29 Nisan 2020, 22:32 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Arama ile Sonucun Buluştuğu Yer: Arama Motorları 2 Arama ile Sonucun Buluştuğu Yer: Arama Motorları Yapılan araştırmalar arama motorlarında her gün yaklaşık 8 milyar sorgu yapıldığını gösteriyor. *Daha net bir şekilde açıklamak gerekirse, dünya nüfusu göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamada kişi başına günlük bir aramadan fazlasının düştüğünü ya da bir saniyede 8 binin üzerinde arama yapıldığını belirtebiliriz. Bu da aslında arama motorlarının ne denli büyük bir iş yaptıklarını gösteren bir gerçektir. Tüm bu nedenlerden ötürü arama motorları, kullanıcılarına en doğru, en hızlı ve en detaylı yanıtı verebilmek adına maddi ve insani kaynaklarının sınırlarını zorluyorlar. Bu da gerek zaman, gerekse maddi anlamda ciddi bir yatırım anlamına geliyor. Tabii ki arama motorları, insanlara aradıkları bilgileri ücretsiz bir şekilde sunarken, yatırımlarının karşılıklarını da sponsorlu sonuçlara dayalı reklam modelleriyle karşılamak zorundalar. Fakat reklam dahi olsa, arama motorları bu alanları kullanıcıların aradıklarına cevap verecek nitelikte tutmakla yükümlüler. Arama motorlarının potansiyelini ilk farkeden projenin, 1990 yılında hayata geçen Archie olduğunu biliyoruz. Archie’nin temel misyonu, o dönemde farklı web sitelerinin FTP’lerinde (bir çeşit dosya paylaşım protokolü) bulunan dosyaları listeler halinde diğer kullanıcılara sunmaktı. Çok temel ve sadece listeleme yöntemiyle çalışan bu arama motoru, vizyonu ve yapısı gereği de ilk arama motoru olma özelliğini taşıyor. Bu projenin ardından, arama motorlarının bir ihtiyaç haline geldiğini fark ettiler. O tarihlerde, bu fırsatı değerlendirmek isteyen pek çok şirket bu alana yatırım yaptı ancak hiçbiri 1994 yılında hizmete başlayan Altavista kadar başarılı olamadı. Altavista’nın güçlü olduğu dönemde de birçok arama motoru web’i kendi indeksinde bir araya getirmek istiyordu. Bu dönemde 2 milyonluk bir arama indeksine sahip olmak bile çok etkileyiciyken AltaVista 20 milyonluk indeksiyle internetin her köşesini indeksine dahil etmişti. Bilgi erişiminin yüksek olmasının yanısıra rakiplerine göre çok daha etkileyici bir sıralama algoritmasına sahip olan Altavista, kısa sürede büyük bir ivme yakaladı. Bu dönemde internette vakit geçiren herkesin Altavista ile beraber tanıdığı en önemli isimlerden biri de şüphesiz ki Yahoo! idi. Arama pazarında dönemin güçlü ismi Altavista’nın en yakın rakibi olarak tanınan Yahoo, aynı zamanda bir web portalı olarak da çok güçlüydü. Başta Yahoo Mail ve Groups olmak üzere, dönemin trafiğininin önemli bir kısmını bu servisler aracılığıyla elinde tutuyordu. Çok sonralarda ise bu rekabet, pazara yeni katılan bir oyuncunun her iki rakibi zayıflatması ve nihayetinde Yahoo’nun Altavista’yı satın almasıyla sona erecekti 1998 yılında, Yahoo, Altavista ve Ask.com’un pazarda ciddi hakimiyetleri bulunsa da, rakiplerinin çoğunu teknolojisiyle geride bırakacak olan Google’ın dönemi başlamıştı. Web’in oldukça hızlı büyüdüğü yıllarda, geniş bir indeks yaratmak konusunda sağladığı yaratıcı çözümlerle rakiplerinden sıyrılan Google, aynı sene PageRank algoritmasıyla ilgili bir makale yayınladı. The PageRank Citation Ranking: Bringing Order to the Web (PageRank - Alıntılarla Sıralama: Web’i Düzene Sokmak) adlı makale arama motorlarının en temel sorununa çözüm bulmayı hedefliyordu: sıralamayı belirlemek! Zaten geniş bir indekse sahip olan Google, web sitelerinin birbirlerine verdikleri bağlantıların bir sıralama faktörü olarak değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyordu. Halihazırda bir akademik çalışmanın değeri, onun kaç bilim insanı tarafından alıntılandığı ile ölçümleniyordu. Google bu sistemi akademik dergilerden farklı olarak, herkesin özgürce içerik ürettiği web’e etkili biçimde uyarlayarak sıralama kalitesinde büyük bir artış sağlayabildi. Üstelik bu sisteme göre sadece nicelik değil, nitelik de ölçümlendiği için otoriter web sayfalarından gelen bağlantılar çok daha büyük bir tesir sağlıyordu. Stanford profesörlerinden David Cheriton’un 1999 yılında henüz şirketleşmemiş olan Google’a ilk melek yatırımını yapmasıyla beraber şirketleşen Google Inc. hızla büyüdü. Dönemin büyük portallarından AOL’nin 1999 yılında ve ardından 2000 yılında Yahoo’nun Google’ı search partner’i olarak seçmesiyle birlikte, Google’ın önlenemez yükselişi de başlamış oldu.** Google’ın yirminci yaş gününü kutlamamıza sadece birkaç yıl kala, Google pazardaki yükselişini halen sürdürüyor. Comscore’un verilerine göre, ABD pazarında %64’lük, Gemius’un verisine göre Türkiye’de ise %95’lik hacmini elinde bulunduruyor. Ayrıca yasal düzenlemeler gereği giriş yapmakta zorluk yaşadığı Çin, Güney Kore ve Rusya dışında bulunduğu bütün pazarlarda lider olarak yer alıyor.
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. | |
|
Etiketler |
arama motorları |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Arama Motorları Nasıl Çalışır? | Che | Web 2.0 | 0 | 14 Ocak 2018 22:44 |
Arama motorları kapışıyor! | CeSaRCripS | Arama Motorları Haberleri | 0 | 23 Nisan 2013 09:32 |
Popüler Arama Motorları 2011 / 2012 | PauL | Alternatif Arama Motorları | 1 | 14 Aralık 2011 02:55 |
Türkçe Arama Motorları 2011 / 2012 | PauL | Alternatif Arama Motorları | 0 | 05 Aralık 2011 15:47 |
Arama motorları ne işe yarar ~ Bilgileri | YaRGuCi | Alternatif Arama Motorları | 0 | 28 Kasım 2011 20:19 |