IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 28 Ekim 2010, 11:40   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
''altın''




''A L T I N''

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Altın
Bölüm I:En değerli damarlar...Altına ulaşmak için...

Hemen hemen tüm doğal maddelerde, çok küçük oranlarda da olsa altın bulunuyor. Hatta, insan bedeninin bile küçük bir altın madeni olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ağırlığa göre, vücudun milyarda 100'lük bölümü altın... Yani bu, 70 kg. ağırlığında bir kişinin vücudunun farklı bölümlerindeki toplam altın miktarının 7 mg. olduğu anlamına geliyor. Yine aynı kiloda bir kişinin vücudunda 980 gram kalsiyum bulunuyor. Dünyanın madeni çekirdeği, her tonda 1,5 gram altınla zenginleşmiş durumda. Yerkabuğunda ise, bir ton kayada sadece 5 mg. altın barınıyor. Kuşkusuz, bu miktarlardaki altını bulmak çok kolay değil...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Altın, yerkabuğunda izole atomlar halinde serpilmiş ve kayaları oluşturan minerallere karışmış şekilde bulunuyor. Bu değerli metal okyanus sularında da gizli... Her litrede 0,002 mg., yani toplamda 20 milyon ton gibi astronomik bir miktarda. Kulağa çok etkileyici gelmekle birlikte, deniz suyundaki altını seçip çıkarmak, toplanacak altının değerinden çok daha büyük maliyetleri gerektiriyor.
Altın arama işlemlerinde en büyük şans ise, altının kümelenmeye uygun bir yapı göstermesi ve maden yatağı adı verilen oluşumlara yönelmesi. Maden yatağının oluşumu, jeolojik yapıya göre farklılıklar gösteriyor. Genel olarak iki ana türü var: birincil ve ikincil maden yatakları.

Birincil maden yatakları, metal oluşumuna yol açan hidrotermal sıvılar ile yerkabuğundaki kayaların kimyasal tepkimeleri sonucu çökelen altının bulunduğu yerlerde şekilleniyor. Örneğin, sıcak su kaynakları ya da volkanik bölgeler gibi... Sıcak sıvıda eriyen altın daha sonra soğuyor, katılaşıyor ve diğer metallerle birleşince altın cevheri oluşuyor.

Bu aşamadan sonra ikincil maden yatağı biçimleniyor. Altının yüksek direnç gösterdiği kaya yüzeyindeki erozyon ve havayla temas, geniş alüvyonlu yatakların oluşumuna yol açıyor ve bunlar nehirlerle taşınıyor. 1849'da California'da yaşanan "Altına Hü-cum", bir su değirmeni işçisinin, dere yatağında tesadüfen bulduğu altın külçelerinden sonra başladı. Sierra Nevada'nın kayalarının üzerindeki altın, binlerce yıllık erozyon sonunda serbest kalmış ve nehre taşınmıştı. Altınla karışık alüvyon, bin yıllık süre içinde nehirler yoluyla dağlardan dere yatağına inmişti.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Altın, sudan 19 kat daha ağır olduğu için, hızla dibe çöküyor. Bu nedenle şelale ta-banlarında, büyük taş ya da kayaların çevresinde, çatlaklarda veya nehrin çok yavaş aktığı geniş bölümlerin tabanlarında birikiyor."Elek" ya da "leğende yıkama", altın avcılarının bu biriken altını topraktan ayrıştırmak için kullandıkları geleneksel yöntemlerin başında geliyordu. M.Ö. 2500 yılına ait yazılı kaynaklarda, Mısırlılar'ın bu yöntemi kullandıkları anlatılıyor. Ve bu işlem bazı ülkelerde hâlâ tercih ediliyor. Altın arayıcıların kullandıkları leğene benzeyen kap, ilk kez Batı Afrika'da, 1471 yılında Portekizliler'in istilasından önce kullanıldı.

Altın bulma çalışmalarındaki modern yöntemlerde jeoloji, kimya ve fizikten birlikte yararlanılıyor. Madencilerin sık sık andığı eski bir atasözü, bugün altın arama çalışmalarında da benimseniyor: "Eğer fil bulmak istiyorsan, filin bulunduğu ülkelere git..." Bu doğrultuda bilim adamları da, altının oluşabileceği alanlarda araştırma yapmayı tercih ediyorlar.

Kayaların, toprağın ve suyun jeokimyasal çözümlemeleri, altın araştırmacılarına po-tansiyel kaynaklar hakkında ipuçları veriyor. Jeokimyagerler, altını doğrudan test etmek yerine, antimon, arsenik, cıva, gümüş ve talyum gibi ipucu verebilecek daha değersiz metalleri inceliyorlar. Çünkü, bu metaller daha yüksek oranlarda bulunuyor; ulaşılması kolay ve altının varlığı hakkında faydalı bilgiler sunuyorlar.

Maden yatağının çevresindeki kaya oluşumlarının özellikleri, duyarlı cihazlar kullanıldığında altının yerini bildirebiliyor. Örneğin altın, genellikle damarlar halinde, kayalardaki yarıkları ya da fayları izliyor. Normal olarak bu faylar, manyetik alandaki değişimlerle ortaya çıkarılabiliyor. Bu değişimler takip edildiğinde de maden yatağına ulaşılabiliyor.

Maden yatağı bulunduğunda, genellikle sondaj yöntemiyle örnekler alınıyor ve altının kalitesi saptanıyor. Böylece, büyük bir arama çalışmasına başlayıp başlamama konusunda karar veriliyor. Örneklerin çok dikkatli bir şekilde test edilmesi gerekli. Çünkü altının değeri, kimi zaman mikroskop altında bile anlaşılamıyor. Bu anlamda, örneğin çok dikkatli seçilmesi gerekli. Altın keşif tarihinde başvurulan hileli yollar nedeniyle pek çok yatırımcının canı yandı.

Kaya yatağından altının ayıklanması için farklı yöntemler var. Bunların arasında en basit olanı, "elek" yöntemindeki gibi, kayanın parçalandıktan sonra içindeki altının çıkarılması. Ancak bu yöntem, çok düşük sınıf cevherlerde sonuç veriyor. Bunun dışında, daha etkili yöntemlerden bir başkası da altının siyanür yardımıyla kolayca ayrıştırılması...

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Altın bazı zamanlar, mikroskopla görülemeyecek kadar küçük olabiliyor. Örneğin, sülfürlü minerallerin içindekiler... Bu tip altına "görünmez altın" deniyor. Güney Afrikalı bilim adamları, altın parçacıklarını ayrıştırabilmek için öncü bir yöntem geliştirdiler. Mineral örneğiyle beslenen bakterileri kullanarak bu "görünmez altın'ı elde ettiler. Ancak, düşük kalitedeki cevherden altın elde etme konusunda çok ilginç ve yeni bir yardımcı daha bulundu: hardal bitkisi...

"Phytology"(bitkibilimi) ve "mining" (madencilik) kelimelerinin birleşmesinden oluşan "phtyomining" yönteminde, Çin hardal bitkisi, altının ayrışmasında kullanılıyor.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Altınınız kaç ayar?

Altının saflığı "kırat"la (ayar) ifade ediliyor. Bu sözcük, Arapça "kirat"tan geliyor. Arabistan'da değerli madenlerin keçiboynuzu ağacının taneleriyle tartılması, bu sözcüğün Arapça'dan gelmesinin nedeni. Saf altın 24 kırat... Bir yüzüğün 18 kırat olması, 18'lik bölümünün saf altından, geri kalan kısmının ise başka metallerden oluştuğu anlamına geliyor. 19. yüzyılda, altının değerini ifade etmek için "binler" sistemi getirildi. Buna göre 18 kırat altının ayar damgası 750 olarak tanımlanıyordu. Yani 750'lik bölümü saf altın 250'lık bölümü diğer metaller...
Altın külçeleri... - Kimyasal simgesi olan Au , Latince'deki "aurum"dan (parlamak) geliyor.
- Kuyumcu tartısıyla 31,1 gr'lık altın, uzatıldığında 54 km'lik bir tel oluşturabiliyor. Yine ezildiğinde ve uzatıldığında, 4 metrekarelik bir alanı kaplıyor.
- Bugün dünya altın üretimi 125 bin ton... Bu miktarla, kenar uzunluğu 1,8 km'yi bulan bir altın küp yapılabilir.
- Güney Afrika altın üretiminde başı çekiyor.
- Bugüne kadar en büyük altın külçesi Avustralya'nın Victoria eyaletinde çıkarıldı. "Welcome Stranger" adı konulan bu külçenin ağırlığı 78 kg. idi ve yüzde 91 saf altından oluşuyordu.
- Getiri açısından altın çok da kârlı değil. 10 yıl önce yapılan 1.500 dolarlık yatırımın getirisi sadece 860 dolar civarında...
Altının ayar damgasıyla ilgili kanunlar 1478'e kadar değişmedi. Ancak her ülke, ayar damgasıyla ilgili olarak kendi kanunlarını uygulasa da, altının evrensel değeri kıratla belirleniyor.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Altını saflaştırmak... Mısırlılar, bundan tam 3.000 yıl önce altını saflaştırmayı ve işlemeyi biliyorlardı. Ara-dan geçen onca zamana ve gelişen tekniklere karşın, bu alandaki temel işlemlerde çok büyük değişiklikler olmadı. İşte altını saflaştırmanın bu geçmişten gelen 4 ana yöntemi... Cilalama (parlatma) : Madenden çıkarılan materyal, özel bir kap içinde, tazyikli su ile yıkanıyor. Diğer minerallerden ve topraktan oluşan kirlilik suyla birlikte akıp gidiyor. Geriye saf altın kalıyor. Siyanürleme: Madenden çıkarılan mineral, siyanür alkalin ile karıştırılıyor. Ortaya karmaşık bir madde çıkıyor. Daha sonra birtakım özel tekniklerle bu karışımdan altın çekilip alınıyor. Karışım yöntemi: Madenden çıkarılan mineral ince ince parçalanıyor ve daha sonra cıva ile karıştırılıyor. Daha sonra bu karışım, ikinci bir işlem olarak damıtılıyor ve altın elde ediliyor. Arıtma yöntemi: Madenden çıkarılan mineral, ya sülfürik asit ya nitrik asit ya da klor ile arıtılıyor ve ayrışmanın sonunda altın elde ediliyor..


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Altının ayar damgasıyla ilgili kanunlar 1478'e kadar değişmedi. Ancak her ülke, ayar damgasıyla ilgili olarak kendi kanunlarını uygulasa da, altının Altını saflaştırmak... Mısırlılar, bundan tam 3.000 yıl önce altını saflaştırmayı ve işlemeyi biliyorlardı. Ara-dan geçen onca zamana ve gelişen tekniklere karşın, bu alandaki temel işlemlerde çok büyük değişiklikler olmadı. İşte altını saflaştırmanın bu geçmişten gelen 4 ana yöntemi... Cilalama (parlatma) : Madenden çıkarılan materyal, özel bir kap içinde, tazyikli su ile yıkanıyor. Diğer minerallerden ve topraktan oluşan kirlilik suyla birlikte akıp gidiyor. Geriye saf altın kalıyor. Siyanürleme: Madenden çıkarılan mineral, siyanür alkalin ile karıştırılıyor. Ortaya karmaşık bir madde çıkıyor. Daha sonra birtakım özel tekniklerle bu karışımdan altın çekilip alınıyor. Karışım yöntemi: Madenden çıkarılan mineral ince ince parçalanıyor ve daha sonra cıva ile karıştırılıyor. Daha sonra bu karışım, ikinci bir işlem olarak damıtılıyor ve altın elde ediliyor. Arıtma yöntemi: Madenden çıkarılan mineral, ya sülfürik asit ya nitrik asit ya da klor ile arıtılıyor ve ayrışmanın sonunda altın elde ediliyor..



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Türkiye'de Kİ Altın Maden Yatakları

Türkiye de izmir-Bergama-Ovacik, izmir-Seferihisar-Efemçukuru,Uşak-Eme-Kilada,Balikesir-Havran-Küçükdere Eskiehir-Sivrihisar-Kaymaz,Gümühane-Mescitli-Mastra,Çanakkale-Kirazli-Akbaba Artvin-Cerattepe de çıkartılmaktadır.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Türkiye’de, Ovacık Madeni dışında altın üretimi yapılmamakta ve ülkemiz dünya altın üretimi sıralamasında yer almamaktadır.Ovacık Altın Madeni, İzmir’in 106 km kuzeyinde, Bergama ilçesi Ovacık köyü bölgesinde bulunan Türkiye’nin ilk yerli altın üretim tesisidir. Ülkemizde bilinen ve arama çalışmaları süren altın yatakları Ege ve Doğu Karadeniz Bölgelerinde belirgin biçimde yoğunlaşmaktadır. Türkiye’de halen üretime hazır hale getirilmiş olan altın yatakları, Uşak – Eşme – Kışladağ (toplam altının yaklaşık % 70’i), Artvin – Cerattepe (toplam gümüşün yaklaşık % 95’i), İzmir – Seferihisar – Efemçukuru, İzmir – Bergama – Ovacık, Gümüşhane – Mescitli – Mastra, Balıkesir – Havran – Küçükdere, Eskişehir – Sivrihisar – Kaymaz ve Çanakkale – Kirazlı – Akbaba’da yer alır. Ortalama 1,2 – 12,65 g / ton Au içerikli (tenörlü) bu işletilebilir rezerv, toplam olarak 450 ton altın ve 1100 ton gümüşe karşılık gelir.

Türkiye’deki altin yataklari, alti grupta toplaniyor. Altin içeren masif sülfit yataklari bunlardan ilki. Denizaltinda olusmus volkanik kayaçlarla birlikte bulunan bu tür yataklarda bakir, kursun ve çinko üretimi esas. Bu arada bir yan ürün olarak da altin elde edilebiliyor. Ancak bu, bakirin elektrolizle saflastirilmasiyla mümkün olabiliyor.

Epitermal yataklarsa, günümüzde ya da yakin geçmiste etkin olmus sicak su kaynaklarina bagli olarak, çöküntü alanlarinda ve çatlakli bölgelerde degisiklige ugramis ya da parçalanmis kayaçlar içinde kuvarsli damarlar, agsi damarcikli zonlar ya da saçinimlar olarak bulunuyorlar. Altinli kuvars damarlarinda , altin genellikle gözle görülebilir boyutta. Agsi damarcikli ve saçilmis taneli yataklarda ise, bes mikron gibi çok küçük boyutta bulunuyor. Gözle görülemedigi için, bu yataklarda altinin bulunmasi da zor oluyor.Bu tür yataklarin aranmasinda sicak su kaynaklarinin oldugu alanlar ve eski civa ve antimuan isletmelerinin yakinlari öncelikli bölgeler olarak görülüyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Bir diger yatak türüyse, ultramafik kayaçlarla ilişkili olanlar.Bu tür kayaçlar içinde civa, arsenik, kobalt, nikel ve altin cevherlesmesi bulunuyor. Altin 10-50 mikron boyutunda ince taneler halinde ve damarda dagilimi oldukça düzensiz.

Altin içeren skarnlar da altin yataklarindan. Skarnlar, yerkabugunun derinliklerine sokulum yapmis magmatik kayaçlarla, kireçtasi ya da dolomit gibi karbonatli kayaçlarin dokanaklarindaki baskalasim kusaklarinda bulunuyorlar. Bakirca zengin olan yataklarda, altin üretilebilir düzeye ulasabiliyor.

Güncel plaser altin yataklari, kumlar ve çakillar içinde genellikle akarsu havzalarinda bulunuyor. Bunlar aslinda kovboy filmlerinde görmeye aliskin oldugumuz sahnelerin gerçeklestigi yataklar. Altinin boyutlari, mikronlardan yumruk büyüklügüne kadar degisebilir. Ayrica yatak içindeki altin dagilimi da düzensizdir.

Sonuncusuysa, altin içeren porfiri yataklari. Bu yataklardan da altin, bakirin yan ürünü olarak elde ediliyor. Ancak, ülkemizdeki porfiri bakir yataklari çok düsük bakir tenörlü oldugundan günümüz kosullarinda bu yataklardan altin elde etmek pek karli degil.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kaynak
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
aLıntıLar)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Cevapla

Etiketler
altın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Altın fiyatları ile ilgili son dakika gelişmesi! Altın yükselişe geçti! Çeyrek altın bugün ne kadar? YaRen Ekonomi Haberleri 0 01 Nisan 2019 15:07
Gram altın 214 Lira oldu! Peki, yarım altın ve gram altın ne kadar? Altın fiyatları… Sanem Ekonomi Haberleri 0 20 Aralık 2018 14:10
26 Temmuz 2018 altın fiyatları: Bugün çeyrek altın ve gram altın fiyatı ne kadar oldu? Sanem Ekonomi Haberleri 2 28 Temmuz 2018 18:56
5 Haziran Salı güncel altın fiyatları: Bugün gram altın ve çeyrek altın ne kadar oldu? Sanem Ekonomi Haberleri 0 05 Haziran 2018 13:35
Altın fiyatları: Bugün çeyrek altın ve gram altın ne kadar oldu? 18 Mayıs Cuma 2018 Sanem Ekonomi Haberleri 1 18 Mayıs 2018 15:43