![]() |
![]() |
![]() | #1 | |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | ALLAH CC ün yanında Makam sahibi olmanın yolu. Hz. Dâvud'un (a.s) haberlerinde Allah Teâlâ'nın ona şöyle vahyettiği vârid olmuştur: - Ey Dâvud! Ne zamana kadar cenneti hatırlamayacaksın? Benden bana olan şevk'i istemeyeceksin? - Yârab! Sana müştâk olanlar kimlerdir? - Bana müştâk olanlar o kimselerdir ki onları her bulanıklıktan arındırmış, sakındırmakla uyandırmışımdır. Kalplerinden bana açılan bir delik yaratmışımdır ki bana bakarlar. Onların kalplerini elimle kaldırır, semanın üzerine koyarım. Sonra meleklerimin ileri gelenlerini çağırır, onlar bir araya geldiklerinde bana secde ederler, kendilerine derim ki: 'Bana secde edesiniz diye sizi çağırmadım! Fakat size bana müştâk olanların kalplerini arzedeyim diye ve size karşı onlarla iftihar edeyim diye çağırdım. Çünkü onların kalpleri, benim göğümde, güneşin yeryüzündekilere ışık verdiği gibi meleklerime ışık verir'.Ey Dâvud! Ben müştakların kalbini rıdvanımdan yaptım, vechimin nûruyla nimetlendirdim. Onları kendime yâr ve bedenlerini yerde bakışımın merkezi yaptım. Onların kalplerinden bir yol açtım. Onunla bana bakarlar. Her gün şevkleri artar. - Yârab! Muhabbetinin ehlini bana göster! -Ey Dâvud! Lübnan dağına git! Orada ondört kişi vardır. İçlerinde genç,ihtiyar,orta yaşlılar vardır. Onlara vardığında benden selâm söyle ve kendilerine de ki: 'Rabbiniz size selâm ediyor ve diyor ki: 'Siz bir ihtiyaç talebinde bulunmayacak mısınız? Muhakkak ki siz benim muhiblerim, seçilmiş kullarım ve velilerimsiniz. Sizin sevginize seviniyor, sizin muhabbetinize koşuyorum'. Bunun üzerine, Dâvud (a.s) onlara vardı. Baktı ki onlar bir pınarın başında Allah'ın azametini düşünüyorlar. Dâvud'u gör-üklerinde kendisinden kaçmak için ayağa kalktılar. Dâvud dedi ki: 'Ben Allah'ın size gönderilmiş elçisiyim. Allah'ın emrini size tebliğ etmeye geldim!' Bunun üzerine onlar Dâvud'a yönelip kulaklarını ona diktiler, gözlerini çevirdiler. Bunun üzerine Dâvud (a.s) dedi ki Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. en Allah'ın size gönderilmiş peygamberiyim. Allah size selâm ediyor. Size diyor ki: 'Benden neden bir ihtiyacınızı, bir hacetinizi istemiyorsunuz? Neden beni çağırmıyorsunuz ki sesinizi ve konuşmalarınızı dinleyeyim? Muhakkak sizler benim dostlarım, velî kullarımsınız. Sevmenize sevinir, muhabbetinize koşarım. Her saat şefkatli ve ince kalpli bir annenin evladına bakışı gibi size bakarım'. Bu söz üzerine gözyaşları yanaklarından dökülmeye başladı. İhtiyarlar dedi ki: '(Ey rabbimiz!) Sen ortaktan münezzehsin. Sen ortaktan münezzehsin. Biz senin kullarınız. Kullarının evlatlarıyız. Geçmişte kaplerimizin senin zikrinden kesilmesini bağışla!' Diğeri dedi ki: 'Sen ortaktan münezzehsin. Sen ortaktan münezzehsin! Biz senin kullarınız ve kullarının evlatlarıyız. Bizimle senin aranda olan muamelelerimizde bize bakmakla bize minnet et!' Başka biri 'Sen ortaktan münezzehsin. Sen ortaktan münezzehsin! Biz kullarınız. Kullarının evlatlarıyız! Bizim hiçbir şeye ihtiyacımız olmadığını bildiğin halde nasıl senden istemeye cesaret ederiz? Bu bakımdan senin yolunda yola devam etmeyi bize nasip eyle! Bununla bizim üzerimizdeki nimetini tamamla!' Başkası 'Bizler senin rızanın talebinde kusurluyuz. Cömertliğinle bize yardım et!' dedi. Başkası Bir damla meniden bizi yarattın. Azametini düşünmekle bize minnet ettin. Senin azametinle meşgul, celâlini düşünen bir kimse seninle konuşmaya cesaret edebilir mi? Bizim isteğimiz senin nûruna yaklaşmaktır' dedi. Diğeri 'Dillerimiz seni çağırmaktan yoruldu. Çünkü şânın yücedir. Çünkü sen velî kullarına yakınsın. Çünkü muhabbet ehlinin üzerinde senin minnetin çoktur' dedi. Bir diğeri 'Sensin kalbimizi zikrine hidayet eden! Seninle meşgul olmaya kalbimizi boşaltan. O halde, şükründeki kusurumuzu bize bağışla!' dedi. Bir başkası 'Bizim ihtiyacımızı biliyorsun. İhtiyacımız sadece senin yüzüne bakmaktır!' Bir başkası 'Kul nasıl efendisine karşı cüretkâr olur? Zira cömertliğinle dua etmeyi sen bize emrettin. O halde göklerin tabakalarmdan gelen bir karanlıkta bize rehber olacak bir nûru bize bağışla!' dedi. Bir diğeri 'Senden dileğimiz bize yönelmen ve bunu bizim nezdimizde devam ettirmelidir!' dedi. Bir başkası 'Senden bize hibe ettiğinde nimetinin tamamını istiyoruz' dedi. Başkası 'Senin yarattıklarının hiçbirinde bizim gözümüz yoktur. Bu bakımdan cemâline bakmayı bize minnet et!' dedi. Bir başkası 'Arkadaşlarımın arasında senden bir dileğim var! Dünya ve ehline bakmaktan gözlerimi kör etmeni, ahiretle meşgul olmaktan da kalbimi menetmeni istiyorum' dedi. Başkası 'Sen müşriklerin dediğinden yücesin! Senin velî kullarını sevdiğini biliyorum. O halde kalbimizin senden başka herşeyden dönüp seninle meşgul olmasın bize minnet et!' dedi. Bunun üzerine, Allah Teâlâ, Dâvud'a vahiy göndererek dedi ki: - Onlara de ki: Sizin konuşmalarınızı dinledim. İsteklerinizi verdim. Bu bakımdan her biriniz arkadaşlarından ayrılsın. Kendi nefsine bir yol edinsin! Muhakkak ben kendimle sizin aranızda bulunan perdeyi kaldıracağım ki siz benim nûruma ve celâlime bakasınız. - Onlar ne ile senin bu lûtfuna mazhar oldular? - Güzel zan, dünya ve dünya ehlinden kaçıp benimle başbaşa kalmak, benimle münacât etmekle! Muhakkak bu bir mertebedir. Ona ancak dünya ve dünya ehlini terkeden varabilir. Dünyanın hiçbir şeyiyle meşgul olmayan, kalbini benim için boşaltan, beni bütün kullarıma tercih eden bunu elde eder. İşte böyle bir durumda ona şefkat eder, nefsini boşaltır, benimle onun arasındaki perdeyi kaldırırım. Öyle ki kişi, gözüyle birşeye baktığı gibi bana bakar. Her saat ona kerametimi gösteririm. Onu yüzümün nûruna yaklaştırırım. Hasta düşerse şefkatli annenin evladına bakması gibi ona bakarım! Susarsa su içiririm. Ona zikrimin tadını tattırırım. Ey Dâvud! Ona bunu yaptığımda nefsini dünya ve ehlinden körleştiririm. Dünyayı ona sevdirtmem. Benim (sevgim)le meşgul olmaktan artık o gevşemez. O hemen huzuruma gelmek ister. Oysa ben onu öldürmeyi hoş görmem. Çünkü o, mahluklarımın arasında bakışımın merkezidir. Ben ondan başkasına bakmam. Ey Dâvud! Onun nefsi eridiği, cismi zayıfladığı, azaları fersude olduğu, kalbi zikrimi dinlediği zaman onu bir görsen! Onunla meleklerime ve gök ehline karşı iftihar ederim. O, korku ve ibadet bakımından artar. Ey Dâvud! İzzet ve celâlime yemin ederim! Onu cennette otur-tacağım. Bana bakmaktan onun sabrına şifa vereceğimi Öyle ki rızanın üstünde razı oluncaya kadar... [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
| ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Robert Greene - İktidar (Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası) | bb | Ne Okumalıyım? | 1 | 18 Aralık 2019 16:04 |
Tarz Sahibi Olmanın En Hızlı Yolu: Deri Montlar! | daiSy | Moda Trendleri | 0 | 13 Aralık 2016 18:52 |
Kedi Sahibi Olmanın 10 Faydası | NarÇiçeği | Evcil Kediler | 2 | 31 Aralık 2015 14:06 |
Çocuk Sahibi Olmanın Evliliğe Etkisi | xena | Aile Evlilik ve Çocuklar | 0 | 13 Eylül 2014 12:59 |
Ünlü Olmanın Yolu | Kalemzede | Felsefe | 0 | 19 Eylül 2011 01:29 |