15 Kasım 2011, 00:26 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Naif Sesli Zor Enstrüman/Klavsen Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Klavsen, her ne kadar Barok Dönem içinde parlak zamanlar geçirmiş olsa da 20. yüzyılda yeniden değer bulmuş bir enstrüman olarak müzikte “varım!” diyor. Dinleyicileri ve henüz enstrümanı keşfetmemişler için: Klavsen… Fransızlar, Clavecin; İtalyanlar, Clavicembalo; Almanlar, Cembalo; İspanyonlar, Clavicordio, İngilizler ve İngilizce konuşan diğer ülkeler adına, Harpsichord diyorlar. Enstrüman, hem telli, hem de tuşlu olduğundan, daha sonraki sayılarımızda üzerine uzun uzun yazmayı düşündüğümüz Hornbostel – Sachs sınıflandırması içinde kordofon ailesinin içinde yer alıyor ve Box Zither (telli ve kutulu) çalgılar grubuyla anılıyor. Klavsenin oluşum, dönüşüm ve parlak yılları Mekanizmasının özellikleri ve teknik olarak enstrümandan bahsetmeden önce biraz tarihçesine bakalım. Enstrümanın ilk örneklerinin 1397 tarihli olduğu biliniyor; bu da bize çalgının Rönesans Dönemi’nde kullanılmaya başlandığıyla ilgili ipucu veriyor. Ancak Geç Rönesans ve Erken Barok dönemlerde enstrüman daha yaygın kullanılmaya başladığından dönem itibarıyla burada anmanın doğru olduğunun altını çizmek gerekir. Hermann Poll tarafından bulunduğu düşünülen klavsenin ilk adı “Clavicembalum” olarak belirlenmiş. Ünlü Grove Müzik Ansiklopedisi’nin bir bölümünü oluşturan “Musical Instruments”da “enstrümanın resmedildiği ilk yerin, Almanya 1425 olduğu bunun da bir sunak üzerinde olduğuna dair” bilgiler bulmak mümkün. 15. yüzyıl, Batı Avrupa’sında ülkeden ülkeye teknik özellikleri ya da icra edildiği türler bakımından farklılıklar gösterse de kullanılıyormuş. Bazı ansiklopediler ve müzik sözlükleri, enstrümanın Macaristan’da ortaya çıktığı varsayılan dulcimer, cimbalom (cymbalom) gibi enstrümanlardan türetildiğini söylüyor. Ancak biz klavsen hakkında tarihteki ilk veriyi, Henri Arnault De Zwolle’ın 1440 tarihli el yazması müzik enstrümanları kitabında buluyoruz; kitap enstrümanlar hakkında sadece bilgi içermekle kalmıyor, onların çizimlerini de içeriyor. Buna ek olarak, ‘Harvard Dictionary of Music’de ise enstrümanla ilgili, erken dönem en geçerli ve doğru verinin Sebestian Virdung’un 1511 tarihli “Musica Getutscht”da olduğu yazılı. 1500’lü yıllardan, 1800’lü yıllara değin biçimsel anlamda pek çok farklılıktan geçtiği bu farklılıkların enstrümanın adına da yansıdığı topladığımız bilgiler içinde önemli bir yer tutuyor. İtalyan yapımı 1521 tarihli en eski klavsenin, birçok enstrüman gibi Royal Academy of London’da halen koruma altında olduğu biliniyor. İtalya’dan söz etmişken orada yapılan klavsenlerin daha çok eşlik için yapılmış olduğunun ve bu enstrümanların gösterişli seslerinin olmadığını da söylememiz gerekir. 1580’lere gelindiğinde enstrüman Flamanların elinde değişime uğramış. Bu değişimi gerçekleştirenler, Hans Ruckers ve onun torunları olmuş. 17. yüzyıl itibarıyla klavsene, ikinci bir klavyeye eklenmiş ve ses yapısında da değişiklikler olmuş. Klavsen her ne kadar 14. yüzyılda keşfedilmiş, 15. ve 16. yüzyıllarda kullanılmış olunsa da, kendisine yakışan itibarı 17. yüzyılda yakalamış. 1650 ile 1750 yılları arası klavsenin oda müziği ve orkestrada kullanımı kadar solo icrası da yaygınlaşmış. Vural Sözer, “Müzik Ansiklopedik Sözlük” isimli kitabında “18. Yüzyılda Londra’da Tabel, Flemming, Tschudi, Kirkman; Almanya’da Silbermann’ın, klavsen yapımında ün kazandıklarından” bahseder. 17. yüzyılın ortasından başlayan ve 18. yüzyılın ortalarına kadar süren dönem boyunca ise, birçok bestecinin klavsen üzerine yapıtları olduğu biliniyor. Bunlardan bazıları Barok Dönem içinde, son derece önemli yerlere sahip: Georg Philipp Telemann (1681- 1767), Jean-Philippe Rameau (1683- 1764), Johann Sebastian Bach (1685-1750), Marc-Antoine Charpentier (1643- 1704), Claudio Monteverdi, (1567 -1643), Giuseppe Torelli (1658 -1709), Francesco Canova da Milano (1497 - 1543). Klasik dönem bestecilerinden, Joseph Haydn (1732-1809) ve Ignace Joseph Pleyel (1757-1831) klavsene ilgi duymuş ve enstrüman için parçalar yazmışlar. Piyanonun keşfiyle, besteciler de icracılar da klavsen üzerine pek eğilmemişler. Başka çalgılarla karıştırmayınız… Klavsen piyanoya benzetilir. Ama bu benzerlik oldukça sınırlıdır: sadece görünüş bakımından olduğunun üzerinde durmak gerekir. Zira çalgımız piyanoyla kıyaslanamayacak kadar naif ve bu naifliği de sadece tınıyla sınırlandırılamaz. Mekanizması, çalışma biçimi de bu anlamda farklılığını ortaya koyuyor; klavsen telleri bir mızrap ile çekerek çalınır oysa piyano, zaman zaman kendini vurmalı çalgılar ailesinin içinde bile bulabilir. Bunun da sebebi kesinlikle mekanizmasında bulunan çekiçlerden ve çekiçlerin her tuşa basılışında tellere vurarak ses elde edilmesindendir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. | |
|
Etiketler |
enstrüman or klavsen, naif, sesli, zor |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Türk Şiirinin Naif Yüzü: Metin Altıok | Fragile | Biyografiler | 0 | 19 Haziran 2020 13:09 |
Çok sesli İstanbul’un çok sesli türküleri… “Senfonik İstanbul” albümü yayımlandı | Lucifer | Kültür ve Sanat | 0 | 09 Haziran 2015 11:21 |
Enstrüman Gifler | Afrodit | Avatar ve Smiley | 2 | 26 Eylül 2011 16:19 |
Klavsen nedir? | Ein | Genel Paylaşım | 0 | 30 Aralık 2010 17:11 |