IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 28 Ocak 2008, 14:03   #1
Çevrimdışı
Lee
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İlk Müslümanlar ve uğradıkları ezâ & cefâ.




Müşrikler, ilk Müslüman olanlar içinde kendilerine arka çıkacak kuvvetli adamı bulunmayan, kabîle hâmisi olmayan zayıf gördükleri fakirlere, yapmadık zulüm ve işkence bırakmıyorlardı. Onları aç ve susuz bırakırlar, döverler, kızgın kumların üzerine yatırıp işkence yaparlardı.


En Çok Ezâ ve Cefâya Uğrayanlardan Bâzıları

Yâser ailesine işkence: Ebû Cehil, Kureyş'den birinin İslam olduğunu haber alınca, O'na gelir ve O'na malında ve ticâretinde eziyet ederdi ve ettirirdi. Ammar bin Yâser'in başına ateşte kızdırılmış saç koyarlar, bu şekilde işkence ederlerdi. Ammar'ın babası Yaser, kardeşi Abdullah ve annesi Sümeyye de îmanları yüzünden Mekke'nin kızgın çölüne çıkarılıyorlar ve eziyet ediliyorlardı.

ALLAH Rasûlü onlara uğruyor, onların çektikleri azap ve ızdırapları bizzat görüyordu. Fakat, Müslümanların az ve zayıf olmasından dolayı hiçbir şey yapmağa muktedir olamıyorlardı ve onlara şöyle diyordu: "Sabredin, Ey Yâser âilesi, size cennet vadedilmiştir."

Yâser, Peygamber Efendimiz'e; "Zaman hep böyle mi sürüp gidecek?" diye sordu.

Peygamber Efendimiz; "ALLAHım!.. Yâser âilesine rahmet ve mağfiretini ihsan et!" diyerek onlara duâ etti.

Bir müddet sonra Yâser, işkenceye dayanamayarak can verdi. Zevcesi Sümeyye çok yaşlanmış zayıf bir kadındı. Ebû Cehil, Sümeyye'ye: "Sen, ancak cemâline aşık olduğun için Muhammed'e imân ettin" deyince, Sümeyye ona ağır laflar söyledi. Ebû Cehil de kızarak elindeki mızrağını O'na saplayıp Sümeyye'yi şehîd etti.


Din yolunda erkeklerden ilk şehîd Yâser, kadınlardan da ilk şehîd Yâser'in zevcesi Sümeyye oldu.

Bilâl-i Habeşî: Soy îtibariyle, Habeşli bir zencidir. Ümmiye'tibni Halef'in kölesiydi. Ümmiye, İslâmın büyük düşmanlarından olduğundan, kölesine yapmadık eziyet bırakmadı. O'nu kızgın kumlar üzerine yatırıp, göğsüne kızgın taşlar koyarak saatlerce güneş altında tutardı. Bilâl, imân aşkının verdiği kuvvetle bunlara dayanır, "ALLAH birdir, bir." diyerek, bunlara katlanırdı.

Bilâl-i Habeşî'nin himâye edecek kimsesi yoktu. Boynuna ip takarak çocukların ellerine verip sürüklüyorlardı. Boynunu ip kesiyor, kanlar akıyor, fakat ağzından yalnız "ALLAH birdir, bir." sözü çıkıyordu.

Peygamber Efendimiz, oradan geçerken Bilâl-i Habeşî'ye böyle işkenceler yapıldığını ve O'nun; "Yâ Ahâd!.. Yâ Ahâd!.. (Ey bir olan ALLAHım, Ey bir olan ALLAHım)" diyerek, Cenâb-u Allâh'a ilticâda bulunduğunu gördü. "Devam et, O Ahâd isminin sâhibi seni kurtarır" buyurdu.

Peygamberimiz, durumu Eshâbına haber verdi. Bunun üzerine Hz.Ebû Bekr'ini's-Sıddık, koşarak onlara; "Siz bunu işkence ile öldüreceksiniz de, elinize ne geçecek? Bunu bana satın." dedi.

"Satmayız." dediler. Çok ağır bir para teklif ettiler. Öyle ki, Hz.Ebû Bekr'i servetinden edip, başkalarına muhtaç edecek şekilde bir para teklif ettiler.

Hz.Ebû Bekr'is'Sıddık gidip, derledi toparladı, o parayı getirip Bilâl'i onlardan satın alarak, ALLAH rızası için âzâd etti.

Müşrikler buna hayret ettiler, şaştılar. "İnsan, kendinden başkası için bu kadar parayı verip âzâd edemez. Olsa olsa, O'nun yanında önceden kazanılmış ve kendisine emânet edilmiş, Bilâl'in parası varmıştır da, O, onunla bunu almıştır." dediler.

Cenâb-u Hakk indirdiği âyetle, müşrikleri tekzîb etti ve "Benim Ebû Bekir kulumun yanında, başkası için emânet bırakılmış bir para yok. O ancak ALLAH rızası için yaptı. Rabbîsi O'ndan, O da Rabbîsinden razıdır." buyurdu.


Suhayb-i Rûmî: Müşrikler, Suhayb'i Müslümanlıktan döndürmek için, ne söylediğini bilmeyecek hâle getirinceye kadar döverlerdi. Bir gün Suhayb, Hubab ve Ammar birlikte giderlerken Kureyş müşrikleriyle karşılaştılar.

Müşrikler; "İşte Muhammed'in oturup kalktığı kimseler şunlar!" diyerek hakârete kalkıştılar.

Suhayb; "Evet biz, Allâh'ın Peygamberi ile oturup kalkan kimseleriz. Allâh'ın Peygamberine biz îmân ettik, siz küfrettiniz. Biz, O'nu tasdik ettik, siz tekzib ettiniz. Müslümanlıkta değersizlik, müşriklikte de üstünlük bulunmaz." deyince, üzerine saldırdılar.

"Allâh'ın aramızdan nîmet ve rahmetine erdirdiği kimseler bunlar ha!.." diyerek, Suhayb'i dövdüler.


Bunca ezâ ve cefâya rağmen; hidâyet yolundan dönen, dayanamayan, şüphe ve kaygıya düşen, nefsine kapılan, içi burkulan, îmân duygusu gölgelenen, küfre kayan veya kayar gibi olan tek kişi dahi olmadı..

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
cef, cefa, eza, ilk, muslumanlar, müslümanlar, uğradıkları, ugradiklari, İlk


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sefa ile yenen cefa ile kazanılır Sarya Atasözleri ve Deyimler 0 26 Şubat 2021 12:31
Ahmet Özhan – Senden Gelir Cevru Cefa ilahi sözleri Seyra İslamiyet 0 19 Eylül 2014 21:20
Cefa ne demektir. Seyra Dini Sözlük 0 12 Eylül 2014 22:31
Orhan Gencebay - Her Cefa Beni Buldu Elysian M, N, O, Ö, P 0 05 Haziran 2014 21:46