IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet odaları

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 04 Ağustos 2010, 11:03   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Sisler İçindeydi İstanbul




"Şehre bakıyorduk denizden: Nevzat, Demir, bir de ben. Sisler içindeydi İstanbul... Sisler içinde deniz... Sisler içinde teknemiz. Sultanahmet'in minareleriydi görülen, Ayasofya'nın kubbesi, Topkapı Sarayı'nın kuleleri. Hiç yağmalanmamış, yıkılmamış, kirletilmemiş gibiydi şehir. Bembeyaz bir sisle örtmüştü doğa, ne varsa görüntüyü çirkinleştiren. Güneş doğmadan bir anlığına belirenbir hayal gibi... Yeni kurulmuş bir kent gibi... Taze bir başlangıç gibi... Genç, umutlu, güzel...

Şehre bakıyorduk denizden... Çocukluğumuza bakıyorduk; Balat sokaklarında çığlık çığlığa... Haliç'in sularında kulaç kulaca... Komşu mahallelerin çocuklarıyla yumruk yumruğa... Papazın bahçesinden çalınan erikler, Anemas Zindanı'nda aranan hazine, Tekfur Sarayı'ndaki hayalet, Patrikhane'deki İsa Peygamber, Süleymaniye'de bayram namazı, ayamazdaki kutsal su, yatırlarda uyuyan sahabeler, denizden çıkarılan haç... Eyüp'teki mezarlar. Dar sokaklara yayılan yemek kokuları... Birbirinin külüne muhtaç komşular...

Şehre bakıyorduk denizden. Handan'a bakıyorduk... Siyah önlükler içindeki o çırpı bacaklı kıza. Bizden önce tahtaya kalkan parmak. Bir türlü bitmek bilmeyen ev ödevleri. Öğretmenin yüzümüzde patlayan tokatı. Sisler arasından kalmış anılarımız...
Balat'ın dar sokaklarında yürüyen, dört mektepli çocuk... Aşkın bozamadığı dostluk.. Demir'in cesareti, Nevzat'ın vicdanı, benim şiirlerim... Handan'ın güzelliği... Handan'a bakıyorduk, sisler arasından uyanan İstanbul gibi buğulu gözlerine.

Şehre bakıyorduk denizden. Nevzat'ın şiir düşkünü babasına tarih meraklı annesine.. Güzideye bakıyorduk. Nevzat.'ın karısına... kızına bakıyorduk, Aysun'a ... Aysun'un yarıda kalmış sevicine... Demir'in annesine deli gibi aşık babasına bakıyorduk, Alzheimer hastası karısına... Adı hüzün olan o atmacaya... İki kadeh attı mı, şahane şarkılar söyleyen babama bakıyorduk, her zaman sevecen, her zaman sevgi dolu anneme... Ve Handan'a bakıyorduk sık sık... Hepimizin aşık olduğu kıza... Benim karıma... Onun gerçekleşmemiş hayallerine... Oğlum Umut'a... Umut'un yarıda kalmış sevincine...

İstanbul'a bakıyorduk denizden: Nevzat, Demir, bir de ben. Doğanın yarattığı şiire... Günümüz insanın yarattığı garabete... Gökdelenlere bakıyorduk şehrin kalbine çakılmış beton hançerler gibi hayasızca karşımızda dikilen... Köprülere bakıyorduk, denizin bileklerine bukağı gibi geçirilen... Boş alanlara bakıyorduk, her saat, her dakika, her an adım adım küçülen... Ormanlara bakıyorduk, ağaç ağaç, çalı çalı, çiçek çiçek, talan edilen... İnsanlara bakıyorduk, fedakarlığını yitirmiş sevincini yitirmiş, sevgisini yitirmiş, umudunu yitirmiş, onurunu yitirmiş... Kendini yitirmiş ... Zavallı bir topluluk, başarıyı mutluluk zanneden...

İstanbul'a bakıyorduk denizden: Nevzat, Demir, bir de ben. Ölülerimizin yüzlerine bakıyorduk... Onların gözlerindeki kendi kederimize. Çaresizliğimize bakıyorduk, avuçlarımızda büyüyen zavallılığa, kanımızda filizlenen korkaklığa... Elimizden alınan hayata bakıyorduk... Güneşli günlerimize, umut dolu sabahlara, eğlenceli bahar akşamlarına... Sönen anılarımıza bakıyorduk, ölen hayallerimizi, yıkılan düşlerimizi yüklenip yorgun bir şilep gibi bizden uzaklaşan şehrimize... Şehrimizle birlikte yitirdiğimiz kendimize bakıyorduk...

İstanbul'a bakıyorduk denizden, Kral Byzas'ın efsanevi ülkesine, Konstantin'in imparatorluk başkentine, II. Teodosius'un taştan bir gerdanlığı andıran surlarına, Jüstinyen'in benzersiz Ayasofya'sına, Fatih'in cihanı yöyönettiği Topkapı Sarayı'na, Kanuni'nin muhteşen Süleymaniye'sine... Hükümdarlara bakıyorduk, büyük komutanlara bakıyorduk... Pulheriya'ya, Teodara'ya, Hürrem Sultan'a... Kahramanlığa bakıyorduk, korkaklığa, yaratıcılığa, zekaya, aptallığa, şefkate, acımasızlığa...
Bir şehrin görüntüsünde bütün insanlığın serüvenine bakıyorduk denizden.

İstanbul'a bakıyorduk denizden... Forumlara, sütunlara, heykellere, tanrılara, tapınaklara, kiliselere, camilere, saraylara,
kasırlara, sarnıçlara, çeşmelere, sebillere, türbelere, medreselere, aşevlerine, kayıkhanelere, iskelelere, istasyonlara, üniversitelere, yalılara, konaklara, unutulmuş ahşap evlere, çürüyen kağir binalara... Kıyıya inen dar patikalara, geniş bulvarlara, binaların kuşattığı çocuk parklarına... Ve aklıyla, emeğiyle, inceliğiyle bu şehri kuran ustalara.. Ustaların ustası Mimar Sinan'a ...

İstanbul'a bakıyorduk denizden. Bizim İstanbulumuza, çalınmış hayallerin şehrine... Talan edilen anıların başkentine... Yağmalanmış mutlulukların payitahtına... Kırılmış umutların kalesine... Kederlerin kraliçesine... Zorbalığın ele geçirdiği
güzelliğe... Sinsiliğin bayrak diktiği zarafete... Açgözlülüğün işgal ettiği berekete... Kendi kanımızı sunmaktan başka çaremiz
kalmayan şehrimize; sokağımıza, bahçemize, evimize, mezarımıza...
İstanbul'a bakıyorduk denizden; Nevzat, Demir, bir de ben... Sisler içindeydi İstanbul...


ALINTI ; Ahmet Ümit'in kitabından İstanbul Hatırası


Konu SeytaninOrkestrasi tarafından (04 Ağustos 2010 Saat 11:09 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 04 Ağustos 2010, 14:20   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Sisler İçindeydi İstanbul




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Bu yazın en çok okunan kitapları arasında liste başında Ahmet Ümit İstanbul Hatırası yer aldı.

Kitabın konusu:
Bu kitabı sıradan bir polisiye romandan ayıran birçok özellik var. Her şeyden önce zengin kadrosu ile İstanbul Hatırası, çeşitli kesimlerden İstanbulluyu bir araya getirerek içinde barındırdığı alt öykülerle zengin bir yapı sunuyor. Birbirine bağlanan bu alt öyküler bir yandan gerilimin etkisini artırırken bir yandan da romanı şenlikli ve çok yönlü bir yapıya ulaştırıyor.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
içindeydi, istanbul, sisler, İçindeydi, İstanbul


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sisler içindeki terk edilmiş köy No1 Haber Arşivi 0 14 Mart 2017 11:21
Sisler Evi | PauL | Dram | PauL Sinema Dünyası 0 17 Şubat 2012 11:06
Sisler Bulvarı - Atilla İlhan Sevda Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 28 Aralık 2011 03:54
Sisler Çöker Gözlerime.. gapex Aşk ve Sevgi Köşesi 0 07 Aralık 2011 16:43
Wampirin Ağzı Kan İçindeydi Candy Esrarengiz Olaylar 4 23 Mayıs 2010 22:32