21 Mart 2009, 01:12 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Gaziantep İli Hakkında Bilgiler Gaziantep Kültür`ü ,Sosyal Yaşam,Sanayi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]GAZİANTEPGüneydoğu Anadolu Bölgesinin en büyük, Türkiye`nin ise 6. büyük kenti olan Gaziantep, Anadolu`nun ilk yerleşim alanlarından birisidir.Taş, Kalkolitik, Bakır, Hitit, Mitani, Asur, Roma, Bizans, İslam, Türk-İslam dönemlerine ilişkin kalıntılara bölgenin her yerinde rastlanılmaktadır.Yöre M.Ö. 1700 yıllarında Hititlerin hakimiyetine girmiş olup, bugün şehrin 10 km. kuzeyinde bulunan antik Dülük şehri ise Hititlerin önemli bir din merkezidir.Halife Hz. Ömer zamanında İslamiyetin Arap yarımadası dışında yayılması için sürdürülen mücadeler sonucu 636 yılında Yermük Savaşında Bizans ordusunu mağlup eden İslam orduları, İyaz Bin Ganem komutasında Gaziantep yöresini İslam topraklarına dahil etmiştir. Böylece yöre halkı 636 yılında Müslümanlığı kabul etmiş ve Gaziantep`in ünlü Ömeriye Camii o dönemde fethin sembolü olarak yapılmıştır.1071 Malazgirt Zaferinden sonra Süleyman Şah, 1084 yılında Antep ve yöresini kesin olarak fethederek burayı Selçuklu İmparatorluğu`na bağlamıştır.20 Ağustos 1516 yılında Yavuz Sultan Selim Han Antep`e gelerek üç gün burada konakladı. Memlüklülere karşı 1516 yılında elde edilen Mercidabık Zaferi ile Antep Şehri ve yöresi Osmanlı İmparatorluğu`nun yönetimine girmiş oldu. GAZİANTEP KÜLTÜRÜ Gaziantep El Sanatları Bakırcılık: Gaziantep bakır işletmeciliğinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır.Bakırlar yekpare olarak imal edilir, yani lehim ya da bir başka yolla birleştirme yapılmaz. Sedefçilik: Hammaddesi, midye kabuğu, çeşitli teller ve ceviz ağacı olan Sedef ve Sedefkarlık sanatı Ortadoğu ülkelerinde doğmuş ve 15. yüzyıldan sonra Osmanlılara geçmiştir. Sedefçilik asırlarca değişik motif ve desenlerle zenginleştirilerek mimari yapılarda, kullanım eşyalarında ve silah süslemelerinde kullanılmıştır Gümüş İşlemeciliği: Yöremizde antik şehir özelliği taşıyan Karkamış, Dülük, Belkıs kentleri ve höyüklerden çıkartılan gümüşler, gümüş işçiliğinin ve kullanımının ilimizde ve yöremizde eskiden beri çok yaygın olduğunu göstermektedir.Günümüzde hızla çoğalan Gümüş İşleme Atölyeleri bu sanatın Gaziantep’te çok hızlı geliştiğini ve önemli döviz girdisi sağladığını göstermektedir. Yemenicilik: Yemeni, üstü kırmızı ya da siyah deriden, tabanı ise köseleden dikilen topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabılara denir. Yemeni diken insana da “Köşker” denir. Antep El İşlemesi : Antep işi, beyaz kumaş üzerine iplik sarılarak ve çekilerek, beyaz, sarı, krem rengi ipliklerle çeşitli susma ve ajurlarla süslenerek işlenir. Antep işi, ilk defa Antep ve çevresinde ev hanımları tarafından yapıldığı için bu adla adlandırılmıştır. İşlemelerin eski Türk işleme karakterini taşıması bu işlerin yerli halk tarafından yapıldığını göstermektedir. Günümüzde işleme tekniği bozulmadan sim, renkli iplikler ve yardımcı nakış iğneleri kullanılarak çok güzel işlemeler yapılmaktadır. Küpçülük:Küpçülüğün yöremizde M.Ö. 6000′li yıllardan beri yapıldığı arkeolojik kazılardan anlaşılmaktadır.Topraktan yapılan bu ürünler günümüzde süs eşyası, çiçek saksısı ve turistik hatıra eşyası olarak değerlendirilmektedir. Kuyumculuk:Altın işlemeciliği ilimizde Cumhuriyet’in ilanından sonra gelişmiştir.Gaziantep’te yapımı devam eden Altın Merkezi’nin faaliyete geçmesiyle Altın Borsası kurulacaktır. Gaziantep altın işlemeciliğinin en önemli özelliği mamullerin 22 ayar olarak imal edilmesidir. Antep Kilimciliği:Antep kilimlerinin hammaddesi öküz, deve ve at tüyü, koyun yünü ve keçi kıllarıdır.Antep kilimleri tezgah, şekil, dokunuş biçimleri ve nakışları yönünden diğer yörelerin kilimlerinden çok farklıdır. Kutnuculuk:Hammaddesi; floş (suni ipek) ve pamuk ipliği olan ve tamamen el tezgahlarında dokunan kutnu bezi, Türkiye’de sadece Gaziantep’te dokunan ipekli bir dokuma türüdür. Kutnu kumaşı, yöresel bir kıyafet olarak kullanıldığı gibi, çeşitli aksesuar, turistik giysi, çanta, terlik, perdelik kumaş ve milli kıyafet olarak da kullanılmaktadır Aba Dokumacılığı: Aba; deve, öküz, ve at tüyünden, keçi kılından ve koyun yününden dokunan özel bir kumaştan yapılan bir erkek giysisidir. Abalar dokunduğu ipin ve kumaşın rengine, boyuna ve giyildiği yörenin ismine göre isimlendirilirler. SOSYAL YAŞAM Gaziantep’te bahar ve yaz aylarında havanın sıcak olduğu günler şehrin sıcaklığından ve gürültüsünden uzakta, doğayla başbaşa kalmak için “Sahre” adı verilen ailece ve akrabalarla birlikte, yemekli kır gezileri düzenlenir, kır gezilerinde bağ evlerine gidilir. Bu gezi ve piknik yerlerinin bazıları şunlardır Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. ülükbaba, Karpuzatan, Kavaklık, Dutluk, Nafak, Burç Ormanları, Burç Göleti, Büyükşahinbey Kasabası (Körkün) piknik yeri, Rumkale piknik alanı, Nizip Karpuzatan piknik alanı ve Karapınar DOĞAL HAYATI KORUMA ve REKREASYON PARKI İçerisinde servis binası, kafeterya, akvaryum, kanatlılar için kafesler, maymun, kanguru, deve kuşu, at, deve, geyik, dağ keçisi, dağ koyunu, karaca, kamerun koyunu evleri, tel örgüyle çevrilmiş doğal ortamın ve kışlık barınaklar bulunmaktadır. GAZİANTEP SANAYİİ Gaziantep, sanayi ve ticaret yapısıyla Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Coğrafi konumu bakımından bölgeler arasında bir köprü gibi duran Gaziantep her şeyden önce bir ticaret merkezidir. Gaziantep’te kurulu büyük sanayi işyerleri sayısı Türkiye genelinin yüzde 4′ünü, küçük sanayi işyerleri sayısı ise, yüzde 6’sını oluşturmaktadır. Bu yapısıyla da küçük ve orta ölçekli başta olmak üzere sanayi sektörü, geniş istihdam olanakları sunmaktadır. İktisaden faal nüfusun % 28.72’si imalat sanayi kollarında çalışmaktadır. Gaziantep’in imalat sanayiindeki mevcut tesislerin büyük çoğunluğu Organize Sanayi Bölgeleri, Örnek Sanayi, Küçük Sanayi Bölgesi. Nizip Caddesi ile 1. ve 2. Ünaldı- Şehreküstü bölgelerinde yerleşmişlerdir. İmalat Sanayi ve Sektörel Yapısı: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bir ekonomik merkez konumunda olan Gaziantep’te imalat sanayi de gelişmiş durumdadır. İmalat sanayinde küçük imalathane ve atölyelerin yanı sıra. büyük tesislerin de sayıca çokluğu dikkat çekmektedir. Gaziantep sanayisi bir çok sektörde Türkiye’nin en önemli üretim merkezi konumundadır. Gaziantep’te imalat sanayii; gıda, tekstil, kimya-plastik, makine-metal. otomotiv yan, inşaat yan. deri ve işlenmiş deri mamulleri, orman-ağaç-kağıt ürünleri sanayii adları altında sekiz grupta toplanmıştır. Organize Sanayi Bölgesi: Organize sanayi bölgesi; birbiri ile işbirliği halinde üretim yapan orta ve küçük ölçekli işletmelere planlı bir alanda ortak altyapı hizmetlerinden yararlanarak daha kolay ve ucuz üretim yapma olanağı sağlayan bir sistemdir. Gaziantep’te halen 12 milyon m2′lik alanıyla üç organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. 210 hektarlık alan üzerinde kurulu bulunan 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde 138 firma faaliyet göstermektedir. Firmalar genelde orta ölçekli olup ağırlıklı olarak tekstil. makine. metal. kimya. plastik ve gıda sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Bu bölgede 20 bin işçi çalışmakta. aylık ortalama 20 milyon Kw/h elektrik enerjisi ile 100 000 ton su kullanılmaktadır. 2. Organize Sanayi Bölgesi: 450 hektarlık alan üzerinde kurulmuş ve 277 sanayiciye tahsisi yapılmıştır. Altyapı inşaatı bitmemesine rağmen 150 büyük ölçekli firma faaliyete geçmiştir. Halen bölgede 100 firma inşaat ve montaj aşamasındadır. Bölgede ağırlıklı olarak tekstil, kimya, plastik ve gıda sektörlerinde üretim yapılmakta. 20.000 işçi çalışmakta, ayda 25 milyon kw/h ve 100 000 ton su tüketilmektedir. 2. Organize Sanayi Bölgesi. 540 hektarlık alan üzerinde planlanmıştır. Bölgede faaliyet göstermek için 900′ün üzerinde sanayici arsa talebinde bulunmuş, ancak 297 sanayiciye arsa tahsisi yapılabilmiştir. Halen bölgede tekstil. gıda. inşaat malzemeleri ve sentetik dokuma alanlarında yüz civarında firma faaliyete başlamıştır. Bunun yanında Gaziantep sanayicilerinin taleplerini karşılamak için dördüncü bir organize sanayi bölgesi kurulma çalışmaları sürmektedir. Örnek Sanayi ve Küçük Sanayi Sitesi: Örnek Sanayi Sitesi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Sınai ve Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) tarafından müştereken gerçekleştirilen 350.000 m2′lik bir alanda her biri 800 m2 kapalı sahası bulunan 50 örnek sanayi işyerinin yer aldığı bir bölgedir. Site. işletme hacmi ve üretim metotları bakımından küçük ve orta ölçekli sanayicilere örnek olması ve teşvik edilmesi amacıyla kurulmuştur. Sitede yer alan başlıca sektörler; tekstil makineleri, çelik döküm. otomotiv yedek parçaları, buhar kazanları, baraj ekipmanları, hububat-bakliyat işleme makineleri. metal ve ağaç işleme makineleri. boya ve ambalaj sanayi tesisleridir. 1., 2. ve 3. küçük sanayi sitesindeki işyeri sayısı 3620 toplam işçi sayısı da 25 000′dir. Bölgede bulunan sanayicilere hizmet vermek amacıyla kurulan KOSGEB. bölgedeki işletmelere eğitim, mühendislik. müşavirlik ve laboratuar hizmetleri sunmaktadır. Nizip Caddesi ve Çevresi : Organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinin yapılmasından önce şehir içinde sanayi faaliyeti gösterilen ilk bölge Nizip Caddesi’dir. Bölgede 150 firma faaliyet göstermektedir. Bu bölgede faaliyet gösteren firmalarca genel olarak. Plastik ayakkabı, un, irmik. halı, akrilik iplik, pamuk ipliği ve metal eşya üretimi yapılmaktadır. Hızlı nüfus artışı ve kentleşme neticesinde şehir içinde kalan işletmeler üretimlerinin bir bölümünü veya tamamını sanayi bölgelerine taşıma eğilimi içerisindedir. Ünaldı-Şehreküstü Bölgesi : Gaziantep sanayisinin ilk yerleşim bölgelerinden biridir. Bölgede 700 firma bulunmaktadır. Firmaların çoğunu mercimek işleme, plastik ve halı fabrikaları oluşturmaktadır. Firmalar genelde küçük ve orta ölçeklidir. Gaziantep Ticaret Odası Avrupa Birliği Bilgi Bürosu: Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği’nin 1996 yılında başlattığı “Türkiye Bölgesel Bilgi Ağı” ilk kez Gaziantep’te gerçekleşti. Avrupa Birliği Bilgi Büroları’nın ilki Gaziantep Ticaret Odası bünyesinde kuruldu. Büronun görevi, Avrupa Birliği ve özellikle Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri konularında yerel bilgi taleplerini karşılamaktadır. Büroya, ayda ortalama 15-20 başvuru olmuş. üç yılda toplam 700′e yakın bilgi talebi cevaplandırılmıştır. Büro ayrıca Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği tarafından Türkçeleştirilen AB ile ilgili toplam 12 bine yakın yayının dağıtımını gerçekleştirmiş, 16 seminer ve konferans düzenlemiş. Gümrük Birliği ile ilgili araştırmalar yapmış, iş ve mesleki eğitim projeleri geliştirmiş, film festivali, karikatür sergisi. konserler, kompozisyon ve resim yarışmaları gibi kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlemiştir. GAP VE GAZİANTEP Güneydoğu Anadolu Projesi, bölgenin sosyo-ekonomik kalkınması için sanayi, tarım, inşaat. ulaştırma. eğitim ve sağlık gibi tüm sektörleri içeren bir “Entegre Bölgesel Kalkınma Projesi”dir. Ayrıca bugüne kadar uygulanmakta olan merkezden sektörel bazda planlama çalışmalarının en büyük örneğidir. Gaziantep bu dev sanayisi ve ekonomik yapısı ile, GAP kapsamı içerisinde bulunan illerin tümünden daha ileri durumda olmakla beraber, GAP ile direkt ilişkisi bulunmaktadır. Coğrafi konum olarak. GAP kapsamında olan bölgenin tamamlayıcısı ve kapısı durumundadır. GAP sulama şebekesi projesinde Gaziantep topraklarının bir kısmı da sulanacaktır. Dolayısıyla sulanan bölgede sulu tarıma geçilebileceğinden toprak daha bereketli ürün verecek, pazara ve ihracata yönelik ürün çeşitliliği sağlanacak. ürün deseni ve rotaryonları geliştirilerek ürün yoğunluğunun artırılması sağlanacaktır. Gaziantep’te GAP ile birlikte hayvan yetiştiriliciliği gelişmiş. sulu bölgelerde tatlı su balıkçılığı yapılmaya başlanmış. yolcu ve yük trafiğinde önemli artışlar görülmüş. bu yolcu ve yük trafiğinin artışına paralel olarak otoyollar inşa edilmiş. nüfus açısından şehrin çekim gücü artmış ve dolayısıyla şehrin iç hacmi de büyümüştür. GAP’taki tüm bu oluşumlar. yüksek istihdam imkanı sağlayacak. hali hazır bölgenin en önemli problemlerinden olan işsizliğe ve göçe çare olacaktır. Hazır altyapısı. önemli kavşak noktasında bulunması. sanayi ve ticaret yapısı. etkisinde bulundurduğu birçok il ile birlikte Gaziantep bölgenin hammadde ve ziraat ürünlerini değerlendirerek iç ve dış piyasalara mamul maddeler halinde sunacaktır. Alıntıdır | |
|
21 Mart 2009, 01:14 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Gaziantep İli Hakkında Bilgiler Gaziantepden Ne Alınır [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]GAZİANTEPNE ALINIR? Bakır işlemeler, sedef kakmalı eşyalar, altın ve gümüş takılar, yemeni adı verilen üstü kırmızı yada siyah deriden tabanı ise köseleden dikilen topuksuz ve çok sağlıklı olan geleneksel ayakkabılar, beyaz kumaş üzerine sarılarak ve çekilerek beyaz, sarı, krem rengi ipliklerle yapılan el işlememeleri Gaziantep'ten alınabilecek özgün hediyelik eşyalardır. Gaziantep baklavası, Antepfıstığı, tatlı sucuk ve pestil, kırmızı biber ve baharatlar Gaziantep'te yapılacak alışverişlerde alınması tavsiye edilir. Alışveriş merkezleri şehrin en işlek merkezleri olan Mütercin Asım, Gaziler, Suburcu, Kargöz ve Şıhcan caddeleri ile yeni yerleşim alanlarının bulunduğu Değirmiçem ve Sarıgüllük bölgelerindedir. Ayrıca Belediye Pasajı, Büyük Pasaj, Söylemez Pasajı, Halep Pasajı, Suriye Pasajı ve Kurtuluş Pasajları alış veriş yapılabilecek yerlerdir. Gaziantep El Sanatları Kilimcilik Antep kilimlerinin hammaddesi öküz, deve ve at tüyü, koyun yünü ve keçi kıllarıdır. Antep kilimleri tezgah, şekil, dokunuş biçimleri ve nakışları yönünden diğer yörelerin kilimlerinden çok farklıdır. Kutnuculuk Ham maddesi; floş (suni ipek) ve pamuk ipliği olan ve tamamen el tezgahlarında dokunan kutnu bezi, Türkiye'de sadece Gaziantep'te dokunan eski bir dokuma türüdür. Kutnu kumaşı, yöresel bir kıyafet olarak kullanıldığı gibi, çeşitli aksesuar, turistik giysi, çanta, terlik, perdelik kumaş ve milli kıyafet olarak da kullanılmaktadır. Aba Dokumacılığı Aba, deve, öküz ve at tüyünden, keçi kılından ve koyun yününden dokunan özel bir kumaştan yapılan bir erkek giysisidir. Abalar dokunduğu ipin ve kumaşın rengine, boyuna ve giyildiği yörenin ismine göre isimlendirilirler. Zurnacılık Üflemeli halk çalgılarımızın başında gelen zurna, kalın zerdali ağacından yapılır, Gaziantepte; Tüm Kaba Zurna, Orta Kaba Zurna ve Cura Zurna çeşitleri imal edilmektedir. Bakırcılık Gaziantep bakır işlemeciliğinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Bakırlar yekpare olarak imal edilirler, yanı lehim yada bir başka yolla birleştirilme yapılmaz. Sedefcilik Hammaddesi, midye kabuğu, çeşitli teller ve ceviz ağacı olan Sedef ve Sedefkarlık sanatı Ortadoğu ülkelerinde doğmuş ve 15 yy' dan sonra Osmanlı'lara geçmiştir Sedefçilik asırlarca değişik motif ve desenlerle zenginleştirilerek mimari yapılarda, kullanım eşyalarında ve silah süslemelerinde kullanılmıştır. Gümüş İşlemeciliği Yöremizde antik şehir özelliği taşıyan Karkamış, Dülük, Belkıs Antik kentleri ve höyüklerden çıkartılan gümüşler, gümüş işçiliğinin ve kullanımının ilimizde ve yöremizde eskiden beri çok yaygın olduğunu göstermektedir, Günümüzde hızla çoğalan Gümüş İşleme Atölyeleri bu sanatın Gaziantep'te çok hızlı geliştiğini ve önemli döviz girdisi sağladığını göstermektedir. Yemenicilik Yemeni, üstü kırmızı ya da siyah deriden tabanı ise köseleden dikilen topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabılara denir, Yemeni diken insana da köşker denir. Antep İşi El İşlemesi Antep işi, beyaz kumaş üzerine iplik sarılarak ve çekilerek, beyaz, sarı, krem rengi ipliklerle çeşitli susma ve ajurlarla süslenerek işlenir. Antep işi, ilk defa Antep ve çevresinde ev hanımları tarafından yapıldığı için bu adla adlandırılmıştır, İşlemelerin eski Türk işleme karekterini taşıması bu işierin yerli halk tarafından yapıldığını göstermektedir, Günümüzde işleme tekniği bozulmadan sim, rehklı iplikler ve yardımcı nakış iğneleri kullanılarak çok güzel işlemeler yapılmaktadır. Kuyumculuk Altın kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz metalik bir elementtir. Bilinen yazılı kayıtlara göre M.Ö. 3200 yıllarında Mısır darphanelerinde para olarak basılmıştır. Anadolu'da ve Gaziantep yöresinde M.Ö. III. yüzyılda Romalılar döneminde altına rastlanmaktadır. Daha önceleri Orta Asya'da yaşayan İskit Türkleri'nin de (M.Ö. 1000'li yıllarda) altıncılıkla uğraştıkları bilinmektedir. Türklerin müslümanlığı kabul etmeleriyle altın eşya yapımı azaldı. Gaziantep Cumhuriyet'ten önce il olmadığı için il merkezi olan Halep'ten getirilen altınlar burada satılırdı. Bu işi de Antep'te yaşayan Ermeniler yapardı. Gemolojist Nuri DURUCU'dan alınan bilgilere göre Dağlayan, Davoyan, Pancaryan, Nezaretyan aileleri Antep'te kuyumculuk yapan Ermeni ailelerinin en ünlüleriydi. Bu ailelerin fertlerinin Kurtuluş Savaşı sonunda Türkiye'yi terketmesiyle birlikte kuyumculuk bölgede çok zayıflamıştır. 1918 yılında Medine'den gelen aslen Türkistanlı bir usta olan Sait TÜRKİSTANLI'nın gayretleriyle kuyumculuk mesleği yavaş yavaş yeniden canlanmaya başlamış, Sait TÜRKİSTANLI, ilk önce gümüşçülükle işe başlamıştır. Meslekle ilgili olarak yetiştirdiği ustalar arasında Şükrü Elbay, İbrahim Halil, Mehmet Fazlı, Kemal Serengil, Kırıkhan'lı Hilmi Aşur ve daha birçok ismi saymak mümkündür. Gene Nuri DURUCU'dan ve Gaziantep Kuyumcular Odasından alınan bilgilere göre Gaziantep'li kuyumcular; halka, renkli taşlı, yakut, zümrüt, firuze ve benzeri renkli taşlı yüzük, çöp, telkari, yılanlı, burmalı, çakma ve benzeri bilezik, kemer ve daha birçok çeşit altın takı imalatı yapmışlar ve talebe uygun olarak da yapmaya devam etmektedirler. Buna rağmen Cumhuriyet döneminde 1950'li yıllara kadar altın takılar genel olarak dışarıda imal ettirilip Gaziantep'te satılırdı. Kuyumculuğun merkezi sayılan İstanbul ve diğer büyük illerde altından üretilen süs ve takılar, 18 ve daha düşük ayarlı altından, (yeşil altın) takılar üretilip satılırken, Gaziantep'te kuyumcuların ürettiği takılar 22 ayar denen ve 916 milyem olan altından imal edilmektedir. Özellikle son yıllarda Gaziantep'li imalatçılar ürettikleri mamullerine TSE belgeli olduğunu gösteren kendi damgalarını vurmaktadır. Bu işlem hem esnaf, hem de tüketici tarafından güven içerisinde Gaziantep altının, alınıp satılmasını sağlamıştır. Gaziantep'li kuyumcu esnaf ve sanatkar 1972 yılında dernek olarak, 1976 yılından sonra da Oda olarak teşkilatlanmış olup, mesleklerini dayanışma içinde sürdürmektedir. Bugün Gaziantepte 400 civarında vitrin kuyumcusu 60 civarında imalatçısı ile odaya kayıtlı 568 kuyumcu, 500 civarında işyeri ve bu işyerlerinde çalışan 2000 civarındaki insanıyla Gaziantep ekonomisindeki yerini almıştır. Yapılmakta olan çalışmalarla Türkiye'deki yerini daha ileri noktalara getireceği görülmektedir. Küpçülük Gaziantep'te küpçülüğün başlangıç tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak çevrede bulunan çeşitli ören yerlerinde yapılan arkeolojik kazılardan, M.Ö. 6000-7000 yıllarında (Neolitik dönem) yörede seramikçiliğin olduğu anlaşılmaktadır. Gene yörede yapılan kazılarda M.Ö. 3000-1100 yıllarında (Tunç Çağı) topraktan yapılan kaplara bol miktarda rastlanmaktadır. Daha sonraki dönemlerde de bu tür malzemelerin yapıldığını gösterir parçalara rastlanmıştır. Kısacası insanların yöremizde yaygın olarak yaşamaya başladığı günlerden itibaren ilimiz ve çevresinde topraktan çeşitli eşyaların yapılıp kullanıldığı anlaşılmaktadır. Günümüzden 50-100 yıl kadar önce şehir çevresinde bulunan mağaralarda küp yapılan bir çok atölyenin ve atölyelerde çalışan ustaların ve işçilerin olduğu bilinmektedir. Eski dönemlerde toprak eşyalar; Kap, kazan, tencere, kupa, küp ve benzeri saklama, pişirme ve servis kapları, diğer kullanımlar için çiçek saksısı, boru, tuğla, çatı örtüleri ve bunlara benzeyen malzemeler olarak üretilmiştir. Bakır, çinko, gümüş gibi madenlerin bulunması, kap ve kacak yapımında yeni malzeme ve tekniklerin keşfi, camın mutfak eşyası yapımında yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla topraktan yapma mutfak eşyaların kullanımı yavaş yavaş ortadan kalkmış ve bu nedenle küp ve toprak mutfak malzemesi üreten atölyeler birer birer kapanarak günümüzde bir kaç yaşlı ustanın mecburen yürütmeye çalıştığı bir meslek haline gelmiştir. Buna nazaran turizmin gelişmesi, el işçiliğinin az da olsa aranır hale gelmeye başlamasıyla Türkiye genelinde olduğu gibi bu işi yapan ustalar teknolojilerini de geliştirerek turistik hatıra eşyası ve şehirlerde park ve bahçelerde kullanılan saksı üretimini yapar hale gelmişlerdir. Küp toprağı iki üç çeşit killi toprak ve silisin karışımından oluşur. Bu karışımın çok iyi yoğrularak çamur haline getirilmesi ve uzun bir süre dinlendirilerek mayalanması gerekir. Mayalı bu çamur çark denilen ayakla ve motorla çevrilen makinalarda istenildiği gibi şekillendirilir. Yapılacak malzemenin büyüklüğüne göre bir, iki veya üç parçadan yapılarak birleştirilip tek parçalı hale getirilir. Biraz kuruması için güneşsiz ve rüzgarsız yerde bekletilir. Az kuruyan parçaların üzerinde traşlama ve temizlenmesi yapıldıktan sonra çizgileri çekilir. Desenler çizilecek ve başka şekiller verilecekse bu işlemlerde yapılarak yeniden kurumaya bırakılır. Kurutma işlemi güneşli ve rüzgarlı bir alanda yapılırsa yapılan işlerin renklerinde ve formlarında bozukluklar ve çatlamalar olur. Toprak eşyaların kuruması havanın sıcaklığı ve malzemenin büyüklüğüne göre iki ile onbeş gün arasında değişir. Kurutulan parçalar; pişirme fırınlarına, aralarından havanın sirkülasyonunu engellemeyecek şekilde yerleştirilir ve ısı yavaş yavaş artırılarak 900 ile 1000 derece arasında 9-10 saat pişirilir. Bu sürenin sonunda fırın söndürülür ve soğuması için beklenilir. Soğuyan fırından çıkarılan parçalar su kabı, çiçek saksısı ve benzeri amaçlar için kullanılacaksa kullanıma hazır hale gelmiş demektir. Şayet sırlı küp yapılacak ise fırınlanıp soğutulmuş parçalar kurşun esaslı sülyen sırla kaplanır ve yeniden fırınlanarak soğuması beklenir. Bu şekilde yapılan küpler günümüzde daha ziyade turistik bölgelere, ilimizde turistik eşya satan dükkanlara ve saksı olarak imal edilenler de çiçekçilere satılır. Alıntıdır |
|
26 Mart 2009, 02:32 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Gaziantep İli Hakkında Bilgiler Anteplice Beddualar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]Adı börgünden çıkasıca Adı sanı çürüyesice Adın başkasına kona! Ağzı yumulu kalasıca Ağzına sapan taşı değe Ağzına yuyucu parmağı gire Aklının bardağı kırıla Allah bir dert versin nereden geldiğini bileme Allah gözünün ışığını ala Allah kaldırmaya, töremeyesin. Allah mahşerde gulum demiye ! Allah sebebine koymaya. Allah seni getirmeye Allah seni iflah eyleye Allah seni yeşertmiye Allah tırnağını uzatmaya Allahtan bulasın, yurdun yuvan dağıla. Ayağına kör mıh batasıca Babanın sinine bok yağa Başına bit düşe. Başına taş dikile. Başını bağrını yesin. Bayramın kara gele Bedenin hayrını görmeyesin Bedenin yerde çürüye Bedenine fransız topu deyesice Bedestende canın bazarına oturasın ! Boğazında kuş kuyruğu çıka Boyuna ip ölçüle. Böyümüyecise Canının derdine düşesin. Cehennem beri sen kırk konak öte Cehennemin dibine kadar yolun var Cehenneme dibine gidesice Codar (kötürüm) olasın Çenen çekile Dalhan devrilesin Delik delik olasın Dert tutasıca Dilenemez dilenci olasın Dilin lâl ola, gözün kör ola ! Dört gişinin çingilinde gelesin ! Ekmek atlı sen yayan olasın Elin ayağın kırıla Etteni bulasın Evin başına yıkıla, hanan haraba kala. Ganın içine aka, Ganlı köynen gele Ganser allefinden ölesin ! Gara yerin dibi, Geberesice Germece gerilesice Gidişin olada gelişin olmaya Gözün önüne aka Gözünden dizinden gele. Gözüne ali mili çekile Gözüne betire düşe. Guzzulgurt, Hanan haraba ola Hanan minan dagıla İçin dışına çıka İki yakan bir olmaya. İt olasıca Kabir kabir gezesin (ölün rahat etmesin) Kan sıçasıca Kara kara dert! Kara yerin dibine gidesice Kepeğin kesile Köküne sumak suyu sıkıla Kurşunlara gelesin. Mıraz (murat) almayasın mırazın karnında kala Nalet olasıca Namusundan bulasın Ocağın söne. Oyum oyum oyulasıca da samsak gibi soyulasıca Ölüm artııı Ölüm seni ala Sakalı sabunlanasıca Sarı suyun (irin, cerrahat) aka sarat süzek olasın Şişe dona kalasıca Şişe kalasıca Teneşire gelesin Ulum ulum ulasın, lep lep dökülesin ! Yağlı kurşun yiyesice Yere batasın (ölüp gömülesin) Yerin dibine giresice Yidiken yıkılasıca Yüzün gülmeye Yüzün yüzüle. Zıbararsın (ölesin) Alıntı. |
|
03 Nisan 2009, 02:13 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Gaziantep İli Hakkında Bilgiler Gaziantep Turistik Bilgiler Gaziantep târihî ve turistik yerler bakımından olduğu gibi, Ortadoğu ülkeleri ile Türkiye arasındaki yolların kavşak noktası olduğu için dış ve iç turizmi hareketlidir. Gaziantep ilinde 100’e yakın kale, höyük, harâbe, eski devirlere âit şehir kalıntıları, yüzlerce türbe, çeşitli devirlere âit çok sayıda câmi vardır. Gaziantep Kalesi: Çok eski bir kaledir. Abbâsî Halîfesi Hârûn Reşîd, 6. asırda Bizans İmparatoru Justinianus ve 16. asırda Osmanlılar tâmir ettirmiştir. Kale dâire şeklinde olup, duvarlarının uzunluğu, 1200 metredir. 26 burcu, câmi ve diğer yapıların kalıntıları ile kalenin etrâfında derin çukurlar vardır. Kale şehre hâkim bir yerdedir. Kale hakkında pekçok efsâneler vardır. Revanda Kalesi: Gaziantep-Kilis arasındadır.Yapım târihi bilinmemektedir. Muhteşem bir yapı olup, duvar ve burçları sağlamdır. Kale içinde su sarnıçları ve yapı kalıntıları vardır. Tilbaşar Kalesi: Oğuzeli ilçesine 10 km uzaklıktadır. Eski adı Türbessel’dir. Sultan Mes’ûd’un oğlu Kılıç Arslan 1149’da bu kaleyi feth etmiştir. Eski devirlerde büyük bir ticâret ve sanâyi şehriydi. Ömeriye Câmii: Hazret-i Ömer zamânında yapılmış târihî bir câmidir. 1210, 1785 ve 1850’de tâmir görmüştür. Karataş ve al mermerden yapılan mihrabı, sanat şâheseridir. Düğmeci Mahallesindedir. Şeyh Fethullah Câmii: Yazıcık semtindedir. On altıncı asır ortalarında Şeyh Fethullah bin Abdülkerîm tarafından yaptırılmıştır. Mihrâbı, minberi ve kırmızı mozaikleri meşhurdur. Alâüddevle Câmii: Uzun Çarşı Mahallesindedir. Dulkadiroğullarından Alâüddevle Bozkurt Bey zamânında yapıldığı tahmin edilmektedir. Gördüğü tâmirâtlar yüzünden sâdece minâresi ilk günkü gibi zamânımıza kadar gelmiştir. Dulkadiroğullarından günümüze kadar ulaşan tek eser olarak bilinmektedir. Hüseyin Paşa (Çıkrıkçı) Câmii: Gâziler Caddesindedir. On sekizinci asır başlarında Kethüdâ Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Çok köşeli minâre iki şerefelidir. Ulu Câmi: Kilis ilçesindedir. Memlûkler döneminde Hacı Halil bin Abdullah tarafından 1334’te yaptırılmıştır. Kuzey tarafında dokuz kapı vardır. 1709 ve 1905’te tâmir edilmiştir. Canbolat Bey Câmii: Kilis’te olup, Kânûnî Sultan Süleymân Han devrinde Beylerbeyi Canbolat Bey tarafından yaptırılmıştır. Kare plânlı, tek kubbeli Osmanlı câmilerinin ince örneklerindendir. Tekye Câmii de denir. Kudüs’teki Kubbet-üs-Sahrâ’ya benzer. Mihrâbı taş işçilik bakımındançok güzeldir. Şeyhler Câmii: Kilis’in Şeyhler Mahallesindedir. 1665’te Abaza Hasan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minâresi sekiz köşeli olup, kalın ve kısa gövdelidir. Leylek Câmii: Nizip ilçesinde olup, çok eski ve târihî hâtırası büyük mânevî değeri olan bir câmidir. İlkbaharda leylekler gelince, bu câminin şerefesine yuva yapmalarından dolayı bu isim verilmiştir. Büyük İslâm kumandanlarından Hâlid bin Velîd radıyallahü anh, Irak’ta Bizans ordusunu yenince, Nizip’e gelip, Leylek Câmiinde misâfir kalmıştır. Çok sevdiği Hasan Mader’i (rahmetullahi aleyh) bu câmiye imâm tâyin etmişti. Bu zâtın türbesi câminin bahçesindedir. O zamâna âit câmi, zamanla yıkılınca, yeniden tâmir edildi. Ramazaniye Medresesi: Ahmed Çelebi Câmii yanındadır. 1713’te Seyyid Ahmed bin Şeyh Ramazan tarafından yaptırılmıştır. Aslı tek katlı olan medresenin üstüne günümüzde bir kat daha ilâve edilmiştir. Mevlevîhâne: Kilis’te hükûmet konağı karşısındadır. Kitâbesinden 1525’te Abdülhamîd Murtaza Efendi tarafından Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî adına yapılmıştır. Halk arasında Aktekke adıyla bilinmektedir. Bâzı bölümleri günümüze ulaşmamıştır. Debbağhâne Köprüsü: İl merkezinde Alleben Deresi üzerinde yapılmıştır. Yıkık vaziyettedir. Kitâbesinden 1259’da Melik Nâsır tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Taş Köprü: Nizip Çayı üzerindedir. 1468’de yapılmıştır. 1942’de Hacı Reşîd Efendi tâmir ettirmiştir. 1953’te sel felâketinde tahrib olunca, halk tarafından tâmir ettirilmiştir. Uzunuluğu 23 m, yüksekliği 4.80 m olup, beyaz taştan yapılan üç ayağı vardır. Eski çağlara âit eserler: Gaziantep ve çevresinin çok eskiden beri yerleşim merkezi olduğu bilinmektedir. Eski devirlerin en önemli merkezleri olan Tılmen Höyük ve Gedikli bu bölgededir. Kilise: Nizip’te Romalılardan kalmadır.Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem dünyâyı teşrif ettiklerinde (doğum günü) haçları yıkılan (uçan) 7 kiliseden biridir. Burası uzun zaman câmi olarak kullanılmıştır. Yeşemek Heykel Atelyesi: İslâhiye’nin 20 km yakınındadır. Karatepe’nin kuzey sırtında kurulmuş açık hava atelyesidir. Dünyâda bir benzeri yoktur. Etilerden kalmadır. Heykeller burada yapılır, sipâriş edilen yerde ise ince işçiliği tamamlanırdı. Hâlen yüzlerce heykel bulunmaktadır. Kaya Mezarları: Dülükbaba, Ayizlitepe, Dülük ve Halilbaş köyleri civârında bulunan bu mezarlar, 5-15 basamak ile inilen yeraltı mağaraları içindedir. Mağaralarda 3 ile 9 tâne kayadan oyma sâbit lâhitler bulunmaktadır. Romalılardan kalmadır. Kargamış: Kargamış ilçesi yakınındaki “Kargamış” eski devirlerin en büyük şehirlerinden biriydi. Şehri M.Ö. 10. asırda Hititler kurmuşlardır. Kazılarda Hititlerle ilgili çok eser ortaya çıkarılmıştır. Kargamış harâbelerinden çıkan 10 heykel İngiltere’ye kaçırılmıştır. Bunlar “British Müzesi’ndeki en kıymetli eserlerdir. Gaziantep müzesinde sert taştan “ortostad” (dik düzgün duran taş) parçası, M.Ö. 800 yıllarına âittir. Törene iştirak eden bir insan tasviridir. Geç Hitit devrine âittir. Belkıs (Zugma): M.Ö. 3. asırdaki bir şehrin kalıntılarıdır. Kale, saray, sarnıç, hamam ve çeşitli harâbeler vardır. Nizip-Birecik karayolu üzerindedir. 30 merdivenle inilen yeraltı mahzeni ilgi çekicidir. Belkıs köyü Nizip’e 10 km uzaklıktadır. Buradan çıkarılıp İtalya, Fransa ve İngiltere’ye kaçırılan eserler, bu ülke müzelerindedir. Kalesi yüksek bir yerdedir. Kiriş (Korus) “Horoz” Harâbeleri: Kilis’e 20 km mesâfededir. Yapılan kazılarda Romalılar ve İskender devrine âit kale, tiyatro, tapınak harâbeleri ile câmi, çok sayıda sütun başlığı ve Roma sikkeleri bulunmuştur. Câmi yanında hazret-i Dâvûd aleyhisselâmın komutanlarından Orya Nebi’ye âit türbe vardır. Kale içindedir. Düllük: Gaziantep’e 10 km uzaklıkta târihî ve eski bir şehirdir. Pekçok harâbeler mevcuttur. “Düllûk” ve “Delük” de denir. Zincirli (Şamal): M.Ö. 1200 yıllarında Hititlerden kalma bir şehirdir. Asurlular tarafından ele geçirilmiştir. Şehir harâbelerinden çıkarılan eserler Ankara ve Berlin müzesindedir. Burası küçük bir Hitit Krallığıydı. Asurlular işgâl ettiler. Sakçagöz (Keferdiz) Caba Höyük: Saçagöz köyü yakınındadır. Aksu ve Karasu Vâdisinde dört Hitit krallığı vardı. Berlin Müzesinde 971 numaralı “kralın arslan avı” taş üzerindeki kabartma bu höyükten kaçırılmıştır. Cıncıklı: İslâhiye yakınlarındadır. İslâhiye geçidini korumak için Bizanslılar yapmıştır. Renkli mozayik ve geometrik şekilli resimlerle süslüdür. Gedikli (Kara) Höyük: Kazılarda eski devirlerden kalma eserlerle Roma’ya âit seramik ve sikkeler bulunmuştur. Şehitlik Anıtı: Antep savunmasında şehid düşenlerin hâtırasına dikilen anıttır. Şâhinbey Anıtı: Gaziantep-Kilis yolu üzerindedir. Fransızlara karşı savaşda 28 Mart 1920’de şehîd düşen Şâhin Bey için yapılmıştır. Arkeoloji Müzesi: Selçuklu devrine âit medresede kurulan bu müzede önemli Hitit eserleri vardır. Müze daha önce Nuri Paşa Câmiindeydi. Mesîre yerleri: Orman bakımından zengin olmayan Gaziantep’te mesîre yerleri olarak bağlık ve bahçelik yörelerden ve pınarbaşlarından faydalanılmaktadır. Başlıca mesîre yerleri şunlardır: Kavaklık: Gaziantep’in içinden geçen Alleben Deresi çevresinde 400 dönümlük yeşil ve ağaçlık bir bölgedir. Dutluk: İl mekkezine 5 km uzaklıkta, dut ve kayısı ağaçları, soğuk pınarları ve bahçeleri ile güzel bir mesîre yeridir. Sofdağı: İl merkezine 15 km uzaklıkta havası, suyu ve manzarası çok güzel bir piknik yeridir. Başpınar: Gaziantep’e 10 km mesâfede soğuk suları ve yeşilliğiyle meşhur bir mesîre yeridir. Akpınar: Kilis yolu üzerindedir. Yerden sıcak su fışkırır. Burada yapılan çiğ köfte meşhurdur. Alıntı. |
|
Etiketler |
bilgiler, gaziantep, hakkinda, hakkında, ili, İli |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hatay ve Gaziantep Hakkında Şok İddia | Thetis | Haber Arşivi | 1 | 25 Ağustos 2012 11:47 |
Gaziantep Genel Bilgiler | Ecrin | Güneydoğu Anadolu Bölgesi | 0 | 02 Eylül 2011 23:06 |
Muş İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Doğu Anadolu Bölgesi | 3 | 03 Nisan 2009 01:38 |
Van İli Hakkında Bilgiler | YapraK | Doğu Anadolu Bölgesi | 4 | 03 Nisan 2009 01:35 |
Yozgat İli Hakkında Bilgiler | YapraK | İç Anadolu Bölgesi | 4 | 02 Nisan 2009 23:57 |