12 Eylül 2008, 19:28 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Erdoğan: Her ile bir üniversite Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bütün üniversitelerimizin dünya ile rekabet edebilir bir noktaya ulaşması için azami gayret içinde olacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Erdoğan, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2008-2009 Akademik Yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, yeni eğitim ve öğretim yılının, tüm üniversite camiasına hayırlı olması diledi. “Türkiye'de özellikle bir şeyin farklı yorumlandığı” anlatan Erdoğan, İTÜ'nün, Türkiye'ye cumhurbaşkanları, başbakanlar, çok sayıda siyaset adamı, teknokrat ve bürokrat yetiştirmiş olan bir üniversite, bir eğitim kurumu olduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin yönetiminde hep 3 okulun mülkiye, harbiye ve tıbbiyenin etkili olduğunun söylendiğini, bunun hep böyle yorumlandığını anlatarak, “Ancak İTÜ'nün bu 3 okulu da gölgede bırakarak, oldukça mütevazı ve sessiz bir şekilde Türkiye'nin rotasını belirleyen devlet adamları yetiştirdiğini geçmişten bugüne biliyoruz ve görüyoruz” diye konuştu. Geçen hafta ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarında eğitim ve öğretim yılının başladığını hatırlatan Erdoğan, bu vesilesiyle de daha önce Gaziantep'te ifade ettiği gibi eğitim noktasında hükümet olarak asla ve asla mazeret ve sloganların arkasına sığınmadıklarını, tam tersine somut ve tarihi reformları imkanlar ölçüsünde kademe kademe hayata geçirdiklerini belirtti. MİLLİ EĞİTİM BÜTÇESİ Erdoğan, üniversite sıralarında olduğu dönemde bunun ötesinde hep “Eğitime bütçe” sloganının üniversite kantinlerinde, kampüslerde, bahçelerde, amfilerde ve koridorlarda yapılan her eylemde kullanıldığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Buraya dikkatinizi çekmek istiyorum. 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi 7,5 milyar YTL seviyesindeydi. 2007 yılı itibariyle bunu 23 milyar YTL'ye yükselttik. Yani tam yüzde 207 oranında artış sağladık. Bundan daha da önemlisi eğitime ayırdığımız pay, tarihinde ilk kez bu dönemde bütçe kademleri arasında ilk sırada yer aldı ve almaya devam ediyor. Eğitim altyapısını yeni baştan ele aldık. Farklı bir anlayışla, farklı bir yaklaşımla Türkiye'nin genelini kapsayacak eğitimde fırsat eşitliğine zemin hazırlayacak bir reform programını uygulamaya koyduk. Bunu da başarıyla sürdürüyoruz.” HER İLDE BİR ÜNİVERSİTE Türkiye genelinde, son 6 yıl içinde, vakıf ve kamu olmak üzere toplam 53 yeni üniversite kurduklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, bugün artık her ilde bir üniversitenin kurumsal bazda henüz oluşmamış olsa bile yasal olarak kurulmuş vaziyette olduğunu ve şu anda da süratle kurumsal hale getirildiğini bildirdi. Erdoğan, bunu eleştirenler olduğunu ifade ederek, “Üniversite sayısı çok dediler, altyapı yok, öğretim elemanı yok dediler. Haklı olabilirler fakat bizim süratle mesafe almaya ihtiyacımız var” dedi. ABD'deki üniversite sayısının 4 bin 182, Türkiye ile aşağı yukarı aynı nüfusa sahip olan İngiltere'deki üniversite sayısının 114 olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'de ise bu sayının henüz öğrenci alacak durumda olmayan yeni 53 üniversite ile 130'a yükseldiğini kaydetti. Üniversite öğrencilerinin yurt genelinde barınma ve yurt ihtiyaçlarını karşılama noktasında tarihi adımlar attıklarını ve atmaya devam ettiklerini anlatan Erdoğan, 2002 yılında üniversite öğrencilerine ödenen burs ve kredi miktarını 45 YTL'den bugün 160 YTL'ye çıkardıklarını ve bunun aylık olarak ödendiğini söyledi. Erdoğan, yüksek lisans ve master öğrencilerinin aldıkları kredinin de 90 YTL'den 320 YTL'ye, doktora öğrencilerinin aldıkları kredi miktarını da 135 YTL'den 480 YTL'ye yükselttiklerini dile getirerek, 2008 yılında ilk kez ÖSS'de ilk 100'e giren öğrenciler ile amatör ve milli sporcu olan öğrencilere 480 YTL burs vermeye başladıklarını belirtti. YURT SORUNU Burs ve öğrenim kredisi alan öğrenci sayısının da 451 bin 550'den 762 bin 565'e yükseldiğini ifade eden Erdoğan, yurtlar konusunda da önemli ilerlemeler kaydedildiğini, ancak bu konuda arzu edilen noktada olunmadığını söyledi. Erdoğan, yoğun bir çalışma içinde olduklarını vurgulayarak, 2002 yılında 193 yüksek öğrenim yurdu bulunduğunu, bunların kapasitesinin 188 bin 187 olduğunu, bugün ise 228 bin yurt bulunduğunu ve bunların kapasitesinin 205 bin 847 olduğunu bildirdi. Altyapı sorunlarını halletme konusunda da kararlı olduklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öğretim elemanı konusunda gerçekten bir açık var ama önce hedefleri büyük tutmak zorundayız. Eğer bu hedefleri büyük tutmazsak, neticeye de ulaşmamız mümkün değil. Küçük hedefleri olanların aldığı netice de kesinlikle yok olmaktan başka bir şey değildir. Bütün üniversitelerimizin dünyayla rekabet edebilir bir noktaya ulaşması için azami gayret içinde olacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” Son birkaç yıl içinde kaydedilen büyüme oranlarının, dünya ortalamalarının üzerinde, rekor düzeyde olduğunu ifade eden Erdoğan, özel sektör ve kamu yatırımlarının birbiriyle yarıştığını söyledi. AB sürecinde genel anlamda diplomaside de yeni bir dönem yaşandığını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin hem bölgesel konularda, hem de küresel sorunlarda artık ağırlığı hissedilir derecede sözü geçen aktif bir ülke olarak görüldüğünü vurguladı. Erdoğan, artık Türkiye'nin, gündemi belirlenen bir ülke değil, dünyada gündem belirleyen ve gündem belirlemeye katkıda bulunan bir ülke haline geldiğini söyledi. Küresel ve bölgesel bir aktör haline gelen Türkiye'nin yürüttüğü aktif diplomasiyle, ulusal ve uluslararası çıkarlarını daha güçlü şekilde koruyabilecek konuma ulaştığına işaret eden Erdoğan, bu gelişmelerin, bilim ve teknolojiyle, üniversite eğitimiyle desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilinden ihracat yapıldığını, buraya kolay gelinmediğini dile getirerek, terörle mücadelede başarı oranı yükseldikçe, şu anda geri kalmış olan illerde ihracat ve yatırımın çok daha fazla artacağını bildirdi. Erdoğan, üniversitelerin, ekonomik büyüme ve Türkiye'nin yeni stratejileriyle işbirliği içinde olmasını arzuladıklarını ifade etti. Hakkari'de, Tunceli'de üniversite kurulduğunu, bu üniversitelerin bu illerin çehresini değiştireceğini belirten Erdoğan, üniversite ayağı eksik bir sanayileşme ve bir ekonomik büyümenin, orada ilerlemenin eksik olması anlamına geleceğini ifade etti. TEKNİK ÜNİVERSİTELERDEN TALEPLER Erdoğan, bu nedenle özellikle teknik üniversitelerden taleplerinin, sanayiyi, yenileşmeyi destekleyecek işbirliği imkanlarını mümkün olduğunca geliştirmeleri olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hükümet olarak şuna bütün kalbimizle, samimiyetimizle inanıyorum. Üniversiteler, eleştirel aklın, özgür düşüncenin evi, yuvası olmalıdır. Fikirlerin en ölçülü ve en demokratik biçimde ifade edilebildiği, saygı gördüğü bir üniversite ortamından hiç kimse rahatsız olamaz, rahatsız olmaya da hakkı yoktur. Bütün üniversitelerimizde birbirine saygı çerçevesinde en aykırı fikirler dahil serbestçe yer bulabilmeli, serbestçe tartışılabilmelidir. Yeter ki hakaret içermesin. Bunu sadece öğrencilerimiz için söylemiyorum. Öğretim elemanlarımız da hiçbir kaygı, hiçbir endişe taşımadan görüşlerini ifade edebilmelidir. Eleştirme, inceleme, araştırma, sorgulama, tetkik etme, düşünce özgürlüğünün temelidir, özgürlük için düşüncenin gelişmesinin ön şartıdır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek durumundayız. Bunu başarmaya mecburuz. Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak gördüğümüz sürece dinamizmimizi artırabilir, gerçek potansiyelimizi harekete geçirebiliriz.” “ÜNİVERSİTELERE ÖZGÜRLÜK ORTAMI SAĞLANMALI” Başbakan Recep Tayip Erdoğan, üniversitelerin evrensel bilginin ve evrensel değerlerin temsilcisi ve beşiği olduğunu, ancak üniversitelere özgürlük ortamı sağlanmadığı taktirde tutucu bir ortama dönüşme riski bulunduğunu söyledi. Bu riske üniversitelerin tahammül edemeyeceğini, onun için eleştirel düşünceyi, eleştirel aklı üniversitelerde hakim kılmak için sorumluluk ve yetki sahibi herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bunların geçmişte yaşandığını, üniversitelerin bilimi, hoşgörüyü, uzlaşmayı, anlaşmayı değil kutuplaşmayı, tutuculuğu, hoşgörüsüzlüğü gündemde tuttuğuna geçmişte şahit olduklarını kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu: “Üniversiteler, her türlü siyasi müdahaleden, devletin, hükümetin müdahalesinden kesinlikle uzak olmalıdır. Üniversiteler olabildiğince bağımsız ve özerk bir işleyişe sahip olmalıdır. Ancak üniversitelerimizde aynı şekilde zihinler de bağımsız olmalıdır. Üniversitenin her bir ferdi özgür düşünceyi serbestçe ifade edebilmelidir. Üniversite, siyasetin de toplumun da üzerinde bir yerde durmak zorundadır. Biz, üniversiteyi toplumsal gelişmenin, ilerlemenin, büyümenin öncüsü olarak görmek istiyoruz. Üniversitelerimiz hayatla ve toplumla iç içe geçmeli, hayattan ve toplumdan kopmamalıdır. Toplumdan kopan, hayatın gerçeklerinden uzaklaşan üniversitelerin topluma rehberlik etmesi, öncü bir misyon üslenmesi mümkün olamaz. Üniversitelerimiz, bu yolda önemli açılımlar yapmalıdır.” “HER TÜRLÜ ELEŞTİRİYE, ÖNERİYE, KATKIYA AÇIĞIZ” Türkiye'nin demokratikleşme adına son 6 yılda çok önemli mesafeler kaydettiğine ve kaydetmeye devam ettiğine işaret eden Erdoğan, bu sürecin üniversiteler tarafından her boyutuyla desteklenmesi ve eleştirilmesinin, yeni öneriler ve yeni görüşler dile getirilmesinin sürece sağlıklı bir işleyiş kazandıracağını söyledi. Başbakan Erdoğan, “Bizim özellikle üniversiteler noktasında kimseden hiçbir çekincemiz, hiçbir tereddütümüz, hiçbir kompleksimiz bulunmamıştır. Her türlü eleştiriye, öneriye, katkıya açığız. Yeter ki birbirimizi anlayalım, yeter ki diyalog kanallarını hep açık tutalım. İnanıyorum aşamayacağımız sorun, aşamayacağımız engel yoktur” diye konuştu. Diyalog, saygı ve tahammülün ilişkilerin ve işbirliğinin temeli olduğunu ifade eden Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde bir hedefinin, metroyu İTÜ'nün içinden geçirmek olduğunu söyledi. Burada yapılacak triyaj alanının, kendilerini lüzumsuz bir yatırımdan kurtaracağını kaydeden Erdoğan, kot farkından istifade ederek hem metronun İTÜ'nün içine gireceğini, hem de kendilerini büyük bir maliyetten kurtaracağını anlattı. İÜ İLE YAŞANAN SORUN Erdoğan, ancak o dönemdeki yönetimin buna müsaade etmediğini dile getirerek, şimdi aynı sorunu, İstanbul Üniversitesi ile yaşadıklarını ve üniversiteye Çapa Tıp Fakültesi'ni taşımaları için Olimpiyat Stadı'nın yanında yaklaşık 2 milyon metre kare yer verdiklerini belirtti. Bunun karşılığında fakültenin yerinin kendilerine bırakılmasını istediklerini ve buradaki eserler kalmak kaydıyla diğer binaların kaldırılmasını önerdiklerini aktaran Erdoğan, yönetimin önce bu işe 'hayır' dediğini, sonra da istediğini hatırlattı. Erdoğan, ancak iş işten geçtiğinden, o alanı Sağlık Bakanlığı'na verdiklerini ve bakanlığın orada hastane yaptığını belirterek, “Bu ideolojik yaklaşımlar, bizi bir yere vardırmıyor. Tam aksine ülkemize kaybettiriyor. O triyaj alanı yaklaşık 300 milyon dolara mal oldu. Yazık, günah. Bundan ülke kaybediyor. Bu triyaj alanının yapılması gerekiyor, çünkü vagonların orada bakım, onarım ve temizliğinin yapılması lazım. Burada olsa çok daha kolay olacaktı” diye konuştu. ÖĞRENCİLERE TAVSİYELER Konuşmasında öğrencilere de seslenen Başbakan Erdoğan, üniversitelerin sadece sınıftan, amfiden, laboratuvardan ibaret olmadığını, üniversitelerin aynı zamanda kantin, kütüphane, konuşma ortamı, demokratik kurallar dahilinde tartışma ortamı olduğunu söyledi. Erdoğan, üniversitelerin aynı zamanda hayat tecrübesi kazanılan yaşam alanları olduğunu ifade ederek, hayatının en güzel günlerini orta öğretim ve üniversite çağlarında yaşadığını anlattı. Üniversitelerde sosyalleşmenin, sırdaş olmanın, dertdaş ve dost olmanın öğrenildiğini ve bu yıllarda unutulmayan dostluk ve arkadaşlıkların kurulduğunu dile getiren Erdoğan, “Burada geçireceğiniz yıllar, sizlerin en değerli yılları olacaktır. Buradan ne kadar donanımlı ne kadar birikimli ayrılabilirseniz, gelecek sizin için o kadar kolay umut verici olacaktır” dedi. Erdoğan, artık iş yaşamında bir yabancı dil bilmenin yeterli olmadığını, 2 veya daha fazla yabancı dil öğrenmenin çok büyük önem taşıdığını belirterek, bakanlığın bu yönde çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Öğrencilere dünyayı yakından takip etmelerini tavsiye eden Başbakan Erdoğan, “Hatırlatmak istiyorum. Okullarınızı bitirdiğinizde acımasız bir rekabetin içinde kendinizi bulacaksınız. Ne kadar dinamik ve ne kadar hazırlıklı olursanız, bu rekabette o kadar önde olacaksınız” diye konuştu. Erdoğan, kabinede İTÜ'den 2 bakanın yer aldığına da işaret ederek, yarının cumhurbaşkanları, başbakanları, siyaset ve bilim adamları, sanatçıları ve mühendislerinin de bu üniversiteden çıkacağına inandığını söyledi. Öğrencilere en iyi ve kaliteli eğitim imkanını sağlamanın boyunlarının borcu olduğunu ifade eden Erdoğan, yeni akademik yılın İTÜ camiasına hayırlı olması ve tüm öğrencilere başarı dileklerinde bulundu. Başbakan Erdoğan'a, konuşmasının ardından günün anısına İTÜ Rektörü Prof Dr. Muhammed Şahin tarafından plaket verildi. </B>
__________________ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
|
Etiketler |
bir, erdoğan, ile, üniversite |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın binlerce kişi önünde Emine Erdoğan'a yaptığı jest, tüm salona tebessüm ettirdi | CORDON BLEU | Güncel ve Son Dakika Haberler | 0 | 29 Ekim 2022 20:58 |
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan üniversite öğrencilerine müjde | Feronia | Güncel ve Son Dakika Haberler | 4 | 27 Eylül 2022 10:58 |
Üniversite elektronik (online) kayıtları başladı (Üniversite e-kayıt işlemi nasıl yapılır?) | CyBeR | Eğitim Haberleri | 0 | 07 Eylül 2021 13:19 |
Erdoğan'ın üniversite diplomasıyla ilgili yeni iddia | yaSmin | Haber Arşivi | 1 | 25 Nisan 2014 15:09 |
Erdoğan, üniversite harçlarının kaldırılması konusunda karar aldıklarını belirtti | Aze | Haber Arşivi | 5 | 26 Temmuz 2012 12:11 |