Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


'Roman Çalıştayı''nın sonuç raporundaki ayrıntıların belirlenmesinin ardından Edirneli Romanlar, sorunlarının biran önce çözümü için harekete geçilmesini istiyor. 3. sınıf millet olmak istemediklerini belirtiyor.

''Roman Çalıştayı''nın sonuç raporundaki ayrıntıların belirlenmesinin ardından Edirneli Romanlar, sorunlarının biran önce çözümü için harekete geçilmesini istiyor.
Devlet Bakanı Faruk Çelik'in öncülüğünde 10 Aralık 2009'da Türkiye'nin 36 ilinden, 5 federasyon ve 80 dernek temsilcinden oluşan 120 kişilik Roman grubunun bir araya geldiği ''Roman Çalıştayı''nın sonuç raporunun açıklanmasının ardından, Edirne'de yaşayan Romanlar sorunlarının çözümü için büyük ümit taşımaya başladıklarını ifade ettiler.


Edirne'de yaklaşık 4 bin Romanın yaşadığı Menzilahır Mahallesi Muhtarı Ergin Karabayır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Romanların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, diğer Türk vatandaşlar gibi Romanlarında bu vatanı çok sevdiğini ve askerlik görevini yapmak için asker ocağına koşa koşa gittiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Romanlar, Türkiye'nin en güzel insanlarıdır. Romanları aşağılıyor, dışlıyorlar. Biz buna karşı çıkıyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Türkiye bayrağı dışında bayrak istemiyoruz. Biz bu insanların huzurlu, mutlu yaşamları olsun istiyoruz. Bizi 3. sınıf görmesinler.''


Kendilerine Çingene denilmesine karşı olduklarını kaydeden Karabayır, ''Askerliğimizi, eğitimimizi hep beraber aynı yerde yapıyoruz. Roman olduğu için bazı bölgelerde çocuklarımızı dışlanıyor, eğitimlerine ara veriyorlar. Büyüklerimiz buna karşı önlem almalı. İnşallah sorunlarımızın çözümüyle ilgili çalışmalar en kısa zamanda yürürlüğe girer'' diye konuştu.
Edirne Kurbağa ve Salyangoz Toplayıcıları Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği Başkanı Metin Örs de 10 Aralık 2009'da Devlet Bakanı Faruk Çelik ile bir araya geldiklerini hatırlattı.


Çelik'e yaptığı çalışmalar nedeniyle teşekkür eden Örs, şunları kaydetti:
''Kendisinden Allah razı olsun. Roman temsilcilerini Başbakanımızla buluşturdu. Başbakanımızın 'bu evlatlar bizim bunlara sahip çıkacak' sözünü televizyonlardan duyduk. Sayın Başbakanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Biz bir odada 7-8 kişi yaşıyoruz. Banyomuz, tuvaletimiz yok. Sıhhi ortamlarda yaşayamıyoruz. Zaten Edirne'de Yıldırım Mahallesinde, Gazimihal Mahallesi'nde, Menzilahir Mahallesi'nde çalışmalar başladı. Bize destek veriyorlar. Çok mutluyuz. Şimdiye kadar hiç bir başbakan bunu yapmamıştı.
Bizi kentin dışına atmasınlar. Biz yerinde yerleşim istiyoruz. Bulunduğumuz bölgede iyileştirmeler yapsınlar. Biz Türkiye'nin asli unsuruyuz. Süslenmiş ve bezenmiş kültürüyüz.''


BÜYÜK APARTMANLARDA YAŞAYAMAYIZ


Menzilahır Mahallesinde yaşayan Turgay Düzbasan da Romanların büyük apartmanlarda yaşamasının mümkün olmadığını ileri sürdü.


Kalacakları evlerin bahçeli olması gerektiğini ifade eden Düzbasan, şöyle devam etti:
''Evimiz tek katlı, bahçeli ve geniş olmalı. Çünkü, atımızı bağlayacağımız, çocuklarımızın oynayacağı yerler olsun. TOKİ bize müstakil evler yapsın. Sulukuleyi Sultan Mahalleyi yıktılar, insanlar rezil oldu. Elektriklerini sularını ödeyemez oldu. Çile içinde, kaçan kaçana. Atım, kuşum, köpeğim yanımda olacak.


İşsizim çok. Roman çocuklarımız hep işsiz. Cezaevinden çıkan arkadaşlarımız var, bunlar mahkum oldukları için işe de giremiyorlar. Kızlarımız küçük yaşlarda evleniyor. Okuyan çocuklarımıza burs verilsin. Her milletin insanı büyük insanlar oluyor da neden bizimkiler büyük insan olamıyor.''


Çeribaşı Fikri Ocak da Devlet Bakanı Faruk Çelik başkanlığında yapılan Roman Çalıştayı'ndan dolayı memnuniyetlerini dile getirerek, ''Devletimizin ve hükümetimizin bize sonuna kadar destek vereceğini biliyoruz'' dedi.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.