22 Kasım 2007, 11:46 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Göklerin ordulari Allahû Tealâ diyor ki: "Siz şehitleri ölüler zannedersiniz, oysa ki; onlar diridirler. Biz onları rızıklandırırız" diyor Allahû Tealâ. Allahû Tealâ onları enerjiyle rızıklandırıyor. Öyle ise nasıl bir olay bu? Allah’ın dostlarıyla düşmanları arasında yapılan hangi çarpışma olursa olsun, hangi standartlar içinde olursa olsun; Allah’ın dostu (Allah’ın; yani Allah’ın yoluna girmiş olan , Allah’a ulaşmayı dilemiş, mürşidine ulaşmış ruhu Allah’a doğru yola çıkmış) olan herkes; Allah’a ulaşmayı dilediği andan itibaren şehittir. İster Allah’ın düşmanları tarafından sıcak bir savaşın dışında öldürülsün , ister sıcak bir savaşta öldürülsün gene şehittir Kim Allah’a ulaşmayı dilemişse o, kurtuluşa ulaşacak olan bir insandır. Yaşayabilirse mutlaka evliya olacaktır. Onun için Allahû Tealâ, Allah’a ulaşmayı dileyen herkese evliya namzeti olarak bakar. Bir sıcak savaşta, bunlardan birisi şehit olursa mutlaka cenneti görür, Allah’a da şahit olur; işte o şehittir. Şehit olduğu zaman mutlaka sırtüstü döner; yani yüzü göklere doğrudur. Kalp gözü açık olanlar, onun canlandığını ve göklerin ordularına katıldığını görürler. Arkadaşları onu almaya gelirler. (göklerin ordularından olanlar) İşte göklerin orduları her devirde var olmuştur. Allahû Tealâ diyor ki: "Allah yerlerin ve göklerin ordularının sahibidir." Ya da başka bir ifadeyle yerlerin orduları ve göklerin orduları Allah’ındır. Öyleyse; sadece yerlerin orduları yok sevgili ziyaretçiler, göklerin de orduları var. Her sıcak savaşta veya her an şehit olan herkesin ruhu, bir fizik cesed hüviyetinde göklerin ordularına katılır; manevi rızık görür onlar. General Trikopis, esir edildiği zaman İstiklal Savaşında General’e diyor ki: "Şu olağanüstü insanları görmek istiyorum" diyor. ’’Bizi esir eden şu olağanüstü insanlar kim, nerde onlar?’’ diyor ve onları esir alan askerler gösteriliyor kendilerine . "Hayır, bunlar değil. Biz bunlara ateş ettiğimiz zaman, bunlar ölüyorlardı. Ama aralarında başkaları vardı. Cübbeli, sarıklı, bu zamanın kıyafetine uymayan kıyafetler taşıyan bir takım insanlar. Biz onlara ateş ediyorduk, vurduğumuzdan emin oluyorduk; ama onlar ölmüyorlardı; ama onlar bize ateş ettiği zaman bizim askerimiz ölüyordu. İşte onlar bizi esir edenler. Onları bana gösterin" diyor. Göklerin orduları her devirde hep var olmuştur sevgili ziyaretçiler, her devirde insanlar güzellikleri yaşamışlardır. Öyleyse; bir sıcak savaşta şehit olmak, Allah’ın düşmanlarına karşı yapılan bir savaşta, o göklerin ordularına karışacağınızın kesin işaretini taşır. Sevgili ziyaretçiler, bu kainattaki en büyük şeref şehit olmak ve hemen arkasından göklerin ordularına katılmak şerefidir. Allah’ın yolunda çarpışan herkes Allah’ın askeridir. Ama orada artık bu dünya ile ilişkisini kesmiş, dünya standartlarında yaşamayan gerçek askerler var; göklerin ordularının mensupları. Bu şeref hepiniz için geçerli. Osmanlı’da Yeniçeriler vardı. Orhan Gazi zamanında, Hacı Bektaşi Velî Hazretleri’nin dualarıyla kurulan bir ocak. Bir mürşide tâbî olmayan hiç kimsenin girmesi mümkün değildi ocağa. Yeniçeri evlenemezdi. Yeniçeri sadece askerdi ve muhteşem bir kudret gösterisinin sahibiydiler. Her yeniçeri göklerin ordularına katılabilmek şerefine ulaşmak için, Allah için savaşlarda ileriye atılırdı. Akıncılar her sefere çıkışlarında geri dönüp dönemeyeceklerini düşünmezlerdi bile. Allah’a güvenen, Allah için savaşan, Allah için yaşayan, Allah için ölen, Allah’ın askerleri vardı Osmanlıda. Şehit olmak için yaşarlardı. Allah için yaşarlardı | |
|
Etiketler |
goklerin, göklerin, ordulari |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Al-i İmran Suresi, 190 - 200) Göklerin Ve Yerin Âyetleri | Sır | Kuran-ı Kerim | 0 | 11 Ağustos 2012 08:45 |
Yer ve göklerin âyetleri | Kalemzede | İslamiyet | 0 | 11 Temmuz 2011 17:06 |