19 Kasım 2018, 15:04 | #20702 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İçinden Geçeni Söyle... bu çok iyi Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ I suffered, I learned, I changed.. |
|
19 Kasım 2018, 17:24 | #20704 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İçinden Geçeni Söyle... @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mm kalbinden öpüyorum Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
|
19 Kasım 2018, 20:51 | #20705 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (1) | Cevap: İçinden Geçeni Söyle... Canım sıkkın bayağı. Ne yapsam diye düşünüyorum. Ne zaman işe gitmesem o gün üzerimde bir kırgınlık oluyor.. SM-J730F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
__________________ - Yükmüşüm ya da yokmuşum gibi hissettiren hayatlardan sessizce çıktım. - Her zaman gemiler batmaz, bu sefer sular çekildi. |
|
19 Kasım 2018, 22:21 | #20706 |
Çevrimdışı Tefeci'nin Kızı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İçinden Geçeni Söyle... Allah sonumuzu hayır etsin,İnsanlık yerlerin dibine kadar girmiş Vay halimize....
__________________ ''Zamanın Eli Değdi Bize Artık Aynı Değiliz İkimiz de'' Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. |
|
20 Kasım 2018, 14:52 | #20708 |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İçinden Geçeni Söyle... amerikan film endüstrisiyle “ölü ozanlar derneği”ne dek bir problemim olmadı benim. ondan önce bu adamlar verdiler rambo’yu, verdiler batman’i, ben de evdeki kısıtlı imkanlarla kendime tahtadan tüfek yaptım, yeri geldi kravatımı başıma bağladım, efendime söyliyim koltuktan vitrine uçmaya çalışıp kafamı gözümü yardım, bu uçma denemelerimin önemli bir bölümünde ananem tarafından “yeter artık tepindiğin koltuk tepesinde, gel bak havuç suyu sıktım sana” sözleriyle durdurularak o dönem bir moda halinde evlere girmiş katı meyve sıkacağının evdeki tek kullanım alanı oldum. o havuç sularını sırf tepesi böbreğe benzer şekliyle ziyadesiyle hoşuma giden katı meyve “bastırma aparatı” ve meyve sıkılırken aletin çıkarttığı “cııızıııırrrbiiiyuuuuurrrttt” sesine olan sevdam nedeniyle içtim…velhasıl,bir şekilde filmdeki karakterlerin yerine geçip hayalden bir oyun oynayabildim…ta ki ölü ozanlar derneği’ne dek. şimdi, o filmi oynayabilmek için her şeyden önce bir sınıf dolusu böyle can ciğer arkadaş ve çok sevilen 1 adet öğretmene ihtiyaç var. kendi ortaokul sınıfıma bakıyorum, hemen arka sıramda en az 3 tenefüste bir mütemadiyen dayak yediğim burak oturuyor; sıramı boğaç adı verilen, her boşlukta fen lisesine hazırlık kitabından sorular çözen bir grup sivilceyle paylaşıyorum. çocuğun gözleri, burnu seçilmiyor sivilceden, sert sessizleri söylerken çenedekiler patlıyor,o derece. ön sıramda ceren var. sınıfın en çalışkan kızı olduğundan mutlak suretle eteğinin altına tayt giyiyor, her eğilişimde “beni donum için değil beynim için sevin” diyor adeta. ben o dönem beyin sevmiyorum pek, yeni ergenim. bir de milli tarih hocası var. gül hoca. görebildiğim kadarıyla o hiç tayt giymiyor, genellikle yırtmaç tercih ediyor, kalorifere dayanıp yırtmaçlı bacağını kaldırıyor…22 erkektik biz sınıfta, hepimiz kendi yaşamımızı kurduğumuzda sobalı evlere taşındık bu kadın yüzünden.kalorifer peteği görünce erekte oluyoruz, toplum içinde hoş karşılanmıyoruz zira. malzeme kabaca bu, şimdi sen bu malzemenin neresinden ölü ozanlar derneğinin o efsanevi robin williams’a sıraların üzerine çıkıp veda etme sahnesini çıkaracaksın? boğaç’a durumu nasıl anlatacaksın? hayır o yaşta filmin felsefesini daha kendin kavramış değilsin ki…adama diyebileceğin yegane şey “abi bak ben film izledim çok nefis, şimdi bi derste biz ansızın sıraların üzerine çıkacaz, günü yaşayacaz boğaç! amına koycaz olum ortamın! carpe diem lan!” gibi bir cümle. e bu cümleyle o adam sıranın tepesine çıkmaz, çıkarsa burak’tan bi temiz sopa yer. ceren sıraya hiç çıkmaz zaten. geriye kalıyo gül hoca müptelaları. “olum gül hocayı okuldan attılar, sıralara çıkmamız lazım acil” desen kitleyi galeyana getireceksin, 22 tane delirmiş pipiyle uğraşacaksın. olmaz. bu durumda geriye tek seçenek kalıyor, bu oyunu da evde kendin oynayacaksın. pekala, oynıyım. bir cumartesi günü ev boş, tatil olduğu halde giyiyorum okul kıyafetlerimi, elime de alıyorum “en güzel 100 aşk şiiri” kitabımı, çıkıyorum salondaki masanın tepesine. başlıyorum zırıl zırıl ağlamaya, arada bağırıyorum “kaptanım, kaptaaaan!” falan diye. arada masadan inip koltuklara geçip oralarda da ayağa kalkıyorum diğer öğrencilerin kalkış sahneleri gerçekleşsin diye. oralardan da bağırıyorum. ağlıyorum, bağırıyorum, carpe diem diyorum, ev bir duygu seli…ki annemle babam küt diye giriyolar salona. babamın gözlerinde görüyorum o “hanım…bu oğlan gerizekalı” bakışını, annemin gözlerinde görüyorum o “olsun, evlattır, tuhaf da olsa evlattır, kimbilir ne derdi vardı çıktı o koltuğun tepesine” bakışını, ananemin gözünde görüyorum o “aşırı doz havuç suyundan oldu hep, ne hale koydum çocuğu, vay benim çileli başım” bakışını…göz yaşlarımı silerek iniyorum koltuktan, çıkarıyorum okul üniformamı… uzun yıllar boyunca normal davranmaya gayret ediyorum. yine yalnız kaldığımda “insanın yalnız kaldığında yaptığı gerçekten tuhaf hareketler”i yapıyorum ama kapıyı kilitliyorum öncelikle, sürgüyü çekiyorum.. başlıyorum çığlık çığlığa koşmaya evin içinde, salona fırlıyorum, koltuktan koltuğa sıçrıyorum, taklalar atıyorum, Allah'ım ne biçim seviniyorum, tek başıma timsah yürüyüşü yapıyorum, üstümü çıkarıp tribünlere fırlatıyorum… …ve evet, annemle babam geliyor. gelmemeleri lazım, artık 34 yaşımdayken gelmemeleri lazım ulan işte. hayır bir defa olsun masturbasyon yaparken basın, bir defa olsun eve kız atmışken basın, ne bileyim eve ayakkabıyla girerken basın, sevgilimle konuşmamı paralelden dinleyin bişey yapın ama bunu yapmayın işte diyorum…çaresiz iniyorum koltuktan aşağı.. umutsuzca foruma giriyorum..giriyorum..giriyorum.. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kuzum Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
__________________ Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer. |
|
Etiketler |
geceni, icinden, soyle, ıcinden geceni soyle forum oyunu |
Konuyu Toplam 90 Üye okuyor. (2 Kayıtlı üye ve 88 Misafir) | |
beston, HerakLes |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Düzenli misiniz? Yoksa elinize geçeni dolabınıza mı atarsınız ? | meLanie | RadyoHarika Paylaşımları | 0 | 23 Ağustos 2023 21:56 |
Aşık içinden geçeni söylermiş. | Tufan | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 21 Ekim 2014 12:23 |
Evliyalar kalplerde geçeni görebilir mi?(Ebu Hanifeden Cevap) | xena | İslam Alimleri | 0 | 15 Mayıs 2014 18:48 |
İçinden söyle sesiz sesiz içinden | aŁmiηa | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 31 Ocak 2011 23:35 |