29 Ocak 2022, 05:27 | #331 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Çocuğunu bir tüfeğe değişen Antep`li Azap Osman`ın hikayesi Çocuğunu bir tüfeğe değişen Antep`li Azap Osman`ın hikayesi KINALI KIZ TÜFEĞİ… Azap Osman Antep Savunmasının kahraman yiğitlerinden birisi… Gaziantep’te o günlerde şehirde kime dokunsan patlayacak bir barut gibiydi. Fransızlar Antep’i işgal etmiş; kadın, çocuk, yaşlı demeden Ermenilerin yardımı ile önüne geleni öldürüyorlardı. Sokaklarda patlama sesleri çığlıklara karışıyordu. Bir gün tüfekçi Yusuf’un dükkânına sinirden yumruklarını demir gibi sıkmış bir adam girdi. Ve derdini anlatmaya başladı. “Ağam adım Osman. Köylüler bana Azap Osman derler. Anlayacağın rençperim. Aynı zamanda da iyi avcıyım. Düşman çocuk, kadın demeden öldürüyor. Bana bir tüfek lazım. Elimde bir tüfeğim olsa attığım gâvuru indiririm aşağıya” diyordu. “Ama en başından söyleyeyim cebimde hiç param yok.” Tüfekçi Yusuf karşısında dimdik duran adama uzun uzun baktı adeta boğazı düğümlenmişti. Ama ne yazık ki hiç tüfek yoktu elinde, olan tüfekler de direniş çetelerine dağıtılmıştı. Yeni tüfek bulmak da imkânsızdı. Daha Yusuf sözünü bitirmeden Osman dükkândan ayrılmıştı. İçinden söylene söylene yürüyordu. ‘’Düşman bomba yağdıracak, ben de ölümleri izleyeceğim ha… Olmaz olmaz mutlaka silah bulmalıyım.‘’ Eve gelmişti ve evde dört dönüyordu, mutlaka silah bulmalıydı ama satıp para edecek hiçbir eşyası da yoktu. Derdini karısına anlattı “Şehre bomba yağıyor mutlaka silah bulmayalım!” Azap Osman bir çözüm bulmuştu. Ancak bulduğu çözüm müydü yoksa çözümsüzlük mü onu bilmiyordu. Hanımına çözümü anlattığında kadının gözleri doldu. Boğazı düğümlenmişti kadının ama başka bir çaresi yoktu. Hemen suyu ısıttı ve bahçede oynayan kızı Ayşe’yi çağırdı ve sımsıkı sarıldıktan sonra güzelce yıkadı. Kınalar yaktı… Gece kızını yanına aldı uyudu ve sabah en güzel elbiselerini giydirdikten sonra “hadi kızım baban seni biraz gezdirecek sakın babanın sözünden çıkma” dedi ve ikisini arkalarından ağlayarak uğurladı. Kadın konuşamıyordu, adeta hayat durmuştu o an kadın için.. Azap Osman’ın tüfekçi Yusuf’un yanına uğramasının üstünde tam 15 gün geçmişti ve yine uğradı. Ama bu sefer yüzü gülüyordu. “Yusuf usta silah dedim yok dedin. Ben silahı buldum ama mermi almaya param yetmedi, bari mermiler senden olsun” dedi. Yusuf usta şaşırmıştı “Nereden buldun bu tüfeği?” dedi, “Uzun hikâye anlatırım” dedi Osman. Yusuf usta “Tamam mermiler benden ama tüfeği nerden bulduğunu anlatırsan. Sen anlat bakalım nerden buldun bu tüfeği?” Osman derin bir nefes aldı ve biraz da sıkılarak anlatmaya başladı. “Baktım ki şehirde her yaşta çocuk öldürülüyor. Benimde elinden öper bir kızım var, annesi akşamdan yıkadı, kınalar yaktı, sabah da en güzel elbiselerini giydirdi ve evden çıktık. Beraber Halep’e gittik. Orada çocuğu olmayan zengin bir aileye evlatlık olarak verdim. Halep’ten de o parayla bu silahı aldım ama mermiye param yetmedi” dedi. Yusuf ustanın o an gözleri doldu. Sanki o mermileri kendisi yemişti. Buğulu gözleriyle gitti içerden zulaya sakladığı mermilerden Osman’a verdi. Osman dükkândan silahına sarıldığı gibi çıktı, koştuğu yerde sarıldığı silah değildi adeta kızına sarılır gibi sımsıkı sarılıyordu… İşte Gaziantep bu anlatılması güç kahramanlar sayesinde kurtuldu. Şehitliği göze almış kahramanlardan daha kahramandı Azap Osman… Bu ve bunun gibi onlarca kahramanlık destanlarıyla düşmana teslim edilmedi Antep, daha fazla ne söylenebilir… Bu öyküyü yıllar yılı bizzat babasının yaşlı gözlerle anlatımından bilen Tüfekçi Yusuf ustanın kızı, Şule Yıldırımdemir Tüfekçi, yıllar sonra yazdığı Kınalı Kız şiirinde şöyle anlatıyor: KINALI KIZ Anamın kucağından aldın… Tut elimi gidiyoruz dedin… Nasıl sevindim baba… Daha dün anam, Parmaklarımı tek tek öpüp, Kına yakmıştı… Kınalı ellerim ne güzeldi… Sen görmedin… Bir elinle beni tuttun… Diğer elinle anamı savurdun… Sahi, anam niye çok ağladı baba? Ben yeni öğrendim yürümeyi… Senin adımlarına yetişemem ki… Ne olur biraz yavaşla… Hem bak, Ellerim kınalı baba… Bütün evler arkamızda kaldı… Belki, aha şu tepeye çıkarsak… Oradan görürüm, çökmeye yüz tutmuş evimizi… Nasılda yoruldum… Bilsem konuşmayı, Sana dönelim diyeceğim… Anamı özledim, acıktım….. Ama sen durmuyorsun ki baba… Beni sırtına aldın, Uyu kızım dedin… Çok üşümüşüm… Sen beni ısıttın baba… Yüksek dağların ötesine geçtik… Bir başka diyara geldik… Beni öptün kokladın… Geldik kızım dedin… İşte yeni evin burası… Bir tüfek parası berdelin olsun, Kızım Antep’e kurban olsun…. Bıraktın ellerimi… Kınalı ellerim ne güzeldi… Sen görmedin baba… Bilirim, sevgini koydun gittin bana… Fakirliği onuruna yediremedin… Herkes çabalarken, sen durup seyredemedin… Anladım artık neden kınalı ellerim? Bir haksız savaşa kurban oldum ama Sen bir daha dönmedin baba… Koca başlı dağların ardında, Bırak bir kızın olsun… Gözyaşlarım… Berdel ettiğin tüfeğe kurşun olsun… Bu dünyada haksızlık son bulsun… Benim adımı Antep’li yüreğine sorsun… Baba, hakkım sana helal olsun!.. |
|
29 Ocak 2022, 05:39 | #332 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İSLAM BÜYÜKLERİNDEN İBRETLİK HİKAYELER ELİNİ DEĞİL, AYAĞINI UZATMIŞ İbrahim Paşa, Şam'da bulunduğu bir gün, Emeviyye Câmii'ne girdi. O sırada içerde Şam'ın büyük âlimi Şeyh Saîd el-Halebî (rh.), cemaate ders anlatıyordu. İbrahim Paşa gelip Şeyh Saîd'in yanına oturdu. Ayaklarını uzatmış olan Şeyh, Paşa gelmesine rağmen hiç aldırış etmedi. Bu vaziyet İbrahim Paşa'yı çok kızdırdı ve hemen câmiden ayrıldı. Paşa köşküne geldiğinde, dalkavuklar etrafını çevirerek onu şeyhe karşı kışkırtırlar. Onların sözlerinin tesirinde kalan Paşa, Şeyh'in hemen yakalanıp kendisine getirilmesini emreder. Fakat askerleri gönderdikten biraz sonra da, yaptığı bu işten pişman olur. Çünkü bu hareketinin, başına birçok gâileler açacağını düşünür ve o kararından vaz geçer. Kendi kendine, onu yakalatmak yerine, ona hediyeler göndermeyi düşünür. Eğer Şeyh bu hediyeleri kabul ederse, bir taşla iki kuş birden vurmuş olacaktır. Kısacası hem Şeyhi kendine bağlamış olacak, hem de onun halk nazarındaki itibarını düşürecek; böylece, Müslümanlar arasındaki nüfûz ve tesirini yok edecektir. Paşa bu düşüncesini tahakkuk ettirmek için, Şeyh'e hemen 1000 altın gönderir. Vezirine, bu paraları Şeyh'e, talebelerinin ve müritlerinin görüp duyabileceği bir zaman ve zeminde vermesini tenbih eder. 1000 altını alan vezir, doğruca Emeviyye Câmii'nin yolunu tutar. Şeyhin talebelerine ders okuttuğunu görünce, kolladığı ânı yakalamanın sevinciyle onlara selâm verir ve yüksek sesle: '' Şu 1000 altını, Paşa hazretleri, ihtiyaçlarınızı görmeniz için size gönderdi' der. Şeyh, şefkatle vezirin yüzüne bakar ve sâkin bir edâ ile şöyle cevap verir: '' Evlâdım! der. Efendinin paralarını geri götür ve ona de ki: 'O sana ayakalarını uzatmış, ellerini değil!' |
|
29 Ocak 2022, 05:43 | #333 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | KALBİN HALLERİ(GAFLET) Gaflet Gaflet pişmanlığa yol açar. Gaflet nimetin elden gitmesine sebep olur. Gaflet faydalılığı engeller. Gaflet kıskançlığı azdırır. Gaflet kınan-maya ve nedamete sebep olur. Hikâye edilir ki, salihlerden biri rüyasında hocasını görür ve ona «en çok neden pişmansınız» diye sorar. Hocası da ona «en büyük pişmanlığım gafletimdendir» diye cevap verir. Yine anlatılır ki, salihlerden biri Zunnun-i Mısrî'yi (rehimehullahu) rüyasında görür ve ona «Allah sana ne yaptı» diye sorar. Zunnun-i Mısrî de «beni karşısına dikerek seni gidi palavracı, seni gidi yalancı! Beni sevdiğini ileri sürdün, sonra da benden gaflete düştün diye beni azarladı» cevabını verdi. Şair bu konuda şöyle der: Kendin gaflettesin, kalbin yanılmada Ömür geçti, günahlar olduğu gibi Anlatıldığına göre salihlerden biri babasını rüyasında görür, ona «ba-bacığım! Nasılsın, durumun nasıl» diye sorar. Babası da «yavrum! Dün-yada gafil yaşadık ve gafil olarak öldük» diye cevap verir. Zehril Riyazda rivayet edildiğine göre Hz. Yakub (A.S.) ölüm meleği (azrail) ile dosttu. Bir gün Azrail, Hz. Yakub'u ziyarete gider. Hz. Yakub O'na «Ya Azrail, görüşmeye mi geldin, yoksa canımı almaya mı» diye sorar. Azrail «gelişim ziyaret içindir» cevabını verir. Hz. Yakub «senden bir ricam var» der. Azrail «nedir» der. Hz. Yakub «ölümümün yaklaştığını, canımı almaya hazırlandığını bana önceden bildirmeni istiyorum» der, Azrail «hay hay, sana iki veya üç haberci gön-deririm» karşılığını verir. Hz, Yakub'un ömrü dolunca bir gün yine ölüm meleği karşısına di-kilir. Hz. Yakub yine sorar, «ziyaretçi misin, yoksa canımı almaya mı gel-din» Azrail «canını almaya geldim» cevabını verir. Hz. Yakub «sen bana daha önce iki veya üç haberci göndereceğini söylemedin mi» diye sorar. Azrail şu cevabı verir, «söylediğimi yaparak sana üç haberci gönderdim: Önce siyah iken sonra ağaran saçın, güç-lü iken halsizleşen vücudun ve dimdik iken kamburlaşan vücudun, ey Ya-kub, işte bunlar benim ademoğullarına gönderdiğim ön habercilerdir.» Şair bu durumu şöyle tasvir eder: Geçti yıllar, günler, günahlar üremekte Geldi ölüm habercisi, fakat kalb gafil Dünyadan nasibin aldanmak ve pişmanlık Dünyada kalman ise imkânsız ve boş kuruntu Ebu Ali ed-Dekkak (rehimehullahu) anlatıyor: «Hasta olan salih bir dostumu ziyaret etmeye vardım, büyük bir şeyh idi, etrafını talebeleri çevirmişti, ağlıyordu, iyice yaşlanmıştı. «Ey şeyh! Neye ağlıyorsun, yok-sa dünyaya mı» diye sordum. «Asla! Kaçırdığım namazlara ağlıyorum» diye cevap verdi. «Nasıl olur, sen namazını kaçırmazdın» dedim. Bana şu cevabı verdi. «Şu günüme kadar geldim, ne gafletsiz secdeye var-dığım oldu, ns de gafletsiz secceden başımı kaldırdığım var. İşte şimdi de gaflet içinde ölüyorum.» Arkasından derin bir nefes çekerek şu şiiri söyledi: Mezarımdan doğrulacağım günü ve mahşere varacağımı düşündüm Dört köşelik çukurumdaki ikamet süremi Yapayalnız ve tek başıma, nice izzet ve mevkiden sonra Günahımın ve toprağımın tutuklusu olarak, onunla başbaşa hesap-laşman üzerinde eni boyu düşündüm. Ve amel defterim verildiği zamanki halimin perişanlığını Fakat ümidim sendedir, Rabb'im, yaratıcım! Umarım ki, ey Allah'ım sen bağışlarsın günahkârı! Uyun-ul Ahbar adlı eserde Şakık el-Belhî'nin (rehimehullahu) şu söz-leri nakledilir: «İnsanlar şu üç sözü söylerler, ama davranışları sözleri-ne ters düşer. Birincisi «biz Allah'ın kuluyuz» derler, fakat başıboşlar gibi davranırlar, bu durum sözlerine ters düşer, «Allah bizim rızkımıza kefildir» derler, fakat kalbleri yalnız dünya ile dünya varlığı biriktirmekle tatmin olur. Bu davranış da sözlerine ters düşer. «Ölümden kurtuluş-muz yoktur» derler, fakat hiç ölmeyecekmiş gibi hareket ederler, bu du-rum da hiç şüphesiz sözlerine ters düşer. Ey kardeşim, sen kendine bak! Hangi vücudla Allah'ın huzuruna dikileceksin, hangi dille O'na cevap vereceksin, her şeyi inceden inceye sana sorduğunda ne cevap vereceksin. Sorulara cevap ve cevaplara doğruluk hazırla, Allah'dan kork, çünkü «O, iyi-kötü bütün davranışlarınızdan haberdardır.» Şakık-ul Belhî sözlerine devam ederek müminlere, Allah'ın emrin-den ayrılmamalarını ve gizli - açık her durumda O'nu tek ilâh olarak bilmelerini öğütledi. Hadisi Şerif'de varid olduğuna göre: Peygamberimiz (S.A.S.) şöyle •buyurmuştur. — Arş'ın direğinde yazar ki, «bana itaat edenin ben de mükâfatını veririm, beni seveni ben de severim, bana yalvaranın isteğini karşıla-rım, benden af dileyenin günahlarını bağışlarım.» Aklı başında olan kimsenin Allah'a korku içinde ve ibadetini sırf O'na yönelterek O'nun takdirinden hoşnut olarak O'ndan gelen belâya sabır-la katlanarak verdiği nimetlere şükreder ve verdiği ile yetinerek itaat etmesi gerekir. Nitekim ulu Allah buyurur ki, «benim takdir ettiğimden hoşnut ol-mayanlar, gönderdiğim belâya sabırla katlanmayanlar, nimetlerime şük-retmeyenler ve verdiğimi yeterli bulmayanlar, benden başka Allah ara-sınlar.» Biri Hasan el-Basrî'ye (rehimehullahu) «ibadetten zevk almıyorum» der. Hasan el-Basrî de ona «her halde sen Allah'dan korkmayan birinin yüzüne bakmışsın! Kulluk, her şeyden hakkıyla sıyrılarak Allah'a yönel-mektir» cevabını verir. Başka birisi de aynı konuyu Ebu Yezid ol-Bestamî'ye (rehimehul-lahu) açar, «ibadetten zevk almıyorum» der. Ebu Yezid el-Bestamî de ona şöyle cevap verir. «Çünkü sen ibadete tapıyorsun, Allah'a ibadet etmi-yorsun! Allah'a ibadet et ki, ibadetten lezzet alasın.» Anlatıldığına göre adamın biri namaza durur, «fatiha» süresini okur-ken sıra «iyyake na'budü (sırf sana kulluk ederiz)» ayetine geldiği za-man gerçekten sırf Allah'a kulluk ettiğini içinden geçirir. O sırada gizli bir ses ona «yalan söylüyorsun, sen insanlara kulluk ediyorsun» diye seslenir. Hemen tevbe eder. insanlarla münasebetlerini keser ve yine na-maza durur. Yine sıra «iyyake na'budü» ayetine gelince ayni sesi bir kere daha duyar. «Yalan söylüyorsun, sen servetine tapıyorsun» Bu azar üzerine bütün varlığını fakirlere dağıtır, yine namaza durur, sıra yine «iyyake na'budü» ayetine geldiği zaman gizli ses bir daha kulağına gelir, «yalan söylüyorsun, sen elbiselerinin kölesisin.» Derhal vücudunu örtmek için gerekli olanlarının dışında kalan bü-tün elbiselerini fakirlere verir ve namaza durur. Sıra bir daha «iyyake na'budü» ayetine gelince bu sefer gizli ses kulağına şöyle seslenir, «şim-di doğru söylüyorsun, gerçekten şu anda sen sırf Allah'a kulluk ediyor-sun.» Revnakul - Meranîs de der ki: «Adamın biri heybesini kaybetmiş, kime verdiğini bir türlü hatırlayamıyormuş, bu düşünce içinde namaza durmuş, namazda iken heybeyi kime verdiğini hatırlamış. Selâm verince kölesini çağırmış, «falan oğlu filâna git heybemizi geri al» demiş. Köle «onda olduğu ne zaman hatırına geldi» diye sormuş, adam «na-mazda iken» diye cevap vermiş. Bunun üzerine köle ona şöyle demiş, «efendim, demek ki sen Allah'ın rızası peşinde değil, heybenin peşinde imişsin» Adam da sağlam itikadına hürmet ederek köleyi derhal azad etmiş. Bundan dolayı aklı başında olan kimsenin dünyadan gönül sıyırarak sırf Allah'a kulluk etmesi, ilerisini düşünerek ahiret saadetini araması gerekir. Nitekim ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor: — Kim ki, Ahiret ürününü (sevabını) dilerse onun ürününü artırırız. Buna karşılık dünya ürününe (elbise, yiyecek, içecek gibi dünya lezzetlerine) talip ise ondan payını veririz, fakat onun ahirette hiç bir payı olmaz (ahiret sevgisi kalbinden çıkarılır)» . Böyle olduğu içindir ki. Hz. Ebubekir (R.A.) Peygamber'imiz uğruna kırk bin dinar açıktan ve kırk bin dinar gizlice harcamış ve sonunda ken-disine hiç bir şey bırakmamıştır. Peygamber'imizin (S.A.S.) kendisi olsun, yakınları olsun dünyadan, onun azgın istek ve arzularından yüz çevir-mişlerdi. Nitekim Hz. Fatma (R. Anha) nın Hz. Ali (kerremellahu vechehu) ile evlendiği zaman çeyizi debbağlanmış koç derisi bir post ile içine ağaç kabuğu doldurulmuş deri bir yastıktan ibaretti. |
|
29 Ocak 2022, 05:45 | #334 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | KALBİ TANIMAKLA İLGİLİ KALB ASKERİNİN BİLİNMESİ Kalbin askerlerini uzun uzun anlatmak çok sürer. Maksadı bir misal ile sana bildireyim: Beden bir şehre benzer. El, ayak ve azalar şehrin san'at erbabı gibidir. Şehvet, maliye müdürü gibidir. Gazab, şehrin emniyet âmiri gibidir. Kalb, bu şehrin padişahıdır. Akıl ise padişahın veziridir. Padişahın bunların hepsine ihtiyacı vardır. Memleketin idaresi ancak bunlarla yürür. Fakat maliye müdürü olan şehvet, yalancıdır, sebepsiz yere başkalarının işine karışır ve saçma sapan konuşur. Vezir olan aklın söylediklerine muhalefet eder. Şehvet daima, memlekette olan bütün malları toplamak, almak ister. Emniyet müdürü mesabesinde olan gazab, şerir, şiddetli, azgın ve serttir. Herkesi öldürmek, her şeyi kırmak, dökmek ister. Bunun gibi, şehrin padişahı daima veziri ile meşveret ederse [danışırsa], yalancı ve tama’kâr maliye müdürünü hırpalarsa, onun vezire uymayan sözlerini dinlemez, emniyet müdürünü onun peşine takıp sebepsiz ve lüzumsuz iş görmekten onu meneder, emniyet müdürünü, yapmak istediği haksızlıklardan dolayı döver ve incitirse, memlekette asayiş ve nizam olur. Bunun gibi, kalb padişahı, veziri olan aklın işareti ile iş yaparsa, şehvet ve gazabı zabt u rabt altına alıp (yani sıkıca tutup, idaresi altına alıp) akla uymalarını emrederse, aklı onlara tâbi eylemezse, beden memleketinin işleri düzgün olur. Saadet yolu ve Allahü Teâlâ'ya kavuşma yolu kapanmamış olur. Eğer aklı, şehvet ve gazaba esir ederse memleket harap olur. Padişah, bedbaht olup helak olur. |
|
29 Ocak 2022, 05:47 | #335 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | HALİS AMEL(ŞİİR) HALİS AMEL Azizim; kim olursa iman ehlinden, temiz tutar dört şeyi. Temizle önce kalbini kıskançlıktan. Sonra say kendini mümin. Temiz tut dilini yalandan, gıybetten; görmesin imanın ziyan. Arıtırsan riyadan amelini, başlar yanmaya iman mumun. Tutarsan mideni uzak haramdan, olursun imanlı bir insan vesselam. şereflidir bu vasıftaki insan, aziz; Zayıftır imanı yoksa bunlar. Kim temizlerse içini haramdan, gitmez ruhu felekler yoluna, girmez Cennet’e. Arınmazsa riyadan ameller, geçmez eline bir şey. Yararsız olur hasır üzerindeki nakış gibi. Has kullardan olmaz dünyada ameli ihlas üzere olmayan. Hep yolundadır sürekli işi Hak için çalışan kişinin. Eserin yazarı: Feridüddin-i Attar Eser: Pendname |
|
29 Ocak 2022, 05:51 | #336 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | ŞİİR OLMAZ MI (NECİP FAZIL KISAKÜREK) OLMAZ MI ? Yön yön sarılmışım ne yana baksam; Sarılan olur da saran olmaz mı? Kim bu yüzü çizen sanatkar ressam; Geçipte aynaya soran olmaz mı? Bir parçacığım ben, bütüne hasret; Zaman döne dursun , o güne hasret; Ruhumsa zamanın üstüne hasret; Ebediyet boyu bir an olmaz mı? Eserin yazarı: Necip Fazıl Kısakürek Eser: ÇİLE |
|
29 Ocak 2022, 05:57 | #337 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Jkl Dini Paylaşımları FACİANIN HABERCİLERİ İsveçli resim sanatçısı Caterine Burevik (37), Estonya feribotu ile bir deniz yolculuğuna çıkmış, fakat bu büyük yolcu gemisi 28 Eylül 1994 tarihinde Baltık Dennizi'nde batarak denizcilik tarihinin en büyük deniz kazalarından biri meydana gelmişti. Ressam Caterina Burevik de, bu gemide bulunan 852 kişi ile birlikte hayatını kaybetmişti. 28 Eylül 1994 tarihindeki bu büyük deniz faciasının ikinci yıldönümünde, Ressam Burevik'in ölmeden kısa bir süre önce yaptığı 40 adet siyah-beyaz oyma baskı eser, ailesi tarafından onun anısına sergilendi. Ne kadar enteresandır ki, sergilenen resimlerin tümünde dalgalar, kayalıklar, can yelekli, suya batan ya da yüzen insanlar tasvir ediliyordu. Enteresanlık bununla da bitmiyordu; Burevik'in eserlerinin bazılarının isimleri ise şöyleydi: "Keşke Zamanından Önce Oraya Varabilseydiké, "En Kötü Felaket"... *** Ayrıca, İngiltere'de yayınlanan Daily Telegraph gazetisinin 24 Eylül 1994 tarihli ve 21.362 numaralı sayısında verilen çarpaz bulmacada, "yolcu listesi" (passenger list), "öldürmek" (slain), "diplomalı gemi kaptanı" (master mariner) ve "Estonya" kelimeleri bulunuyordu. Dört gün sonra, 28 Eylül, saat 12.30'da Estonya feribotu yukarıda anlatıldığı gibi Baltık Denizi'nde battı. Konu NurSima tarafından (29 Ocak 2022 Saat 12:22 ) değiştirilmiştir. |
|
29 Ocak 2022, 06:04 | #338 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Jkl Dini PayLaşımLarı DİLİNİN KEMİĞİ OLMAYANLAR -HAZIR CEVAPLARDAN ÖRNEKLER Türk ve İslam Büyüklerinden Hazır Cevaplar Mesele Getirme de Rusya sefiri meşhur İgnatiyef memleketine giderken veda için geldiği Yusuf Kamil Paşa'ya: -'Efendimize Rusya'dan ne getireyim?' demesiyle Paşa -'Bir mesele getirme de, ben hiçbir şey istemem' dedi. ..................... Manav Olsa Gerek Garip halleri ile ünlü olan şair Ruhi, serbest nazım usulüyle şiir yazmanın moda olduğu dönemlerde bir gün eline geçen bir şiir mecmuasında genç şairlerden birisinin irili ufaklı mısralarla bütün bir sahifeyi dolduran mısralarına uzun uzun baktıktan sonra: - Garip, demiş. Bunlar üzüm salkımı, yazan da şair değil manav olsa gerek. ......... Ne Kadarda Fuzuli Fuzuli ile Ruhi beraberce yürürlerken bir köpek görürler. Ruhi köpeği göstererek; 'Bu köpekte ne kadar fuzuli' der. Fuzuli hemen cevabı yapıştırır: Çünki içinde Ruhi var. ................. Yüzük Sultan III. Ahmed Han kendisine hediye edilen çok kıymetli zümrüt yüzüğü, bir gün, divan toplantısında vezirlere göstererek: -'Acaba bundan daha kıymetlisi var mıdır?' diye sordu. Hazirûn: -'Hayır Efendim, sıhhat ve afiyetle takınız. Bundan daha değerli bir şey olamaz'cevabını verdikleri halde yalnız Nevşehirli İbrahim Paşa itiraz etti: -'Bundan daha kıymetli şey vardır padişahım!' dedi. Padişah beklemediği cevap karşısında sordu: -'Nedir?' -'O yüzüğün takıldığı parmak Efendim' diye cevap verdi. ................ Ahmet Müsade Etmez Sadrazam Keçecizade Fuad Paşa'ya yetmişlik bir kadının otuz yaşında bir gençle evlenmek istediğinden bahsetmişler. Paşa hemen: - Ahmet müsaade etmez, demiş. Sormuşlar - Hangi Ahmet - Karaca Ahmet. ............. Domuz Eti Tarihimizde "Kafkas kartalı" diye geçmiş bulunan İmam Şamil yüz binlerce Rus ordularını birkaç arkadaşıyla yıllarca uğraştıran kahramandır.Üstat Şeyh Celaleddin Efendinin dizi dibinde Tarik-ı Nakşibendiyyenin âb-ı hayat pınarından kana kana içmek suretiyle menaviyatın zirvesine yükselirken, sol eliyle kullandığı kılıcıyla tek başına ordulara göğüs germek gibi bu dünyanın en büyük zevklerine de tatmaktan geri durmamıştır. Az bir kuvvetle uzun yıllar sürdürdüğü mücadelesini, esaretinden sonra aynı şekilde devam ettirmiştir. Ruslara esir düştüğünde; Yemek esnasında, İmam Şamil'in iştahlı iştahlı yemek yediğini gören çar'ın: "Kumandan, bu iştahla beni de yiyeceğinizden korkuyorum" demesi üzerine etrafındakilerin kahkahaya boğuşları uzun sürmemiş Kafkas Kartalı: "Çar hazretleri kaygılanmayınız. Ben elhamdülillah müslümanım ve domuz eti yemem haramdır." Konu NurSima tarafından (29 Ocak 2022 Saat 14:28 ) değiştirilmiştir. |
|
29 Ocak 2022, 07:33 | #339 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | RÜYA TABİRLERİ-YILAN GÖRMEK MANALARI Rüya tabirleri Yılan görmek Yılan Rüyada yılan görmek; iş hayatınızda karışık ve zor işlerle uğraşacağınıza, yılanın sürünerek size doğru geldiğini görmek; düşmanlarınızın birleşerek size karşı bir tehlike oluşturmaya çalıştırdıklarına, yılanla boğuşup öldürdüğünüzü görmek; bir düşmanınızı yeneceğinize, yılan eti yemek; bir işten fayda elde etmeye, yılan ile konuşmak; düşman ile barışmaya işarettir. - Gizli düşmana, kadına, çocuğa, esenliğe, saltanata, beyliğe, kişinin geçimine; - Vücudunun herhangi bir yerinden yılan çıktığını görmek Aile fertlerinden birinin düşmanlığına, - ağızdan yılan çıkması kötü söz söyleyerek bundan zarar görmeye, - Yastık veya yatağı üzerinde yılan öldürmek işinin vefat etmesine, - Boğazından yılan çıkıp toprağa girdiğini görmek ecelinin yaklaşmasına, - Yılanla boğuşmak düşmanından zarar görmeye, - Yılanı öldürmek yahut kesmek düşmanına galip gelmeye, - Yılan tutmak korktuğu şeyden emin olmaya, - yılana sahip olup ondan korkmadığını görmek yüksek derecelere, - Büyük yılan büyük ve güçlü düşmana, - Küçük yılan zayıf düşmana, - ağzına yılan girdiğini görmek ilim ehli olmaya, - Yılanın uçarak yükseldiğini görmek sevinç ve sürura ermeye, - Yir yere yılan düşmesi, oranın yöneticisinin vefatına, - Başının üzerinde yılan görmek devlet kademesinde itibar sahibi olmaya, - Kap dolusu yılan görmek Müslümanlara buğzetmeye, - Yeşil yılan din düşmanına - Etrafında yılanlar görmek yakınlarının düşmanlığına, onların sokamaması zarar verememelerine, - Yılandan korkmak düşman şerrinden emin olmaya, - Evde görülen yılan evdeki düşmana, hariçte görülen yılan dışarıdaki düşmana, - Yılanın eti, kemiği ve derisi düşmanın malına, - Yılanın kendisiyle konuştuğunu görmek düşmanı ile barışmaya yahut hayır ve menfaate ermeye, - Yılanın kendisine fena söz söylediğini görmek düşmanı ile kavga etmeye yahut düşmanı yüzünden zarara uğramaya, - Altın, Gümüş ve diğer madenlerden yılan görmek büyük hayra, - Arkadan yürüyen yılan hileli düşmana, yılan Rüyada iri ve uzun yılan görmek, korkuya işarettir.Bazen de, iri ve uzun yılan, Aile, kadın ve evlattan düşmanlığa işarettir. Bazen de, bu rüya, yaramaz, korkunç ve şerli komşuya işarettir.İri ve uzun bir yılana sahip olduğunu gören kimse büyük bir saltanata nail otur. Rüyada yılan, bir düşman yahut bir devlet ya da, bir hazine veya bir kadın yahut da bir çocuktur. Bir kimsenin rüyada gördüğü ve ondan korkmadığı ejderha, o kimsenin kuvvet ve devletidir.Yılan, mal sahibi düşmandır. Yılanı kendi evine soktuğunu gören kimse, o yılan kendisine hile edecek bir düşmanıdır. Yılanı tuttuğunu gören kimseye emniyet içerisinde bir düşman tarafından mal gelir. Eğer yılanı öldürdüyse düşmanına galip olur. Kendisini yılanın ısırdığını gören kimseye düşmanı tarafından bir eza ve meşakkat erişir.Rüyada yılanı yaktığını görse, düşmanım katleder ve düşmanlarına galip gelir. Yılanın uçtuğunu görse, düşmanları başka bir yere gider.Küçük yılan, küçük çocuktur. Küçük bir yılanı öldürdüğünü görse, küçük çocuğu vefat eder.Rüyada, sokaklarda yılanların gezdiğini görmek o yerde harbin meydana gelmesine işarettir. Yılan avladığını gören kimse düşmanına hile yapmakla onlardan bir şey elde eder. Siyah yılan, hile ve yaramazlığı cihetiyle düşmanının en şiddeti isidir. Yılanın beyazı, zayıf ve kuvvetsiz düşmandır.Bir kimse rüyada, yılanı deliğinden girip çıktığını görse, o kimseyi mahzun edecek şeytanın tasallutuna işarettir.Rüyada yılanla kavga ettiğini görse, kuvvetli düşmanı ile harbeder ve düşmanından korkar ve birbirlerinden ayrılırlar.Eğer yılan onu soksa, bir musibete düşer ve halas olmadan Ümit kesilir.Kendi döşeğinde bir yılan öldürdüğünü gören kimsenin hanımı vefat eder.İki parça edilmiş yılanın parçalarını eline aldığını gören kimse, düşmanı bulunan bir kimseden istifade eder. Rüyada yılanın erini çiğ olarak yediğini görse, düşmanına ve düşmanının malına zafer bulur ve bu sebeple sevince erişir. Yılanın etini pişirerek yediğini görse, düşmanına galip ve cihat yüzünden helal mala nail olur. Yılanın, kendisini zehirleyerek vücudunun şiştiğini gören kimsenin bir düşmanı ile düşmanlığı otur ve kendisine istenmeyen bir şey isabet eder. Yılanın zehir'i kendisine tesir edip et ve kemiklerini birbirinden ayırdığını görse, o kimse düşmanı ile harbeder ve mağlup olur. Ailesi ve çoluk çocuğu muhtelif şehirlere dağılır. yılan Rüyada iri ve uzun yılan görmek, korkuya işarettir. Bazen de, iri ve uzun yılan görmek, Aile, kadın ve evlattan düşmanlığa işarettir. Bazen de, bu rüya, yaramaz, korkunç ve serli komsuya işarettir. iri ve uzun bir yılana sahip olduğunu gören kimse büyük bir saltanata nail olur. Rüyada yılan görmek, bir düşman yahut bir devlet ya da, bir hazine veya bir kadın yahut da bir çocuktur. Bir kimsenin rüyada gördüğü ve ondan korkmadığı ejderha, o kimsenin kuvvet ve devletidir. rüyada yılan görmek, mal sahibi düşmandır. yılanı kendi evine soktuğunu gören kimse, o yılan kendisine hile edecek bir düşmanıdır. Rüyada yılanı tuttuğunu gören kimseye emniyet içerisinde bir düşman tarafından mal gelir. Eğer yılanı öldürdüyse düşmanına galip olur. Kendisini yılanın ısırdığını gören kimseye düşmanı tarafından bir eza ve meşakkat erişir. Rüyada yılanı yaktığını görse, düşmanım katleder ve düşmanlarına galip gelir. yılanın uçtuğunu görse, düşmanları başka bir yere gider. küçük yılan, küçük çocuktur. küçük bir yılanı öldürdüğünü görse, küçük çocuğu vefat eder. Rüyada, sokaklarda yılanların gezdiğini görmek o yerde harbin meydana gelmesine işarettir. rüyada yılan avladığını gören kimse düşmanına hile yapmakla onlardan bir şey elde eder. Siyah yılan, hile ve yaramazlığı cihetiyle düşmanının en şiddeti isidir. yılanın beyazı, zayıf ve kuvvetsiz düşmandır. Bir kimse rüyada, yılanı deliğinden girip çıktığını görse, o kimseyi mahzun edecek şeytanin tasallutuna işarettir. Rüyada yılanla kavga ettiğini görse, kuvvetli düşmanı ile harbe der ve düşmanından korkar ve birbirlerinden ayrılırlar. Eğer yılan onu soksa, bir musibete düşer ve halas olmadan ümit kesilir. Kendi döşeğinde bir yılan öldürdüğünü gören kimsenin hanimi vefat eder. iki parça edilmiş yılanın parçalarını eline aldığını gören kimse, düşmanı bulunan bir kimseden istifade eder. Rüyada yılanın erini çiğ olarak yediğini görse, düşmanına ve düşmanının malına zafer bulur ve bu sebeple sevince erişir. yılanın etini pişirerek yediğini görse, düşmanına galip ve cihat yüzünden helal mala nail olur. yılanın, kendisini zehirleyerek vücudunun şiştiğini gören kimsenin bir düşmanı ile düşmanlığı otur ve kendisine istenmeyen bir şey isabet eder. yılanın zehir'i kendisine tesir edip et ve kemiklerini birbirinden ayırdığını görse, o kimse düşmanı ile harbe der ve mağlup olur. Ailesi ve çoluk çocuğu muhtelif şehirlere dağılır. yılanın sivri dişleri düşmanın kuvvetidir. Kendi evinin yılanlarla dolduğunu ve onlardan korkmadığını görse, o kimse kendi evinde nefsine düşkün insanları ve Müslüman düşmanlarını görür. Rüyada görülen Su yılanları maldır. Rüyada yakasında ve kolunda, korkmadığı beyaz ve küçük yılanın olduğunu görmesi, faydalı maldır. , Rüyada zehirsiz, sıkıntısız, kendisine itaat ve dilediği gibi hareket eden bir takim yumuşak yılanlara sahip olmak, rüyayı görenin eline eritilmiş bir takim Altın ve külçeler geçmesine ve onları bir yere gömüp gizlemesine işarettir. Rüyada arkadan yürüyen yılan hileli düşmandır. yılanların gözü önünde yürüdüklerini ve etrafında dolaştıklarını gören kimseye, beraberinde bulunan ve ona bir zarar ve ziyan veremeyecek düşmana işarettir. Bir yılanı görüp fakat ona görünmeksizin kaçsa, düşmanından emin olur ve ona zafer bulur. Ölmüş bir yılan görse, kendi çabası olmadan Allah-u Teala düşmanım helak eder. Zarar ve ziyan vermeksizin birtakım yılanların evine girip çıktıklarını görse, bu rüya akrabalarından olan düşmana işarettir. O yılanları yine ayni şekilde kendi evinden başka yerde görse, düşmanının yabancılardan olmasına işarettir. yılanı iki parça ettiğini görse, düşmanın düşmanlığını yarıda keser, düşmanlık ve hilesini yapmaktan onu meneder. Bir şehirde yılanların oldu karini ve onların büyüklerinden birisini kendisinin öldürdüğünü görse, o şehre sahip olur. yılanı yüksek bir yere çıkıyor görse, rahat, ferahlık ve sevince erişir. yılanın yüksek bir yerden indiğini görse, o yerde bir lider ölür. yılan eti yediğini gören kimseye, sevinç, menfaat ve izzet isabet eder. Bir yerden bir yılan çıktığını görse, o yerde meydana çıkacak bir azaba işarettir. yılanın, kendisini yuttuğunu gören kimse, devlet ve saltanata nail olur. Başında yılan olduğunu görenin sanı devlet ricali yanında yüce olur. Rüyada yılanları çiğneyerek onların aralarında gezinmek, dereler dolusu, sellerin akacağı büyük bir yağmura işarettir. Bazen de yılan küffara ve bidat sahiplerine işarettir. yılan, Sel ve devlete işarettir. Bir kimse bir yılan öldürdüğünü görse, bir kadınla evlenir. Eğer yılanın bir evden çıktığını görse, o ev harap olur. Hasta olan kimsenin ağzından yılan çıksa, ölmesine işarettir. ağzına yılanın girdiğini gören kimse düşmanını kahreder. Bir yılanı beline sardığını görse, o kimse beline kemer takar. Arkasından eliyle yılan çıkardığını gören kimseye akrabaları tarafından bir musibet erişir. Ev yılanı komsu, sahra yılanı, yol kesicidir. yılan, ser, kıskançlık, hile ve düşmanlıkla yardımdır. Rüyada yılan tutan kimseyi görmek şerli kimselerle geçinmeye, bugz ve düşmanlığını gizli tutarak düşmanı idare etmeye işarettir. Eğer yılancının yanında yılanlar varsa ve rüyayı gören de hasta ise ömrünün uzun olmasına işarettir. Yılan Gizli düşmana, kadına, çocuğa, esenliğe, saltanata, beyliğe, kişinin geçimine; Vücudunun herhangi bir yerinden yılan çıktığını görmek Aile fertlerinden birinin düşmanlığına, ağızdan yılan çıkması kötü süz söyleyerek bundan zarar görmeye, Yastık veya yataağı üzerinde yılan öldürmek işinin vefat etmesine, Boğazından yılan çıkıp toprağa girdiğini görmek ecelinin yaklaşmasına, Yılanla boğuşmak düşmanından zarar görmeye, Yılanı öldürmek yahut kesmek düşmanına galip gelmeye, Yılan tutmak korktuğu şeyden eminolmaya, yılana sahip olup ondan korkmadığını görmek yüksek derecelere, Büyük yılan büyük ve güçlü düşmana, Küçük yılan zayıf düşmana, ağzına yılan girdiğini görmek ilim ehli olmaya, Yılanın uçarak yükseldiğini görmek sevinç ve sürura ermeye, Yir yere yılan düşmesi, oranın yöneticisinin vefatına, Başının üzerinde yılan görmek devlet kademesinde itibar sahibi olmaya, Kab dolusu yılan görmek müslümanlara buğzetmeye, Yeşil yılan din düşmanına Etrafında yılanlar görmek yakınlarının düşmanlığına, onların sokamaması zarar verememelerine, Yılandan korkmak düşman şerrinden emin olmaya, Evde görülen yılan evdeki düşmana, hariçte görülen yılan dışarıdaki düşmana, Yılanın eti, kemiği ve derisi düşmanın malına, Yılanın kendisiyle konuştuğunu görmek düşmanı ile barışmaya yahut hayır ve menfaate ermeye, Yılanın kendisine fena söz söylediğini görmek düşmanı ile kavga etmeye yahut düşmanı yüzünden zarara uğramaya, Altın, Gümüş ve diğer madenlerden yılan görmek büyük hayra, Arkadan yürüyen yılan hileli düşmana, Yılanın Rüyada yılan görmek her türlü düşman demektir. Çok zehirli oldukları bilinen engerek, kobra, gibi yılanları görmek çok daha da tehlikeli düşman demektir. Rüyada yılanı evde görmek düşmanın size kötülük yapacağına yorumlanır. Bu rüya karı:kocanın kavga etmesine işaret eder. Rüyada yılan görmek her türlü düşman demektir. Çok zehirli oldukları bilinen engerek, kobra, gibi yılanları görmek çok daha da tehlikeli düşman demektir. Rüyada yılanı evde görmek düşmanın size kötülük yapacağına yorumlanır. Bu rüya karı:kocanın kavga etmesine işaret eder. Düşmandır. Rüyada yilan görmek, hilekar bir düsmanla tabir olunur. Evinde yilan görmek, düsmanin evin içinde olduguna, evin disinda yilan görmek düsmanin disarida bulunduguna delalet eder. Bir yilan öldürdügünü gören düsmanina üstün gelir. Yilanin eti, derisi, kafasi, kuyrugu ve kemigi düsmanin malina isarettir. Bir yilani öldürüp eliyle yerden kaldirdigini veya parçalayip öylece kaldirdigini gören, düsmanina üstünlük saglar ve malini alir. Yilanin kendisine güzel bir söz söyledigini gören, düsman ile barisir. Bir rivayete göre hayir ve menfaate erer. Baska bir rivayete göre sonunda sevinilecek bir mal alir. Ayakli yilan görmek, düsmanin kuvvetine isarettir. Etrafinda toplanmis bir çok yilanlar görmek, akrabasinin kendisine düsman olduklarina; bunlarin kendini soktugunu görmek, onlardan zarar görecegine; sokmamasi, zarari dokunmayacagina delalet eder. Rüyasinda tirnakli, pençeleri ve boynuzlari olan yilan görmek, gayet serli büyük bir düsmana isarettir. Bir yilandan korktugunu gören, düsman serrinden emin olur. Bir yilan görüp korkmadigi halde ondan kaçtigini gören, kederlenir. Cabir ül Magribi ye göre, rüyasinda burnundan, memesinden cinsi organlarindan yilan çiktigini görenin evladi kendisine düsman olur. Yilanin kulagindan, göbeginden veya agzindan çiktigini görmek, ev halkinin rüyayi görene düsman olduklarina delalet eder. Halit el Isfehaniye göre; koynundan yilan çiktigini görene, oglu düsman olur. Yastigi veya yatagi üzerinde bir yilani öldürdügünü görenin, esi vefat eder. Yilan yumurtasi zayif düsmanla tabir olunur. Bir yilanla ugrastigini gören, düsmani ile kavga eder, kendini bir yilanin soktugunu gören, düsmanindan zarar görür. Bir ev yilani gören, düsman serrinden uzak kalir. Bir yilani kesip parçaladigini gören, düsmanindan öcünü almis olur. Bir yilan besledigini ve ondan korkmadigini gören, büyük bir mevkie ulasir. Rüyada büyük bir yilan görmek, düsmana isarettir. Rüyasinda agzina bir yilan girdigini gören, büyük bir ilim sahibi olur. Ebu Sait El Vaize göre, kara yilani görmek mal edinmeye; Su yilani görmek, hatiri sayilan biriyle arkadasliga; ejderha görmek, kuvvetinin ve kudretinin artmasina delalet eder. Rüyasinda bir yilanin uçarak yüksek bir yere çiktigini gören, sevinir; bir yere gökten bir yilan düstügünü görmek, o yerin idarecisinin ölümüne isarettir. Basinin üzerinde yilan gören, hükümet makamlarinca itibarli sayilir. Yilanlarla dolu bir yer görmek, müslümanlara karsi düsmanliga yorumlanir. Cafer i Sadik a (RA) göre, rüyada yilan görmek on sekilde tabir olunur; Gizli düsmanlik, geçim, selamet, hükümet, emirlik, devlet, es, evlat, ölüm ve sel. Bir baska rivayete görede: Rüyada iri ve uzun yilan görmek, korkuya isarettir.Bazen de, iri ve uzun yilan, Aile, kadin ve evlattan düsmanliga isarettir.Bazen de, bu rüya, yaramaz, korkunç ve serli komsuya isarettir.iri ve uzun bir yilana sahip oldugunu gören kimse büyük bir saltanata nailolur. Rüyada yilan, bir düsman yahut bir devlet ya da, bir hazine veya birkadin yahut da bir çocuktur. Bir kimsenin rüyada gördügü ve ondankormadigi ejderha, o kimsenin kuvvet ve devletidir,Yilan, mal sahibi düsmandir. Yilani kendi evine soktugunu gören kimse, oyilan kendisine hile edecek bir düsmanidir.Yilani tuttugunu gören kimseye emniyet içerisinde bir düsman tarafindan mal gelir. Eger yilani öldürdüysedüsmanina galip olur. Kendisini yilanin isirdigini gören kimseye düsmanitarafindan bir eza ve mesakkat erisir.Rüyada yilani yaktigini görse, düsmanim katleder ve düsmanlarina galipgelir. Yilanin uçtugunu görse, düsmanlan baska bir yere gider.Küçük yilan, küçük çocuktur.Küçük bir yilani öldürdügünü görse, küçük çocugu vefat eder. Rüyada, sokaklarda yilanlarin gezdigini görmek o yerde harbin meydanagelmesine isarettir. Yilan avladigini gören kimse düsmanina hile yapmaklaonlardan bir sey elde eder. Siyah yilan, hile ve yaramazligi cihetiyledüsmaninin en siddetlisidir. Yilanin beyazi, zayif ve kuvvetsiz düsmandir. Bir kimse rüyada, yilani deliginden girip çiktigini görse, o kimseyi mahzunedecek seytanin tasallutuna isarettir.Rüyada yilanla kavga ettigini görse, kuvvetli düsmani ile harbeder vedüsmanindan korkar ve birbirlerinden ayrilirlar.Eger yilan onu soksa, bir musibete düser ve halas olmadan ümid kesilir.Kendi döseginde bir yilan öldürdügünü gören kimsenin hanimi vefat eder.iki parça edilmis yilanin parçalarim eline aldigini gören kimse, düsmanibulunan bir kimseden istifade eder. Rüyada yilanin etini çig olarak yediginigörse, düsmanina ve düsmaninin malina zafer bulur ve bu sebeple sevince erisir. Yilanin etini pisirerek yedigini görse, düsmanina galip ve cihatyüzünden helal mala nail olur. Yilanin, kendisini zehirleyerek vücudununsistigini gören kimsenin bir düsmani ile düsmanligi olur ve kendisineistenmeyen bir sey isabet eder. Yilanin zehiri kendisine tesir edip et vekemiklerim birbirinden ayirdigini görse, o kimse düsmani ile harbeder vemaglup olur. Ailesi ve çoluk çocugu muhtelif sehirlere dagilir. Eger bu halden öldügünü görse, düsmani onu öldürür.Yilanin sivri disleri düsmanin kuvvetidir.Kendi evinin yilanlarla doldugunu ve onlardan kormadigini görse, o kimsekendi evinde nefsine düskün insanlari ve Müslüman düsmanlarim görür.Rüyada görülen su yilanlari maldir. Rüyada yakasinda ve kolunda kormadigi beyaz ve küçük yilanin oldugunugörmesi, faydali maldir.Rüyada zehirsiz, sikintisiz, kendisine itaat ve diledigi gibi hareket eden birtakim yumusak yilanlara sahip olmak, rüyayi görenin eline eritilmis birtakim altin ve külçeler geçmesine ve onlari bir yere gömüp gizlemesineisarettir. Rüyada arkadan yürüyen yilan hileli düsmandir.Yilanlarin gözü önünde yürüdüklerim ve etrafinda dolastiklarim görenkimseye, beraberinde bulunan ve ona bir zarar ve ziyan veremeyecekdüsmana isarettir. Bir yilani görüp fakat ona görünmeksizin kaçsa,düsmanindan emin olur ve ona zafer bulur.ölmüs bir yilan görse, kendi cabasi olmadan Allah u Teala düsmanim helakeder. Zarar ve ziyan vermeksizin birtakim yilanlarin evine girip çiktiklarimgörse, bu rüya akrabalarindan olan düsmana isarettir. O yilanlari yine ayni sekilde kendi evinden baska yerde görse, düsmanininyabancilardan olmasina isarettir. Yilani iki parça ettigim görse, düsmanindüsmanligim yarida keser, düsmanlik ve hilesini yapmaktan onu meneder.Bir sehirde yilanlarin öldürüldüklerini ve onlarin büyüklerinden birisinikendisinin öldürdügünü görse, o sehre sahip olur.Yilani yüksek bir yere çikiyor görse, rahat, ferahlik ve sevince erisir.Yilanin yüksek bir yerden indigini görse, o yerde bir lider ölür.Yilan eti yedigini gören kimseye, sevinç, menfaat ve izzet isabet eder, Bir yerden bir yilan çiktigini görse, o yerde meydana çikacak bir azabaisarettir. Yilanin, kendisini yuttugunu gören kimse, devlet ve saltanata nailolur. Basinda yilan oldugunu görenin sani devlet ricali yaninda yüce olur.Rüyada yilanlari çigneyerek onlarin aralarinda gezinmek, dereler dolusu,sellerin akacagi büyük bir yagmura isarettir.Bazen de yilan küffara ve bid at sahiplerine isarettir.Yilan, Sel ve devlete isarettir. Bir kimse bir yilan öldürdügünü görse, bir kadinla evlenir.Eger yilanin bir evden çiktigini görse, o ev harap olur.Hasta olan kimsenin agzindan yilan çiksa, ölmesine isarettir.Agzina yilanin girdigini gören kimse düsmanim kahreder. Bir yilani bdine sardigini görse, o kimse bdine kemer takar.Arkasindan eliyle yilan çikardigini gören kimseye akrabalari tarafindan birmusibet erisir. Ev yilani komsu, sahra yilani, yol kesicidir.Yilan, ser, kiskançlik, hile ve düsmanlikla yardimdir.Rüyada yilan tutan kimseyi görmek serli kimselerle geçinmeye, bugz vedüsmanligim gizli tutarak düsmani idare etmeye isarettir.Eger yilancinin yaninda yilanlar varsa ve rüyayi gören de hasta ise ömrünun uzun olmasina isarettir. Yılanlar hastalık ve kederi anlattığı gibi, düş kırıklıklarının da işaretçisidirler. Engerek yılanı bir bela anlamını taşır. Boğa yılanı ise, karışık ve kötü günlerin yaklaşması olarak değerlendirilir. Rüyada yılan görmek; iş hayatınızda karışık ve zor işlerle uğraşacağınıza, yılanın sürünerek size doğru geldiğini görmek; düşmanlarınızın birleşerek size karşı bir tehlike oluşturmaya çalıştırdıklarına, yılanla boğuşup öldürdüğünüzü görmek; bir düşmanınızı yeneceğinize, yılan eti yemek; bir işten fayda elde etmeye, yılan ile konuşmak; düşman ile barışmaya işarettir. Yılan yılan gormek düşmandır.Ama nasıl düşman.insanın en büyük düşmanı nefistir.yılanda nefsin halini gösterir insana.gorulen hale gore bir uyarıdır yılanı basının üstünde görmek hemen tövbe etmen gerektigini gösterebilir.yılanı guzel görmek aslında kötü olan nefsını ıyı sanmak olabılır.nefis terbiye ister.terbiye içinde mürşid gerekir.bilginize |
|
29 Ocak 2022, 10:37 | #340 |
Çevrimiçi ~ BLaCK_and_WHiTe ~
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Jkl Dini PayLaşımLarı Son derece güzel cevaplar. Kapak testleri burada yapılıyor olabilir.
__________________ BLaCK_and_WHiTe is now known as SNOOPY Konu NurSima tarafından (29 Ocak 2022 Saat 14:30 ) değiştirilmiştir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Fotoğraf paylaşımları hk. | M | Duyuru Arşivi | 1 | 21 Ağustos 2019 13:03 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 02 Mart 2018 12:12 |
Günün Müzik Paylaşımları | AsiRuh | Albüm Tanıtımları | 0 | 23 Şubat 2018 10:56 |