Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Başbakan konuştu, GATA olayı büyüyor. Erdoğan'ın sözlerine bugün Nejla Uygur'dan destek geldi.

Başbakan Erdoğan, eşi Emine Hanım'ın GATA'ya alınmayışını yıllar sonra TRT'de gündeme getirmiş ve askerin bu konudaki tavrını açık açık eleştirmişti. Erdoğan'ın bu sözlerini bugün Uygur ailesi de doğruladı. Nejla Uygur, yaşananların Emine Hanım'ı oldukça üzdüğünü söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, asker ve türban meselesine ilk kez dün TRT-1'de yayımlanan Taha Özhan'ın sunduğu ''Enine Boyuna'' programında gündeme getirdi. Emine Erdoğan'ın GATA'daki hasta ziyaretinin engellendiğini söyleyen Erdoğan, o dönemde bazı gazetelerin konuyu gündeme getirmesine rağmen kendisinin gerilim olmasın diye konuşmadığını ifade etti.
İşte Erdoğan'ın bu sözlerine bugün Uygur ailesinden de destek geldi. Nejla Uygur, asker doktorların Emine Erdoğan'ın GATA ziyaretini türbanlı olduğu gerekçesiyle engellediklerini ve bu yüzden dışarıda buluştuklarını söyledi.

İşte Kanal D Haber'e telefonla bağlanan Nejla Uygur'un sözleri;
Emine Erdoğan telefon etti bana, Necat'ı ziyarete geleceklerini söylediler. Bir mahsuru olup olmadığını sordular. Bende hiçbir mahsuru olmadığını, şeref vereceklerini kendilerine söyledim.

"DOKTORLAR: GATA'YA GELEMEZ TÜRBANLI"
Bir yanlışlık olmasın, karşılanması protokol olsun diye ben de doktorlara söyledim, Emine Hanım'ın geleceğini. Biraz sonra askeri doktorlar geldi, Emine Hanım'ı kabul edemeyeceklerini, türbanlı olduğu için. Neden dedim? Türbanlı dediler. Fakat ben daha önce içeride eşarplı hanımlar görmüştüm. Hatta ben kendilerine dedim, ben içeride eşarplı hanımlar gördüm dedim. Türbanlı değil eşarplı onlar dediler.

EMİNE ERDOĞAN'I ÜZEN TELEFON


İşte bu konuşmanın ardından da Nejla Uygur, Emine Hanım'ı arar ve durumu özetleyerek, dışarıda görüşebilir miyiz diye sorar. Olumlu yanıt üzerine de ikili GATA yerine Ankara Kalesi'nde görüşür.


NEJLA HANIM, EMİNE ERDOĞAN'I ANLATIYOR
Çok kırılmıştı, inanırmısınız gözleri dolu dolu oluverdi. Çünkü neticede bu bir nezaket, hasta ziyaretiydi. Benim annem, yatsaydı ne olacaktı, babam yatsaydı ne olacaktı diye tepki verdi.


ERDOĞAN NE TEPKİ GÖSTERDİ


Başbakan Erdoğan, dün TRT canlı yayınında eşi Emine Erdoğan'ın GATA'da tedavi gören Nejat Uygur'u ziyaret etmek istediğinde yaşadıkları olayı şöyle anlattı:

''Nejat Uygur'un hanımı arıyor ve 'Ne olur sizinle dışarıda buluşsak, buraya gelmeseniz. Çünkü yetkililer 'sıkıntı doğabilir, gelmemesi isabetli olur' diyor. Bunu en üst düzeyde gündeme getirdim. 'Nedir bu? Ne yaptıklarının farkında mısınız?' diye sordum.


ARTIK SÖYLEMEK ZORUNDAYIM
Bunu artık söylemek zorunda kaldım. Bugüne kadar söylemedim, bazı gazeteler yazdı. Benzeri olaylar bu ülkede yaşandı. Peki bunun yapılmasına müsaade eden irade dürüst davrandı diyebilir miyiz, özgürlükçü diyebilir miyiz? Bu sıkıntılar hala var. Sizin Cumhurbaşkanı, Başbakan olmanız vesaire... Burada bir gerilim var. Köşe yazarları bunları yazıyor. Yazıyorsun da bazı gerçekleri gör. Kimlere bu ülkede ne tür uygulamaların olduğunu gör.

BUNLARI AFİŞE ETMİYORUZ
Eğer burada iktidar bazı şeylere sabrediyorsa, bunları afişe etmemişse sadece ülkede bir gerilim olmamasından dolayıdır. Biz bunları istemiyoruz. Onun için de diyoruz ki dünyanın gelişmiş ülkelerine bakalım, ileri demokraside dünyada nelerin olduğunu görelim. Bunlara baktığımızda bizim daha almamız gereken önemli mesafeler olduğunu görürüz. Bu tür zihniyetler de bir gecede değişmiyor. Bir zaman alacak. Ama bütün mesele hep birlikte bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Sayın Özal'a yapılanlarla, o günkü gazetelere baktığımda aynı şeyler şimdi de yazılıyor. Başlıklarda da köşe yazıları da aynı. Beyefendiler rahatsız oluyor, niye rahatsız oluyorsunuz? Aynı şeyleri o zaman da siz yazdınız. Yeni kuşağa söylemiyorum. Şimdi inkarcı pozisyonuna düşüyorlar. Ama o günün uygulamaları da bugünün uygulamaları da ortada.''

Üç sene sonda tabii Sayın Erdoğan'ın çok gücüne gitmiş bu olay, eşinin çevrilmesi. Tekrar bir konuşmasında günmede geldi.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.