IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 15 Kasım 2009, 14:13   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yavuz Sultan Selim'in 'Kürt açılımı'




Kürt beyleri İdris-i Bitlisî’yi Yavuz sultan Selim'e yolla***** Safeviler tarafından ellerinden alınmış bulunan toprakları üzerindeki veraset haklarını tanımasını istediler. Yavuz'un hamlesi beklenenden farklı oldu.

Tarihe göndermelerimizin arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu da tarihe ilgiyi artırıyor. Tabii kaçınılmaz olarak kimi hataları da. Çok konuşulan ‘Yavuz’un Kürt açılımı’nı doğru anlayabilmek için olayın mantığına eğilmemiz gerekiyor.
Öncelikle Osmanlı Devleti henüz Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya gelmeden önce burası Akkoyunlular, Karakoyunlular ve sonradan Safeviler arasında paylaşılamıyordu. Osmanlı’ya yenilen Akkoyunluların zayıflaması üzerine bölgede Şah İsmail’e gün doğdu. 1499’da Anadolu topaklarına girerek 7 bin kişilik bir ordu topladı. Bunlar Türk veya Türkleşmiş köylülerdi. Ancak hepsinin Alevi ve Türkmen olduğunu düşünmeyin. Zira içlerinde hem Sünni Türkler, hem de Sünni Kürtler vardı. (Ne yapalım ki, tarih netlikten nefret eder!)
Arkasından Azerbaycan “olgun bir meyve gibi” Şah İsmail’in eline düşer. İşte bu aşamada (1501) Şiiliği devlet dini ilan eden Şah İsmail yeniden Anadolu’ya yönelip Diyarbakır’ı ele geçirir. Bu sırada Safeviler pek çok Kürt öldürmüş, toprakları yağmalanmıştır. Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan da aynı hataya düşmüş, Kürtleri şiddet yoluyla sindireceğini zannetmişti. Şah İsmail Kürt reislerini ortadan kaldırıp kendi adamlarını vali yapıyor, ille de Kürtlerden vali olacaksa soylu aileleri değil, onların daha düşük statüdeki rakiplerini atıyor, böylece gururlarını kırıyordu.
Tabii aşiret reislerine ölümüne bağlı olan Kürtler ayaklanmıştı ama ayaklanma da kanlı bir şekilde bastırıldı. Hatta bir heyet halinde Şah İsmail’e gidip bağlılıklarını bildiren ve bu davranışlarından dolayı kendilerine yumuşak bir tavır takınılacağını zanneden 16 Kürt reisi toptan hapse atılmıştı (yaklaşık 1510). Sonra bir darbe daha vurdu Şah İsmail. Hapse attığı beylerin topraklarını kendisine bağlamaları için güvendiği Kızılbaş aşiretlerinin önderlerini görevlendirdi.
Kanlı bir şekilde bastırılan, toprakları ellerinden alınan, biat ederek yumuşatma çabaları boşa giden Kürtlerin hayal kırıklığını tasavvur edebilirsiniz. Bu arada Şii bir devlet karşısında ezilen Sünniler konumunda bulunmaları, aralarındaki nefret ve düşmanlığı artırmış olmalıdır.
Martin van Bruinessen’e göre bu durum karşısında ayakta kalabilen Kürt önderlerin kendilerini Safevi zulmünden kurtarabilecek tek güç olarak Osmanlı’yı görmelerinde ve ondan medet ummalarında şaşılacak bir şey yoktur.
Nitekim Yavuz’un Çaldıran’da Safevileri ezip Şah İsmail efsanesine son vermesi üzerine rahat bir nefes alarak Osmanlı’ya yaklaşmaya başlayan Kürt beylerine karşı Şah İsmail Diyarbakır’ı geri almak için Karahan’ı gönderince, önlerinde tek bir seçenek kalıyordu: Osmanlı’dan yardım istemek. İşte Osmanlı-Kürt ilişkilerinde düğüm noktası, bu Diyarbakır savunması oldu. Osmanlı ordusuna kapılarını açan Kürtler, kaptırdıkları pek çok kaleyi geri alabildiler. Ne de olsa arkalarını yaslayabilecekleri bir güç vardı artık.
Şerefname’ye bakılırsa Yavuz Sultan Selim İstanbul’a dönmeden önce Kürt beyleri İdris-i Bitlisî’yi kendisine yolla***** Safeviler tarafından ellerinden alınmış bulunan toprakları üzerindeki veraset haklarını tanımasını istediler. Bunun karşılığında ise Şah İsmail’in Diyarbakır’a vali tayin ettiği Karahan’ı kovmaları için içlerinden birini beylerbeyi atamasını rica ettiler. Ne var ki Yavuz, İdris Bey’in tavsiyesi doğrultusunda içlerinden birini değil, Bıyıklı Mehmed Paşa’yı atadı. Sonunda Osmanlı birlikleri, Kürt aşiret askerleriyle el ele vererek Kızılbaşları yendi.
Artık bölgede Osmanlı egemenliği sağlanmıştı. Nihayet 1515’te İdris-i Bitlisî, Yavuz’un verdiği yetkilere dayanarak Safevilere karşı Osmanlılar ile işbirliği yapmış olan Kürt beylerini vali olarak atamış, üstelik onlara, valiliğin babadan oğula geçmesi gibi görülmemiş bir ayrıcalık tanımıştı. Oysa Akkoyunlular ile Safeviler tam tersi bir politika takip etmişler ve ellerinden geldiği kadar Türk kökenli valiler atamışlar, Kürtlerin nüfuzunu kırmayı önemsemişlerdi. Osmanlılar böylece kendisine yardım eden Kürt beylerini, (tabii Sünni olanlarını) geleneksel aristokratik ayrıcalıklarını tanı***** rahatlatmış ve sadakatlerini sağlamış oluyorlardı. (Martin van Bruinessen, Ağa, Şeyh, Devlet, İletişim, 2004, s. 205-218)
Böylece Osmanlı Devleti, İran ve Memluk sınırında Kürt aşiretlerini tampon bir güç olarak kullanma imkânına sahip olurken, “bir hayli parçalı ve savunmasız olan Kürt aşiretleri de Osmanlı Devleti’ne muhtaçtılar.” Nitekim Şah İsmail’in oğlu Tahmasb da babasının politikasından vazgeçip Kürt beylerine valilikler vermeye başlamış, Osmanlı’nın modelini esas almıştı.
Ancak heveskâr tarihçiler gibi tarihte bir olayın bir kere meydana geldikten sonra aynen devam ettiğini zannetmeyelim. Önce Osmanlı’ya itaat etmiş bulunan Kürt aşiretleri, bir süre sonra Safevilerin daha yüksek maddi kazanç tekliflerine kanıp onların safına geçebiliyorlar veya tersi de yaşanabiliyordu. Nitekim ünlü Şerefname yazarı V. Şeref Han, İran’da doğmuş, orada büyümüştü ama 1578 gibi oldukça geç bir tarihte Osmanlı’nın cazip tekliflerini kabul ederek Safevilerin safından ayrılmıştı. (Hakan Özoğlu, Osmanlı Devleti ve Kürt Milliyetçiliği, 2005, s. 68.)
Ancak bölgeye son derece uygun olan Osmanlı modeli, yüzyıllarca ufak tefek farklılıklarla yaşamaya devam edecek, nihayet Hamidiye Alayları ile yeni bir çehreye bürünecekti. İsterseniz onu da bir başka yazıda ele alalım.
(Zaman)

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın




Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
 

Etiketler
acilimi, acılımı, kurt, kürt, selimin, sultan, yavuz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Yavuz Sultan Selim Sır Merak Ettikleriniz 0 13 Mayıs 2018 20:21
Yavuz Sultan Selim Zen Tarih 0 17 Mayıs 2014 02:54
Yavuz Sultân Selim MateJaN Tarih 0 28 Ocak 2013 17:53
Yavuz Sultan Selim'den Kacak Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 30 Kasım 2011 21:48
Yavuz sultan selim Ecrin Tarih 0 30 Nisan 2011 13:29