orta Doğu stratejistidir. Bu adamdan Türkiye lehine bir söylem zaten beklenemez. Zaten kendisi 28 Şubat'ın baş mimarlarındandır. Bunu şu an Star Gazetesinde olan (o dönemde Sabah'ta idi) Ergün Babahan, Taraf Gazetesinden Neşe Düzel'e verdiği ropörtajda dile getirmiştir. İşte o ropörtajdan bir alıntı :

"28 Şubat'ı ABD organize etti. Amerikan devleti adına en önemli ayak eski Ankara Büyükelçisi Abramowitz'ti. Sabah'a çok gelip gitti. Dinç Bey'le birkaç kez konuştu."

(Ropörtajın tamamı için, bknz ; [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] )

İçimizdekiler yetmiyor bir de dışarıdakilerle uğraşmak zorundayız. Türkiye'yi hiç bir vakit rahat bırakmayacaklar. Ancak Allah'ın izniyle ne Ergenekon kalacak ne de bu siyonizmin uşakları!

 

 

Etiketler
dislanamaz, dışlanamaz, ordusunun, sert, turk, tÜrk, vermesi, yanit, yanıt


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İzmir'de coşkulu kutlama! Türk ordusunun 101 yıl önce şehre girerken kullandığı güzergahta dev Türk bayrağı taşıdılar CORDON BLEU Güncel ve Son Dakika Haberler 0 09 Eylül 2023 17:33