12 Eylül 2015, 16:43 | #2111 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Yeri Olan Kitap Cümleleri
__________________ Dik başlıyım çünkü eğilirsem tacım düşer. |
|
12 Eylül 2015, 21:21 | #2112 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Barajlar gibidir aşk biliyorum.Bir zerre suyun sızabileceği bir çatlak bırakırsanız,bu su duvarları yavaş yavaş kemirir ve öyle bir an gelir ki,akıntının gücünü artık kimse denetleyemez.Duvarlar yıkılacak olursa,aşk efendi olarak her şeye el koyar;neyi yapabilirim,neyi yapamam,sevdiğim kişiyi yanımda tutabilir miyim,tutamaz mıyım,gibi sorular artık boşunadır... Aşık olmak denetimi elinden kaçırmak demektir.. PIEDRA IRMAĞI'NIN KIYISINDA...paulo coelho "...Parmaklığın ardında, yargıçların önünde de yalnızsınızdır; karar verirken de; kendi kendinize karşı, ya da başkaları sizi yargılarken de yalnız." " Her özgürlüğün ucunda bir YARGI vadır; işte bu yüzden özgürlüğün yükü çekilmez, çok ağırdır..." Albert Camus / Düşüş murathan mungan /yedi kapılı kırk oda ''aşk,belki de hiçbir zaman sizi sevemeyeceğini bildiğiniz birini,hiçbir zaman geriye dönmeyeceğini bildiğiniz büyük fedakarlıklarla,öldüresiye bir umutla sevmekti..'' ''taparak sevdiğim bedenin,aşamadığım duvarımdı..'' Tutunamayanlar / Oğuz Atay ...Bir önceki unutulmaz aşkını , bir sonraki sevgilisinin kollarında unuttu....... Yürek dediğin.. Sadece organ değil arkadaş..Bunu anlatın.. YILMAZ ÖZDİL-- İSİM ŞEHİR HAYVAN (Atatürk'ün çocukluğunun 23 nisan ile bağlantısını anlattığı köşe yazısı..Gerçekten şahaser) :Murathan MUNGAN / Kibrit Çöpleri ("katlanmak") "...Ölümden sonra bir hayat yoksa, mesele yok! En azından benim için mesele yok, çünkü istediğim bu! Ama varsa biz de varız demektir. Asıl katlanılmaz olan bence budur. Düşün yine biz olacağız. Biz! Biz kendimize katlanamazken gene biz! Sonra gene ötekiler olacak. Hani şu bildiğin ötekiler. Bana ötekilere katlanabilen birini göster! ... Yaşamaktan değil katlanmaktan yorulmuşken bunca yıl, dönüp yeniden, yeniden katlanmak! İçimi sıkıntı basıyor bunları düşündükçe! Hiçliğe inanmak istiyorum, hiçliğin varlığına.... Hikayesizlik." "Seni anlıyorum demek büyük bir yalandır. Kocaman bir yalan. Kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz dünyada...Var olan en sağlam zırh insan vücududur. İçindekileri en iyi saklayan kasa odur. Koridorlarında birikenlerin kokusunu bile yaymaz dışarıya. Deliliğinin kokusunu, anormalliğinin kokusunu duyamazsın yanında gazete okuyan adamın, otobüs durağında. Sadece gördüklerin vardır. Beş duyunun algıladığı kadar anlarsın aileni, sevgilini, çocuğunu." Hakan Günday - Kinyas ve Kayra "Düştüm,düşmüşlüğüm kimsenin değil benim yanılgımın eseri. Düştüm.Düşenin dostu Allah.Tut elimden kaldır beni." (Lâ / Sonsuzluk Hecesi'nden) "Yeşil banknotlar kamuflajdan başka bir şeye yaramıyor..." "Sanki biri kafamı koparıp boynumdan içeriye kezzap boşaltılmış gibi iliklerime işleyen bir acı duydum..." "İnsan, ne ise o olduğunu inkar eden yaratıktır. Sürprizlerden hoşlanıyoruz. Dünyaya gelmek bizim için sürpriz değeri taşımıyor pek. Oysa ölümü çoğunlukla bir sürpriz olarak tecrübe ediyoruz..." Murat Menteş, Dublörün Dilemması. Konu AngeL tarafından (04 Mayıs 2017 Saat 23:49 ) değiştirilmiştir. Sebep: FLood. |
|
14 Eylül 2015, 10:23 | #2114 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Yeri Olan Kitap Cümleleri Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu bedenseL bir açLık oLsaydı onun çaresi vardı bir erkekLer Sevişir o Kaba ve Sıradan açLığı doyurabilirdi.. Ama bu bir açLık değiLdi bu Sürgündeki bir insanın Kendi üLkesini Kendi yemeklerini kendi aLıştığı Lezzeti özLemesi gibiydi ; Karnını doyurmak bu özLemi yatıştırmaya bu arzuyu dindirmeye yetmiyordu .. Ahmet aLtan-ALdatmak..
__________________ #MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦ {22~02~`22..∞} {09~09~`22..ღ} |
|
14 Eylül 2015, 13:06 | #2115 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | "Dışarıdan delilik olarak görülebilen şeyler, içine girildiğinde hak verilen durumlar haline gelebiliyordu bu hayatta. Sadece bakış açınızı değiştirmeniz yeterliydi." Akilah Azra Kohen - Fi Sen birden çökeceksin Selim. Çünkü neden? Çünkü için boş senin. Birden, kollarımın arasında için boşalarak; birden üçüncü boyutunu kaybedip bir düzlem olacaksın ve ben de seni duvarda bir çiviye asacağım. Oğuz Atay - Tutunamayanlar Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da… ” İskender Pala - Kitab-ı Aşk Ağlamaktan Korkma Gözüm! Bir gözyaşı, gül mevsiminde güle karşı akarsa aşk olur adı; sevgiyi damıtır en derin yerinden. Suçlardan sonra tenha gecelerde akarsa tevbedir tadı; gönülleri arıtır en kara kirinden. Madem ki gözyaşı bir kutlu demdir, elbette bir erdemdir. Bir gözyaşı, bir cevherdir ateşten kaynayan ve alev gibi yanan. Özü sudur ama avuçta bir yalım, gönülde bir yangın olur. Bir ateş düşünün, dumanı âh ile çıkar da külleri göz yaşına karışır ya…Hayat bir mum alegorisidir hani, mumun başındaki yanış gözde yaş olur da gözyaşı alevle barışır ya…Alev can ipliğini yakınca, acıdır ki, bedenini eritir de mumun, su ile alev birbiriyle yarışır ya… Aşıka göre cennet olur cinnet ve kendi gözyaşında boğulur akıbet... Gözyaşıdır ki yıkayarak yakar, yakarak yıkar. Arıtır ve eritir; temizler ve gizler…Fazilettir, diyettir…Bu yüzden denilir ki gözyaşı yiğitler kârıdır ve civanmertler vakarıdır. Tohumu eken bilir, Göz yaşın döken bilir, Gül kadrin diken değil, Çileyi çeken bilir, Ve ey gözyaşım, Bulutuna sadık yağmurlar gibi gel, ve kadim bir dostu uğurlar gibi git… Bir atımlık mesafede yalnızlığın kurşunlanan coşkusuyla gel, geleceği savaşa mecbur annelerin korkusuyla git…Geceyi içine döken tomurcukların yeşiliyle gel; goncayı açılsın diye bekleyen bülbülün diliyle git…Bülbüller konan dallarda yaprak gibi gel, ve derinlerde bendini yıkan bir ırmak gibi git. Yalınkalem savaşlara meftun acılarla gel, pişmanlık dolu yüreklerden sancılarla git… Ve ağlamaktan korkma gözüm!.. İskender Pala - Divane Güzeller "Yarabbi benim gibi bir utanmazı yaratmaya sıkılmadın mı?" Hüseyin Rahmi Gürpınar - Utanmaz Adam Elindeki servetle yetin Dolant.Açgözlülük ölümcül bir kusurdur. Christian Jacq - Ramses - Işığın Oğlu Mutluluk dönemlerinde herkes başarının sorumlusu olarak kendini görür.Ama felaket gelmeye görsün,tek suçlu sensindir. Christian Jacq - Ramses - Işığın Oğlu HERAKLİT, HERAKLİT; NE AKIŞTIR BU! ... Kim bilir belki böyle bir akşam, böyle bir akşam, Heraklit alnını yeşil gözlü zeytinliklerde akan suya eğdi ve dedi: «— Her şey değişip akmada, bu hâl beni hayran bırakmada..» Heraklit, Heraklit; ne akıştır bu!. ne akıştır ki bu, dalgalarında dağlıdır alnı en mukaddes putun kızgın demir damgasıyla sukutun. Gebedir her sukut bir yükselişe. Ne mümkün karşı koymak bu köpürmüş gelişe.. Heraklit, Heraklit!. akar suya kabil mi vurmak kilit? ... N. Hikmet Nazım Hikmet Ran - Benerci Kendini Niçin Öldürdü? Şiirler 2 Evet diyemezdim ama hayır da demek istemiyordum. O yüzden susmayı tercih ettim (S. 155) Laura Fitzgerald - Güllerin Duvağı "Lütfen söyler misiniz bana, burada ne yana gidebilirim?" "Bu gitmek istediğin yere bağlı"dedi Kedi. "Neresi olursa olsun, önemi yok" dedi Alice. "O zaman ne yana gitsen olur" dedi Kedi. Alice sözünü açıklamak amacıyla, "Yeter ki bir yere varayım." diye ekledi. "Tabii varırsın" dedi Kedi. "Yürümekten yorulmazsan bir yere varırsın elbet" Lewis Carroll - Alice Harikalar Diyarında (Tam Metin) "Asıl bulaşıcı korkudur; ömrümüzün sonuna kadar bize eşlik edecek birini bulamamaktan duyduğumuz o geçmek bilmez korku. Bu korkunun yüzünden akıl almaz şeyler yaparız, yanlış kişilere evet, deriz ve tek doğru kişinin o olduğuna, karşımıza Tanrı tarafından çıkarıldığına kendi kendimizi inandırırız..." Paulo Coelho - Aldatmak O beni ikna ettiğine emin gibi davranıyor, bense söylediklerine inanmış gibi. Paulo Coelho - Aldatmak Dürüstçe söyle, hiç kendine karşı dürüst oldun mu? Lovato - Güçlü Kal - 365 Gün Hayata Tutun Ne zaman tırmanışa geçsem, peşime ego adında bir köpek takılır. Demi Lovato - Güçlü Kal - 365 Gün Hayata Tutun "Devrimin ne olduğunu anlamak istiyorsanız, ona iİerleme deyin, ilerlemenin ne olduğunu anlamak istiyorsanız ona Yarın deyin. Yarın, karşı konulmaz bir şekilde işini daha bugünden görmeye başlar ve ilginç bir şekilde her zaman hedefine ulaşır." Cilt 2;sayfa 59 Victor Hugo - Sefiller - 5 Kitap Kutulu -Yıldızlar kimin ? -Ne bileyim ben? Hiç kimsenin. -Öyleyse benim. Çünkü bunu ilk akıl eden ben oldum. Antoine de Saint-Exupery - Küçük Prens Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da «Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı?» dediler. Onlara de ki: «Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez.» NİSA Suresi 77 Kuran-ı Kerim ve Açıklamalı Meali Mustafa Kemal Anadolu ya gitti haa .... o yapar diyorlardı Falih Rıfkı Atay - Çankaya Atatürk Lenin i her türlü emperyalizmi reddettiği için ve Rusya içindeki milletlere hürriyet verdiği mühlet içinde sevmişti Stalin i hiç sevmemiş fakat küçümsememiştir ,Mussoliniyi küçümserdi Falih Rıfkı Atay - Çankaya Doğrusu Atatürk de Kemalizm de ne alaturka ne alafranga doğrudan doğruya Türk tü. Falih Rıfkı Atay - Çankaya [FONT="Monotype Corsiva"][SIZE="4"]Zamanın birinde bir memlekette, ağzından küfür eksik olmayan bir adam yaşarmış. Nerede hoşuna gitmeyen bir durum görse basarmış küfrü, basarmış küfrü. Zamanla o memleketin en küfürbaz adamı olarak nam salmış tabi. Gel zaman git zaman, herif bu kötü namından rahatsızlık duymaya başlamış; fakat küfretme alışkanlığından da bir türlü vazgeçemiyormuş. Gitmiş bir tekkeye. Şeyh efendiden derdine bir çare dilemiş. Şeyh buna bir avuç bakla vermiş. Al bunları demiş, birini ağzına koy, tam küfredeceğin zaman bakla diline değer; küfretmemen gerektiğini hatırlayıp, kendine hakim olursun. Bizim adam uygulamaya başlamış. İşe yarıyormuş da. Neyse bir gün yine bu şeyhle bizimki gezerlerken müthiş bir yağmur başlamış. Acayip ıslanmışlar. Tam tekkeye doğru koşarlarken bir evin penceresinden bir kadıncağız seslenmesin mi: "Hocaefendi bir bakıver!" Ulan koskoca keramet sahibi şeyh, yağmur yağıyor diye halkın talebini geri mi çevirerek: durmuşlar tabi. Ama yağmur nasıl yağıyor! Penceredeki kadın kaybolmuş, bizimkiler de kapıyı açmaya geliyor sanıp beklemişler. Neyse, beş dakika sonra kadın bir daha belirmiş pencerede: "Biraz bekleyiver hocaefendi!" Haydaaa! Ulan yağmur sırılsıklam etmiş bunları, kadın bekletiyor, bizim küfürbaz homurdanmaya başlamış tabi. Şeyh de 'ya sabır' çekmeye koyulmuş. Kadın birazdan tekrar görünmüş pencerede, "Tamam hocaefendi gidebilirsiniz." demiş. Hayda ki haydaaa! "İyi de hanım, bizi niye beklettin boş yere şu yağmurun altında?" diye kızmış şeyh. "Yok." demiş kadın gülümseyerek, "Boş yere bekletir miyim hiç hocaefendi; bizim tavuklar kuluçkada. Yumurtayı tavuğun altına koyarken kapıdan bir şeyh geçerse, yumurtadan horoz çıkar derler, o yüzden beklettim sizi." İyi mi. Dangalaklığın bu kadarına artık dayanamayan şeyh, bizimkine dönmüş, "Ulan arkadaş demiş, çıkar ağzından baklayı!" Ömer Faruk Dönmez - Bir Yobazın Günlüğü[/BIZE][/CONT] "deniz küçükken babasına çok düşkündü. kadir'in tevkif edildiği günlerde üsküdar pazarbaşı ilkokulu'nda ikinci sınıftaydı. (...) devamlı babasını soruyordu. biz de, 'okulda, nöbette' diyorduk. bir gün bize: 'ben biliyorum. babamı benden ayırmak için hapse attılar, ben gazetede okudum. bizi kıskandılar!' dedi. okulda ilk zamanlar hocası onu örnek öğrenci olarak gösterirmiş. babasının komünist olduğunu öğrenince, tavrı tamamıyla değişmiş, her fırsatta ona kötü davranmış. barış'a gelince, kadir'i aldıklarında iki buçuk aylıktı. babasını tanımıyordu. üç yaşındayken ona bir bebek almıştım. onu çok sevmişti. bir gün sordum: 'sen bu bebeğin nesisin?' 'annesiyim!' dedi. 'oğlum, sen erkeksin, bunun babası olursun' dedim. 'babası isem nerde benim hapsim?' diye cevap verdi. barış babasını dört yaşlarında cezaevinde tanıdı. eve döndüğümüzde babasını sorduklarında 'baba dedikleri kocaman bir adammış' dedi." Sebahat Özdemir - Vedat Türkali Konu AngeL tarafından (04 Mayıs 2017 Saat 23:51 ) değiştirilmiştir. Sebep: FLood. |
|
14 Eylül 2015, 21:07 | #2116 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Yeri Olan Kitap Cümleleri " Bir nesnenin neresinde akşam olur Sivri bacaklı delikanlılar gülüşerek bara inerler Yazın bittiği rivayet edilir kasabada Yani artık tamamen bitmiştir yaz Tüketilmiş ya da yok sayılmıştır Çığlık çığlığa koşarak bir iki at yürür denize Rakının yayları kopar bir iki adam ağlar Bir iki kadın güzel kokular içinde geçer uzaydan Senden hâlâ bir haber yoktur Bir nesnenin neresinde akşam olur " Küçük İskender (Derman İskender Över) - Sarı Şey
__________________ Dik başlıyım çünkü eğilirsem tacım düşer. |
|
25 Eylül 2015, 00:12 | #2118 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Klişeler yanlış oldukları için değil, çok tekrarlandıkları için gözden düşüyorlar. Zülfü Livaneli - Konstantiniyye Oteli Bir halkın eğitimi, sokaktaki davranışlarından belli olur. Edmondo De Amicis - Çocuk Kalbi Kadının ziyneti sessizliktir. Kadının yüzü onun en tehlikeli silahını saklar, yani dilini Zülfü Livaneli - Konstantiniyye Oteli Çünkü geçmişini hor gören bir millet, ancak ******** insanlardan kurulu bir topluluk olabilir. Hüseyin Nihal Atsız - Türk Ülküsü Bizim gibi düşünmeyenlerin fikirlerine, kanaatlarına saygı gösteririz. Fakat samimi olmaları şartıyla... Büyük ülküleri, milli davaları gündelik ve aşağılık siyaset oyunlarına karıştıranların kannati hürmete layık değildir. Nihal Atsız - Türk Ülküsü Kimsenin umrunda olmayan acılarımız var! Cüneyt Özdemir - Eğlencesini Yitiren Ülke Herkes bilir ki, hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değildim; çünkü her iki halde de başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu , binlerce yıl devam edecektir. Sözün kısası bundan daha açık bir şey yoktu. şimdi yahut yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim. O anda yapmakta olduğum muhakemede beni bir parça rahatsız eden şey, yirmi yıl daha yaşamak düşüncesiyle içimde duymakta olduğum o korkunç hamleydi.fakat bu hamleyi yatıştırmak için de, nihayet o gün gelip çatınca düşüncelerimin neler olacağını tahayyül etmekten başka yapacak işim yoktu. insan madem ki ölecektir, bunun nasıl ve nerede olacağının önemi yoktur, apaçık bir şeydir bu... ..... Akşam,Marie beni görmeye geldi,kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. "Bence bir,ama istersen evleniriz''dedim. O zaman, kendisini sevip sevmediğimi öğrenmek istedi. Başka zaman da söylediğim gibi,''bunun bir anlamı yok,ama heralde sevmiyorumdur'' diye karşılık verdim. ' 'Öyleyse niçin benimle evleneceksin?'' diye sordu. Bunun hiç bir önemi olmadığını, isterse evlenebileceğimizi söyledim. Zaten isteyen kendisiydi,ben sadece evet demekle yetiniyordum. O zaman Marie,''evlilik ciddi bir şeydir'' dedi. Ben de; ''değildir'' diye karşılık verdim. Bir an sustu, bana sessiz sessiz baktı. Sonra yine konuştu. ''aynı biçimde bağlı olduğun bir başka kadın sana aynı öneride bulunsa kabul eder miydin,onu öğrenmek istiyorum'' dedi. ''Elbette ederdim'' dedim. O zaman, ''ben seni seviyor muyum acaba?'' diye sordu. Ben de ''bu konuda hiç düşünmedim''diye karşılık verdim. Albert Camus/ Yabancı '' Siz kurallar koymayı çok seversiniz, ama kuralları bozmayı daha çok seversiniz. Tıpkı okyanus kıyısında sabırla kumdan kuleler yapan, sonra da kahkahalarla onları deviren çocuklar gibi.'' Halil Cibran - Ermiş ''Bir insanın içten olup olmadığını anlayabilmek için onun niyetini bilmek gerekir. Daha doğru bir ifade ile, içtenlik niyetin dürüstçe ifadesi olarak tanımlanır. Bir öğrenciyi düşün, okula gidiyor, o kadar zamanını veriyor. Bu samimi, içten bir öğrenci mi? Eğer öğrenmeyi, bilgiyi gerçek güdü olarak yaşatıyorsa, evet. Ama, yalnızca sınıfın birincisi olmak, sırf öğretmenden aferin almak, sadece sınıfı geçince alınacak bisiklete sahip olmak için çalışıyorsa, onun öğrenciliğinde içtenlik yok demektir.'' - Doğan Cüceloğlu / Savaşçı Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır. Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol. Çünkü cibilliyetsize ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermektir. * Mesnevi “Gülmek; “saf” denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; “duygusal” görünme riskini… Birine yakınlaşmak; “kendini kaptırma” riskini, Duygularını açmak; “kendini ortaya koyma” riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; onları başkasına kaptırma” riskini göze almaktır. Sevmek; “karşılık görememe” riskini… Yaşamak ise; “ölme” riskini göze almaktır. Umutlanmak; “hayal kırıklığına uğrama” riskini Çabalamak ise; “başarısız olma” riskini göze almaktır… Ama riskler yaşanmalıdır. Çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir, ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.” * LEO BUSCAGLİA - Yaşamak, Sevmek Basit biri değilim..! Gözlerimi kanatırcasına ağladığım gecelerim var.! Ve kahkahalara sarılmış anılarım.! Herkes kadar dertli,bazılarından fakir, çoğundan zenginim. Taşıdığım hayallerim, söylenecek şarkılarım, paylaşılacak dostluklarım var. Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim, Gidene beddua edemeyen bir dilim var.. Yüreğimi korkak büyütmedim.! “Kaybettiklerim; dağıttığım servetimdir”..! * Can Yücel ' 'Gerçekte her insanın ruh yapısında sanki bir hayvan saklıdır. Kimi tilki gibi kurnaz, kimi arslan gibi cesur ve atılgan, kimi karınca gibi biriktirici, kimi yılan gibi ısırıcıdır… Bunların herbiri ayrı ayrı birer hayvanda barınan karakterlerdir. İnsanda hepsi birleşmiştir. Her insan bir hayvanın karakterine sahiptir. Bazen birkaç hayvan karakteri bir insanda toplanır ve hepsinin ruhundaki karakter yüzüne de akseder. İnsan yüzlerinde karakterlerinin aksini görürsünüz. Sonra bunlar hayat alanında yan yana dizilirler ve bir toplum düzeni içinde yaşamağa mahkum olurlar. Melek ruhlularla sırtlanlar dünyamızda yanyana yaşıyorlar.'' * Nurettin Topçu (İslâm ve İnsan - Mevlana ve Tasavvuf, Dergâh Yayınları, sf. 34-35.) Konu AngeL tarafından (04 Mayıs 2017 Saat 23:39 ) değiştirilmiştir. Sebep: FLood. |
|
25 Eylül 2015, 21:38 | #2119 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Yeri Olan Kitap Cümleleri Hiç, bildikleri hiçtir, bilmek istedikleri hiç, Bak da gör şu cahilleri, kurulmuşlar tepesine dünyanın, Onlardan değilsen şayet kâfir derler adama Boşver onları Hayyam, sen bak kendi yoluna. Amin Maalouf - Semerkant
__________________ Dik başlıyım çünkü eğilirsem tacım düşer. |
|
Etiketler |
kitap, kitap alıntıları, yeri |
Konuyu Toplam 104 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 104 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Şuan Elinde Olan Kitap ? | Sır | IF Ekstra | 8 | 07 Ocak 2023 21:34 |
Dünya'da Yazılmış Olan İlk Kitap | Sarya | Merak Ettikleriniz | 1 | 20 Ocak 2022 14:01 |
Evi ve iş yeri olan herkesi ilgilendiren haber! 2021 DASK tutarları yükseltildi | NurSima | Güncel ve Son Dakika Haberler | 0 | 19 Ocak 2021 14:16 |
Küba'da yapılacak olan caminin yeri belli oldu | Seth | Haber Arşivi | 0 | 20 Kasım 2014 11:09 |
Google Sohbet Chat Aramalarinda Yeri Olan Siteden Kaliteli Değişim | S3m1h | Link değişimi | 5 | 01 Kasım 2011 19:48 |