22 Mart 2009, 00:59 | #51 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 49) Kadının Ruhu Var mı? : 16. Yüzyıl Avrupa'sında, kadınların ruhlarının olup olmadığı ve Cennet'e gidip gidemeyecekleri meselesinin Hristiyan çevrelerde durmadan tartışıldığını... Yine o dönemde bir üniversite hocasının, kadınların insan türünden olmadıklarını ispat etmek üzere Latince tezler yazdığını ve o dönemin kraliyet fermanlarında, kadınların dövülme meselesi ile alakalı olarak: "Dövme aletinin ucu keskin demir olmasın ve açılan yara da makul bir cezanın hudutlarını aşmış olmasın" diye hükümler yer aldığını, Biliyor muydunuz? (M. A. Ubucini, Türkiye 1850, cilt 2, Tercüman 1001 Temel Eser,İst/ Tarihsiz, s. 468 ) |
|
22 Mart 2009, 01:03 | #52 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 50) Batının Pis Parmağı : "Arap Birliği " düşüncesinin, İngilizlerin, Osmanlı Devleti'ni parçalamak için kullandığı bir vasıta olduğunu ve böylece İngilizlerin Arapları, İslam ümmetinden ayırmayı hedeflediklerini... Nitekim "Baas Arap Milliyetçiliği" fikrinin de bir Hristiyan olan Misel Eflak tarafından ortaya atıldığını... Yine Osmanlı'yı İslam aleminden koparmak için ortaya atılan "Pantürkizm" düşüncesinin fikir babasının da Vambery isimli bir Avrupalı olduğunu, Biliyor muyuz? (R. Garaudy; Feyz dergisi, Mart/1993, s. 7 ) |
|
22 Mart 2009, 01:17 | #53 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 51) Dört Kıtada Kerim Devlet: Osmanlı Cihan Devleti hakimiyetinin Orhan Gazi devrinde Asya dan Avrupa ya...Yavuz Sultan Selim devrinde buralara ilave olarak Afrika kıtasına....İkinci Selim tarafından gerçekleştirilen Sumatra seferiyle de Okyanusya ya dayandığını...Bu suretle de Devlet i Aliye yi Osmaniyenin azamet devrinde dünyanın dört kıtasında boy gösterdiğini, Biliyor musunuz? (Danişmend, İ.Hamdi; Kronolojik Osmanlı Tarihi, cilt 4, fiye Yay., İst/ 1971 s. 79 ) |
|
22 Mart 2009, 01:23 | #54 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 52) "Onların Herşeyini Berbad Ettik" : Haçlı seferlerinin başarısızlıkla neticelenmesinden sonra batı sömürgeciliğinin İslam ülkelerine yerleştirmenin başka yollarını arayan kilisenin, geliştirdikleri Oryantalizm metodlarıyla yılarca sabırla çalışarak İslam alemini ne hale getirdiklerini, yine bir batılı olan Louis Massignon'un; "Onların herşeyini berbad ettik felsefelerini, dinlerini berbad ettik. Şahsiyetlerinde büyük bir boşluk meydana getirdik. Artık anarşiye ve intihara hazır haldedirler. Ruhlarını kaybettiler" sözleriyle ifade ettiğini, Biliyor muydunuz? (Hicri 15. Asırda islam, "Oryantalizmin Temelleri" Türkiye Yazarlar Biıliği yay. , Ankara ) |
|
22 Mart 2009, 01:29 | #55 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 53) Bir Dinsizin Papaz Olan Oğlu: "Beşerin böyle dalaletleri var Putunu kendi yapar kendi tapar" diyen bir dönemin edebiyat dünyasının önemli simalarından biri, inançsız şair Tevfik Fikret'in (1867-l915): "Sen bize bol bol ışık kucakla getir" diyerek elektrik mühendisi olmak üzere İngiltereye gönderdiği oğlu Haluk'un, dininden ve vatanından tamamen koptuğunu ve içindeki inanma ihtiyacından dolayı önce bir Hristiyan, daha sonra da bir kilisede papaz olduğunu... Yıllar sonra Amerika'da izini bulup kendisiyle görüşmek isteyen birine de: "Siz Türk veya Türkiyeli olabilirsiniz bu beni ilgilendirmez Ben Amerikalıyım Amerikan vatandaşıyım. Türkiye ile iyi-kötü bir ilişkim yoktur" diyebilecek kadar tefessüh ettiğini.. Nihat Sami Banarlı'nın bu hadise üzerine: "Fikret ailesinin talihsizliği galiba 'mendel kanununun tezahürüdür, Bu soya çekim' kanunu, Fikretin ruhuna belki hüsran duygusunun acısını tattırdı. Çünkü Fikret'in ailesi henüz Müslüman olmuş bir Rum ailesinin kızıydı ve bu ailenin tarihinde sağa veya sola doğru birtakım iman ve ideal değişimleri 0lmuştu. Haluk'un Müslümanlıktan yedi asır eski bir dine geri dönmesi, belki de böyle bir kan mirasının tecellisidir" diyerek enteresan bir yorum getirdiğini, Biliyor musunuz? (Kutlu, Şemseddin; "Haluk'un Defterinden, Mr Haluk'a", Yıllarboyu Tarih, Ağustos/1978, sayı: 5 ve Banarlı, Nihat Sami; Kültür Köprüsü, Kubbealtı Neşriyat, İst?1985, s. 208 ) |
|
22 Mart 2009, 01:36 | #56 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 54) Tito' dan Müthiş İtiraflar: Ömrünün elli yılını komünist ideoloji yolunda harcayarak bu davasında şöhreti yurt dışına taşmış bir insan olan Salih Gökkaya'nın, daha sonra İslam'la müşerref olarak Hakk'a rücü ettiğini... Komünizm fırtınalarının bütün dünyayı kasıp kavurduğu bu günlerin birinde Salih Gökkaya'nın "Türkiye Komünist Talebe Teşkilatı Başkanı" sıfatıyla Yugoslavya Devlet Başkanı Mareşal Tito'nun şeref misafiri olarak Belgrad'a gittiğini... Ömrünün son günlerini geçirmekte olan Tito'yu ziyaret ettiklerinde, hayatını komünizme adayan bu ihtiyar liderin büyük bir pişmanlık içinde: "Yoldaş, ben ölüyorum artık... Ölümün ne derece korkunç birşey olduğunu size anlatamam. Anlatsam bile sıhhatli ve genç olan sizler, bu yaşta bunu anlayamazsınız. Düşünün ölmek, yok olmak... Toprağa karışmak ve dönmemek üzere gidiş... İşte bu çıldırtıyor beni... Dostlarımızda sevdiklerimizden, ünvan ve makamlardan ayrılmak... Dünyanın güzelliklerini bir daha görememek.. Ne korkunç birşey anlamıyor musunuz? Yoldaşlarım, sizlere açık bir kalple itirafta bulunmak istiyorum: Ben öldükten sonra, toprak olacaksam, diriliş, ceza veya mükafat yoksa, benim yaptığım mücadelenin değeri nedir? Söyleyin bana? Ha yoldaşlarımın kalbine gömülecekmişim veya unutulmayacakmışım veya alkışlanacakmışım neye yarar? Ben mahvolduktan sonra, beni alkışlayanların takdir sesleri, kabirde vücudumu parçalayan yılan ve çıyanları insafa getirir mi? Söyleyin bu gidiş nereye? Bunun izahını Marks, Engels, Lenin yapamıyor. İtiraf etmek zorundayım Ben Allah'a, peygambere ve ahirete inanıyorum artık. Dinsizlik bir çare değil. Düşünün, şu kainatın bir Yaratıcısı şu muhteşem sistemin bir kanun koyucusu olmalıdır... Bence ölüm de son olmamalıdır,mazlumca gidenlerle, zalimce ölenlerin bir hesaplaşma yeri olmalıdır. Hakkını almadan, cezasını görmeden gidiyorlar. Böyle keşmekeş olamaz Ben bunu vicdanen hissediyorum Öyle ki, milyonlarca suçsuz insanlara yaptığımız eza ve zulümler, şu anda boğazıma düğümlenmiş bir vaziyette Onların ahlarına kulak verecek bir merci olmalı... Yoksa insan teselliyi nereden bulacak? Bunların bir açıklaması olmalı Marks bu mevzuda halt işlemiş. Uyuşturmuş beynimizi... Nedense ölüm kapıya dayanmadan bunu idrak edemiyoruz Belki de göz kamaştırıcı makamlar buna engel oluyor. Ben bu inançtayım yoldaşlarım, sizler de ne derseniz deyin!" diyerek müthiş bir itirafta bulunduğunu, Biliyor muydunuz? (Ertuğrul, Halit; Kendini Arayan Adam, Yeni Asya Yay., İst/1991, s. 105 ) Konu noLove tarafından (22 Mart 2009 Saat 02:58 ) değiştirilmiştir. |
|
22 Mart 2009, 01:42 | #57 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 55) Çatırtı: Fransa İmparatoru III. Napolyon'un, o sırada Paris'te Osmanlı Büyükelçisi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa'ya:"Paşa, işitiyorum, Osmanlı Devleti çatırdıyor" demesi üzerine, Vefik Paşa'nın gayet vakur bir şekilde: "İstanbul buraya uzaktır , ses duyulmaz... O duyduğunuz sizin imparatorluğunuzun çatırtısıdır" cevabını verdiğini, Biliyor musunuz? (Sızıntı, Ocak/1987, sayı: 96, s. 481 ) (: Güzel cevap vermiş.. |
|
22 Mart 2009, 02:00 | #58 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 56) Abdest Suyu: Otuzikinci şehit Osmanlı Padişahı Abdülaziz Han'ın çok dindar bir padişah olduğunu ve ömrü boyunca hiç namazını terketmediğini... Fransa Kralı ve İngiltere Kraliçesi'nin daveti üzerine çıktığı Avrupa seyahatinda Frenklere itimat etmeyerek abdest suyunu dahi beraberinde götürdüğünü... Daha sonraları bazı menfaati zedelenenlerce, cinayet şebekesi kurdurularak hunharca öldürülüp hadiseye intihar süsü verildiğini... Abdülaziz'in vefatını öğrenen İstanbul halkının çok sevdikleri padişahları için "Babamız öldü!" çığlıklarıyla sokaklara döküldüklerini, Biliyor muydunuz (Mısıroğlu, Kadir; Osmanoğulları'nın Dramı, Sebil Yay., İst/1990, s. 60-Bahadıroğlu,Yavuz;Osmanlı Padişahları Ansiklopedisi,cilt 3,Yeni Asya Yay.,İst/1986, s.678 ) |
|
22 Mart 2009, 02:05 | #59 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 57) İnönü ve Karabekir: Başvekil İsmet İnönü'nün, eski silah arkadaşlarından Kazım Karabekir Paşa'nın Erenköy'deki evini polis kuvveti ile bastırıp, Paşa'nın "İstikIal Harbinin Esasları" isimli hatıralarını gasbettiğini... Bu hadise üzerine Cafer Tayyar Paşa ile dertleşen Kazım Karabekir'in teesürünü ifade ederek: "Ah İsmet!.. Her türlü insanlık hissinden sıyrılacak kadar haris olacağına, biraz ileriyi görmek hassasına sahip olsaydın, ne olurdu?" dediğini, Biliyor musunuz? (Kandemir, Feridun; İkinci Adam, Yakın Tarihimiz Yay., İst/1968, s. 4 ) |
|
22 Mart 2009, 02:15 | #60 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Tarihten Alacağımız İbret Dersleri 58) Şapkanın Serencamı (Akibeti): Falih Rıfkı Atay'ın ifadeleri içinde: "Müslümanlar, Hristiyanların iyisine 'makul kefere', kötüsüne 'gavur', beterine 'şapkalı gavur' denildiği bir dönemde, 25 Kasım 1925 tarihinde şapka inkilabının yapıldığını ve bu inkılaba karşı geldikleri için 57 kişinin idam edildiğini...İngiliz araştırmacı yazar Paneth'in, "Turkey at the Gross roads "ın (Türkiye Yol Ayrımında) isimli kitabında o günler ile alakalı olarak: "Avrupa şapka imalatçıları altın günler yaşadılar. Gemiler dolusu fötr panama, kasket,ne varsa İstanbul'a gönderildi. İtalyan Borsalino kardeşlerin şapka yüklü gemisi İstanbul limanında idi zaten. Şapkanın gündeme gelmesi ile birlikte, geminin yükü alelacele gümrükten geçirildi. Borsalino kardeşler bu işten büyük kar elde ettiler... İstanbul'da erkeklerin kafalarında kağıt şapkalar hatta kadın şapkaları bile vardı." diye yazdığını... Şapka almakta zorluk çeken memurlara hükümetin taksitle borç para verdiğini ve bu ilk devrim hareketini, yine devrimlerin savunucularından biri olan Halide Edip Adıvar'ın: "Şapka kanunu, devrimlerin en beyhude ve en sathisidir, Bu kanuna sokaktaki adamın karşı çıkması, onu yapanlardan daha Batılı bir davranıştır" diye tepki gösterdiğini, Biliyor muydunuz? (Atay, Falih Rıfkı; Çankaya, İst/1980, s.430- Güneş Gazetesi Pazar Eki, 2 Eylül 1990 ) |
|
Etiketler |
alacağımız, alacagimiz, dersleri, ibret, tarihten, İbret |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İBRET | PySSyCaT | Dini Sözlük | 0 | 25 Nisan 2017 14:25 |
Bakara 146-147. Ayetlerden Alacağımız Dersler | halukgta | Genel İslami Konular | 0 | 27 Eylül 2013 17:21 |
İbret | Sim | İslamiyet | 0 | 17 Ağustos 2011 12:34 |
Tarihten Alacağımız Dersler | noLove | Tarih | 12 | 25 Mart 2009 00:51 |