28 Şubat 2010, 13:53 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Tekel işçisi şehidine sahip çıktı Direnişte şehit düşen Hamdullah Uysal'ın cenazesi, onun ölüsünden bile korkan polislerce kaçırıldı. İşçiler Adli Tıp'tan cenazeyi almak için polisle çatıştı, yol kesti, barikata meydan okudu... Hamdullah Uysal 74 gündür çadırkentte direnişini ısrarla sürdüren ve dönmeyen bir Tekel direnişçisiydi. Dün gece çadır nöbetçisiydi. Uzun uzun ailesiyle konuştu, özürlü çocuğunun kendisine ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Açlık grevine de katılmış, direnişin önlerindeki işçilerden biriydi. Direnişe Samsun Tekel'den katılmıştı, iki aydır ikisi özürlü dört çocuğunu görmüyordu. Gece boyunca sohbet ettiği arkadaşlarına "Kesinlikle 4C'ye geçmeyeceğim, bunlar bize herhalde bu dünyada rahat yüzü göstermeyecek, öbür dünyada Tayyip'in yakasına yapışacağım" diyordu. Sabah uyku tutmayınca camiye namaz kılmaya gitti. 74 gündür evi, direnişi, uykusu, en güzel anları, acıları olan çadırkentin 50 metre uzağında, sabahın 5:30'unda, boğuştuğu sermayenin en sevdiği marka arabalarından birinin altında kaldı. 4x4 Range Rover cipin sarhoş sürücüsü, daha orada canını aldı. Ve Tekel direnişi uzaklarda yitirilen çocuklardan, babalardan ve annelerden sonra içinden ilk direnişçisini de şehit vermiş oldu. Dünkü madenci katliamının arkasından gelen bu defa Tekel direnişisi cinayeti, çadırkente bir ateş gibi düştü. Cesedin başına koşan işçiler, başı ezilmiş haldeki işçi arkadaşlarını sadece ambulansa koyabildiler. Ve ardından uğuldamaya başladı çadırkent. Zaten canı burnunda olan, ortada bırakılmış, 74 gündür soğukla, sefaletle, hükümetin alayıyla mücadele eden işçiler, bu defa ödedikleri ağır bedelle bir öfke yumağı oldular. 74 günde çocuklarını, babalarını kurban veren ve yanlarında olamamış Tekel direnişçileri, bu defa ailelerine kavuşamadan canlarını kaybetmeye başladılar. İşçilerin deyimiyle bu bir cinayetti ve sorumlusu da başbakandı.. Direnişlerinin şehidini evlerinden uğurlamak isteyen işçiler, sabah saatlerinden itibaren siyah alın bantları taktılar, Samsun çadırına siyah bir bez bağladılar. Ardından arkadaşlarının naaşının bulunduğu Keçiören'deki Adli Tıp'a gitmek için yola döküldüler. Çankaya Belediyesi'nden sağlanan araçlarla işçiler, arkadaşlarının naaşını almaya gittiler. Burada iki saatlik bekleyişten sonra Hamdullah Uysal'ın aile yakınları geldi ve polisin senaryosu da işlemeye başladı. Ailenin yakın fertlerini derhal işçilerden kaçıran ve içerde baskıya başlayan polis, cenazeyi hiçbir tören yapılmadan Samsun'a göndermek istedi. Ailenin yanına gidemeyen ve kapıda arkadaşlarını Türk-İş önüne götürmek için bekleyen işçilerde bu haber, infiale yol açtı. "Dirimizden korktukları gibi ölümüzden de korkuyorlar! Her zaman kapı arkasında pazarlık yapıyorlar, ölüde bile. Biz 74 gün aynı kaptan yemek yedik, su içtik, burası onun evi oldu. Onu evinden bile mi yollayamayacağız? Her günün bir anısı var. Hamdullah polisin değil, sendikacıların değil, işçi arkadaşlarının arasından çıkmalı, bu onu onurlandırmaktır" diyen işçiler kesinlikle Türk-İş önünde bir uğurlama yapacaklarını ve cenazeyi Türk-İş'e götüreceklerini söylediler. Üstelik Hamdullah Ünsal'ın eşi de, eşinin "Ölmek var dönmek yok" diyerek Ankara'ya gittiğini, öldüğü Ankara'nın artık onun evi olduğunu ve arkadaşlarının yanından uğurlanması gerektiğini söylüyordu. Aile yakınları, polisin baskılarına rağmen işçilerin önerisine uyunca arabalara binilerek beklenmeye başlandı. Bu sırada cenaze aracına da kadın Tekel işçileri bindiler ve en son cenaze aracı kapıya yanaştı. Ancak o sırada polisin adi planı devreye sokuldu ve cenaze aracının önüne barikat kuruldu. Büyük bir şaşkınlık yaşayan işçiler derhal araçlardan inerek barikatın önüne gittiler ve cenazeyi almadan kesinlikle gitmeyeceklerini söylediler. Arkadaşlarının bir vedasını bile engellemeye çalışan polisler, bekleyen işçilerin hıncını kıramadı. 2 saat boyunca yağmur altında cenaze aracının çıkarılması istendi, polisse barikatı daha da sağlamlaştırdı. Aile izin vermesine rağmen polisin inisiyatifiyle cenaze alıkoyuldu. Polisin insanlık dışı tutumu işçilerin kinini ve kararlılığını daha da pekiştirdi. İşçilerin cenazeyi almadan gitmeyeceği belli olunca, polis içerde kalan ve bir kısmı da içeriye koşabilen işçilere pres yapmaya, onları cenaze aracından uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada dışardaki işçiler de arkadaşlarının yanına koşmaya, demir parmaklıklardan atlamaya başladı ancak bu sayı çok az kaldı. Cenaze aracının önündeki arbedede fenalaşan, bayılan işçiler oldu. İşçilerden cenaze aracının önüne yatan biri, hastaneye kaldırıldı. Burada işçilerin direnci kırılıp işçiler kenara püskürtüldükten sonra cenaze aracı dışarı doğru ilerlemeye başladı. İşçilerse safları sıklaştırıp cenaze aracını ablukaya almaya çalıştı. Ancak önlerindeki polis kalkanlarla, tekmelerle, biber gazlarıyla işçilere bastıra bastıra yola itti. Var gücüyle işçileri yola iten ve çembere alan polis, direniş karşısında epey uğraşmak zorunda kaldı. Buradaki arbedede de pek çok işçi tekmeler ve biber gazlarıyla fenalaştı. Polis işçileri dışarı püskürttükten sonra cenaze aracını kaçırmayı başardı ancak öfkeden deliye dönmüş ve şehitlerini tutamamış işçiler, polise uzun süre bağırmaya, itmeye ve meydan okumaya devam etti. Burada da polisle bir süre itiş kakış oldu. Burada işçiler polise hücum etmeye, yuhlamaya, sloganlar atmaya devam ettiler. Daha sonra işçiler, çadırkentten Mithatpaşa Caddesi'ndeki barikata yüklenmiş ama aşamamış arkadaşlarıyla birleşmek üzere yola koyuldu. Şehitlerini polisin elinden alamamış ve bunun hıncıyla ağlayan kimi işçilerle beraber Tekel direnişçileri, hiç de uysal bir şekilde çadırkente ulaşmayı istemeyerek, direniş alanının 200 metre aşağısında araçlarından indi ve yolu trafiğe kesti. İşçiler kol kola girerek "Hamdullah ölmedi kalbimizde yaşıyor, Hamdullah Uysal ölümsüzdür, Bedel ödedik bedel ödeteceğiz, Katil AKP!" sloganlarıyla yürüyüşünü sürdürdü. Öfkeli, coşkulu ve hınçlı kitle, karşısına çıkan polis barikatını bir hamlede, adeta yırtılan bir kağıt gibi aştı ve Mithatpaşa yolunu trafiğe kesti. Polisler burada işçilere hiçbir şey yapamadı. Günlerdir "Ana yola çıkılmalı, direniş yollara taşmalı, barikatlar aşılmalı ama nasıl.." diyen işçiler, bu defa kafalarındaki tüm barikatları yıkmış olarak polis barikatını büyük bir kolaylıkla aştılar. Yolu yaklaşık 20 dakika kesen, yola oturan ve Hamdullah Uysal'ın kokartlarını ellerinde sallayan işçiler, sloganlarını burada da sürdürdü. Tüm bu süre boyunca işçilerin yanında hiçbir sendikacı yoktu, zaten çoğu da ilk araçlarla Adli Tıp'tan ayrılmış, çadırkentten yola taşmaya çalışan işçileri yoldan çevirmekle meşguldü. İşte sendika ağalarının bu taktikleri yüzünden çadırkentteki işçilerle, Adli Tıp'ta bekleyen işçiler birleşemedi, bu ayrılık işçiler yürüyüşlerini sürdürürken de devam etti. Polis barikatını aşan, oturma eylemini yapan, trafiği de kilitleyen işçiler eylemlerini yaptıktan ve öfkelerini sokağa döktükten sonra çadırkente sloganlarla girdiler. İlk şehitlerini veren işçiler, belki direnişçi arkadaşlarına son vedalarını edemediler ama onu, şehitlerini, onurlarına yakışır şekilde sahiplendiler. Cenazelerini bile almaya izin vermeyen polisle göğüs göğüse geldiler, meydan okudular, barikatlarını aştılar. Direniş, şehidinin kanıyla sulanmış olarak öfkesine öfke kattı, kararlılık büyüdü. Eylem alanında öfkeli sloganlar hala sürüyor... [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir.. | |
|
01 Mart 2010, 12:32 | #2 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tekel işçisi şehidine sahip çıktı Gecen haberlerde izledim. iscinin kizi, ufak kizi hasta olmus saclari dokulmus.. babasini ozlediginden vs vs vs. Iyi tamam. Hak aranir.. da herseyden once aile. Allah sabir versin.. Hak edene haklarini versin insallah.
__________________ Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum ! Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma. Sen daima dalgalanacaksın Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
01 Mart 2010, 12:34 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tekel işçisi şehidine sahip çıktı Nankör bunlar ya Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Milleti soyduklari yetmiyor sira devlette.
__________________ Keşke dedim, ateşten, yazıdan önce insanlığı bulsaydılar |
|
Etiketler |
cikti, çıktı, iscisi, işçisi, sehidine, tekel, şehidine |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
IZMIR Uyuma şehidine sahip ÇIK! | Slipknot | IF Ekstra | 6 | 10 Ağustos 2012 17:04 |
6 bin 120 TEKEL işçisi şaşırttı | Lucifer | Haber Arşivi | 0 | 04 Şubat 2010 16:25 |
Komutan sahip çıktı.. | Angel | Haber Arşivi | 1 | 15 Ekim 2008 00:33 |