Çevrimdışı

İstanbul Halkalı’da, 9 Eylül 2009 günü meydana gelen sel felaketinde yük aracında ölen 7 kadın için Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi: Suçlu sel...
Tali suçlu: Şirket
Ölen yedi kadın ise suçsuz bulundu...
Türkiye’nin özetidir bu.
60 bin liraya burun kıvıran aileler, 90 ile 110 bin lira arasındaki paraya razı olup şikayetlerini geri alınca, cesetlerin nasıl satıldığı zaten ortaya çıkmıştı.
Şimdi artık ya Ayamama deresi ya da firari olan sel yakalanırsa, 15 yıldan az olmamak üzere ağır hapis ile cezalandırılacaklar.
Şirket sahibi Cevdet Karahasanoğlu zaten tutuksuz yargılanıyordu, yırtar...
Servis sorumlusu Ferit Öncü ile şoför Mehmet Oğur suçsuz bulundu.
Aileler, parayı uygun bulduktan sonra, Pameks şirketi bir açıklama yaparak, verilen paraların kan parası olarak nitelenmemesini istemişti.
Bu arada, zavallı kadınlardan bir tanesi de hastanede ölmüştü ve sayı sekiz olmuştu.
8 kadın için verilen “ceset” parasının gerekçesinde şirket, “hayatını kaybedenlerin yakınlarının yoksun kaldıkları maddi desteğin karşılanması amacıyla...” tazminatın verildiği belirtiyordu.
Ailelerle görüşülmüş ve anlaşılmıştı belli ki...
Ölenle ölünecek hal de yoktu.
Zaten paraya ihtiyacı olan bu aileler için sanki bir piyangoydu bu.
Talihe bakın...
Sonra Pameks şirketi açıklamasını şöyle yaptı: “Pameks A.Ş., kanunlara uygun olarak sel felaketinde hayatını kaybeden sekiz çalışma arkadaşımızın ailelerine maddi ve manevi açıdan destek olmak için her türlü çabayı da göstermeye kararlıdır. Bu çerçevede, örf ve adetlerimizde bulunsa da, ne kanunen ne de vicdanen kabul edilemeyecek bir kavram olan ‘kan parası’ gibi bir kavramla ifade edilmesini doğru bulmamaktayız.”
Güzel.
Dirayetli ve vicdanlı bir açıklama...
Peki, sekiz vatandaş?
Ölenle ölünmez dedik ya...
“Öngürülmeyen ve önlenemeyen büyük bir felaket yaşanmış olup, hayatını kaybeden çalışanlarımızın yakınlarının manevi açıdan uğradıkları kayıp ve yoksun kaldıkları manevi destek için de firmamız tarafından gerekli yardım ve hizmete devam edilmektedir. Saygılarımızla, Pameks A.Ş.”
Bu kadar. Nokta.
“Öngörülemeyen ve önlenemeyen” felaket midir, kadınları içeriden camı ve kapısı açılmayan yük arabasına bindirmek?
Sel olmasa da trafik kazası olsaydı da mı önlenemeyen felaket olacaktı?
Araba yansaydı da mı önlenemeyen felaketler arasında sayılacaktı bu vahşet?
Soruyoruz: Bu kadınları birinci suçlu ilan edilen Ayamama deresi mi öldürdü, yoksa onları insan yerine koymayan insanlık mı?

 

Çevrimdışı

Cevap
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Tabiki kanunlara göre cevap):Ölen kadınlar suçsuz bulundu...
Böyle bir karar verilebilirmi?Hangi mantık bunu kabul edebilir?Hangi yasa adamı bu kararı okurken kendine şu soruyu sordu acaba?"Allahallah ben bunu okurken ne demek istedim acaba?"
Ben anlamadım.Kanunlarımız değişmeli ve insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.Paçasını kurtaran insanlar etrafta cirit atıyor.