12 Nisan 2016, 10:03 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Yetimin malını muhafaza etmek vâcip Yetimin malını muhafaza etmek vâciptir. Eğer yetimin velisi zengin ise; o maldan, kat'iyyen ihtiyacı için harcamada bulunamaz. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de: "Yetimleri nikâh (zamanın)a kadar (gözetip) deneyin. O vakit; kendilerinde bir akıl ve salah gördünüz mü, mallarını onlara teslim edin. Büyüyecekler (de ellerine alacaklar) diye, bunları israf ile tez elden yemeyin. Kim zengin ise (yetimin malını yemeye tenezzül etmesin) kaçınsın. Kim de fakir ise, o halde örfe göre (birşey) yesin. Artık onlara mallarını teslim ettiğiniz vakit, karşılarında şahid bulundurun. Tam bir hesap sorucu olmak bakımından ise Allah yeter"(195) hükmü beyan buyurulmuştur. İmam-ı Şabi: "Bir kimse, zaruret halinde nasıl ölü etini yiyebiliyorsa, yetim malını da ancak öyle bir ihtiyaç anında yiyebilir. İmkan olunca, tekrar o malı yerine koymalıdır" buyurmuştur. Âyet-i Kerîme'de geçen "Rüşd" kelimesi; belirsiz isim olarak kullanılmıştır. Hanefi fûkahası; "çocuğun rüşde ermesi malı tasarruf edebilme, koruyabilme ve ticaret yapabilme kabiliyetinin teşekkül etmesidir" hükmünde müttefiktir. Kur'ân-ı Kerîm'de: "Yetimlere (rüşde erince) mallarını verin. Temizi, murdara değişmeyin. Onların mallarını, kendi mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü bu muhakkak ki büyük bir günahtır"(196) hükmü beyan buyurulmuştur. Ayetteki "Habis" ve "Tayyib"den maksad; helâl ve haram olandır. Yani helâl malınızı bırakıp onların size haram olan mallarından yemeyiniz manasına gelir.(197) Bazı müfessirlere göre; "Habis" ve "Tayyib" den maksad, iyi ve kötü olandır. Bazı insanlar, yetimin şişman olan koyununu alır, yerine zayıf koyun verirler. "İşte koyununun yerine koyun" derlerdi. Yahut yetimin değerli olan parasını alır, yerine değersiz paralar Yverirlerdi. Ayrıca "işte o da dirhem, bu da dirhem" derlerdi.(198) Bütün bunlar yasaklanmıştır. etimlerini korumayan toplumlar; her türlü musibete hazır olmalıdırlar. Zira Allahû Teâla (cc) Fecr Sûresi'nde insanların başına gelen musibetlerin sebeblerini beyan ederken: "Hayır!.. Siz bilakis yetime ikramda bulunmazsınız"(199) buyurmuştur. Bu bir anlamda; Allahû Teâla (cc)'nın kendisine zenginlik ihsan ettiği kimseden beklediği bir vecibedir. Yetime ikramda bulunmak esastır.(200) Bunun için mutlaka o yetimin velisi olmak gerekmez. Yetimlerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamak, güzel sözlerle onların gönüllerini almak, memnun etmek bir muaşeret kaidesidir.(201) Bütün bu hususlarda; sadece ve sadece Allahû Teâla (cc)'nın rızasını gözetmek, mü'mine has bir edebtir. Allahû Teâla (cc)'ya ve ahiret gününe inanan müslümanlar; miskinlere, yetimlere, esirlere, borçlulara ve hapsedilmiş kimselere yardım ederler. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de: "Yemeğe olan sevgilerine rağmen; yoksulu, yetimi, esiri doyururlardı. "Biz size ancak Allah'ın rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür istemeyiz!.. Çünkü biz Rabbimizden, o suratların ekşiyeceği çetin günden korkarız" derlerdi. İşte bundan dolayı Allah, o günün şerrinden onları korumuş, (yüzlerine) bir güzellik, (yüreklerine) sevinç vermiştir"(202) hükmü beyan buyurulmuştur. Dikkat edilirse mü'minin; yetime, yoksula ve esire, niçin yardım elini uzatması gerektiği gayet açık bir şekilde beyan buyurulmuştur. Müfessirler; boçluların ve hapse düşmüş kimselerin de, bu ayetin hükmüne dahil olduğu kanaatindedirler.(203) Esasen zulmen hapsedilmiş her müslüman "esir" hükmündedir. Günümüzde esir düşen binlerce müslüman vardır. Şurasını unutmamak zorundayız ki; alemlere rahmet olarak gönderilen Resûl-i Ekrem (sav) bir yetimdi. Kim yetimi korursa; cennette ona komşu olur!..(204) Yetimlerin mallarını gasbeden ve onlara haksızlık edenlere gelince: Hz. Ebû Said El Hudri (ra)'den şöyle rivayet edilmiştir: "Resûl-i Ekrem (sav) bana Mirac'a götürüldüğü geceyi anlattı. Buyurdu ki: "Baktım, dudakları deve dudaklarına benzeyen bir topluluğun yanındayım. Başlarında bulunan biri, bunların dudaklarını tutuyor, ağızlarına ateşten bir taş parçası koyuyor. Ağızlarından atılan bu taş, aşağılarından çıkıyor. Bunların bir bağırışı bir inleyişi var ki (çok acı), Cebrâile bunların kim olduğunu sordum: "Bunlar yetimlerin mallarını zulüm ile yiyenlerdir" dedi"(205)
__________________ SusKun ve Sessiz Mürekkep... Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. | |
|
Etiketler |
yetimin malını muhafaza etmek vâcip |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
ABDESTİ MUHAFAZA | Kaf_Dağı | İslamiyet | 0 | 16 Şubat 2016 20:18 |
Tüm ailesini Malını Korumak için Dua | Amelia | Dualar | 0 | 27 Ağustos 2014 18:04 |
Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti | Ecrin | Tarih | 0 | 05 Haziran 2011 19:14 |