Çevrimdışı

Eski Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz, 2 saat 15 dakika ifade verdi. HABERTURK.COM Muhabiri Lube Ayar'ın haberi...


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.






Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesinde ihmali olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma açılmasına karar verilen eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz, Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinde ifade verdi. Yaklaşık 2 saat 15 dakika ifade veren Ali Öz, mahkemede, Dink ailesinin avukatları Ergin Türksoy, Ergin Cinmen ve Hakan Bakırcıoğlu ile hakim Tülin Ertuğrul Özkan'ın sorularını da yanıtladı.

HABERTURK.COM/ LUBE AYAR

Ali Öz ifadesinde şunları söyledi:

“16-17 Ocak 2007 tarihlerinde Jandarma Bölge Komutanı ile birlikte bağlı birliklerimde denetleme yapmak üzere bölgede dolaştık. 20 Ocak 2007 tarihinde Gümüşhane ile Trabzon il Hudutlarının birleştiği yerde Zigana Dağı var, oraya komutanla birlikte gittik ve Gümüşhane Alay Komutanı ile birlikte toplantı yaptık ve geceyi orada geçirdik. 21 Ocak 2007 tarihinde pazar akşamı da döndüm. Zigana da iken cep telefonumdan istihbarat Şube müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız beni arayarak, "Komutanım Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili olarak bazı bilgiler var, çekelim mi" dedi, ben de kontrol edip çekmelerini söyledim. Aynı gün Trabzon Emniyet Müdürü beni arayarak Ahmet Samast isimli şahsın gelip gazeteci Hrant Dink 'i vuran şahsın televizyonda görmesi ile kendi oğlu olduğunu anladığını ve gelip ihbarda bulunduğunu söyledi. Aynı gün 156 Jandarma İmdat telefonuna şahsın yaklaşık kimliği ve kaba adresi ihbar edilmiş. Bu konuşmaları yaptıktan sonra istihbarat Şube Müdürü ve İl Merkez Jandarma Komutanını arayarak gerekli talimatları verdim, İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri ile birlikte çalışmalarını istedim. Aynı gece geç saatte zanlının Samsun'da yakalandığını öğrendim .Daha sonra Müfetişler geldi, jandarma Komutanlığında gerekli tahkikatlar yapıldı , herkesin ifadesi alındıktan sonra müfettişler tarafından gitmeden önce bana kapalı zarfla bırakılan benden istenilen bilgileri ben daha sonra hazırlayarak onlar gittikten sonra kendilerine gönderdim. Daha sonra İstanbul Savcılığı'ndan bizden istenilen bilgiler gönderildi. Daha sonra Veysel Şahin ile Okan Şimşek'in muhakkikte vermiş oldukları ifadelerini değiştirerek ifade verdiklerini öğrendim , neden ifade değiştirdiklerini anlamadım, bir bilgim yoktur dedi. Bu konu ile ilgili olarak Mülkiye Müfettişleri benden beyanda bulunmamı istediler ben de beyanımı kendilerine gönderdim . Basından öğrendiğim kadarı ile de hakkımda soruşturma açılmasına izin verilme kararı çıkmış” dedi.

"O TOPLANTININ İÇERİĞİNİ HATIRLAMIYORUM"


Veysel Şahin ve Okan Şimşek'in Trabzon Sulh Ceza Mahkemesi'nde verdikleri ifadeleri hakkında ise: "Benim Veysel Şahin'in anlattıkları ile ilygili herhangi bir bilgim olmadı , toplantıda herhangi bir şekilde söylediği konu gündeme gelmedi ben hatırlamıyorum, öyle bir istihbari bilgi ellerine geçmiş ise zaten Veysel Şahin ve Okan Şimşek bu işin kursunu gören, eğitimini alan personeller olup; böyle bir bilgi elde ettiği takdirde ne yapabileceklerini bilmeleri gerekiyor ve yapması gereken işlemlerde görev tanım formu şeklinde göreve başladıklarında kendilerine tebliğ edilir, böyle bir konunun öğrenilmesi halinde bunun hemen kayda girmesi gerekirdi, toplantıda gündeme getirilip getirilmemesi çok önemli değildir , dediğim gibi gündeme getirildiğini de hatırlamıyorum, böyle bir şey duymadım, onların yapması gereken kayda aldıktan sonra Şube müdürlerine bildirmektir. Şube müdürü de bana bildirdiği takdirde ben gelen bilgiyi kontrol edip, gereğini yapılıp yapılmayacağına o zaman karar veririm. İstihbarat bilgileri bana ulaştırılmadan önce kayda girer. İşleyiş bu şekildedir, benim anlatılanlar ile ilgili bilgim ve görgüm bu kadardır” dedi.

ALBAY ÖZ ÇAPRAZ SORGUDA

Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin talimatı üzerine, Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ifadesi veren Albay Ali Öz, duruşmanın devamında çapraz sorguya alındı. Albay Öz, Dink Ailesinin avukatlarından Ergin Cinmen, Hakan Bakırcıoğlu ve Ergin Türsoy’un sorularını yanıtladı.
Avukat Ergin Cinmen, Albay Ali Öz’e ilk olarak, "Metin Yıldız , Ali Oğuz Çağlar , Hüsamettin Polat, Gazi Günay, Hüseyin Yılmaz ve Gökhan Aslan’ı tanıyor musunuz? Bu kişilerle aranızda herhangi bir husumet oldu mu?” diye sordu. Ali Öz ise, “Bu kişiler benim personelimdi. Fakat aramızda bir şey olup olmadığıyla ilgili soruya cevap vermek istemiyorum. Bu konu askeri bir konu olduğu için cevaplamayacağım” dedi.

“Bu belgedeki imza sizin mi?”

Avukat Ergin Cinmen, üzerinde “İl. Jandarma Komutanlığı Trabzon, Haber Kayıt ve Bildirim Formu, tarih 20.01.2007, saat : 21.32” yazılı belgeyi Albay Ali Öz’e göstererek, belgedeki im imzanın kendisine ait olup olmadığını sordu.
Ali Öz’ün cevabı, “Daha önce vermiş olduğum beyanda da imzanın bana ait olduğunu söylemiştim” şeklinde oldu. Albay Öz avukatın, ‘Yasin Hayal'i 20 Ocak 2007 tarihinden önce tanıyıp tanımadığı’na soruya ise, “Tanımıyorum” cevabını verdi.

Avukat Cinmen bu kez belgenin içeriğindeki, “Hrant Dink'in son dönemlerde Türkiye aleyhine yapmış olduğu konuşmalara tepki olarak Trabzon ili Pelitli Beldesinde ikamet eden Bahattin oğlu l981 doğumlu, daha önceden 24 Ekim 2004 yılında Trabzon'un şehir merkezindeki Mc Donalds isimli işyerine patlayıcı madde koymak sureti ile eylem yapan Yasin Hayal isimli şahsın organize ettiği”ne ilişkin bölümü okudu ve “Yasin Hayal’in, Hrant Dink cinayetini bu nedenle işlediğini nereden biliyorsunuz?” diye sordu. İstihbarat Şube Müdürü, Veysel ve Okan'ın vermiş olduğu istihbarat bilgilerinden haberdar olduğunu söyleyen Albay Öz, “O metin hazırlandığında ben orada değildim” dedi.

“Zanlı yakalanmadan, silahı nasıl bildiniz?”

Avukat Ergin Cinmen, yine aynı belgeyi okumaya devam ederek, “Söz konusu suçun Ardeşen el yapımı silahla işlendiği belirtilmektedir, daha silah ele geçmeden sanıklar yakalanmadan, söz konusu suçun böyle bir silahla işlendiğini nereden biliyordunuz?” sorusunu yöneltti. Albay Öz ise, “Ben bilmiyordum, aldığım istihbarat bilgileri sonucunda öğrendim, bu hususu Metin Yıldız daha iyi bilir” karşılığını verdi.
Avukatın sorusu bu kez, “Önünüze gelen her belgeyi, eklerini görmeden ve mesnedini öğrenmeden mutaden imzalar mısınız” şeklinde oldu. Albay Öz, usulüne uygun olarak getirilmiş, hazırlanmış her haberin altına imza attığını belirterek, her haberin de doğru olup olmadığı bilemeyeceğini söyledi ve ekledi: “Haberin içeriği ile ben ilgilenmem, ilgili birimler ilgilenir. Ben sadece haberin usulüne uygun olup olmadığına bakarım, usulüne uygun bir haber gelmemişse düzelttirmek için ilgili birimlere gönderirim.”

Avukat Ergin Cinmen, istihbarat prosedürüne aykırı olarak kendisine astlarından veya kendisine doğrudan gelen istihbari bilginin kendisi tarafından değerlendirmeye alınıp alınmayacağını sordu. Albay Ali Öz, “Eğer bilgi direk bana gelmiş ise prosedüre aykırı olsa bile ben geldiği zaman istihbarat şube müdürüne bilgi vererek incelenmesini emrederim. Aa istihbarat birimlerinden geliyorsa, bu bilgi ile ilgili ben herhangi bir değerlendirmede bulunmam. Zaten kendi işleri olduğu için onlar kayda alıp gerekli işlemleri yaparlar, bana imzaya getirirler” dedi.

“Bilgiler bana gelir, ben talimatları veririm”

Müdahil avukatlardan Hakan Bakırcıoğlu da, söz alarak Albay Ali Öz’e, Hrant Dink'i daha önceden bilip bilmediğini sordu. Dink’i basından ve televizyondan tanıdığını söyleyen albay, “Günlük istihbarat toplantılarında istihbari bilgiler bana verilir, ben de gereği için emir ve talimatlarımı veririm. Olay öncesinde ne gazetesini, ne de kendisini tanıyordum, bilgi sahibi değildim” dedi.
Avukat Bakırcıoğlu, Metin Yıldız’ın 9 Haziran 2008 günü Bolu Sulh Ceza Mahkemesi’nde verdiği beyanında , “2006 yaz aylarında sabah yapılan bir istihbarat toplantısında, diğer komutanlar da toplantıda iken, Okan Şimşek ve Veysel Şahin'in size Hrant Dink 'in Yasin Hayal tarafından öldürüleceğine dair bilgi verdiğini söyledi. Bu konu hakkında ne söyleyebilirsiniz?” dedi.
Albay Ali Öz, toplantı sırasında böyle bir konunun gündeme gelmediğini hatırlamadığını tekrarladı. Avukatın, “Metin Yıldız'ın bu toplantıdan iki gün sonra sizin yanınıza geldiğini ve bu konuyu tekrar gündeme getirdiğini söyledi, bu konuda ne diyeceksiniz?” diye sorunca, Albay Ali Öz, “Böyle bir konu için odama geldiğini hatırlamıyorum” karşılığını verdi.

“Bence terör suçudur”

Avukat Bakırcıoğlu, 22 Ocak 2007 tarihinde Okan Şimek ve Veysel Şahin'i, Coşkun İğci ile görüştürmek için görevlendirip görevlendirmediğini de sorduğunda ise, albayın cevabı şöyle oldu: “Ben öyle bir görevlendime yapıp yapmadığımı hatırlamıyorum. Görevlendirme yaptırılmış ise kayıtlarda mevcuttur, görevlendirmeyi yaptıran istihbarat şube müdürüdür. Ben sadece onaylarım. Onaylayıp onaylamadığımı hatırlamıyorum. Onaylamamın sebebi de görevlendirilecek kişilerin isimleri, görevlendirilen araç ve görev sonucu alacakları harcırah ile ilgilidir. Görevlendirme işlemi benim tarafımdan yaptırılmaz.”
Müdahil avukat Ergin Türsoy ise, Türkiye aleyhine yapmış olduğu konuşmalara tepki olarak Hrant Dink'in öldürülmesi meselesi, bir terör suçu mudur, yoksa bir asayiş suçu mudur?” sorusunu yöneltti. Albay Ali Öz, “Eğer bireysel bir amaçla işlenmiş ise asayiş suçudur. Ancak 3-5 kişi bir araya gelip örgütlenerek bu suçu işlenmiş ise terör suçu gözü ile bakarım, bunun değerlendirmesini yargı yapacaktır” cevabını verdi.