Çevrimiçi

İsrail’le “alçak koltuk” krizinde yumuşama: İsrail resmen özür diledi.

İlk adım, skandala imza atan Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’dan geldi.


Ayalon dün akşam bir açıklama yayınla*****, “Türkiye’de İsrail’e dönük saldırılarla ilgili protestom halen geçerli… Ancak yabancı büyükelçileri aşağılamak benim yöntemim değildir ve gelecekte pozisyonumu daha kabul edilebilir diplomatik yollarla göstereceğim” dedi.

Ancak, karışık ifadeler taşıyan bu açıklama, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da tam bir “özür” olarak algılanmadı.

Bunun üzerine, bizzat İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu devreye girdi.

İsrail Başbakanlığı bu sabah erken saatlerde bir bildiri yayınladı.

Netanyahu adına yayınlanan bildiride, “Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon’un tepkisini belli etmek için daha uygun diplomatik yollar kullanması gerektiği” belirtildi.

Bildiride, Türkiye’nin beklediği kilit cümle ise hemen ardından geldi:

“İsrail Başbakanı, Ayalon’un özür dilemesinden memnuniyet duymaktadır.”

Böylece İsrail devleti, Türk Büyükelçi Oğuz Çelikkol’a yapılan skandal uygulama konusunda özür dilendiğini, “en üst düzeyde” ifade etmiş oldu.

“PROTESTO HAKLI”

Ancak Netenyahu’nun bildirisinde ilginç bir unsur daha vardı.

İsrail Başbakanı, Ayalon’un Türkiye’ye yönelik bu protestoyu gerçekleştirmekte “haklı” olduğunu da vurguladı. Sadece, Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın “bu haklı tepkisini gösterirken, izlediği yöntemin yanlış olduğu” da kaydedildi.

BARAK GELİYOR

Bu arada, yine bu yumuşamaya paralel olarak bir gelişme daha var.

İsrail Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Ehud Barak’ın Pazar günü yapacağı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ziyaretinde bir değişiklik yok.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ın “kendisiyle görüşmeyeceğim” açıklamasına rağmen, Barak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ya gelmekten vazgeçmedi. Son anda yeni bir kriz daha çıkmazsa, Barak temaslarını rutin şekilde gerçekleştirecek.


rriyet

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın

 

Çevrimdışı

Yaptiklari terbiyesizlikleri bir özürle bitse keske..
Kundaktaki bebeklere mermi sIkan insanlarin , özürlerine telafi cabalarina ne kadar güvenilir acaba.

Bazen Kin tutmak gerek bence..

__________________
Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir..

 

Çevrimiçi

Bu adam sanirim asiri irkciymis duyduguma gore. (abimin yalancisiyim) ..
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Gazzeyi tamamen alma gibi sozler kullanmis gecmiste... (Abimin yalancisiyim) ..

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın

 

Çevrimdışı

İSRAİL ÖZÜR DİLEMEDİ DİLERMİŞ GİBİ YAPTI
Bildiride, “İsrail Başbakanı, Ayalon’un özür dilemesinden memnuniyet duymaktadır.” dedi. Ancak Ayalon yaptığı açıklamayla zaten kafa karıştırmış Ankara'da açıklamayı yeterli bulmamıştı. İsrail'in zaten özür dilememiş olan Ayalon'un özür dilemesinden memnun olması özür dilemiş olduğu anlamına gelmez..

Bknz ; Habertürk gazetesi başyazar Fatih Altaylı, dün çıkan İsrail-Türkiye krizini bugünkü yazısında böyle değerlendirdi.

İşte Altaylı'nın o yazısı:

BİZİM BAŞBAKAN AYAR VERİNCE..
Olur böyle şeyler. Bizim Başbakan, adamların Cumhurbaşkanı'na Davos'ta, yüzlerce kişinin, onlarca kameranın önünde "ayar verince", onların Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın bizim Büyükelçi'ye "taammüden" ayar vermeye kalkışması normaldir.

BİZİM BAŞBAKAN DELİKANLICA, ONLAR KAYPAKÇA...
Bizim Başbakan, onların Cumhurbaşkanı'na ayar verince onlar kızar, onların bakan muavini bizim elçiye verince biz kızarız. Ama kabul edelim ki, arada bir fark var. Bizim Başbakan, onların Cumhurbaşkanı'na açık, net, delikanlıca posta koyuyor. Onların bakan yardımcısı ise yılan gibi, kaypakça.

BUNA ALÇAKLIK DENİR
Meclise davet ediyor. Kapıda bekletiyor. Sonra da bizim büyükelçinin anlamayacağı bir dille, İbranice hakaret ediyor. Oraya çağırdığı gazeteciler anlasınlar diye izahat da veriyor ama o da İbranice. Buna alçaklık denir. İsrailli Bakan Yardımcısı adam olsa, ne diyecekse bizim büyükelçinin anlayacağı şekilde der, bizim büyükelçi de verecekse cevabını verirdi. Ne olacaksa da olurdu.

YAPILANIN DÜZEYİ BELALTI
İsrailli Bakan Yardımcısı'nın yaptığını, bizim memlekette it kopuk taifesi turistlere yapar. Yapılanın düzeyi budur. Bel altıdır. Pusudur. İşin garip tarafı, İsrail-Türkiye ilişkileri her iki taraf için "iç politika" aracı oldu. Bunun iki taraf için de doğru olmadığı elbet anlaşılır.
Ama yakın zamanda olacağını zannetmiyorum.


Not: Keşke büyükelçimiz kurulan pusuyu fark edebilse, anlayabilse ve Hasan Esat Işık'ın bir dönem Fransa'da yaptığını yapıp, yani kapıyı vurup, hatta okkalı bir de hakaret edip o odadan çıkabilseydi.


Enselerinde, bizi hissetsinler azıcıkta
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.