22 Aralık 2010, 21:02 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Peygamberimiz (a.s.)ın hz. Hatice ile evlenmesi Hz. Hatice'nin Kimliği, Üstün Kişiliği ve Peygamberimiz (a.s.)la Evlenmek İsteyişi Hz. Hatice; Cahiliye devrinde Tahine diye anılırdı. İki kere evlenmiş ve dul kalmıştı Nefise binti Münye (Ümeyye) der ki: "Hatice binti Huveylid, b. Esed, b. Abduluzza, b. Kusayy; işini bilir ve sıkı tutar, sağlam karakterli ve şerefli bir kadındı. Yüce Allah; onu, bu m eziyeti eriyle birlikte, daha da şereflendirmeyi ve hayra erdirmeyi diledi. Hatice, o zaman, Kureyş kadınlarının soy sopça en seçkin ve üstünü, şerefçe en büyüğü, mal bakımından da en zengini idi. Bunun için, kavminin her erkeği, elinden gelse, onunla evlenmeye can atar, onunla evlenebilmek için servetini saçardı. Muhammed ((a.s.)) Hatice'nin Şam ticaretinden döndükten sonra, Hatice kendisiyle evlenmek isteyip istemeyeceğini anlamak maksadıyla yoklama yapmak üzere, beni Muhammed ((a.s.))'e gönderdi. Ona: 'Ey Muhammedi Seni evlenmekten alıkoyan nedir?' diye sordum. 'Elimde param yok! Ben nasıl evlenebilirim?' dedi. 'Eğer sana evlenme masrafı sağlansa da, sen cemale, mala, şerefe, denkliğe davet olunsan, icabet etmez misin?' diye sordum. 'Kim bu kadın?' dedi. 'Hatice'dir!' dedim. 'Bu, sence, benim için nasıl olabilir?1 dedi. 'Orası, bana düşen bir vazifedir1 dedim. 'O halde, ben de senin dediğini yaparım!' dedi. Hemen gidip durumu Hatice'ye bildirdim." Hz. Hatice, Nefise Hatun aracılığıyla yaptığı yoklama sonucunda Peygamberimiz (a.s.) m kendisiyle evlenmeye razı olacağını anlayınca: "Ey amcamın oğlu! Akrabam olduğun kavminin arasında şerefli, emniyetli, güzel huylu ve doğru sözlü olduğun için seninle evlenmeyi arzu etmiş bulunuyorum. Amcam Amr b. Esed'e gidip beni iste!Sen de, şu saatte gel!" diyerek Peygamberimiz (a.s.)a; nikâhını kıyması için de amcası Amr b. Esed, b. Abduluzza, b. Kusayy'a haber gönderdi. Peygamberimiz (a.s.), Hz. Hatice'nin evlenme teklifini amcalarına duyurdu. Ebu Talib, durumu iyice öğrenmek üzere, Peygamberimiz (a.s.)ı yanına alıp Hz. Hatice'nin evine vardı. Hz. Hatice, Ebu Talib'e: "Ey Ebu Talib! Amcamın yanına var da, kardeşinin oğlu Muhammed b. Abdullah'la benim nikâhımı kıysın" dedi. Ebu Talib, o zaman Mudar'ların başkanları olan Hâşim oğullarından on kişilik bir toplulukla, Hz. Hatice'nin amcasının yanına vardı . Gidenler arasında Peygamberimiz (a.s.)la bütün amcaları bulunuyordu. Hz. Hatice'nin amcası Amr b. Esed, o zaman çok yaşlı idi. Esed'in, hayatta olan, ondan başka oğlu kalmamıştı. Dünürlük ve Nikâh Töreni Dünürlük ve nikâh töreninde Hz. Hatice'nin amcası Amr b. Esed ile Peygamberimiz (a.s.) ve amcaları hazır bulundular. Amr b. Esed; sakalını sarı yağla yağlayıp taramış, üzerine de Bürd-ü Yemanî diye anılan Yemen işi alacalı kumaştan ağır bir elbise giymişti. Hz. Hatice'nin koyun etinden yaptırdığı yemekler yenildikten sonra, Hz. Hatice Peygamberimiz (a.s.)a: "Amcan Ebu Talib'e söyle de, şu mecliste beni sana, amcamdan istesin!" dedi. Ebu Talib hemen ayağa kalkıp şöyle konuştu: "Hamd olsun Allah'a ki, bizi, İbrahim'in zürriyetinden, İsmail'in neslinden, Maad'in mâdeninden ve Mudar'ın aslından yarattı. Bize; hac ve ziyaret edilecek bir beyt (Mabed), içinde emniyet ve huzura kavuşulacak bir Harem ihsan etti. Bizi; Beyt'inin bakıcısı ve Harem'inin yöneticisi kıldı. Bizi; böylece, halkın hâkimi ve başkanı yaptı. İçinde bulunduğumuz beldemizi, bize bereketli kıldı. İmdi, kardeşimin oğlu Muhammed b. Abdullah'la Kureyşten kim tartılsa. muhakkak, bu, soy sopça, akıl ve faziletçe ona üstün tutulur; kendisiyle kim ölçülse, bu, ondan büyük gelir. Malı az olsa da, mal dediğin nedir ki? Tez geçici bir gölgedir; alınır verilir iğreti birşeydir. Muhammed'in, Abdulmuttalib ve Hâşim gibi şanlı ataların torunu olduğunu bilirsiniz. Kendisi, şimdi, kızınız Hatice binti Huveylid'le evlenmeyi arzu etmektedir. Aynı şekilde, Hatice de, onunla evlenmeyi istemektedir. Hatice'ye, kendi malımdan, mehir olarak ne vermemi istersiniz? Vallahi, bundan sonra, onun (yeğenimin) haberi büyük, hal ve şanı ulu olacaktır!" dedi. Ebu Talib konuşmasını tamamlayınca, Hz. Hatice'nin amcasının oğlu Varaka b. Nevfel kalkıp şöyle konuştu: "Allah'a hamd olsun ki, bizi de, anlattığın gibi yarattı. Saydığın fazl ve şereflerle de, mümtaz kıldı. Biz de, Arapların ulu kişisi ve başkanıyız. Siz de, böylesiniz. Ne Araplar sizin faziletinizi inkâr, ne de insanlardan hiçbiri sizin iftihar ettiğiniz şeyleri, şerefinizi red eder. Biz de, sizinle hısımlık kurmayı ve şereflenmeyi arzu ediyoruz. Ey Kureyş cemaatı! Şahit olunuz ki; ben, Hatice binti Huveylid'i, dörtyüz dinar mehirle Muhammed b. Abdullah'a nikahladım!" dedi, sustu. Ebu Talib: "Ben, Hatice'nin amcasının da konuşmasını istiyorum!" dedi. Bunun üzerine, Amr b. Esed: "Ey Kureyş cemaatı! Siz şahit olunuz ki; ben de, Hatice binti Huveylid'i, Muhammed b. Abdullah'a nikahladım!" dedi. Hazır bulunan Kureyş uluları, buna şahit oldular. Hz. Hatice'ye mehir olarak 12 ukıyye ve 1 neş altın verildiği, 20 genç ve yiğit deve verilmesinin taahhüt edildiği de rivayet edilir Sanıldığına göre; develer, Peygamberimiz (a.s.) tarafından mehre ilave edilmiştir. Bir ukıyye 40 dirhemdir bir neş de, yarım ukıyye, yani 20 dirhemdir Peygamberimiz (a.s.)ın zevcelerinden çoğunun mehri, onikişer ukıyye birer neş idi. Düğün Şenliği ve Velime Cemiyeti Hz. Hatice; cariyelerine defler çaldırdı, oyunlar oynattı. Peygamberimiz (a.s.), evden dışarı çıkacağı sırada, Hz. Hatice: "Ey Muhammedi Nereye gidiyorsun? Amcan Ebu Talib'e uğra da, senin develerinden bir veya iki deve kessin ve halka yemek yedirsin!" dedi. Peygamberimiz (a.s.), öyle yaptı. Bu ziyafet, Peygamberimiz Aleyhiselamın verdiği ilk velime ziyafeti idi. Peygamberimiz (a.s.) Hz. Hatice ile evlendiği zaman, Ebu Talib son derecede sevindi ve: "Allah'a hamd olsun ki, bizden bütün sıkıntıları ve üzüntüleri giderdi" dedi. Evlenme Tarihi ve Eşlerin Yaşları Evlenme tarihi; Peygamberimiz (a.s.)ın Busra dönüşünden 2 ay 24-25 gün sonra olup, o zaman Peygamberimiz (a.s.) 25 yaşında Hz. Hatice ise 40 yaşında idi Kutlu Evlenmenin Yapıldığı Ev Peygamberimiz (a.s.)ın gerdeğe girdiği ev Hz. Hatice'nin evi olup, Safa ile Metve'nin arasındaki Attarlar Çarşısının arkasında, Adiyy b. Hamraü's-Sakafî'nin evinin arkasında idi. Eve girilince, kapının sol tarafında bir arşın bir karış çapında birtaş vardı. Hz. Hatice ve kızları, daima bu evde oturmuşlar, Hz. Hatice bütün çocuklarını bu evde dünyaya getirmiş, kendisi de bu evde vefat etmişti. Peygamberimiz (a.s.), Medine'ye hicret edinceye kadar da, buradan ayrılmamıştı. Medine'ye hicret ettiği zaman, bu evi, amcası Ebu Talib'in oğlu Akîl zaptetti. Muaviye b. Ebu Süfyan, halifeliği sırasında bu mübarek evi ondan satın alıp içinde namaz kılınır mescid haline koydurmuştur. Zeyd b. Hârise'nin Köle Olarak Satın Alınıp Azad ve Evlad Edinilişi Zeyd b. Harise; sekiz yaşında bir çocukken, Beni Kayn atlıları tarafından yapılan baskında yakalanıp Ukâz panayırında satılırken, onu Hakîm b. Hizam halası Hz. Hatice için dörtyüz dirheme satın almıştı. Peygamberimiz (a.s.), onu görünce: "Bu köle benim olsaydı, muhakkak, onu hemen azad ederdim!" demişti. Hz. Hatice: "Haydi, o senin olsun!" diyerek Peygamberimiz (a.s.)a bağışlamış, Peygamberimiz (a.s.) da onu hemen azad etmişti. Daha sonra, Peygamberimiz onu evlad edinmişti. Peygamberimiz (a.s.)ın Hz. Ali'yi Yanına Alıp Büyütüşü Yüce Allah'ın Hz. Aliye olan nimetlerinden ve onun hakkında dilediği iyiliklerden birisi, Kureyşîlerin şiddetli bir kıtlığa ve açlığa uğradığı bir vasatta, Peygamberimiz (a.s.) in bakmak üzere onu yanına alarak büyütmesi olmuştur. Ebu Talib Amcanın aile efradı kalabalıktı. Peygamberimiz (a.s.), Hâşim oğullarının en zengini olan amcası Hz. Abbas'a gidip: "EyAbbas! Biliyorsun ki, kardeşin Ebu Talib'in aile efradı çok kalabalıktır. Halk, şu gördüğün kıtlık ve açlık felaketine uğramış, kıvranıp duruyor. Haydi, Ebu Talib'in yanına gidelim de, kendisiyle konuşalım. Oğullarından birini ben yanıma alayım, birini de sen yanına al! Onun aile yükünü biraz hafifletelim! Çocuklarından ikisinin yükünü onun üzerinden almamız, yetişir!" dedi. Hz. Abbas: "Olur!" dedi. İkisi birden kalkıp Ebu Talib'in yanına vardılar. Ona: "Halkın içinde kıvrandığı kıtlık ve açlık sıkıntısı ortadan kalkıncaya kadar, biz senin aile efradından bir kısmını yanımıza alıp geçim yükünü hafifletmek istiyoruz!" dediler. Ebu Talib: "Akîl'i, Talib'i bana bırakınız da, istediğinizi yapınız!" dedi. Bunun üzerine, Peygamberimiz (a.s.) Hz. Ali'yi, Hz. Abbas da Hz. Cafer'i yanına aldı. Yüce Allah, Peygamberimiz (a.s.)ı peygamber olarak gönderinceye kadar, Hz. Ali Peygamberimiz (a.s.)ın yanında kaldı Peygamberimiz (a.s.)ın Hz. Hatice'den Doğan Çocukları Peygamberimiz (a.s.)ın, Hz. Hatice'den, iki erkek, dört kız çocuğu doğdu. Hz. Hatice'den ilk doğan erkek çocuğu, Hz. Kasım'dı ve Peygamberimiz (a.s.), ondan dolayı "Ebu'l-Kasım=Kasım'ın Babası" künyesini taşırdı. Hz. Kasım yürüdüğü, iki yaşında bulunduğu sırada vefat etti. Peygamberimiz Aleyhisseiamın bütün çocuklarının doğum ebesi, Safiyye binti Abdulmuttalib'in cariyesi Selma Hatundu. Selma Hatun, Hz. Fâtıma'nın oğullarının da doğum ebesi idi Peygamberimiz Aleyhisseiamın, İslâm devrinde Hz. Hatice'den ikinci erkek çocuğu doğup, kendisine Abdullah ismi verilmişti. Hz. Abdullah, Tayyib ve Tahir diye de anı lirdi O da vefat ettikten sonra, Kureyş müşriklerinden Âs b. Vâil, Peygamberimiz için: "Bırakınız onu! O, ebter, nesli devam etmeyecek bir adamdır! Ölünce, anılmaz olur! Siz de, artık ondan rahata kavuşursunuz!" dedi. Bunun üzerine, Yüce Allah, Kevser sûresini indirdi. Peygamberimiz Aleyhisseiamın oğlu Hz. Kasım'dan sonra Hz. Hatice'den ilk doğan kızı, Hz. Zeyneb idi. Hz. Zeyneb Peygamberimiz Aleyhisseiamın kızlarının en büyüğü idi. Hz. Zeyneb doğduğu zaman, Peygamberimiz (a.s.) otuz yaşında bulunuyordu. Peygamberimiz Aleyhisseiamın, Hz. Zeyneb'den sonra, kızı Hz. Rukayye (Rukiyye) doğdu. Hz. Rukayye doğduğu zaman, Peygamberimiz (a.s.) otuzüç yaşında idi. Hz. Rukayye'den sonra, Hz. Ümmü Külsûm doğdu. Hz. Ümmü Külsûm'dan sonra, Hz. Fâtıma doğdu Hz. Fâtıma'nın doğumu, Kureyşlilerin Kabe'yi yeniden yaptıkları yıla rastlar. Bu da, Peygamberimiz (a.s.)a Peygamberlik gelmeden beş yıl önce olup o zaman Peygamberimiz (a.s.) otuzbeş yaşında bulunuyordu Hz. Abbas, bir gün, Hz. Ali ve Hz. Fâtıma'nın evine gitmişti. O sırada, Hz. Fâtıma, Hz. Ali'ye: "Ben, senden yaşlıyım!" diyordu. Hz. Abbas: "Ey Fâtıma! Sen, Kureyşlilerin Kabe'yi yeniden yaptıkları ve Peygamber Aleyhisseiamın da otuz beş yaşında bulunduğu sırada doğdun. Sen de, ey Ali! Bundan yıllarca önce doğmuştun!" dedi.
__________________ Kahpeliğin bahanesi, İhanetin telafisi olmaz. | |
|
Etiketler |
asla, evlenmek, haticenin, hz, isteyişi, peygamberimiz |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Aşk Hatice’dir | Sarya | Aşk ve İlişkiler | 1 | 21 Ekim 2021 17:29 |
Edebiyatımızdaki İlk Tiyatro Eseri: Şair Evlenmesi | Sarya | Türk Dili ve Edebiyatı | 0 | 26 Ocak 2021 16:57 |
Yavuz Sultan Selim 'in CENGİZHAN 'ın Torunuyla Evlenmesi | Kacak | Tarih | 0 | 15 Aralık 2011 21:22 |
Peygamber Efendimizin Evlenmesi | Ecrin | İslamiyet | 0 | 30 Nisan 2011 17:06 |