Çevrimdışı

nedir bu 500t diye düşünen if'ciler olacakdır elbette.Bende dilim döndüğümce sizlere 500t hattının insan üzerindeki etkilerinden bahsetmeye çalışıcam biraz.İstanbul'da yaşayanlar bilir bu efsanevi hattı.Üzerine türküler söylenmiş,destanlar yazılmış,özdeyişlere konu olmuş bu hattı biraz daha yakından tanıyacağız.

"üzerinde güneşin batmadığı hat" , "uzaydan görülebilen tek hat" ve hatta "500t il olsun" diyenleri bile ortaya çıkarmış tuzla-cevizlibağ otobüsü...

trafiğin olabilecek en az seviyede olduğu bir saatte bile tuzla - topkapı arasını 1 saat 37 dakikada alabilen otobüs. varın siz istanbul trafiği ve ağır hava şartları gibi parametreleri hesaba katarak kışın bir cuma akşamı aynı otobüsün aynı yolu kaç günde alabileceğini hesaplamaya çalışın.ama bu durum gözünüzü korkutmasın.

yolculuk süresi sanılanın aksine trafik nedeniyle çok fazla uzamamaktadır. bunun başlıca nedeni şoförlerin teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanıyor oluşudur. adamların elinden telefon hiç düşmüyor ki anasını satayım. giriyorlar emniyet şeridine, allah ne verdiyse devam. ilerde polis varsa kuşlar haberi uçuruyor anında ve çıkıyorlar emniyet şeridinden. atılan makaslar, diğer şoförleri sıkıştırmalar, ani fren ve gaz hareketlerinden bahsetmeme gerek yok sanırım. köprü gişeleri için de bir numara bulabilseler dadından yenmez bu hat ile yolculuk.
size ufak bi tavsiye.doğu expresiyle haydarpaşa'dan kars'a gideceğinize bu otobüse binin. rahat bir yolculuk yapacağınızın garantisini veremem ama doğu expresinde yol boyunca görebileceğinizden çok daha fazla farklı insanı tek seferde görebileceğinize emin olabilirsiniz.
bi tavsiye daha.akbili basmadan once makinasina bakmanizi oneririm.bazi saskin soforleri, makinayi tek bilete cevirmeyi unutabiliyor sonra 4. levent'ten aktarma yapip nurtepe'ye gideyim derken, 3 lira bayilmayin.

daha önceden hiç işiniz düşmemiş ve bundan dolayı da binmemişseniz 4.levent durağından edirnekapı'ya gitmek için binseniz bile kendinizi fatih sultan mehmet köprüsü'nden geçerken bulabileceğiniz otobüs. tabi bu durum sizin kitap okumayı sevip sevmemenizle alakasız olup tamamen 500t kavramına yabancı olmanız ve de içinizden 'ben kaç yıldır istanbul'dayım' diye düşünüp muavine doğru yöne binip binmediğinizi sormayı kendinize yedirememenizle alakalıdır.

hayatım ikiye ayrılıyor:
- 500t kullanarak işe gittiğim dönem..
- metro kullanarak işe gittiğim dönem..
500t'yi kullandığım dönem, hayatı sorguluyordum ve darwin'in kayıp halkalarını tespit ederek geçiyordu yolculuğum..
metroyu kullanarak, boş koltuğa oturmaya bile tenezzül etmeyecek kadar kısa sürüyor işe gitmem ve bana kalan zamanı düşünürsek, maddi bir karşılığı olamaz.. yaşam kalitem arttı resmen.. kan tahlili yaptırdım, yeminle değerlerim bile normale dönmüş! bu da mı tesadüf, ateistler açıklasın!

ve şunu unutmayın bağyanlar..

erkeğin kalbine giden yol 500T'den geçer.500T her yerden geçer.13 ilçeden geçer mesela istanbul'da.75 durak sayısı vardır.Her 3 dakikada bir görebilirsiniz.Hatta bi rivayet ankara'da görüldüğünüde söyledi.

son olarak ise...

ineceğiniz durağa gelmeden kapıya 2 metre mesafede durun bekleyin. kapı açıldığında aralardan geçe geçe t1000 kıvamında ilerleyin ki vucudunuz karbonmonoksit/oksijen oranını adepte edebilsin. birden dışarı çıkarsanız ciğerleriniz atmosfere giren göktaşıgibi yanabilir.

ve en önemlisi..

trafiğin yoğun olduğu saatlerde, binmeden önce çişinizi kakanızı yapın. bi de sigara için. sonra otobüs içinde kıvranmayın.

ama yinede candır 500T.Ve onun içindeki kesişmelerin tadı başkadır.