Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Nihat Ali Özcan yazdı..


Bahar yaklaştıkça PKK'da bir hareketlenme göze çarpıyor. Örgüt bir yandan mensuplarına neyi, nasıl yapmaları gerektiğini dikte ediyor. Öte yandan da hükümete, kitlelere ve sponsorlarına mesajlar gönderiyor. Mesajlar, "gereken yapılmazsa" ile başlıyor ve terörün kaçınılmaz olduğu ifadeleri ile bitiyor. Örneğin, lider kadrodan Duran Kalkan açıkça, "süreç savaşa doğru gidiyor" demektedir. Mesajlar analiz edilince, örgütün önümüzdeki dönem genel stratejisini ve hazırlıklarının ipuçlarını görebiliyoruz. Mesajların, "bedel ödersiniz" söylemi ile yüklü olduğunu ve bunu inandırıcı hale getirmek için de dört farklı alanda hazırlık yapıldığını söyleyebiliriz.
Örgütün stratejik mantığına göre, tehditlerin inandırıcılığı ve etkinliği "eylem kapasitesi" ile takviye edilmesine bağlıdır. Bu yüzden de örgüt "eylem kapasitesi" için farklı alanlara odaklanmaktadır. İlk olarak sempatizanlarından sokak eylemlerini arttırmalarını istemektedir. Böylece bazı bölgelerde etnik çatışmayı tetiklemeyi, ya da polisin aşırı güç kullanması sonucu kaos yaratmayı ummaktadır. Örgüt, sokakların savaş alanına çevrilmesiyle, medya üzerinden propaganda imkânı kazanacağını hesap etmektedir. Özellikle de, toplumun vicdanına hitap etmek için çocuk ve kadınları öne sürerek kamuoyunu etkilemeyi amaçlamaktadır.
Kırsalda ise "gerilla tipi eylemler" için hazırlıklarının sürdüğü anlaşılıyor. Hazırlıklar ülke içinde ve sınırın hemen öte yakasında devam ediyor. Örgüt, bir yandan da yaygın propaganda ağını kullanarak gençleri örgüte katılmaya teşvik ediyor. Anlaşılan baharla birlikte kırsal bölgelerde hareketlenmeler artacak. Özellikle propaganda imkânı veren fırsat hedeflerine yönelik eylemler yoğunlaşacak gibi gözüküyor. Ancak bu eylemler "askeri " sonuç almadan çok, "bedel ödetirim" stratejisinin bir parçası olarak görülmelidir.
Bu stratejinin bir bileşeni olarak, TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) yeniden eylemlere başlayacağını açıkladı. Bu grup, 2005 yılında Kuşadası'nda İngiliz turistlere yönelik bombalı saldırı eyleminin de içinde bulunduğu bir dizi terör olayından sorumlu. Her ne kadar PKK reddetse de; TAK'ın PKK patentli bir terör örgütü olduğu herkes tarafından biliniyor. PKK bu noktada bir ikilemle karşı karşıya bulunmaktadır. Bir yanda teröristler için işlevsel olan saldırılarının cazibesi, öte yanda uluslararası alanda lanetlenen terörizmin yol açacağı meşruiyet krizi. Bu krizi aşmak isteyen örgüt, tıpkı devlet destekli terörizmlerde olduğu gibi taşeron kullanmayı çıkarlarına uygun görmektedir.
Son olarak örgüt "legal" alandaki oyuncuları ile demokrasinin fırsat alanlarını sonuna kadar kullanmayı amaçlıyor. Anlaşılan baharla birlikte, PKK inanırlığı "eylemlerle" takviye edilmiş mesaj trafiğine hız verecektir. Nitekim, "pazarlık için" lüzumu kadar, lüzumlu yerde, lüzumlu biçimde eylemlere başlamayı gündemine almış görünüyor.
Örgüt istediklerini verebileceğini düşündüğü üç farklı aktöre mesajlarını göndermektedir. İlk mesaj, sosyal kontrol sağlamak amacıyla halka verilendir. Örgüt, halka: "Eylem kapasitemi ve cezalandırma gücümü koruyorum" mesajı vermektedir. İkicisi, siyasi olarak örgüte istediklerini verebilecek olan hükümete gönderilen mesajlardır. Hükümete: "İstediklerimi vermezsen, eylemlerimle seni seçmenlerinin gözünde zor durumda bırakırım" demektedir. Son olarak, desteğine ihtiyaç duyduğu sponsorlara: "Eylem kapasitemle emrinizdeyim. Bu bir alışveriştir." mesajı verilmektedir. Bu mesajları okuma sorumluluğunda olanların dikkatine sunulur.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.