[Ely]

Ne vakit bir şeyler yolunda gitmese, ekseriyetle diğerlerini suçlarız. Böyledir. Fakat belki de onları fenalığa çeken kendi bataklığımızdır. Grangé kitabında "İnsan kendi karanlığında boğulurken başkalarına nasıl ışık dağıtır?" derken bundan bahseder. Aydınlığı görmek istiyorsak, evvela kendi karanlığımızı boğmalı.

[Flora]

...yarın her şeyi daha farklı düşüneceksiniz.
Gündüz her şey daha farklı görünür insana.

*Bir Kadının Yaşamından 24 Saat..

[BeLa]

Ben ikide birde böyle oluyorum, bazan bütün insanları boyunlarına
sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazan da hiçbirinin yüzünü görmek
istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim
bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı.

Sabahattin Ali / içimizdeki seytan.

[Ely]

Ah şu yollar! İnsanı alıp götürüyor. Tezer Özlü, "Her gidiş, her yolculuk, kendi 'benimin' bilinmeyenine doğru, bilmek için bir iniştir." diyor. Bize de şu yaşamak yolculuğunda bir bilinmeyeni daha "hallettiği" için, yollara vefa düşüyor.

[Ely]

İnsan pek çok meseleden şikayet edip durur da, bir şeyler yapmaktan hep geri durur. Yenilmekten mi korkar, denemekten mi bilinmez. Herman Melville, "Her şeyi denerim, yapabildiklerimi yaparım." derken bundan bahseder. Korkmayın, yapabilecekleriniz düşündüğünüzden daha çok.

[Run]

Gururu kırılmış bir adam, artık hiçbir şeye yeniden başlayacak gücü kendinde bulamaz. Yalnız ve kafası karışıktır, düne kadar doğru ve gerekli gördüğü şeylerden artık emin olamamanın huzursuzluğunu yaşar, geride kalan son kuvvetini, öfkeli bir yumruğa dönüştürüp hiç umulmadık bir anda, beklenmedik birine yöneltip, kırılmış gururunu onarabilmenin beklentisi içindedir.

Yaralı bir hayvanın hayatta kalabilmek için pusuda beklemesi gibidir.

Tarık Tufan - ve sen kuş olur gidersin

[Flora]

Ne zaman içime biraz fazla baksam, yükseklik korkum depreşir.

*Üç Aynalı Kırk Oda

[Ely]

Geçen akşam merdivenlerden yuvarlandığımda kendimi tanıdım aslında. Hemen, hiçbir şey olmamış gibi kalktım. Dizlerim kanıyorken, elim kolum morarmışken acıyı yok saydım. Çünkü siz de bana güçlü olmayı öğrettiniz ama pan hareketiyle dönelim ki güçlü değilim. Nasıl büyük kahkahalarım varsa bir o kadar da üzülmeliydim. İzin vermediniz. Bedenime biçtiğiniz kılıflara giremiyorum. Buhranımı sansürsüzce kimseye anlatamıyorum. Hepiniz sanki çok normal insanlarmışsınız gibi yargılamaya, isim koymaya başlıyorsunuz. Neden böylesiniz? Ben neden böyle olduğumu biliyorum. Siz de anlatsanıza, dinlerim.

[BeLa]

Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi; fakat yokluğu müthişti.

Kuyucaklı Yusuf

[Mara]

Hiç inanmamıştım ona. Ama, tilkinin dedikleri aklıma geldi birden. Birinin sizi evcilleştirmesini kabul etmişseniz, biraz gözyaşı dökmeyi de göze alacaktınız...

Küçük Prens