Dünyanın birçok bölgesinde tatlı su kaynaklarının azlığı nedeniyle yaşanan sıkıntının, giderek büyüyeceği, bu durumun Türkiye'yi de yakın zamanda etkileyebileceği bildirildi.

Merkezi İstanbul'da bulunan Su Vakfı'nın Kurucular Kurulu Üyesi Selami Oğuz, Türkiye'de su kaynaklarından yeterince yararlanılamadığını, suya gereken önemin verilmediğini söyledi.

Türkiye'de suyla ilgili temel kanun olmadığını, suyun kirlenmesini önlemek için caydırıcı müeyyideler bulunmadığını ifade eden Oğuz, şöyle konuştu:

''Dünya nüfusunun sürekli artışı, insanların atmosferi ve doğayı etkileyen olumsuz faaliyetleri sonucu giderek artan küresel ısınma, sera etkisi ile yağışlarda görülen ani değişiklikler veya uzun süren kuraklıklar, tatlı su rezervlerinin azalması, suların israf edilmesi ve aşırı derecede kirletilmesi sonucunda, gelecekte dünyanın bugün birçok bölgesinde yaşanan tatlı su krizinin giderek büyüyeceği, bu durumun özellikle ülkemizi yakın bir gelecekte ciddi şekilde sıkıntıya sokacağı bilim çevrelerince sıkça ifade olunmaktadır. Tatlı sularımızın bu günkü durumu nedir, gelecekte ne olmalıdır, neler yapılmalıdır? Bu soruları milletçe cevaplamak ve gerekli tedbirleri şimdiden almak durumundayız.''

''HEDEFLER GERÇEKLEŞEMEDİ''
Türkiye'nin içme-kullanma-endüstri suyu tüketiminde yeterli düzeye ulaşamadığını belirten Oğuz, 2005 yılında 10.5 milyar metreküp su hedefinin gerçekleşemediğini, 2030 yılı için öngörülen 38.5 milyar metreküp su hedefine de böyle giderse ulaşılamayacağını söyledi. Oğuz, 2030 yılındaki hedefin gerçekleşebilmesi için yılda 144 bin hektarlık arazinin sulaması gerektiğini, bu şartlarda bunun mümkün olmadığını kaydetti.

Gelecekte suya olan ihtiyacın artacağının açık bir gerçek olduğuna işaret eden Oğuz, ''Sınır aşan sularımız üzerinde bizim dışımızda geliştirilen senaryolar, bu konuda çok daha ciddi tedbirleri almak gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu sebeplerle ve sulardan daha fazla yararlanmak için yeniden yapılanmalıyız'' görüşünü dile getirdi.

''SULARIMIZA SAHİP ÇIKALIM''
Türkiye'nin tatlı su kaynakları açısından, kişi başına düşen yıllık 1500 metreküple su azlığı çeken ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Oğuz, şöyle devam etti:

''Tatlı su kaynaklarımız açısından su azlığı çeken ülkeler arasında bulunmaktayız. Su kaynaklarımızı iyi kullanmazsak, gelecekte nüfus ve ihtiyaçların artması bu rakamı daha da aşağıya indirecektir. Sınır aşan sular üzerindeki dış hevesler bu konuyu son derece önemli hale getirmektedir. Sularımıza milletçe ve devletçe sahip çıkalım. Ondan beklenen yararlara ulaşalım. Toprağımızı, çevremizi ve en önemlisi suyumuzu koruyalım. Bunu kendimize kutsal bir görev sayalım.''

Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak da dünya nüfusunun beşte birinin su kaynaklarının yanlış kullanımı, kirlilik, alan kaybı gibi nedenlerden dolayı sağlıklı, temiz ve içilebilir suya sahip olmadığını belirtti.

Tüm canlılar için yaşamın temel kaynağı olan suyun giderek tükendiğini ve dünyada yaklaşık 1.3 milyar kişinin su sıkıntısı çektiğini belirten Demirayak, gelecek 25 yılda bu sayının 2 katına çıkacağının tahmin edildiğini kaydetti.

Su talebinin son 25 yıl içinde yüzde 60 arttığını kaydeden Demirayak, ''Bir ülkenin su zengini olabilmesi için kişi başına düşen yıllık ortalama su miktarının en az 10 bin metreküp olması gerekir. Bu miktar Türkiye'de bin 430 metreküptür. Bu rakam, bilinenin aksine Türkiye'nin su zengini olmadığını gözler önüne seriyor'' dedi.

TASARRUFLU SU KULLANIMI...
Gelecekte su sıkıntısı çekilmemesi ya da bunun en aza indirilmesi için suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini bildiren Demirayak, su tasarrufu için şu önerilerde bulundu:

''Arabanızı yıkarken kova ve sünger kullanın. Hortumla araba yıkama işlemini en aza indirin. Unutmayın, hortumla yıkama yılda yaklaşık 550 litre su kullanımına eşittir. Bozuk musluklardan ve tuvaletlerden sızan suyun, evimizdeki toplam su miktarının yüzde 5'ini oluşturduğunu unutmamalıyız.''.

Su tüketimini azaltmaya, bozuk olan tesisat aksamının onarılmasıyla başlanabileceğine işaret Demirayak şöyle devam etti:

''Dişlerinizi fırçalarken, tıraş olurken ya da bulaşık yıkarken açık bıraktığınız musluk dakikada, yaklaşık 15-20 litre suyu boşa harcamanıza yol açar. Evinizde en fazla su tükettiğiniz yerlerden biri tuvalettir. Bir kişi yılda ortalama 49 bin 140 litre suyu tuvaletlerde tüketir. Yeni teknolojiler sayesinde standart modellere kıyasla yüzde 60 daha az su tüketen klozetler bulunmaktadır.''

ÇAMAŞIR SUYU KULLANIMI
Temizlikte sık kullanan kimyasal maddelerden biri olan çamaşır suyunun, atık maddelerin ayrılıp çözülmesini sağlayan yararlı bakterileri öldürdüğüne dikkati çeken Demirayak, su kirliliğini azaltmak için çamaşır suyunun mümkün olduğunca az kullanılması gerektiğini vurguladı.

Evlerde kullanılan temizlik malzemelerinin atık sularla birlikte nehirlere karıştığını anlatan Demirayak, ''İçinde fosfat bulunmayan ve suda ayrışabilen temizlik malzemeleri kullanılarak su kirliliği azaltılabilir'' diye konuştu.

 

Su sıkıntısı çekenler Edirne'ye gitsin orda onlara fazla şekilde su verildi !
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 

Çevrimdışı

Türkiye'de su sıkıntısı çekerse diğer devletler ne yapsın..