Çevrimdışı

Bingöl'ün Yedisu ilçesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle 1 kişi yoğun bakımda tedavi altında alındı. Öte yandan Yozgat'ta KKKA şüphesiyle tedavi gören 1 kişi ise hayatını kaybetti. Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Zehra Beştepe Dursun, son yıllarda artan kenenin bulaştırdığı Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığıyla ilgili, “KKKA kene yapışmış hayvanlardan ve kenenin ısırdığı bir insandan diğer insana bulaşabiliyor” dedi.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kene ısırması nedeniyle Yedisu Devlet Hastanesine başvuran çiftçi Yavuz Eden'e (47) KKKA teşhisi konuldu.


Yapılan kontrollerin ardından Eden, durumunun ağır olması nedeniyle Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Eden'in yoğun bakımda hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi.

YOZGAT'TA KKKA ŞÜPHESİYLE TEDAVİ GÖREN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Öte yandan Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesine bağlı Melikli köyünde yaşayan Gülbeyaz Bayındır'ın (65) vücuduna tutunan kene, İlçe Devlet Hastanesi acil servisinde çıkartıldı.

Bir süre sonra rahatsızlanan Bayındır, Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine kaldırıldı. Yoğun bakımda KKKA hastalığı şüphesiyle tedavi gören Bayındır, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Bayındır'ın cenazesi Melikli köyünde toprağa verildi. Son bir haftada KKKA şüphesiyle 2 kişinin hayatını kaybettiği Yozgat'ta, 15 kişinin de Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde tedavi gördüğü öğrenildi.

UZMAN İSİMDEN VATANDAŞLARA UYARI
Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Zehra Beştepe Dursun, keneyle ilgili bilgiler vererek, "Kene bir hayvan çeşitlerindendir. Kırım Kongo kene hastalığı dediğimiz hastalık, ilk 1945 yılında Kırım’da daha sonrada Kongo’da görülmesi üzerine bu ismi almıştır. Kanamalı ateş denmesinin sebebi de, ateş ve kanama bulguları ile seyretmesi nedeniyle bu ismi almıştır. Kene hastalığı denilince Kırım Kongo kanamalı ateşinin aklımıza gelmesi gerekir ama kenenin neden olduğu başka hastalıklar da vardır. O hastalıklarında ayırt edilmesi gerekir" dedi.

Vücuduna kene yapıştığını gören vatandaşlara uyarılarda bulunan Dursun, "Bulaş yolu sıklıkla kenenin ısırması ile olur. Genellikle biz hastaları bu şekilde görüyoruz; hayvanları kene ısırdığı zaman ve bu hayvanla temas olduğu zaman ya da kenenin ısırdığı bir insandan diğer insana bulaş yolu olabilmektedir. Bunları daha az sıklıkla görüyoruz. Bizim genellikle bölgemizde gördüğümüz kene ısırdıktan sonra hastalığın oluşmasıdır. Burada hızlı bir şekilde kenenin vücuttan uzaklaştırılması gerekir. Bunu fark ettiğimiz zaman çıplak elle değil de eldiven, bez ve cımbızla hızlı bir şekilde keneyi ters yönde hareketle çıkartmak gerekir. Tabiri caizse çiviyi çıkartır gibi sağa sola hafif oynatarak direkt tek bir hareketle çıkartılması gerekir. Eğer tek bir hareketle çıkmıyorsa ya da parçalandıysa muhakkak bir sağlık kuruluşuna başvurarak orada çıkarılması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

"VATANDAŞLARIN PİKNİK, BAĞ, BAHÇE GİBİ YERLERE GİDECEĞİ ZAMAN ÖZELLİKLE AÇIK RENKLİ KIYAFET GİYMELERİ GEREKİR"
Keneden korunmanın yollarını anlatan Dursun, “Kırım Kongo kanamalı hastalığı özellikle ülkemizde Karadeniz’de ve buraya yakın olan İç Anadolu bölgelerinde sık görülür. Çevremizde Yozgat, Sivas, Tokat bölgelerinde sık olarak görülüyor. Özellikle bahar sonu yaz başı gibi görülmektedir. Kayseri’de de yine önemli sayıda Kırım Kongo hastası görülmektedir. Özellikle bu bölgelerde yaşayan insanların piknik, bağ, bahçe gibi yerlere gideceği zaman özellikle açık renkli kıyafet giymeleri, elbiselerini tam olarak vücudunu saracak şekilde giymeleri ve pantolon uçlarının çorap ya da ayakkabı içerisine konularak bağ bahçe işlerini yapmaları önerilir. Eve geldikten sonra da özellikle küçük çocukların kıyafetleri muhakkak kene açısından taranmalı, vücudunun özellikle saçlı bölgelerine bakılmalıdır. Bu konuda ailelerin çok dikkatli olması gerekir. Yine erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kanamalı hastalık tablosu yapıyor ve maalesef çocuk hastamızı da kaybettiğimiz oldu” şeklinde konuştu.

"TAM TEDAVİSİ BULUNMAMAKTADIR"
"KKKA’nın tam tedavisi bulunmamaktadır" diyen Dursun, "Hastalara bu ateş ve halsizlik gibi şikayetlerden sonra klinik takip yapılmaktadır. Bu takip içerisinde eğer kanama bulguları meydana gelirse kan takviyesi yapabilmekteyiz. Bunun dışında kan değişimi dediğimiz plazmaferez yönetimi de bulunmaktadır. Bu yöntem uygun hastalarda hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlamaktadır. Hastanemiz 2009 yılından beri yüzlerce Kırım Kongo hastasını takip etmiştir. Önemli oranda da hastaların birçoğunu taburcu ederek evlerine göndermiş bulunmaktayız. Yine plazmaferez merkezimizde uygulanmaktadır" diye konuştu.

__________________
Edeptir AŞK Sevdirenin Hürmetine...