![]() |
![]() |
![]() | #261 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey 35 sporcumuz Akdeniz Oyunları'nda Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Dünyanın en önemli spor organizasyonlarından birisi olan Akdeniz Oyunlarının 16.'sı, 26 Haziran – 05 Temmuz 2009 günleri arasında İtalya'nın Pescara kentinde yapılıyor. 16.Akdeniz Oyunları'nda Türkiye'den 27 spor dalında 343 sporcu mücadele ederken, Milli Takım kafilesinde Fenerbahçe Spor Kulübü'nden 8 spor dalında 36 sporcu yer alıyor. Milli takımlarda yer alan Fenerbahçeli sporcular ve antrenörler şöyle: ATLETİZM (10 Sporcu, 4 Antrenör) Antrenörler: Gürsel ÖZYURT Cüneyt YÜKSEL Ramazan KUTLU Muzaffer TOLUN Bayanlar: Melis Karin MEY 4x100 Bayrak, Uzun Atlama Burcu AYHAN Yüksek Atlama Nevin YANIT 4x100 Bayrak, 100 Metre Engelli Dudu KARAKAYA 1.500 Metre Erkekler: Fatih ERYILDIRIM Çekiç Atma Bekir KARAYEL Yarı Maraton Fatih AVAN Cirit Atma Halil AKKAŞ 1.500 Metre, 3.000 Metre Engelli Selim BAYRAK 5.000 Metre, 10.000 Metre BASKETBOL (1 Sporcu) Bayanlar: Yasemin Begüm DALGALAR BOKS (8 Sporcu, 1 Antrenör) Antrenör: Enver YILMAZ Erdal İNANLI 51 Kilo Abdullah DURSUN 54 Kilo Yakup KILIÇ 60 Kilo Onur ŞİPAL 64 Kilo Önder ŞİPAL 69 Kilo Adem KILIÇÇI 75 Kilo Önder ÖZGÜL 81 Kilo Denizcan GÖKKAYA +91 Kilo FUTBOL (1 Sporcu) Fehmi Mert GÜNOK Kaleci KÜREK (2 Sporcu, 1 ) Yiğit SAYGILIGİL BAE 2- Abdullah İnanç DUMAN BAE 2- MASA TENİSİ (2 Sporcu, 1 Antrenör) Antrenör: Gürhan YALDIZ Bayanlar: Melek HU Bireysel, Takım Erkekler: Cem ZENG Bireysel, Takım VOLEYBOL (3 Sporcu) Bayanlar: Naz AYDEMİR Seda TOKATLIOĞLU Erkekler: Emre BATUR YÜZME (9 Sporcu, 1 Antrenör) Antrenör: Levent CAMUŞÇUOĞLU Bayanlar: Gizem ÇAM 50m.Serbest, 50m.Sırtüstü, 50m.Kelebek Dilara Buse GÜNAYDIN 50m-100m-200m. Kurbağalama İris ROSENBERGER 50m-100m-200m. Kelebek Yasemin ROSENBERGER 100m-200m. Kelebek Nazlı Ege ÇALIŞAL 50m-100m-200m. Sırtüstü Ceren DİLEK 50m-200m. Kurbağalama, 400m.Bireysel Karışık Erkekler: Kaan TAYLA 50m-100m. Serbest Muzaffer DEMİRTAŞ 50m-100m-200m. Kurbağalama Güven DUVAN 50m-100m. Sırtüstü, 200m.Bireysel Karışık (Baki AYDIN) Bayrağı Naz taşıyacak Öte yandan Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, 16. Akdeniz Oyunları'nın açılış seremonisinde Türk Bayrağı'nı Fenerbahçemizin ve Milli Takım'ın genç voleybolcusu Naz Aydemir taşıyacağını açıkladı. Naz Aydemir'in Yıldız Milli Voleybol Takımı ile dünya ikincisi olduğunu belirten Akgül, ''Naz gelecek 10 yılda Türk voleybolunun yüzü olacak. Kendisi yarın İtalya'ya gelecek. Yetişebilirse Naz taşıyacak. Yetişemezse alternatifleri değerlendireceğiz'' şeklinde konuştu. |
| ![]() |
![]() | #262 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Şampiyon Muhammet Engin Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Gümüşhane'de gerçekleştirilen Liseler ve dengi okullar arası Türkiye Boks Şampiyonası final müsabakalarıyla sona erdi. Organizasyonda Fenerbahçe Spor Kulübü boks şubesi sporcularından 57 kiloda Muhammet Engin şampiyonluğa ulaştı. Şubemiz boksörlerinden 64 kiloda Berkay Varol ve 75 kiloda Serhan Serhat Sayın 2. olurken, 48 kiloda Abdullah Kondi 3. oldu..Fenerbahçe Boks Şubesi antrenörü Mustafa Genç büyük bir başarıya imza attıklarını söyledi. Fenerbahçe Kulübü Boks Şubesi, Şube Kaptanımız Mert Öztemel başkanlığında son üç yıldır çok büyük başarılara imza attığını ifade eden Genç, "Şu anda Akdeniz Oyunları'na giden takımımız var. 11 sıkletten 8'i Fenerbahçe Kulübü sporcusu. Burada da Fenerbahçeli sporcular büyük bir başarıya imza attılar. Türk boksunun temelini Fenerbahçe Spor Kulübü oluşturuyor. Yani bizim asıl hedefimiz sadece Türkiye'deki yarışmalarda birinci olmak değil, Türkiye'ye Avrupa, Dünya ve olimpiyatlarda altın madalya kazandırmak. Çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürüyoruz. Başta başkanımız Aziz Yıldırım olmak üzere yönetim kurulu üyelerimize amatör boksa verdiği değerden dolayı sporcularımız adına teşekkür ediyorum" diye konuştu. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
| ![]() |
![]() | #263 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Güiza'nın okları yaydan çıktı Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. 8. Konfederasyonlar Kupası'nın İspanya ve Güney Afrika Cumhuriyeti arasında Rustenburg'daki Royal Bafokeng Stadı'nda oynanan üçüncülük maçı büyük heyecana sahne oldu. İspanyol oyuncumuz "Okçu" Daniel Guiza'nın 88 ve 89. dakikalardaki golleriyle yıldızlaştığı mücadelede gülen taraf İspanyollar oldu. 8. Konfederasyonlar Kupası'nda üçüncülük maçı; son Avrupa şampiyonu İspanya ve turnuvanın ev sahibi Güney Afrika Cumhuriyeti arasında Rustenburg'daki Royal Bafokeng Stadı'nda oynandı. Avustralya Futbol Federasyonu adına Matthew Breeze'in düdük çaldığı karşılaşmada sahadan 3-2'lik galibiyetle ayrılan İspanya rakibine tarihindeki en önemli başarıyı yakalama fırsatını tanımadı, turnuvayı üçüncülükle tamamladı. 35 maçlık yenilmezlik serisi Amerika Birleşik Devletleri karşısında sona eren İspanya ve Brezilya'ya 83. dakikada teslim olan Güney Afrika Cumhuriyeti arasında oynanan grup maçını 'Boğalar' Villa ve Llorente'nin golleriyle 2-0 kazanmıştı. Royal Bafokeng Stadı'ndaki mücadelenin ilk 45 dakikalık bölümündeki karşılıklı ataklar golü getirmedi ve taraflar devre arasında soyunma odasına 0-0'lık eşitlikle gittiler. İkinci yarıya hızlı başlayan İspanya; Villa'nın 48. dakikadaki ceza alanı dışından vuruşunda Khune'den dönen topu tamamlayan Burquets'le golü buldu ancak genç orta saha oyuncusunun ofsaytta olduğunu gösteren bayrağı kaldıran yardımcı hakem golü iptal etti. Pozisyonun tekrarında golün nizami olduğu ve yardımcı hakemin hatalı olduğu gözlemlendi. Guiza 58'de girdi!.. İspanya Milli Takımı Teknik Direktörü Vicente Del Bosque; İspanyol oyuncumuz Dani Guiza'yı karşılaşmanın 58. dakikasında Fernando Torres'in yerine sahaya sürdü. Organize gelişen Güney Afrika Cumhuriyeti atağında Dikgacoi'nin derin pasına sol kanattan hareketlenen Tshabalala'nın içeri çevirdiği topu kale önünde kontrol eden Mpela savunmadan önce davranarak düzgün bir vuruşla Casillas'ı avladı ve mücadelenin 73. dakikasında tribünleri sevince boğdu. Guiza coştu, coşturdu!.. Sağ kanattan gelen ortada topu ceza alanı içinde kontrol eden oyuncumuz Guiza düzgün bir vuruşla Khune'yi mağlup ederek 88. dakikada skora denge getirdi. Golün şokunu üzerinden atma fırsatını bile bulamayan Güney Afrika Cumhuriyeti 89'da 'Okçu'ya bir kez daha avlandı. Karşılaşmanın son dakikaları büyük heyecana sahne oldu; mükemmel bir vuruşla takımının ve kendisinin mücadeledeki ikinci golünü kaydeden Mpela 90+3. dakikada skoru eşitledi, maçın uzamasını sağlayan golü kaydetmiş oldu. Uzatma bölümünün ikinci yarısına hızlı başlayan İspanya; transferin gözde isimlerinden Alonso'nun 107. dakikada attığı serbest vuruş golüyle karşılaşmada yeniden skor avantajını yakaladı |
| ![]() |
![]() | #264 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Daum ve Teknik Kadrosu Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Akşam saatlerinde Samandıra Kamp Merkezi'nde yapılan antrenmanla yeni sezon hazırlıklarına başlayan Profesyonel Futbol Takımımızın teknik direktörlüğüne getirilen Christoph Daum ve teknik kadrosu şu isimlerden oluşuyor. Christoph Daum - Teknik Direktör Ayhan Tumani - Yardımcı Antrenör Roland Koch - Fiz. Kondüsyoner Holger Gehrke - Kaleci Antrenörü Ertuğrul Karanlık - Doktor Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
| ![]() |
![]() | #265 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Fenerbahçe Dergisi yine dopdolu Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yayın organı Fenerbahçe Dergisi'nin Temmuz sayısı, yine dopdolu içeriği, hiçbir yerde görmediğiniz fotoğrafları, dev posteri ve Fenerli Çocuk ilavesiyle bayilerde... Fenerbahçe Dergisi'nin 77 no'lu Temmuz 2009 sayısı, flaş transferimiz Mehmet Topuz'un görseli ve "Bir Gün Herkes Fenerbahçeli olacak" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini alıyor. Derginiz bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz; bir diğer transferimiz Özer Hurmacı'ya ait. Fenerbahçe Dergisi'nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleri ve hediyeleriyle birlikte tükenmeden alın. Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi'nin son sayısından çarpıcı başlıklar: • Olağan Genel Kurul'da Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu'na seçilen Başkanımız Aziz Yıldırım, yöneticilerimiz ve kulübümüzün kurulları mazbatalarını Kulüp Binası'nda düzenlenen bir toplantıda teslim aldılar. Detaylar derginizde… • Fenerbahçemizin yeni sezon için kadrosuna dahil ettiği yeni transferlerimiz Mehmet Topuz, Özer Hurmacı, Bilica ve Bekir İrtegün'le ilgili tüm bilgiler ve röportajlar derginizde… • "Volkan Babacan nişanlandı", "Başkanımız Düzce Valisi'ni ziyaret etti", "Diyarbakırlılar Faruk Ilgaz'da bir araya geldi", "Bostancı Fenerium Outlet yenilendi", "Futbol altyapı seçmeleri yapıldı"; "Halit Kıvanç da Asr-ı Fener'lendi", "Yaz dönemine tekne turuyla girdiler", "Okul yeni eğitim yılına hazır", "Aksi düşünülemezdi", "Fenerbahçe aşkı limit tanımıyor", "Amiral Orhan Aydın Kupası yapıldı", "Fener Tube'a dök içini…", "Fenerium Kemerburgaz'da", "Fenerbahçe Kayseri Futbol Altyapı Okulu açıldı" ve daha birçok haber "Haber Turu" sayfalarımızda… Haber turlarıyla, Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız. • Kral geri döndü Fenerbahçemizin "Kral" lakaplı efsane futbolcularından Aykut Kocaman, kulüp binasında 16 Haziran 2009 Salı günü düzenlenen imza töreniyle, Fenerbahçe Spor Kulübü Futbol Şubesi Sportif Direktörlüğü'ne getirildi. İmza töreninde konuşan Başkanımız Aziz Yıldırım, sportif direktörlük sisteminin Türkiye'de ilk kez denendiğini belirtip herkesin Aykut Kocaman'a yardımcı olmasını isterken, Aykut Kocaman da şimdiye kadar üstlendiği görevlerden farklı bir kulvarda koşmaya başlayacağını ifade etti. • KAPAK KONUSU: "Artık Fenerbahçe ile evliyim" Fenerbahçe'nin bu sezonki flaş transferi Mehmet Topuz özel yaşamı, çalışma disiplini, Fenerbahçe'deki geleceği ve hedeflerini anlattı. Temiz, dürüst ve saf bir Anadolu çocuğu olduğunu ilk görüşünüzde anlayabileceğiniz Mehmet Topuz, "Fenerbahçe apayrı, büyük bir kulüp. Yaşanan olaylardan ötürü buraya gelirken bir çekincem oldu ama Aziz Başkan'la görüştükten sonra rahatladım. Bana herkesin hata yapabileceğini söyledi. Bu beni çok rahatlattı. Şimdi artık asıl amacım, maçlar başladıktan sonra kendimi göstermek. Taraftarlarımız bana büyük bir güven verdi. Ayrıca Aziz Başkan'ın da çok büyük desteğini gördüm ve bana güven verdi. Aziz Başkan, bana bir baba gibi yaklaştı ve destek verdi. Bu desteği boş çıkarmayacağım" dedi. Futbol hayatının bir 'rica' ile nasıl başladığını, Kangal köpeklerine olan merakını ve futbol dışında nelerle vakit geçirdiğini anlatan Mehmet Topuz, tüm kardeşlerinin evli olduğunu, kendisinin de nikah kı***** Fenerbahçe'yle evlendiğini söyledi. Destek beklediği taraftarımıza mesaj vermeyi de ihmal etmeyen Mehmet: "Bana güvensinler. Çünkü sezon sonunda şampiyonluğa hep birlikte koşacağız" dedi. • "Fenerbahçe forması büyük bir onurdur" Fenerbahçe'ye attığı imza kurumadan FB TV'de soruları cevaplandıran yeni transferimiz Özer Hurmacı, Fenerbahçe'nin kendisi için ne anlam ifade ettiğini, bugüne kadarki futbol yaşantısını ve hedeflerini anlattı. 3 yabancı dil konuşabilen, okumayı seven, bu özellikleriyle de entelektüel bakışa sahip bir futbolcu izlenimi veren Özer Hurmacı, Fenerbahçe formasıyla Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda bir maça çıkacak olmanın kendisini şimdiden çok heyecanlandırdığını söyledi. Fenerbahçe formasını giymenin bir onur olduğunu belirten ve şu anda hayallerinin takımında olduğunu söyleyen Özer Hurmacı, taraftarlardan destek isteyerek, hedeflere taraftarlarla iletişim kurarak, mücadele ederek birlik içinde yürüyeceklerini ifade etti. • "Özlemini duyduğum takıma geldim" Fenerbahçemiz, Gaziantepspor'dan 3 yıllığına Bekir İrtegün'ü transfer etti. Defans mevkiinde görev yapan oyuncumuz, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı Basın Toplantı Odası'nda 24 Haziran 2009 Çarşamba günü düzenlenen bir imza töreniyle, resmi sözleşmeye imzasını attı. İmza töreninde hazır bulunan Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman, Fenerbahçe'nin Bekir İrtegün transferiyle, mücadeleci bir takım yaratma yolunda önemli bir adım daha attığını kaydetti. Başarı için elinden gelenin fazlasını ortaya koyacağını söyleyen Bekir İrtegün ise, "Bu güzel mabette hedeflerimize ulaşacağız" dedi. • "İşimize bakacağız" Futbolcularımızdan Uğur Boral, geride bıraktığımız sezonun bir değerlendirmesini yaparak, yeni sezonla ilgili görüşlerini dile getirdi. Fenerbahçe Futbol Takımı'nda yeni bir yapılanmanın oluşturulduğunu belirten Uğur Boral ayrıca gelen ve giden oyuncuların olduğunu hatırlatarak, tüm bunların Fenerbahçe'nin menfaatleri ve başarısı için yapıldığını söyledi. Her şartta görevlerinin sahaya çıkıp en iyi futbolu ortaya koymak olduğunu söyleyen Uğur Boral, "Şartlar ne olursa olsun işimize bakacağız. Fenerbahçe'nin başarısı için terimizin son damlasına kadar mücadele edeceğiz" dedi. • "Rijkaard Galatasaray'a güzel ikincilikler yaşatacaktır" Başkanımızın Aziz Yıldırım'ın son Olağan Kurul'da göreve çağırdığı yeni bir isimle, Sayın Cihan Kamer'le görüştük. Atasay Kuyumculuk'un sahibi, iş adamı Cihan Bey, Fenerbahçe'de söz ve vazife almaktan dolayı duyduğu onuru ve Fenerbahçe'nin önümüzdeki 3 yıllık yönetim sürecinde elde edeceği başarılar için ne gibi planlamaların yapıldığını, nelerin kısa vadede hayata geçirileceğini paylaştı bizlerle… Futbolda bir daha başarısızlık yaşatmayacaklarını dile getiren yöneticimiz, 3 yıl üst üste şampiyonluk, Türkiye Kupası sahipliği ve Avrupa'da bize yakışır bir başarı için taraftarımızın onlara güvenmesi gerektiğini dile getirdi. • Kombine satışı devam ediyor! Profesyonel Futbol Takımımızın Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 2009-2010 sezonunda oynayacağı maçlar için geçerli olacak kombine kartların genel satışına ilgi büyük. Taraftarlarımız istedikleri koltuklara bir an evvel kavuşmak için ilk günlerden kuyruklar oluşturdular. Detaylar derginizde… • "İki çocuk da Mariana'dan istiyorum" Kariyerinde birçok başarıya imza atan Brezilyalı oyuncumuz Roberto Carlos, sezonun bitmesinin ardından hayatını 2002 yılında tanıştığı Mariana ile birleştirdi. Çiftin Brezilya'da organize edilen düğün töreni masalları aratmadı. Çok özel fotoğraflarla derginizde… • adidas ile 5 yıl daha Kulübümüz, spor giyim firması adidas firmasıyla olan sponsorluk sözleşmesini 5 yıl uzattı. Taraflar arasındaki teknik sponsorluk anlaşmasının 2014 yılına kadar uzatılması nedeniyle, Fenerium'dan sorumlu Asbaşkanımız Abdullah Kiğılı ve adidas Türkiye Genel Müdürü Haluk Özmutlu, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı 1907 Tribünü'nde, ortaklaşa bir basın toplantısı düzenlediler. Toplantıda klasik çubuklu formanın yanı sıra 3 değişik forma tasarımının daha yapıldığı ve yeni tasarımların çok yakında kamuoyuyla paylaşılacağı açıklandı. • Formalarımız Nisan'da hazırdı Fenerbahçemizin 2009 - 2010 sezonunda Profesyonel Futbol Takımımızın giyeceği formalar hakkında medyada yayınlanan haberler ve resimlerin ardından bilgi kirliliği ve fikir karmaşasını önlemek adına Fenerium Pazarlama Grup Müdürü Tezcan Şaylı, bir dizi açıklama yaptı. Sorularımızı yanıtlayan Şaylı, formaların tasarım ve üretim süreçlerini aktarırken formaların henüz sezon kapanmadan 1 Nisan gibi kesinleştiğini, lansman tarihinin ise Temmuz sonunda olacağını duyurdu. • Emre ve Uğur otizm hastası sporcuları ziyaret etti Oyuncularımız Emre Belözoğlu ve Uğur Boral, otizm hastası sporcuların mücadele ettiği Dragos'taki "Sportizm, Otizm Gençlik ve Spor Kulübü"nü ziyaret etti. TV yapımcısı Acun Ilıcalı ile birlikte Dragos'taki merkeze gelen oyuncularımız, burada kulübün direktörü Bener Erkorur'dan bilgi alarak bu oyuncularla birlikte zaman geçirdiler. • UEFA Avrupa Ligi'nde rakibimiz 17 Temmuz'da belli oluyor UEFA tarafından yapılan değişiklikle, UEFA Kupası'nın yerini alan ve gelecek sezondan itibaren "UEFA Avrupa Ligi" adını taşıyacak olan organizasyonun özellikleri ve Türk takımlarının durumu belli oldu. Yeni ligin tüm özellikleri, Türk takımlarının yer aldığı kura günleri ile maç takvimleri derginizde… • "Hep daha iyisi olmak için uğraşıyorum" Bütün sporların atası olarak kabul edilen atletizm ülkemizde maalesef gerektiği kadar ilgi görmüyor. Ancak Fenerbahçe Spor Kulübü, adına ve misyonuna uygun bir şekilde atletizme büyük destek veriyor… Bunu atletlerimizin kazandığı başarılarla taçlandırıyor. Türk atletizminin son dönemlerde yetiştirdiği en iyi kadın atletlerinden ve ülkemizi Pekin Olimpiyatları'nda da temsil eden Nevin Yanıt, Fenerbahçe Dergisi'ne konuk oldu. Nevin, atletizme tesadüfen nasıl başladığını, kulağının çekilmemesi için nasıl antrenmanlara gittiğini, olimpiyatlarda yarı finale kadar giden başarısını, 2012 yılında kazanmak istediği başarıları ve Dünya'nın en iyilerinden biri olma arzusunu anlattı. • "En üst noktayı hedefliyoruz" Voleybolun yükselen değerlerinden biri olan Naz Aydemir, geçen ay kendisini Fenerbahçe'ye bağlayan imzayı attı. Eczacıbaşı Zentiva'dan Fenerbahçe Acıbadem'e transfer olan 19 yaşındaki genç voleybolcu kariyerini, gelecekle ilgili planlarını, eğitim ve sporun bir arada nasıl yürüdüğünü ve daha birçok şeyi Fenerbahçe Dergisi'ne anlattı. Fotoğraf çekimlerinin Kız Kulesi ve Fenerbahçe Dereağzı Tesisleri'nde yapıldığı röportajda, Naz ile ilgili bilinmeyen birçok şeyi öğrenmek mümkün... • Fenerbahçe USA Derneği'nin geleneksel Fenerbahçe Balosu, 21 Haziran 2009 Pazar New York'taki Marriot Marquis Otel'de yapıldı. Baloya dair tüm ayrıntılar derginizde… • Kulübümüzün Mali İşler Koordinatörü Abdülkadir Kuşin, bu ayki köşesinde 42 yıl öncesine ait 1967 tarihli "İdare Heyeti Faaliyet ve Mali Durum" raporunu değerlendiriyor. • Yazarımız Alp Bacıoğlu, Zaman Tüneli köşesinde, bu ay Fenerbahçe Voleybol Şubesi tarihinin 2. bölümünü aktarıyor. Bacıoğlu ayrıca, Fenerbahçe'de 1954 yılında bayan basketbol ve voleybol dallarının etkinliğe başlamasına öncülük eden kişi olan Ayten Salih Berkalp ile keyifli bir söyleşi yaptı. • Genel sekreterimiz Vedat Olcay'ın hazırladığı "Geçen Ay Neler Oldu?" dosyası sayesinde Fenerbahçe'mizdeki tüm önemli olayları takip etme fırsatını yakalayacaksınız. • Sibel'in Sahasında konuk: Zeki Alasya. • Yazarımız Ersin Demirel, bu ayki "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Vatan Şaşmaz'ı konuk ediyor. • Köşe yazarlarımız Jak Benzonana, Burcu Aydın ve Ayşesu Zorlutuna gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşı***** gündemi oluşturmaya devam ediyorlar. • Fenerbahçemizin geçen ay içinde yaptığı tüm futbol maçları, Onur Tuncer'in keyifli anlatımıyla derginizde… • 2008-2009 sezonunda Fenerbahçemizin maç çizelgesiyle geçtiğimiz sezona dair tüm istatistiki bilgilere ulaşabilirsiniz. • Basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, transferler ve müsabaka sonuçları Fenerbahçe Dergisi'nde. • Fenerbahçe Spor Kulübü Yaz Okulları'ndan haberler, 2. dönem kayıt bilgileri derginizde… • Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler, Fenercell ve Fenerbahçe Kart etkinlikleri derginizde. • Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları'na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde. • Yurt çapında yeni açılan Fenerbahçe Spor Okulları'na dair tüm haberler derginizde. • Dergimizin en hit köşelerinden biri de sizlerin katkısıyla büyümeye devam ediyor. "Minik Kanaryalar" köşemizde geleceğin aydınlık Fenerbahçelileri, sizlere şimdiden kendilerini tanıtmak için adeta yarışıyorlar. Onların sevimli "Merhabaları"nı ve Kulübümüze seslenişlerini bu köşeden takip edebilirsiniz. • "12. Adam" köşesinde sizlerin görüş ve duygularınıza birebir yer vererek 12. adamı biraz daha yakından tanıma fırsatı bulacağımıza inanıyor, sarı ve laciverdin sevgisi ile atan kalplerimizin hep bir arada ve bir yolda buluşmasını diliyoruz. Bu ayın 12. Adamları Ferdi Kurter ve Umut Eke. • Fenerbahçe Dergisi, her ay taraftarını Fenerbahçe gündeminden haberdar ettiği gibi, sinema, albüm, kitap, teknoloji, play station, Feneroskop ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarının hayatına renk katmaya devam ediyor. • Fenerium'dan çarpıcı kampanyalar, indirim fırsatları, yeni mağaza açılışları ve daha birçok Fenerium haberini derginizde bulabilirsiniz. Fenerium koleksiyon kitapçığı da derginizin içinde yer alıyor. • Fenerbahçe Dergisi'nin Temmuz 2009 sayısı gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden posteriniz ve Fenerli Çocuk ilavenizle birlikte istemeyi unutmayın. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
| ![]() |
![]() | #266 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. GELİYORUZ!!! 24 Mart 2010 Çarşamba * 19:09 Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Fenerbahçemiz, Manisaspor 'u 2-0 mağlup etti ve hafta sonu oynayacağımız Galatasaray derbi maçı öncesinde moral buldu. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Fenerbahçemiz, Manisaspor ile karşı karşıya geldi. Şükrü Sarcoğlu Stadı'nda oynanan karşılaşmayı sarı lacivertli takımımız 2-0 kazanarak raövanş maçı öncesinde avantajlı bir skor yakaladı. Fenerbahçemize galibiyeti getiren golleri 31. dakikada Guia ve 34. dakikada Deivid kaydetti. Bu arada maçın 19. dakikasında Emre Belözoğlu sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. Emre'nin durumu yapılan testlerin ardından belli olacak. Maçın 79. dakikasında ise Manisaspor'da defans oyuncusu Kalabane ikinci sarı karttan kırmızı kart gördüğü için rövanş maçında forma giyemeyecek. Bu galibiyetten sonra iyice kendine gelen Fenerbahçemiz pazar günü oynayacağı derbi maçına moralli çıkacak. Derbiye sayılı günler kala diyoruz ki "ŞİMDİ ONLAR DÜŞÜNSÜN" Bu karşılaşmanın rövanşı TFF tarafında 14 Nisan diye açıklanmıştı. Ancak son bilgilere göre tarihte bir değişiklik olacağı belirtildi. DAUM'DAN TEK DEĞİŞİKLİK Teknik Direktörümüz Christoph Daum, Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde Manisaspor ile yaptıkları ilk maçta, takımını son lig maçından tek değişiklikle sahaya sürdü. Gaziantepspor ile yapılan lig maçında ilk 11'de forma giyen Deniz, kupa mücadelesinde yerini, hafta içi yapılan taktik çalışmalarda Alman çalıştırıcının denediği Selçuk'a bıraktı. Sarı-lacivertli ekibimizin salı akşamı yaptığı antrenmanda sakatlanan ve sağ üst baldırında yırtık oluşan Deniz maç kadrosunda yer almadı. Fenerbahçemiz'in kadrosunda, sakatlıkları nedeniyle tedavileri süren Cristian, Ali ve Uğur'un yanı sıra sağ kasığında ödem bulunan ve hafta içi antrenmanlara tedbir amaçlı olarak çıkarılmayan Semih de bulunmadı. Omzundaki sorun geçen forvet oyuncusu Gökhan Ünal, Manisaspor maçında yedekler arasında şans buldu. ÖZHAN CANAYDIN'A ALKIŞ Vefat eden Galatasaray Kulübü'nün eski başkanı Özhan Canaydın'ı, maç öncesi Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın bütün tribünleri alkışladı. Taraftarlarımız, İstiklal Marşı'nın ardından Canaydın için yapılan saygı duruşu tamamlanana kadar merhumu alkışladı. ''MEKANIN CENNET OLSUN CENTİLMEN BAŞKAN'' Fenerbahçeli taraftarlarımız, vefat eden Galatasaray Kulübü eski başkanı Özhan Canaydın için pankart açtı. Taraftarların maraton tribününün üst bölümünde korkuluklara astıkları pankartta ''Mekanın cennet olsun centilmen başkan'' yazısı yer aldı. TARAFTARIN AKLI DERBİ MAÇTA Fenerbahçeli taraftarlarımız, kupa maçı öncesi tezahüratlarında, sarı-lacivertli ekibimizin hafta sonu Galatasaray ile oynayacağı derbi mücadelesine de göndermeler yaptı. Taraftarlarımız, ''Cimbomu yenmeden bu stada gelmeyin'' şeklinde tempo tuttular. EMRE ÜZDÜ, GOLLER SEVİNDİRDİ Karşılaşmanın ilk düdüğüyle birlikte Fenerbahçemiz oyunda ağırlığını hissettirdi. Sarı-lacivertli takımımız ilk yarıda topa basan ve kanatları kullanarak rakip kaleye saldıran bir görüntü çizdi. İlk 45 dakikada her şey istediğimiz gibi giderken; 19. dakikada Emre'nin sakatlığı tüm moralleri bozdu. Topsuz alanda bir anda adalesini tutarak kendini yere bırakan Emre yerini Deivid'e bıraktı. Emre Belözoğlu'nun bir süre oyun alanının kenarında tedavisi devam etti ancak büyük acısı olduğu yüzünden belli olan Belözoğlu oyuna devam edemedi. Deivid'in de oyuna girmesiyle takımımızda hücum oyuncularının sayısı çoğaldı ve aradığımız gol de geldi. İlk yarının 31. dakikasında Manisaspor savunmasının hatasını affetmeyen Guiza takımımızı 1-0 öne geçirdi. Üstünlük sayısında sonra daha da moral bulan ve istediğini sahaya yansıtan Fenerbahçemiz 34. dakikada Emre'nin yerine oyuna giren Deivid ile farkı ikiye çıkardı ve ilk 45 dakikada bu skorla tamamlandı. İKİNCİ YARI BASKI YOK İlk yarıdaki zorunlu Emre-Deivid değişikliğinden sonra Daum, ikinci oyuncu değişikliğini maçın 72. dakikasında yaptı. Bu dakikada Alman teknik direktörümüz oyundan Özer'i alırken; yerine Vederson'u soktu. Daum ikinci değişikliğini ise 85. dakikada yaptı. Son değişiklik hakkında ilk golümüzü atan Guiza'yı oyundan alan Daum, yerine Gökhan Ünal'ı soktu. Son dakikalarda oyuna giren Gökhan pek fazla kendini gösteremedi. Bu arada maçın 79. dakikasında savunma arkasına atılan topa koşan İspanyol golcümüz Guiza, Manisaspor savunma oyuncusu Kalabane tarafından düşürüldü. Kalabane bu pozisyonundan ardından ikinci sarı karttan kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı. Bu kartından ardından Kalabane rövanş maçında da forma giyemeyecek. İkinci yarıya sahaya 2-0'ın vermiş olduğu rahatlıkla çıkan Fenerbahçemiz hafta sonu oynayacağımız derbi maçını da düşünerek pek fazla oyuna asılmadı. Tamamıyla bizim kontrolümüzde geçen son 45 dakikada zaman zaman gol pozisyonlarına girmemize rağmen farkı arttıracak golü bulamadık. KUPA GOLCÜSÜ GUİZA Daniel Guiza, bu sezon Ziraat Türkiye Kupası'nda oynadığı 4 maçta da gol attı. Güiza, Z.Türkiye Kupası grup maçlarında Fenerbahçe'nin Tokatspor'u 3-2 yendiği maçta ve sarı-lacivertli takımın deplasmanda Antalyaspor'a 4-3 mağlup olduğu karşılaşmada; çeyrek final rövanş maçında Bursaspor'un Fenerbahçe'yi 3-1 yendiği maçta attığı golle takımını yarı finale taşıyan İspanyol forvet Manisaspor müsabakasında da golünü attı. SARACOĞLU'NDA 7'DE 7 Fenerbahçe son 2 sezonda Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynadığı 7 kupa maçını da kazandı. Fenerbahçe bu sezon Şükrü Saraçoğlu stadında grup maçlarında Altay'ı 3-0, Bursaspor'u yine 3-0 yenerken geçen sezon Bursaspor'u 2-0, Eskişehirspor'u 3-0, çeyrek final maçında Bursaspor'u 1-0, yarı final maçında Sivasspor'u 3-1 yenmişti. Fenerbahçe bu sezon sahasında oynaması gereken Tokatspor maçını ise Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynamış ve 3-2 galip gelmişti. Kupada yarı finalin ilk karşılaşmasında ise Manisaspor'u da mağlup eden sarı lacivertliler 7'de 7 yaptı. MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI) 7. dakikada soldan Simpson'un ortasında, ceza alanı içinde Mehmet Nas'ın kafa vuruşunda top üstten auta çıktı. 11. dakikada sağdan Alex'in kullandığı korner atışında, ceza alanı içinde Lugano kafayı vurdu, top üstten auta gitti. 31. dakikada kaleci Orkun'un büyük hatasını iyi değerlendiren Güiza, takımını 1-0 öne geçirdi. Bu dakikada Limeira'nın geri pasında kaleci Orkun topu uzaklaştırmak isterken ceza alanı içindeki Güiza'nın önüne attı. İspanyol golcü, bomboş pozisyonda topu kaleci Orkun'un yanından ağlara gönderdi: 1-0 34. dakikada Andre Santos'un soldan ortasında, ceza alanı içinde topa iyi yükselen Deivid, kafayla meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 2-0 41. dakikada orta sahadan Momha'nın savunmanın arkasına attığı uzun pasta topla buluşan Yiğit Gökoğlan'ın, sol çaprazda kaleci Volkan Demirel ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşunda, meşin yuvarlak uzak direğin yanından auta çıktı. 43. dakikada Özer'in pasıyla ceza alanı içinde sağ çaprazda topla buluşan Deivid'in vuruşunda, kaleci Orkun iki hamlede topu kontrol etti. 45. dakikada Alex'in soldan kullandığı köşe atışında, ceza alanı içinde Lugano kafayı vurdu, top kaleci Orkun'da kaldı. MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI) 59. dakikada sağdan Alex'in kullandığı korner atışında, ceza alanı içinde Lugano kafayı vurdu, top kaleci Orkun'da kaldı. 70. dakikada Deivid'in pasıyla ceza alanı dışında, sol çaprazda topla buluşan Özer'in vuruşunda, top farklı bir şekilde yandan auta çıktı. 75. dakikada sağdan Yiğit Gökoğlan'ın ortasında, ceza alanı içinde kaleci Volkan Demirel, Isaac'tan önce topu yumruklayarak uzaklaştırmak istedi. Ceza yayı üzerinde meşin yuvarlağı kontrol eden Yiğit İncedemir'in şutunda, kaleci Volkan Demirel iki hamlede topu kontrol etti. 79. dakikada Güiza'yı düşüren Kalabane, ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kaldı. 90. dakikada Alex'in ceza alanı dışından sert şutunda, savunmada topa ayak koyan Limeira, meşin yuvarlağı kornere attı. 90 artı 2. dakikada sağdan Gökhan Gönül'ün yerden ortasında ceza yayı üzerinde topla buluşan Deivid'in vuruşunda, meşin yuvarlak üstten auta çıktı. 90 artı 3. dakikada Deivid'in pasında topla buluşan Mehmet Topuz'un ceza alanı dışından şutunda, top yandan auta gitti. Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Abdullah Yılmaz, Cem Satman, Alper Ulusoy Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Lugano, Bilica, Andre Santos, Mehmet Topuz, Selçuk, Emre (Dk. 26 Deivid), Özer (Dk. 73 Vederson), Alex, Güiza (Dk. 86 Gökhan Ünal) Manisaspor: Orkun, Güven, Kalabane, Limeira, Momha, Yiğit Gökoğlan, Mehmet Nas (Dk. 60 Yiğit İncedemir), Mehmet Güven, Nizamettin, Simpson (Dk. 70 Dilaver), Ergin (Dk. 51 Isaac) Goller: Dk. 31 Güiza, Dk. 34 Deivid (Fenerbahçe) Kırmızı Kart: Dk. 79 Kalabane (Manisaspor) Sarı Kart: Dk. 48 Kalabane (Manisaspor) Kaynak: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
| ![]() |
![]() | #267 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Galatasaray 0 - 3 Fenerbahçe Acıbadem Aroma Bayanlar Voleybol Birinci Ligi play-off yarı final serisinin ikinci maçında Fenerbahçe Acıbadem, Galatasaray`ı deplasmanda 3-0 yenerek seride 2-0 öne geçti. İlk maçı da 3-0 kazanan Sarı Meleklerimiz, seride 2-0 öne geçti. Serinin üçüncü maçı yarın yine 50 Yıl Spor Salonu`nda oynanacak. ---------- AKLI TUTULMUŞLARA CEVAP. Çok sert bir yanıt geldi! Fenerbahçe Spor Kulübü Ankaragücü Asbaşkanı Ayhan Atalay'ın dün ve bugün yaptığı açıklamalar üzerine resmi inter sitesinden çarpıcı ve sert bir yanıt verdi:"Ankaragücü Kulübü Asbaşkanı Ayhan Atalay dün ve bu gün medyaya Kulübümüz ile alakalı akıl almaz açıklamalarda bulunmuştur. Ayhan Atalay bu konuda açıklama yapma gerekçesi olarak, Başkanımız Aziz Yıldırım ve Asbaşkanımız Ali Koç'un Bursaspor ve Ankaragücü taraftarları arasındaki kardeşlik bağına ilişkin açıklamalarını göstermiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım, bu konu hakkında hiç bir mecrada açıklama yapmamıştır. Asbaşkanımız Ali Koç'un açıklamasında ise Atalay'ın konuşmasına gerekçe yaptığı gibi olumsuz bir içerik bulunmamaktadır. Bu itibarla Atalay'ın kendi konuşmasına gerekçe olarak kamuoyuna sunduğu hususlar tamamen gerçek dışıdır. Ayhan Atalay'ın da konuşmasının bir bölümünde değindiği gibi Türkiye bir hukuk devletidir. Ancak söylediğinin aksine "çarpıklık" Türkiye'deki hukuk sistemi ile ilgili değil bu sisteme dahil olanlarla ilgili bir durumdur. Hukuk sistemine dahil olduğu halde, hukuk tanımazlığın yani çarpıklığın en tipik örneklerinden biri de Ayhan Atalay'ın bizzat kendisidir. Sayın Atalay ezberlediği konuşmasında hukuktan bahsederken kendisi hukuk bilmezliğin ve bu konudaki cehaletin en açık örneklerini de sergilemektedir. 15 gün sonra oynanacak bir maçın daha atanmamış hakeminin ismi üzerinde spekülasyon başlatan bu şahıs, bir televizyon kanalında kontrolünü de yitirerek, Ankaragücü Kulübünün Bursaspor Kulübü ile kardeş olduğunu, Fenerbahçe'yi yenerek Bursaspor takımını şampiyon yapacaklarını saf dillikle söylemiştir. Atalay'ın gerek bu söylemi gerekse 15 gün sonra oynanacak olan müsabakaya atanacak hakemi bugünden etkilemeye yönelik açıklamaları futbola özgü hukuk kuralları uyarınca suçtur. TFF Futbol Disiplin Talimatının 55.nci maddesi son derece açıktır. Buna göre müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşme cezasıyla cezalandırılır. Sayın Atalay önce yaptığı açıklamaların kendisi ve görevlisi bulunduğu Ankaragücü Kulübü aleyhine ne gibi hukuki sonuçlar doğuracağını bilmeli ondan sonra hukuktan bahsetmelidir. Buradan TFF'nu derhal bu şahısın açıklamaları ile ilgili soruşturma başlatmaya davet ediyoruz. TFF'nun bu davetimize sessiz kalması halinde kendi kişisel reytinglerini arttırma düşüncesi ile Sayın Atalay gibi kimin emrinde memur olduğu malum şahısların bu tip açıklamalarını daha çok duyacağımızdan endişe ediyoruz. Kulüp olarak biz de Sarıyer Cumhuriyet Savcılığına başvurarak konunun tüm yönleri ile aydınlatılması amacıyla bu şahıs hakkında hukuki işlem başlatıyoruz. Ankaragücü Kulübü ile yüz yıllara dayanan dostluğumuzda bu güne kadar eşi benzeri görülmemiş bu denli iğrenç bir açıklamayı yapan ve akıl tutulmasına düçar olduğunu düşündüğümüz Atalay'ı şerefli, namuslu, hukuka ve adalete inan bir kişi ise kendisine istihbarat şeklinde isimlendirdiği bu bilgiyi veren şahsı ve adı geçen hakemleri adli mercilerden önce kamuoyuna açıklamaya davet ediyoruz. Keza kendisini başkanımızla ilgili olarak ortaya attığı iğrenç iddiaları da kamuoyu önünde ispata davet ediyoruz. Kamuoyunun bilmesini istiyoruz ki yakın bir dönemde futbol ailesi içinde dillendirilmeye başlayan İstanbul, Anadolu ayrışmasının kimseye faydası olmayacaktır. Kitleleri bu şekilde ayrıştırmanın bir nevi bölücülük olduğu açıktır. Atalay'ın Bizans ve Konstantinapolis kavramları üzerine yaptığı açıklaması bu şahsın cehaletini ortaya koyduğu gibi aynı zamanda suçtur. Atalay'ın üzerini kaşıdığı bu kavramların ne denli büyük toplumsal riskler taşıdığı herkesçe malumdur. Bu tehlikeyi sezemeyen bu şahsın kamuoyu tarafından dikkate ve ciddiye alınmaması en büyük temennimiz olacaktır. Futbol sahada oynanmakta ve en sonunda sahada kazanılmaktadır. Değişmez bu gerçeğin ötesinde Atalay gibilerce ortaya atılan akıl ve izan dışı iddialar kişisel reyting hırsının bir nevi dışa vurumudur. TFF tarafından kabul edilmesi halinde bu akıl tutulmasının kahramanı Atalay'ın ismini vereceği, dilediği hakem ile Ankaragücü müsabakasına çıkmaya hazırız. Yüz yıldır olduğu gibi bu gün de gelecekte de şartlar ne olursa olsun sporcularımız formalarını ıslatan alın terleri ile güçlerinin sonuna kadar yarışacaktır. Hak edilen sonuç ancak formaya dökülen terle elde edilecektir. Bu formaya gönül verenler, formayı ıslatan teri sevecek ve ona ter dökenlere daima saygı duyacaktır. Zaten büyüklükte işte böyle bir şeydir." |
| ![]() |
![]() | #268 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Fenerbahçeli olmak, eşini doğum için hastaneye yatırıp doktordan zaman var onayını aldıktan sonra dünyaya gelecek kızına ilk giysi olarak Fenerbahçe’nin yeni doğanlar tulumunu giydirebilmeleri için Küçükköy’ den Saraçoğlu Maraton Fenerium’ a gitmesi, telaş içinde ve aceleyle döndüğünde eşinin doğumhaneden çıktığını ve bebeğin giydirilmek üzere olduğunu görmesi yani doğum esnasında yanında olamamasıdır bazen. Her maç günü eşiyle boşanma aşamasına gelmektir. Fenerbahçeli olmak, bir ayrıcalığa sahip olmaktır ve o ayrıcalık Fenerbahçeli olmaktır. Fenerbahçeli olmak, 1 milyon verip de aldığın pet şişe suyun içecek olduğunu kavrayan düşüncedir. Bu sevdadır, bu bilinçle sevilir. Bence bir bardak sudur Haziran sıcağında içilen yada tuzdur mis gibi aşımın içinde, taptaze bir vişne tanesidir çikolatalı dondurmamın üstünde, belki sıcacık bir bardak çaydır Kadıköy’ de iskele kenarındaki hasırda yada yanındaki karper peyniri veya simididir veya Kastamonu’ da dağda çevrilen bir kuzu , Antep’ in baklavası, Hatay’ ın künefesi, Balıkesir’ in höşmerimi, Beşiktaşlı Pando’ nun balkaymağı, İnegöl’ ün köftesi. Ve arkadaşlarım bir şey fark ettim Fenerbahçelilik acıkmaya engel değilmiş. Evet Fenerbahçeli olmak onu derinden ve her şeyden üstün tutarak yaşamaktır. Kendi düğününden arada bir kaçıp düğün salonunun mutfağında Fenerbahçe maçını seyretmektir. Düğün hediyesi mi? M. United : 0 - Fenerbahçe : 1 Fenerbahçeli olmak, bilmediğini bilmektir, öğrenmeye heves etmektir, öğretmeye gönüllü olmaktır. Fenerbahçeli olmak, ne istediğini bilmek değil, nasıl isteyeceğini bilmektir. Fenerbahçeli olmak, ilerde doğacak evladının “Sarı Lacivert Şampiyon Fener” çekmesini şimdiden öğrenmesi için hamileyken mabedde olmayı planlamaktır. Eskiden yapılan sezon açılışlarında veya uzunca bir süre maça gidemedikten sonra gidilen ilk maçta çıkış tünelinde çubuklu formayı görünce gözlerinin dolmasıdır. Aşkın kimseye değil renklere olmasıdır. Daha lise yıllarında hafta sonu arkadaşta kalacağım diyerek birlikte Ankara’ dan İstanbul’ a maçlara kaçmaktır. Üst düzey yabancı misyonun verdiği bir yemekte Fenerbahçe-Gaziantep maçını, yemekte arkadaşıyla cep radyosu kulaklığından dinleyip, 4. golde masadakileri devirip “Gooollll” diye dakikalarca kimseye aldırmaksızın bağırmaktır. Kışın ayazında pazar akşamı oynanacak maça cumartesi gecesinden stada sabahlamaktır. Sarı lacivert bir şapka, atkı, forma veya rozet taşıyan çocuk-yaşlı, zengin-fakir, sağcı-solcu ayrımı yapmadan öz kardeşiymiş gibi sevgiyle bakmaktır. Hiçbir maddiyat beklemeden yeryüzündeki tek taraflı en büyük aşktır o. Fenerbahçeli olmak, düğün töreninde, yüzlerce insan önünde nikah kıyılırken nikah memurunun evlenmeyi kabul ediyor musunuz sorusuna sarı lacivert duyguları içinde “Evet” diye cevap vermek ve hemen akabinde orkestraya Fenerbahçe marşını çaldırmaktır. Kayınpederin olacak kişiyle ilk görüşmende sessiz ve stresli ortamın bir anda televizyonda beliren Rapaiç sayesinde 40 yıllık arkadaşmışsınız gibi değişip, güzelleşmesidir. Fenerbahçeli olmak, aynı düşünceye sahip olan kişilerle duygularının paylaşmak anlamına geliyor benim için. Bilet bulamadığın için gidemeyeceğin bir pazar günü maçını televizyonda izleyeceğinden dolayı maç saati gelinceye kadar Bayrampaşa’da oturan sevgilinle buluşmayı düşünüp Üsküdar’ a gelmesini isteyen ve vapurdan iner inmez daha hoşgeldin öpücüğü kondurmadan telefonun çalıp karşındakinin “Abi akşamki maça bilet buldum” demesi üzerine sevgilini paketleyip tekrar geldiği vapurla evine yollamaktır. Eee bir kalbe iki büyük sevgi sığmaz bazen. 8-9 yaşlarında küçük bir kız çocuğuyken bir gazetenin verdiği kağıttan “Fenerbahçeli centilmen taraftar kartına” adını soyadını yazıp fotoğrafını yapıştırmaktır. Sen henüz 8 yaşındayken önce gözünü korkutmak için yapılan bir nezarethane gezisinden sonra Galatasaraylı olmazsan seni hapse alacağını iddia edip, çekmesinden kelepçeleri çıkaran başkomisere kollarını uzatıp “Hadi gidelim” demek ve arkaya dönerek babaya elveda anlamına gelen bir öpücük kondurmaktır. Babamın sayemde bir çilingir sofrası kazandığını yıllar sonra öğrendim. Karımı boşarım Fenerbahçe’yi boşamam deyip herkese bu kadarda olmaz dedirtmek birde üstüne kız arkadaşının gözünde bu yüzden değer kaybetmeyi göze almaktır. Fenerbahçeli olmak, nefes almak gibi, yaşamak gibi, canım gibi… Fenerbahçeli olmadan bu sevgi anlaşılmaz, Fenerbahçe olmadan da hayattan zevk alınmaz bilen bilir. Hiçbir şeyi Fenerbahçesinin üzerine koyamayıp, eşinin “En çok kimi seviyorsun” sorusuna “Seni seviyorum Sarı Kanaryam” diyerek politik davranabilmektir. Fenerbahçelilik herkesin içinde tek olabilmektir. Ya Fenerbahçe ya ben diyen 15 yıllık cimbomlu kocana tabiî ki Fenerbahçe. Başka koca bulurum ama başka bir Fenerbahçe asla demektir. 15 yıl içinde Kadıköy’ de 2 defa Fenerbahçe-Galatasaray maçlarının evliliğinin bilmem kaçıncı yıldönümüne denk gelmesi ve kocayı bırakıp yıldönümünü esas sevgiliyle kutlamak demektir. Bütün hayatını Fenerbahçe’ye göre planlamak demek. Fenerbahçeli olmak PSV maçı sabahı, sabah ezanıyla uyanırken bir sesin kulağına 3-0 diye fısıldadığını duyup, bütün gün herkese maç 3-0 bitecek diyerek dalga konusu olup, akşam maçı izlerken 3. gölü beklemekten ilk 2 golün sevincini yaşayamamaktır. Tuncay denildiği zaman hüngür hüngür ağlamaktır. Yaşına, başına, mekana ve kariyerine bakmadan. Altı aylık bebişin kucağında Üsküdar’ ın göbeğinde dolaşırken 2. katta olan bir dev ekran televizyonun 4’de 1’i gözüken kısmından Sakaryaspor maçını izleyip, Luciano’nun uzatmada attığı golden sonra ufacık bebeğin korkmasına aldırmadan ve yaşından başından utanmadan tabiri caizse eşekler gibi bağırmaktır. Fenerbahçeli olmak, ölen yavrusunun arkasından onun vasiyetini yerine getirip Fenerbahçe’sini izlemesidir bir babanın. Tribünlerde kaybedilen küçücük bir yürek için açılan pankart, o babanın büyük acısını şu dizelerle paylaşmaktır. “Haykıracak nefesim kalmasa bile, Ellerim uzanır olduğun yere, Gözlerim görmese ben bulurum yine, Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle.” Fenerbahçeli olmak, mutfakta rakı doldururken salondaki biraderin Old Trafford’ da Boliç’in gölüyle “Gooolll” diye bağırmasını duyup heyecandan koridordaki halıya ayak parmağını yakarak kadeh bir tarafa, küllük bir tarafa 4m. Ötedeki salona kadar uçtuktan sonra yerde kapı pervazına kafayı çarpıp durmaktır. Fenerbahçeli olmak, şampiyon olunca Cumhuriyet gazetesine manşet attırmak, kırmızı Sabah logosunu sarı lacivert bastırmaktır. Fenerbahçeli olmak, uzaydan görülmeyen ama dünya üzerindeki tek ve en büyük insanı yapıdır. Gönül adamı olmaktır, hayattan zevk almaktır, doyumuz olmaktır, asla yetinmemektir. Niye sini bir türlü söyleyemeden kendini adamaktır. İnatçı olmaktır, dimdik durmaktır. Biraz acıyı sevmektir, her gün gururla dolaşmaktır. Durakta beklerken tezahürat bestelemektir, asfaltı lacivert, şeritleri sarı görmeyi istemektir. Yazları stadı özlemektir, sabaha karşı gidip stadın duvarlarını sevmektir. Stadın çimenlerini yastığın altına koyup uyumaktır. Mahalle maçlarında Gs-Bjk karmalarına karşı maç yapmaktır. İş görüşmesinde “Galatasaraylı olmazsan işe alınmayacağı” söylendiğinde, “Dinimi değiştiririm takımımı değiştirmem” diyebilmektir. Fenerbahçe marşını söylerken gözünden yaşlar süzülmesidir. Şampiyonluk maçını yoğun bakımda dinlemek ve başında sarı lacivert bereyle sabaha kadar hastane koridorlarında turlamak, acile gelen hastaları başında aynı bereyle muayene etmektir. Evlenme teklifini “Benimle evlenirmisin ve Fenerbahçeli olur musun?” diye yapmaktır. Fenerbahçe’min maçlarını seyrederken duygulanıp ağlamaktır. Bursa 5. gölü attıktan sonra çalıştığınız bankanın Gebze’ li genel müdürüne “Daha yiyeceksiniz” diyebilmektir. Fenerbahçelilik sevmektir, sevilmektir. Aşktır, onurdur, gururdur. Kızgın kumlardan serin sulara atlamaktır. İşte öyle bir şey. Bir Fenerbahçelinin diğer bir Fenerbahçeliyi görünce gözlerinin içinin gülmesi demek. Ektiğin tohumların filizlenmesi, yitirdiğin bir şeyin taşınırken bulunması demek. Güneşin ilk ışıkları, sabah kuşların cıvıltısı demek. Yağmurdan sonra buram buram toprak kokması demek. Sevdiğin insanın karşına çıkması demek. Toprağın, tohumların uyanışı, düşünme, düşünülme, sevmek, sevilmek demek. Fenerbahçeli olmak 8-9 yaşındayken ofsayt gerekçesiyle verilmeyen golümüzden sonra Trabzon’un kontratağa çıkıp dakika 89’da Dobi Hasan’ın attığı golle Trabzon’a 1-0 yenilmeyi hazmedemeyip hüngür hüngür ağlamak ve o günden bu yana Trabzon’u çok sevmemek demektir. Yani renkdaşlar Fenerbahçe bazen bir hastalıktır. Dünyanın en güzel hastalığı. Aşktır, ihtirastır. Yaşanan elim bir kaza sonrası 5 genç Fenerbahçeli kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsü içindeyken onları defin ettiğimizin haftası tüm aile bireyleri ve taraflı tarafsız Tuzlalılarla birlikte mabedde Kocaelispor maçını seyretmek ve o seyir sırasında orada o güzellikleri tüm Fenerbahçe taraftarlarından ve yönetiminden görmek. Tuncay’ımın attığı golden sonra bize koşarak “Kalbimizdesiniz” diyerek kardeşlerimiz için yaptırdığımız pankartı işaret etmesi ve bizleri o anda gözyaşlarına boğmasıdır. Fenerbahçeli olmak, atılan golden sonra heyecandan bayılıp, saha doktorunun revire götürelim dediği halde “Uğur bozulur” deyip tribünden ayrılmama, tezarühatlara devam etmek, revire gitmemektir. Fenerbahçe’yi benden çok seviyorsun diyen eşinize “Evet” demektir. Evlendiğiniz gün düğünden ara sıra kaçıp Orduevinin televizyon salonunda maç seyretmektir. İstanbulspor:0 – Fenerbahçe Stada gittiğiniz her maçta, görebildiğiniz ve stada girebildiğiniz için Allah’a şükretmektir. Maç günleri vapurda, yolda gördüğünüz herkese gülümsemek ve sevdiğinizi hissetmektir. Maçın devre aralarında gidip çay almanızı istediği için eşinizi stada götürmemektir. Hafta sonlarınızı Fenerbahçe’ye göre programlamaktır. Fenerbahçeli olmak, sevgilin seni terk ettiği gün maça gidip hıçkıra hıçkıra “Fenerbahçe’m benim biricik sevgilim söyle senden başka kimin var benim” diye bağırmaktır. Fenerbahçeli olmak, hastaneye kaldırıldığında “Aman oğluma haber vermeyin, bugün maça gidecek” demektir. Oğlu öğrenip gelince “ Ben çok iyiyim, hadi dön İstanbul’ a maça git” demektir. Oğlanın maça yetişemeyip Adapazarı gişeleri yakınında radyoda maçı dinlerken babasına en içten teşekkürüdür. Hangi birini saysam… Odanın perdelerinin bir parçasını sarı, diğer parçasını lacivert yapmaktır. Ablanı istemeye geldiklerinde annen baban verecekken odaya girip “Enişte Bey Fenerbahçeli değilse ablamı vermem” demek. İç çamaşırına kadar Fenerium ürünleri giymek, kredi kartı olarak Fenerbahçe logolu ve takımımıza pay veren kartları kullanmak. Maçın 20. dakikasında ensesinde patlatan meşaleden dolayı saha içine ambulansa alınıp “2 derece yanık var hastaneye gitmen gerek” diyen doktora gülüp, maç bittikten sonra hastaneye gitmektir. Fenerbahçeli olmak evlenme teklifini stad manzaralı Boce restaurantta almaktır. Ev ararken ya boğazı ya Şükrü Saraçoğlu’ nu görsün demektir. 19 Temmuz 2003 tarihinde evlenebilmek için Kadıköy evlendirme dairesindeki memurlara yalvarmak, zar zor gün alabilmektir. 19.07 Her ülkeye, şehre gidişte Fenerbahçe logolu ürünler giymek göğsünü gere gere dolaşmaktır. Şampiyon olunca Marmara denizini sarı lacivert görme hayalleri kurmaktır. 3-2’lik Bordo maçı sonrası şuurunu kaybedip, dolaba kafa atmak, dolabın üstüne yıkılmasına sebep olmak ve soluğu acilde almaktır. Fenerbahçeli olmak, Boliç’in attığı golle kazandığımız Manchester maçından sonra sabaha kadar uyumayıp, sabah bütün İngiliz gazetelerini toplamaktır. Bunu bende yaptım. Fenerbahçeli olmak, daha Türkiye’ ye kesin dönüşü belli olmadan, hala İngiltere’ de çalışırken kombinesini almaktır. Fenerbahçeli olmak, her sezon başında cimbomlu arkadaşlarınla 2 maç 6 puanına gönül rahatlığıyla iddiaya girmektir. Dünden çok yarından az sevebilmektir. Hiçbir zaman hiçbir koşulda eziklik hissetmemektir. Evlenme teklifini stada pankart açarak yapabilmektir. Ha birde nikah masasına 19.07 tarihinde oturup, 19.07 saatinde evet demektir. 4-3’lük Fenerbahçe maçını setretmek için sınav günü okuldan kaçıp yazılıdan 0 almaktır. Eşine seni Fenerbahçe kadar çok seviyorum dediğinde ondan asla vazgeçmeyeceğini anlayıp sana teşekkür etmesidir. 12 yaşındaki bir çocuğun Bursa’ daki evinden gizlice kaçıp mabeddeki maçı seyretmesi ve dönüş yolculuğunda annesine telefon açıp babası duymadan anahtarları kapının önündeki ayakkabıların içine koymasını söylemesidir. 15 sene önceki gündüz maçlarına akşamdan gidip o sağuk havaya rağmen 3-5 arkadaşıyla Fenerbahçe sevgisinden bahsederken, ısınırken sabahlamasıdır. 88-89sezonunda mabedde maç seyrederken babamın repliklerini tekrarlayıp topu arkadakine at demem sonucunda topun arkadaki oyuncuya gelmesi ve geldiği gibi filelere gitmesi, golden sonra oyuncuların bana doğru koşup, tellerin ardından sarılması karşısında babama dönüp, “Beni her maça getir babacım bundan sonra Fenerbahçemin bana ihtiyacı var” demektir. 4-3’lük Gs maçında 4. golü atınca sevinçten zıplarken başımın kapının üst tarafına vurup yarılması, o gece hastanede 12 dikiş atılmasıdır. Her akşam yatırmadan önce oğlunu kucağına alıp omuz omuza yapmak sarı lacivert şampiyon Fener diye salon yatak odası arasında apatmandakileri kızdıra kızdıra uyutmaktır. Fenerbahçeli olmak askerde içtimada hazır oldayken Galatasaraya 5. gölü attıkdan sonra 5’ledik diye bağırmaktır. Olimpiyat Stadındaki Gs-Rize maçında Rize gol attıkça sevinmektir ama maç 5-0 olduktan sonra ya 6-0 olursa dite korkmaktır. 6-0 sadece bizimdir, kimse bizden başka Galatasarayı 6-0 yenemez. Zaman zaman hayatında en çok sevdiklerini sıralarken hep Fenerbahçenin adını büyük bir gururla en önce düşünüp, söylemektir. 4 yaşındaki oğlunla mabede gidip 3’lü çekmek, 4 yaşındaki oğlunla Feneriuma gidip aynı tişörtü alıp giymek ve sokakta birlikte yürümek, daha da önemlisi koşullar ne olursa olsun sevdanın ne olduğunu görmektir. Eşine Fenerbahçeli olmasaydın seninle evlenmezdim diyebilmektir. Sezonun son maçına denk gelmesi nedeniyle düğününde bir çok kimsenin yanında almamasına ve gelmeyenler yüzünden oldukça maddi zarar uğrumasına rağmen, Galatasarayın Trabzondan yediği gollere karşılık Samsuna atılan golleri duydukça daha bir çoşkuyla oynamak, göbek atmaktır. Maç sonuçları Gs:4 – Ts: 0, Samsun:1 – Fenerbahçe : 3 idi. Trafikte saçma sapan hareketler yapan arabanın şöförüne söylenmeye başladıktan sonra plakasının 34-FB olduğunu fark edince yanından gülümseyerek selam verip geçmektir. Fenerbahçeli olmak maç günü formamı giyememişsem, kötü bir sonuç alırsak kendimi suçlu hissetmektir. 18 Eylül 1985 gecesi 3-2’ lik Bordo maçını dinleyebilmek için acemi birliğindeki koğuştan kaçıp nöbetçi subaya yakalanmak ve o anda rahmetli Hüseyin Çakıroğlu 3. golü atınca hep beraber garnizonu inletmektir. Evlenmeden önce eşine benim için önce Fenerbahçe’m sonra sen gelirsin bunu bil ki ilerde sorun çıkmasın demek ve bugün eşi ve oğluyla her maç maraton üste yerini almaktır. Sevgililer gününde eşine mesaj atarken sevgisini ifade edebilmek için “Seni Fenerbahçe’m kadar çok seviyorum” yazmaktır. Ekmeği tuza banıp banıp yer gibi, geceleri ateşler içinde uyanarak musluğa dayayıp ağzını su içer gibi bir şeydir. Aşkın kanunu yeniden yazmaktır. Motorları maviliklere sürmektir. Fenerbahçe dayanışmanın diğer adıdır. Sevgiyi paylaştıkça çoğaltmaktır. Bütün kirlerin ortasında tertemiz kalabilmektir. Leyla olmaktır, Mecnun olmaktır, Kerem olmaktır, Aslı olmaktır. Sahada, salonda, tribünde, yollarda yapılanlarla her seferinde yeni bir şiir yazmaktır. Bugün Fenerbahçe için ne yaptın sorusunu kendine sormayı şiar edinmektir. İlk görüşte aşktır, taammüden sevmektir. Olmadığında yeri doldurulamayacak olandır. Her şeyden vazgeçtiğin anda bile seni hayat bağlayandır. Cesaret, akıl, bilgi ve sevginin gücüyle yarını bugünden kurmak ve ona tarih adını vermektir. Say say bitmez çünkü… Fenerbahçeli olmak, bütün güzel şeyleri sonsuza kadar yeniden üretmek ve çoğaltmaktır. Fenerbahçeli olmak, yaşamaktır. Fenerbahçeli olmak Beşiktaş semtinde 24 daireli apartmanda oturup Fenerbahçe bayrağını balkona asmaktır. Fenerbahçeli olmak Ankara’ da oturduğun için her hafta maça giden İstanbullu kardeşlerini kıskanmaktır. Alıntıdır. |
| ![]() |
![]() | #269 |
Çevrimdışı ![]() IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Fenerbahçe Hakkında Herşey Grup CK: "Bizden Bu Kadar" Son dönemde Fenerbahçe tribün yapısının farklı yönlere kayması nedeniyle, 11 yıldır Fenerbahçe adına emek harcayan grubumuz, istemeyerek de olsa bugün itibariyle tribün faaliyetlerini süresiz olarak sonlandırmış bulunmaktadır. Kimsenin kimseye saygısının kalmadığı, her canı sıkılanın samimiyetimizi sorguladığı; verdiğimiz yoğun emeklerin değil, tuhaf yakıştırmaların öne çıkarıldığı; bütünlük yerine hızla bölünmenin benimsendiği tribün yapısı içerisinde mücadele etmek kısmen mümkün olsa da, Kayserispor maçında çıkan anlamsız olaylar yüzünden alınan altışar ay ve toplamda 24 bin 38 TL lik ceza bizleri kabul edilemez bir noktaya taşımıştır. Hayatını tribünden kazanmayan bizlerin, hayatlarımızın akışına doğrudan etki edebilecek bu tür adli durumlar, gelinen tribün yapısının açık bir sonucudur. Endüstriyel kültürün hakimiyetini net şekilde ortaya koyan bu durum, aynı zamanda Fenerbahçe tribünlerinin geleceği adına önemli bir işarettir. Yeniden yapılandırılan sporda şiddet yasası içerisinde yer alan idari cezaların yerini adli cezalara bırakması, her türlü oyuna açık olan bu ortamda bireylerin geleceği adına ciddi bir risk doğuracaktır. Verdiğimiz yoğun emekleri hiçe sayarak her defasında bizleri ‘’yönetimin adamı’’ olarak lanse edenler, gelinen bu noktada vicdanlarıyla hesaplaşmak durumundadır. Fenerbahçe menfaatleri için olması gerektiği kadar işbirliği yapılan kulüp ilgili birimlerinin, maruz kaldığımız haksız cezaların önlenmesi yolunda etkin hiçbir role bürünmemesi, bizleri tuhaf suçlamalara maruz bırakanlara atılan ağır bir tokat niteliğindedir. Suça teşvik eden değil, suça karşı olan bizlerin bugüne kadar Fenerbahçe adına verdiği yoğun emekler karşısında bu tür durumlara maruz kalması, kulübümüzün ‘’emeğe saygı’’ konusundaki bakış açısını ortaya dökmektedir. Endüstriyel kültürün bir politika haline geldiği kulüp yönetim anlayışının bu denli ağır sonuçlar doğurması, hayatını tribünden kazanmayan bizler için kabul edilebilir düzeyde değildir. Tribünlerin bu takıma fedakarca gönül verenlerden soyutlanması, Fenerbahçe tribünlerinin geleceği açısından yapılabilecek en büyük kötülüktür. Nesilden nesile aktarılan Fenerbahçe tribünleri içinde hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığı su götürmez bir gerçektir. Fenerbahçe tribünleri boşlukları doldurabilecek güce geçmişte olduğu gibi bugün de sahiptir. Kendi imkanlarıyla faaliyet gösteren ve ‘’grupcuk’’ olarak tanımlanan bizlerin yeri de muhakkak ki dolacaktır. Yarınlarda yeni nesiller karşısında vebal ödememek için, Fenerbahçe tribünleri içindeki ‘’benmerkezci’’ düşüncelerin, yapısını ‘’biz merkezci’’ olarak değiştirmesi zorunlu hale gelmiştir. Sonuç itibari ile Fenerbahçelilk şiarıyla doğan, tribüncülük onuruyla var olan grubumuz, Fenerbahçe adına geride bir çok olumlu icraat bırakmanın vicdani rahatlığını yaşamaktadır. Bununla birlikte yapılan işlerin grubumuz adına değil, Fenerbahçe adına yapıldığını farketmeden çeşitli söylemlerle bizlerin kişiliği ve grubumuzun bu zamana kadarki duruşunun karalanmaya çalışılması geriye doğru baktığımızda bizlere karşı yapılmış bir ayıptır. Grup üyelerimiz bağlayıcı karar olmaksızın bundan sonra bireysel olarak hareket edebilecek, grubumuzun Fenerbahçe’ ye olan bağlılığı sportif sonuçlara bağlı olmaksızın ebediyen sürecektir. Herkese her şey için teşekkür ederiz. |
| ![]() |
![]() |
Etiketler |
fenerbahce, hakkinda, hersey |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
C# Hakkında Herşey. | Dilara | C# | 29 | 05 Temmuz 2009 07:06 |
İRC Hakkında herşey!! | aLLeN34 | mIRC Scripting Sorunları | 0 | 26 Mart 2007 00:40 |