Bugün toplanan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, son günlerdeki terör olaylarında güvenlik güçlerinin 'halk' ile 'terörist'i ayırarak, soğukkanlı davrandığını söyledi.

Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, altı buçuk saatlik toplantısında son günlerde yaşanan terör olaylarını ve alınacak önlemleri görüştü.

Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, yaşanan olayların ardından bölgeye giden İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in kurula bilgi verdiğini kaydetti.

Çiçek, son günlerde çeşitli illerde görülen terör eylemlerine ilişkin olarak, güvenlik güçlerinin 'halk' ve 'teröristler'i birbirinden ayırdığına dikkat çekti.

Güvenlik güçlerinin ‘büyük dirayet, soğukkanlılık ve herşeyden önce vatanseverlikle’ davrandığını belirten Çiçek, güvenlik güçlerine, olaylara destek vermeyen vatandaşlara ve sivil toplum örgütlerine teşekkür etti.

"Terörün hedefi Türkiye'nin anayasal düzeni"

Terörün hedefinin ‘devlet ve Türkiye’nin anayasal düzeni’ olduğunu söyleyen Çiçek, terörün sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın meselesi olduğunun altını çizdi.

Hiçbir terör örgütünün dış bağlantıları olmadan varlığını sürdürmesinin mümkün olmadığını hatırlatan Çiçek, diğer ülkelerin Türkiye’ye gerekli desteği vermediğini, terörle mücadelede bugüne dek elde edilen başarının daha çok Türkiye’nin kendi çabasıyla elde ettiği bir başarı olduğunu söyledi.

Terörle Mücadele Yasa Tasarısı ile ilgili, güncel olarak ne değişiklik gerekiyorsa yapılacağını belirten Çiçek, tasarıdaki değişikliklerin ve eklemelerin bu hafta içinde gözden geçirileceğini açıkladı. Çiçek, gözaltı süresinin ise uzatılmayacağını söyledi.

"İstanbul'daki olay diğer bölgelerdekinden farklı değil"

Basın mensuplarının 'olayların İstanbul’a sıçramasına' ilişkin bir sorusuna cevap veren Hükümet Sözcüsü Çiçek, İstanbul’daki olayların diğer bölgelerde yaşananlardan farklı olmadığını söyledi.

Olayların ‘aynı terör örgütü ve yandaşları’ tarafından yapıldığını söyleyen Cemil Çiçek, operasyonların devam ettiğini, terörle mücadelenin tüm yurtta sürdürüleceğini kaydetti.

Terörün tanımında AB'ye uyum

"Terörle mücadele mevsimlik bir mücadele değildir" açıklamasında bulunan Çiçek, terörün tanımıyla ilgili ne yapılabileceği konusuna da değindi.

Bakan Çiçek, aslında bu tanımın ilgili yasalarda bulunduğunu
anımsatarak, "özellikle iadede terör tanımlarındaki farklılık, bir kısım zorlulukları ortaya çıkarmaktadır" diye konuştu.

Çiçek "yaptığımız çalışmada bir taslak düzenleme var. O kabul
edilirse bugünkü terör tanımına bir paragraf ilave etmek suretiyle
AB'nin düzenlemelerine de paralel bir tanımı getirmiş olabileceğiz'' dedi.

"DTP öncelikle PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul etmeli"

DTP eşbaşkanı Ahmet Türk’ün Başbakan Erdoğan’dan görüşme için randevu talebi hakkında bilgisi olmadığını dile getiren Cemil Çiçek, “kişisel kanaatim olarak söyleyebilirim ki, DTP öncelikle PKK’nın terör örgütü olduğunu açıklamalıdır” dedi.

Avrupa'nın PKK'yı terör örgütü olarak tanımladığını belirten Çiçek, DTP’nin ise ‘ama’sız, ‘şartsız’ bir şekilde PKK’nın terör örgütü olduğunu söyleyemediğini söyledi.

Meclis Diyarbakır'ı konuşacak

Bu arada Diyarbakır'daki olaylar, yarın Meclis Genel Kurulu'nda tartışılacak. Hükümet, 4 nisan salı günü başta Diyarbakır olmak üzere bölgede yaşanan olaylarla ilgili olarak Meclis'e bilgi verecek.

Hükümet adına verilecek bilginin ardından AKP, CHP ve Anavatan gruplarına söz hakkı tanınacak. Muhalefet bir süredir hükümeti olaylar karşısında seyirci kalmakla suçluyor.

Başbakan Erdoğan'ın bölgeye gitmemesine de tepki gösteren muhalefet partilerinin Genel Kurul'daki görüşme sırasında eleştirilerini dile getirmesi ve zaman zaman gergin anlar yaşanması bekleniyor.

Olaylar 28 martta başladı

Güneydoğu'da son dönemde başlayan gerginlik, Bingöl'de öldürülen 14 PKK'lıdan 4'ünün cenazelerinin Diyarbakır'da toprağa verilmesi sırasında başladı. 28 marttaki cenaze töreninde başlayan olaylar PKK gösterisine dönüştü. Göstericiler, kamu binaları ve işyerlerinin camlarını kırdı.

Diyarbakır'da başlayan olaylar kısa sürede Batman, Siirt, Hakkari, Mardin, Mersin, İzmir ve İstanbul'a da yayıldı.

Güneydoğu'da çıkan olaylarda toplam 12 kişi öldü. Sadece Diyarbakır'da 28-31 mart tarihleri arasında düzenlenen izinsiz gösterilerde 9 kişi öldü, 360 kişi yaralandı. Mardin Kızıltepe'de 2, Batman'da da 1 kişi öldü.

Olaylarla ilgili Diyarbakır'da 566 gösterici gözaltına alındı, bunlardan 354'ü sevk edildikleri adli mercilerce tutuklandı.