IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  reklamver

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 03 Ocak 2009, 18:58   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Filistin bizi sordu 'geleceğiz' dedim < mitinge davet! >





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Merhaba Değerli "IF" Üyeleri; Biliyorsunuzki Siyonist Yahudi Lobisi (ISRAIL, USA, INGILTERE) Tüm Dünyanın gözü önünde "GAZZE"de resmen bir soykırım yapmaktadır ve bu soykırım öyle içimizi ağlatmaktadırki artık dayanılmaz sancılar haline gelmiştir.!

Sizlerinde gündemden takip ettiğiniz kadarıyla Türkiyenin Dört bir yanında ISRAIL'e lanet mitingleri düzenlenmektedir.
Bunun En büyüğü olacağını düşündüğümüz (Bir milyonu aşkın katılım beklemekteyiz) Mitingimize Önce "Filistin"in "DİN" Kardeşimiz olduğu için, aslında "İNSAN" oldukları için ;

"ÇAĞLAYANDAKİ MİTİNGİMİZE SİZLERİ DAVET EDİYORUZ!"

Miting Saadet Partisinin öncülüğünde olmak üzere Altmış (60) 'a yakın Sivil Toplum örgütü ve özellikle altını çizmek istiyorum GALATASARAY TARAFTAR GURUPLARI - ÇARŞI ve GFB gibi taraftar guruplarınında Mitinge katılacağını buradan bildirmek isterim.

FİLİSTİN BİZİ SORDU 'GELECEĞİZ' DEDİM !!!

YER : ÇAĞLAYAN MEYDANI / İSTANBUL
TARİH: 04 OCAK PAZAR
SAAT : 12:00 İLE 16:00 ARASI

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver
Alt 03 Ocak 2009, 21:54   #2
ReiS
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Filistin bizi sordu 'geleceğiz' dedim < mitinge davet! >




Orta doğu ve arap dünyası her karıştığında aklıma YEMEN TÜRKÜSÜ gelir... 1900 lü yılların başında başlayan ve yaklaşık 20 yıl süren ARAP-SİYONİST işbirliği neticesinde osmanlı toprağı olan arap yarımadasında cereyan eden olaylar. Bu olayların akibetinde Osmanlı toprağı olan bu yerlere giden askerlerimizin geri gelmeyişi ve ardından yakılan ağıtlar... Giden gelmiyor acep nedendir...

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Ocak 2009, 22:23   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Filistin bizi sordu 'geleceğiz' dedim < mitinge davet! >




Z-Net Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Orta doğu ve arap dünyası her karıştığında aklıma YEMEN TÜRKÜSÜ gelir... 1900 lü yılların başında başlayan ve yaklaşık 20 yıl süren ARAP-SİYONİST işbirliği neticesinde osmanlı toprağı olan arap yarımadasında cereyan eden olaylar. Bu olayların akibetinde Osmanlı toprağı olan bu yerlere giden askerlerimizin geri gelmeyişi ve ardından yakılan ağıtlar... Giden gelmiyor acep nedendir...

Araplar Osmanlı’ya ihanet etti mi?

Bu soru birçok kişiye sorulduğunda tereddütsüz “evet” diyecektir. Arapların Osmanlı’ya ihanet ettiğine dair söylem hemen bütün resmi kaynaklarda sözbirliği edilmişcesine tekrarlanır durur. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” şovenizmiyle başlayan söylemler “Ne Şam’ın şekeri ne Arab’ın yüzü” vaveylası ile devam eder. Pekii bu hikayenin ne kadarı doğru temellere dayanıyor ?

Münferit çapta ihanetler olmuştur. Mesela Mekke Şerifi Hüseyin’in İngilizlerle anlaşarak bazı bedevi kabileleri ayaklandırması gibi. Ancak Arapların bir bütün olarak ihanet ettikleri kesinlikle söylenemez. İhanet edenler, Arap nüfusu ile karşılaştırıldığında çok küçük yer tutarlar, Arap kabilelerin büyük çoğunluğunun Müslümanlık bağıyla son ana kadar Halifeye bağlılıklarını koruduklarını insaf sahibi tarihçiler söylemektedir. Araştırmacı-Yazar Mustafa Akyol’da bu konuda sitesinde bir yazı kaleme almıştı. Mutlaka okumanızı öneririm. O yazıda Mustafa Akyol şöyle diyor :

“Gerçek şudur: Osmanlı’nın çöküş döneminde Türk olmayan Müslüman unsurlar arasında gerçekten isyanlar başgöstermişse de, bu unsurların bir bütün olarak “ihanet ettikleri” kesinlikle söylenemez. Hatta Araplar sözkonusu olduğunda, Osmanlı’ya isyan edenlerin küçük bir azınlık olduğunu, buna karşılık Arap kabilelerinin çoğunun Osmanlılık ve Müslümanlık bağıyla İstanbul’a sadakat gösterdiklerini söyleyebiliriz”

Mustafa Akyol zikrettiğim yazısında Gazeteci ve Ortadoğu uzmanı Cengiz Çandar’dan bir alıntı yapıyor. Alıntı biraz kısa, ben Cengiz Çandar’ın sözkonusu yazısından daha ayrıntılı bir alıntı yapmak istiyorum :

[…] “Önce, en yaygın olan birinci ‘yalan’dan başlayalım. Bu o kadar uzun yıllar üzerinde hiç tartışılmadan söylenegelmiştir ki, adeta üzerinde tartışılması gereksiz bir ‘dogma’ haline almıştır: ‘Araplar, Birinci Dünya Savaşı’nda bizi arkadan vurdu.! ”

Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in Hicaz’da bazı Arap bedevi kabilelerini ayaklandırarak 1916′da İngilizlerle işbirliği yaptığı doğrudur. Ancak, Birinci Dünya Savaşı konusunda genel bir bilgisi ve fikri olan herkes, bunun ‘askeri açıdan’ tayin edici bir değer taşımadığını bilir. İngilizlerin daha sonra yerine getirmediği ‘bağımsızlık vaadi’ ile işbirliğine çektikleri Şerif Hüseyin’in ve oğullarının komuta ettiği bedevi kabileleri, Mekke-Maan hattında, yani ‘asıl cephenin gerisi’nde İngiliz kuvvetlerine yardımcı olmuştur.

‘Asıl cephe’, önce Süveyş Kanalı ve Kanal Harbi’nde Türk-Osmanlı kuvvetlerinin geri çekilmesinden sonra Filistin’de kurulmuştur. Filistin’de tek bir Arap ayaklanmamıştır. Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da Türk kuvvetlerini ‘arkadan vuran’ herhangi bir olay olmamıştır. Arapların ezici çoğunluğu, İstanbul’a yani Türkiye’ye sadık kalmıştır. Cephedeki komutan, Şam Valisi Cemal Paşa, çok sayıda Arap milliyetçisini idam ettirmiştir. Cemal Paşa’nın ve İttihatçıların, kaba baskı politikalarının Araplarda büyük tepki yaratmasına karşılık, Arabistan Yarımadası’nın Hicaz bölümünden Akabe’ye kadar olan ‘cephe gerisi’ dışında, Arapların Türkleri arkadan vurduğuna dair tarihte herhangi bir kayıt yoktur.

Peki, daha sonra İsrail’in kurucu kadroları olacak unsurların, Filistin’de İngiliz ordularının ‘içinde’ Türklere karşı savaştığını biliyor musunuz?

[….] Bir başka ilginç ‘tarihi bilgi’, İsrail’in kurucusu David Ben Gurion’un anılarında mevcut. Ben Gurion, Birinci Dünya Savaşı patladığı sırada, İstanbul Hukuk Fakültesi’nde. Amacını şöyle anlatıyor:

“… İktidar merkezine bu kadar yakın olarak, Filistin’deki Yahudilerin durumunu geliştirebilmeyi düşünüyordum. Çeşitli yollarla Yahudi özgürlük hareketini ilerletebilirdim; önce özerklik, nihai olarak tam bağımsızlık elde ederek. Akıl yürütmem böyleydi. İstanbul’da rasladığım Arap öğrencilerle bu konuda düşüncelerimin çok farklı olduğunu görmekten şaşırdım… Bu genç entellektüel Araplar, mücadelelerinin geleceğini Türk idaresinden bağımsızlık olarak görmüyorlardı. Hiçbiri Arap topraklarının bağımsızlığından söz etmedikleri gibi böyle bir amaç için çalışmıyorlardı. Tam tersine, birçoğu, daha geniş ve daha büyük bir Türk imparatorluğu görmek istiyorlardı…” (Ben Gurion Looks Back-Talks with Moshe Pearlman, s.46)”

Peki, 1922 sonlarında Türk Milli Mücadelesi zafere doğru yürürken, ‘bazı Filistinli Arap liderlerin Kemalistlere başvurarak, kendi kaderlerini tayin hakkı elde edebilecekleri Türk mandası istediklerini’ biliyor muydunuz? Filistin, İngiliz mandası altına konulmuşken, Filistinli Araplar, ‘Türk mandası’ istiyorlar. Kaynak, yine bir Yahudi-İsrailli tarihçi; Y.Porath’ın ‘The Emergence of Palestinian-Arab National Movement 1918-1929′ (Filistin Arap Ulusal Hareketinin Doğuşu 1918-1929) adlı kitabının 160-165. sayfaları… “

Birçok akl-ı selim tarihçi aynı şeyleri söylüyor. Topyekün bir ihanetten yada Filistinliler’in lokal bir ihanetinden bile söz edemiyoruz ki Filistinliler’in çektiği zulmün, bu ihanetin bedeli olduğunu iddia edebilelim. Böyle bir iddia tutarsızdır ve herhangi bir temele dayanmamaktadır.

Bu meselenin tabii bir de başka yönü var. O da Arapların bize olan bakışı. Ulus devletlerimizi kurma sürecinde Araplar bizi “Sömürgeci ve talancı” biz de onları “İşbirlikçi, hain” olarak tanıdık. Bu konu da maalesef iç açıcı değil(di.) “Değildi” diyorum çünkü artık bu ezberin son yirmi yılda yavaş yavaş bozulduğu da ortada. Zaten gerçekte de ne Osmanlı “sömürgeci ve talancı”ydı, ne de Araplar topyekün haindi.

Araplar ve Osmanlı arasındaki o dönemdeki karşılıklı bakışı iyi anlamak gerek. Bu konuda Klasik yayınlarından yayınlanan “Arap gözü ile Osmanlı” adlı 4 kitaptan oluşan seri iyi bir kaynak olabilir. İlki “Beyrut Şehreminin Anıları (1908-1918)” İkinci kitap “İttihatçı bir Arap Aydınının Anıları” Üçüncüsü “Bir Osmanlı-Arap Gazetecinin Anıları” Dördüncü ve son kitapta “Biz Osmanlı’ya Neden İsyan Ettik/Arap Gözü İle Osmanlı”

Hatıratlar bir devri anlamada fevkalade öneme sahiptir. Resmi tarihin gözlerden kaçırdığı hususlar, hatıratların ayrıntılarında belirginleşir. Ve bir itiraf; ben bu kitapları aldım ama hala okumadım fakat en kısa zamanda okuyacağım. Mutlaka yararlanacağıma da inanıyorum. Bu seriden de Ülkü Özel Akagündüz’ün Aksiyon dergisindeki yazısından haberdar olmuştum. Akagündüz’ün kitaplar hakkındaki yorumlarını da mutlaka okumalısınız.

Uzun lafın kısası artık şu dilimize pelesenk olmuş; “Araplar Osmanlı’ya ihanet etti” söylemini bir kenera bırakmalıyız.

Bu meselenin bir yönü.

Diğer bir yönü şayet böyle bir şey (topyekün ihanet) gerçekten vuku bulmuş olsaydı bile İslamî bilincin ve bununla yoğrulan Osmanlılığın gereği, bizim bu meseleye “oh olsun” şeklinde yaklaşamayacağımızdır. Biz herzaman zulmün karşısında ve mazlumun yanında olmalıyız. Bize yakışan budur, İslam bunu emreder ve bugün Osmanlı olsaydı geçmişte ne olmuş olursa olsun, mazlumun yanında olurdu.

İsrail Filistinde insanlık dışı uygulamalar yapıyor. İşgal ediyor, yakıyor, eziyor, aç ve susuz bırakıyor, çoluk - çocuk, genç - yaşlı, erkek - kadın, asker- sivil demeden katlediyor, kartondan lütfen verdiği evleri bile çaresiz insanların başlarına yıkıyor. Bizim buna bütün benliğimizle karşı çıkmamız ve mazlumun yanında olmamız gerekir.

Hele hele, münferit hadiseleri genelleştirip “Araplar Osmanlı’ya topyekün ihanet etti” şeklinde algılayarak, masum ve mazlum insanlara, “gördüğünüz zulümle diyet ödüyorsunuz” demek fevkalade yanlış ve haksız bir söylemdir.
Alıntıdır..

Lütfen paylaştığım Makaleyi iyi okuyunuz ..

Diyelimki ihanet edildi "ki" Asıl tarih kitapları hiçde böyle sölemiyor.
Her ne olursa olsun Müslüman Kardeşim orda zulum görürken ben Yemen Türküsü dinleyecek durumda değilim ..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Ocak 2009, 23:33   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Filistin bizi sordu 'geleceğiz' dedim < mitinge davet! >




Masum bebekler, çocuklar neden öldürülüyor ? Günahları ne ? Müslüman olmak mı? Batı dünyası neden sessiz? Akan kan Müslüman kanı diye mi? Kusura bakmayın ama bir katliam var ortada ve dünya sessizce izliyor. Bizde izliyoruz. Allahım bizi affet. Filistinli din kardeşlerimize yardım et. Zalimler için yaşasın cehennem!

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
>, <, bizi, davet, dedim, filistin, geleceğiz, gelecegiz, mitinge, sordu


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dışişleri Bakanı Fidan: “Filistin meselesi Filistin devleti kurulmasıyla çözülecek olan bir mesele” Cemalizim Güncel ve Son Dakika Haberler 1 14 Ekim 2023 21:44
Zara - Elif Dedim Be Dedim Şarkı Sözleri KarakıZ U, Ü, V, Y, Z 0 16 Temmuz 2021 18:50
Filistin Devlet Başkanı Abbas ile ABD Dışişleri Bakanı Blinken Filistin-İsrail ateşkesini görüştü NurSima Dünyadan Haberler 0 23 Mayıs 2021 15:14
Biz de Turgut Özal Gibi Halkın Desteği ile Geleceğiz aLya Haber Arşivi 0 07 Temmuz 2014 16:35
Abdülaziz Şeker’in Kaleminden –Filistin Gezi Notları (Filistin'den Resimler,Kareler) Sevda Dünya üzerindeki yerler ve tarihi mekanlar 0 19 Eylül 2012 16:49