22 Mart 2009, 22:47 | #71 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 69) Lenin ve Emanete Hıyanet: Milli Mücadele yıllarında Buhara Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başbakanı Feyzullah Hoca'nın gayretleriyle halktan Türkiye'ye gönderilmek üzere 100 milyon altın ruble toplandığını... Bu paranın Türkiye'ye ulaştırılmak üzere Lenin'e teslim edildiğini, fakat Lenin'in bu paranın sadece 11 milyon altın rublelik bir kısmını Anadolu'ya gönderip kalanını gasbettiğini, Biliyor musunuz? ( Kafkas, Mehmet; Milli Mücadele'de Öncüler, cilt 1, Nil Yay., İzmir/1991. s.206 ) Kediye ciğer emanet edilemeyeceğini kimse söylememiş mi ona.. |
|
22 Mart 2009, 22:52 | #72 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 70) İstanbul ve Binlerce Aleme Açılan Kapıları: Muhtelif konularda 16 kitap yazmış bulunan bir İtalyan yazar tarihçi ve sosyoloğunun, önceleri Osmanlı aleyhinde birçok şeyler yazmasına karşılık, l983 yılında bir sempozyum vesilesi ile İstanbul'a geldiğinde, gördükleri karşısında hayretler içinde kalıp: "İstanbul'un sadece Eyüp semtinde bir çıkmaz sokağı ve Eyüp Camii'ni gezdim. Ne yazık ki bütün seyahatimi yarım saate sığdırmak mecburiyetindeydim. Ama Osmanlı'nın o çıkmaz sokağından belki binlerce aleme çıkan kapılar gördüm. Şu anda muhayyilem allak bullak. Keşke İstanbul'un tamamını gezebilsem!" diye yazdığını, Biliyor muydunuz? Görmek için bakmak, anlamak için düşünmek lazım.. |
|
23 Mart 2009, 21:27 | #73 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 71) Asalet Tesbiti: Fransa Kralı XIV. Lui bir bilim adamını memuriyete tayin etmeye karar verince önce onun asaletini öğrenmek isteyip soyunu sordu. Bilim adamı ise gayet veciz bir şekilde: "Efendim! Kitap okuyup ilim öğrenmekten aile şeceremin adlarına hafızamda yer ayıramadım. Fakat muhakkak ki Nuh'un Oğlundan birisinin torunuyum!" cevabını vermiştir.. Doğru söylemiş (: Herkes soy şeçeresini tek tek sayamayabilir.. |
|
23 Mart 2009, 21:35 | #74 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 72) Şehit Oldu İki Gazi: Hasırcızade Mehmet Ağa ismindeki Antepli bir şairin. beldesinde Müslümanlığı yeni kabul eden fakir bir Hristiyan için iane (yardım) topladığını ve kendisinin de bu fakir Hristiyana o devirde "Gazi" adı verilen altınlardan iki tane verip ardından da: "MüsIüman oldu bir kafir, şehit oldu iki gazi... " mısrasını söyleyerek oldukça hoş bir latife yaptığını, Biliyor musunuz? Güzel bir nükte ((: |
|
23 Mart 2009, 21:51 | #75 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 73) Abdüihamid Han'ın Kültür Hizmetleri: Ulu Hakan Abdülhamid Han'ın Cennetmekan Fatih Sultan Mehmed'den sonra eğitim ve kültüre en fazla ehemmiyet veren padişah olduğunu... Varlığından yeni haberdar olan Yıldız Sarayı Kütüphanesi'ndeki bir albümden öğrenebildiğimize göre, Abdülhamid Han'ın İstanbul'da büyük bir kültür projesi gerçekleştirmek istediğini . . . Bu projeye göre; Abdülhamid Han, Sultanahmet meydanına muhteşem bir kültür sitesi kurmayı düşünüp, bunun mimari projesini hazırlatmak üzere Fransa'dan şehircilik mütahassıslar getirttiğini Albümde sayfa sayfa resimleri görülen bu projeye göre Sultanahmet Camii'nin karşısına Osmanlı Ulum Akademisi. Sol tarafa Milli Kütüphane ve Ayasofya'ya yakın noktaya da yepyeni bir Darülfünun binası düşünüldüğünü... Biliyor muydunuz? (Il. Abdülhamid ve Dönemi (Sempozyum Bildirileri), Seha Neşriyat, İst / 1992, s. 81) ----------------------------------------------------------- Kanuni ile Abdülhamid üzerine Birkaç Söz: Kanunu (1495–1566), Osmanlı'nın dünyanın en güçlü ve en zengin devleti olduğu bir dönemde tahta çıktı (1520)..Babası Yavuz'un ölümüyle tahta çıktığı zaman Avrupalılar: "Arslan öldü, yerine kuzu geçti"diye seviniyorlardı. Ama sonuçta daona bizzat Avrupalılar 'Muhteşem Süleyman' ismini vermek zorunda kaldılar. 2.Abdülhamid (21 Eylül 1842 Vefatı: 10 Şubat 1918) ise; adeta Osmanlı'nın 2.Kanuni'sidir..Tahta çıktığında Osmanlı Devleti tam bir bunalımın ve kaosun eşiğindeydi.. Çok zor şartlar altında tahta çıktı (1876). İnanılmaz siyasi dehasıyla, adalet ve kudretiyle 32 yıllık saltanatı süresince Osmanlı devletini başarıyla yönetti..Osmanlının yıkılışını padişahlığı döneminde engelledi.. Yahudilerin Filistin'de bir cumhuriyet kurma teşebbüslerinin karşısına çıktı. Onların Osmanlı borçlarını bütünüyle silelim tekliflerini reddetti. Bu toprakların kanla alındığını, asla terk edilemeyeceğini sert bir dille bildirdi. Filistin topraklarının yahudilere satılmaması için gerekli tedbirleri aldı. Doğu Anadolu'da Ermeni hareketlerine karşılık Hamidiye alaylarını kurdu ve bölgede asayişi temin ile Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi. Sultan Abdülhamid Han'ı tahttan indirmeden Osmanlı Devleti'ni parçalamanın ve İslam'ı yok etmenin mümkün olmadığını gören bütün iç ve dış düşmanlar bu Türk hakanına karşı cephe aldılar. Bir taraftan Sultan'ı gözden düşürmek üzere her türlü iftira ve kötüleme kampanyaları yaparlarken, diğer taraftan suikastlar tertip ettiler. Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vandal'ın "Le Sultan Rouge=Kızıl Sultan"şeklinde ortaya attığı iftiraları aynen alan bazı gafiller, ansiklopedilere bunları yazarak genç nesilleri aldattılar.. 2.Abdülhamid Osmanlı'nın yükselme döneminin padişahı olsaydı acaba ona yine 'Kızıl Sultan' diye iftira edebilirler miydi! Yoksa geçmişte Osmanlı padişah ve devlet erkanı karşısında iki büklüm olan ve yalakalık edebiyatında şaheserler veren ataları gibi 'Muhteşem, Süper, Harika vs..' diye mi iltifatlara boğarlardı? Kısa bir yorum.. Konu noLove tarafından (23 Mart 2009 Saat 21:57 ) değiştirilmiştir. |
|
23 Mart 2009, 22:01 | #76 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 74) Kitaplardan Baraj: Büyük İslam seyyahı İbn-i Batuta'nın yazdığına göre 1258'de Moğolların Bağdat'da 24.000 ilim adamını öldürdüğünü... Şehirdeki kütüphanelerdeki yüzbinlerce kitabı çıkartıp Dicle nehrine attığını ve bunların çokluğundan dolayı adeta nehrin önünde bir baraj oluştuğunu... Bunun üzerine Moğolların, ırmağın taşmasından korkup geri kalan kitapları cayır cayır yaktıklarını, Biliyor muyduk? (Mazaheri, Ali; Ortaçağda Müslümanlar, Varlık Yay., İst/1977, s. 185) ---------------------------------------------------- Geçmişiyle bağlarını koparan daha tuhafı geçmişinden utanıp da Avrupaya özenenlere ibret olsun.. Dedelerimiz ilme, bilime, sanata, teknik ve teknolojiye önem vererek İnsanlığa medeniyet dersi verdiler ve asırlarca İslama ve Osmanlı'ya yönelik Haçlı seferlerinde yenilmezliklerini gösterdiler.. Hiçbir Haçlı saldırısı hedefine ulaşamadı.. Haçlıların o seferlerdeki tek yapabildiği şey; İslamî ve fenni kitapları yakıp yırtmak, mahsulleri telef etmek, yakaladıkları masum insanları katletmek, zulmetmek oldu.. Sonunda onlarda bu seferlerde başarılı olamadıkları kabul ettiler ve Müslüman Türkleri İslamdan, ilim ve fenden uzaklaştırmaktan başka bir çare olmadığı itiraf ettiler.. Bu da 'Kültür Emperyalizmi'dir.. Unutulmamalıdır ki; Kültürüne ve tarihine sahip çıkmadan başkalarını taklit ederek var olmak mümkün değildir. Bir Yorum.. Konu noLove tarafından (24 Mart 2009 Saat 01:45 ) değiştirilmiştir. |
|
23 Mart 2009, 22:10 | #77 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 75) Tarihteki Evrim Sahtekarlığı: Tarihteki en büyük bilim skandallarından birisinin de Piltdown adamı olduğunu... 1908 de çıkartılan, maymun ve insan arasındaki zinciri tamamlayan halka olduğu iddia edilen kafatasının sahte olduğunu... Maymun çenesine kafatasının eklenip, kemiklerin kimyevi yollarla eskitilerek yapılan bu sahtekarlığın ancak 1950 yılında ortaya çıkartılabildiğini, Biliyor muydunuz? Piltdown adamı; ([Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]: Eoanthropus dawsoni)[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yılında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]'de ortaya çıkarıldığı iddia edilen sahte kafatası ve çene kemiği [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]. Fosili bulduğunu açıklayan kişi amatör arkeolog ve koleksiyoncu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]'du, bulunduğu iddia edilen türün Latince adı, onun soyadından türetildi. Bilimadamları başlangıçta fosilin o güne kadar bilinmeyen erken dönem bir insan türüne ait olduğunu düşündüler. Ancak zamanla fosilin gerçekliği konusunda tartışmalar arttı. 1953'te Piltdown Adamı'nın bir sahtekârlık olduğu kesinlikle ortaya kondu, kafatası modern bir insana, çene kemiği ise bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] aitti. Kafatası, eski görünmesi için bir demir çözeltisine ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] batırılmıştı. Çene kemiği, yaklaşık 500 yıllık bir orangutan fosiline aitti. Piltdown Adamı, tarihteki en ünlü ve önemli sahteciliklerden biridir. Zira ortaya atıldığı andan itibaren insanın [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] konusuna büyük ilgi çekmesine rağmen, sahte olduğu ancak 40 yıl kadar sonra kanıtlanabilmiştir. "[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]"adresinden alındı. Konu noLove tarafından (23 Mart 2009 Saat 22:16 ) değiştirilmiştir. |
|
23 Mart 2009, 22:21 | #78 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 76) Huzur Beldesi: 1835 yılına kadar dünyanın en büyük şehri kabul edilen Osmanlı Devleti'nin payitaht merkezi (başkenti) İstanbul'da, Kanuni Sultan Süleyman'ın hükümdarlık yaptığı 46 yıl boyunca (1520-1566) yılda ortalama sadece 1 (bir) cinayet vakasının kaydedildiğini...! Biliyor muydunuz? [Türkiye gazetesi takvimi, 24 Temmuz 1993; (Y. Öztuna'dan) ] |
|
23 Mart 2009, 22:25 | #79 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 77) Bir Dahinin Endişeleri: l908'de ilan edilen İkinci Meşrutiyet'ten sonra açılan Meclis-i Mebusan da 127 Türk milletvekilinin bulunmasına karşılık 139 diğer etnik gruplardan (Rum, Ermeni, Yahudi, Arap, Arnavut vs.) milletvekili bulunduğunu... O zamanın anayasasına göre Padişah'ın ancak sadrazamı (Başbakan) ve şeyhülislamı tayin etme yetkisinin bulunduğunu. . . Otuzüç yıl devleti dahice idare eden ve Meşrutiyet"in ilan edilmesiyle birlikte yetkileri elinden alınan Sultan Abdülhamid Han'ın, Meclis-i Mebusan'ın bu tehlikeli durumunu görüp devletin sürüklendiği uçurumu farkederek henüz daha sadrazam olmayan Talat Paşa'yı çağırıp, büyük bir teessürle: "... Görüyorsunuz mecliste Türk mebuslarının sayısı, meclisin yarısı kadar bile değildir. Bu Türk mebusları arasında da elbette muhalifler bulunacaktır. Türk olmayanlar, sayılarını artırmak için ellerinden geleni yapacaklardır, Böylelikle ekseriyet onların eline geçince, Harbiye Nazırı Artin, Bahriye Nazırı Dimitri... olabilir. Ermeni bir başkumandan ile Rum bir amiralle bu devleti nasıl idare edebilirsiniz? Hiç olmazsa, bu iki hayati makamı, devletimizin mahvolmasını isteyen bu insanlara, benim emrim olarak bırakmayınız..." diyerek yapılan çok önemli bir yanlışı düzeltmeye çalıştığını, Biliyor muydunuz? (Türkiye gazetesi takvimi, 23 Temmuz 1993 ) |
|
23 Mart 2009, 22:29 | #80 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 78) Gaspedilen Gemilerimiz: Osmanlı Devleti'nin 1913 yılında İngiltere'ye parasını peşin olarak yatırarak iki adet büyük zırhlı ısmarladığını... 'Sultan Osman' ve 'Reşadiye' ismi verilen bu zırhlılar için büyük bir kısmı halktan toplanarak yaklaşık 6.775.000 altın lira ödendiğini... Fakat l. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla birlikte İngilizlerin bize bu zırhlıları teslim etmeyip paramızı da geri vermediğini . . . Bugün zırhlıların karşılığı olarak İngiltere'den alacağımız olan bu paranın, tazminatıyla birlikte yaklaşık 32 trilyon lirayı bulduğunu yani 1992 yılı bütçe açığımıza tekabül ettiğini, Biliyor muyduk? (Tempo dergisi, 9 Aralık 1992, Sayı: 49 ) |
|
Etiketler |
alacağımız, alacagimiz, dersleri, ibret, tarihten, İbret |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İBRET | PySSyCaT | Dini Sözlük | 0 | 25 Nisan 2017 14:25 |
Bakara 146-147. Ayetlerden Alacağımız Dersler | halukgta | Genel İslami Konular | 0 | 27 Eylül 2013 17:21 |
İbret | Sim | İslamiyet | 0 | 17 Ağustos 2011 12:34 |
Tarihten Alacağımız Dersler | noLove | Tarih | 12 | 25 Mart 2009 00:51 |