11 Haziran 2022, 15:13 | #1 | |
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | IF Felsefe Okulu: Parmenides'in Felsefeyle İlgili Genel Düşüncesi Nedir? Ne Değildir? Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. IF Felsefe Okulu: Parmenides'in Felsefeyle İlgili Genel Düşüncesi Nedir? Ne Değildir? Elea Okulu’nun kurucusu olan Parmenides, Yunan felsefesinin bundansonraki seyrini baştan aşağı değiştirmiş biridir. Kendisine karşı çıkan filozofların bile, argümanlarını veya düşüncelerini dikkate almak zorunda kaldığı Parmenides, öte yandan Presokratik filozoflar arasında günümüze eserlerinden en fazla fragman ulaşan filozoftur. Parmenides, gerçekliğin nihai doğasına ilişkin güçlü felsefi sezgilerle, Bir Olan’ın mutlak birliğini ve gerçekliğini öne sürer. Kalıcı gerçekliğin mutlak birliğine düşüncenin ilk ve temel ilkesi olan özdeşlik ilkesinden hareketle, “Varlık vardır” ya da daha doğrusu “Var olan, vardır; var olmayan var değildir” diyerek ulaşan filozof, yokluğu düşünmenin imkânsız olması nedeniyle “Var olan var değildir” diyen görüşün ve çelişik olması dolayısıyla da “Var olan hem vardır hem var değildir” diyen görüşün kabul edilemeyeceğini söyler. Buna göre, düşünce varlık ilişkisi bağlamında, temel olanın, önce gelenin varlık olduğunu, varlığın var olduğu için düşüncenin konusu olduğunu; oysa var olmayanın var olmadığı için düşünülemeyeceğini ve ifade edilemeyeceğini öne süren Parmenides, sıkı bir rasyonalist olarak tümdengelimsel metafiziğinde, şöyle akıl yürütür: Varlık varlığa nereden gelmiştir? Burada iki alternatif vardır. Varlık varlığa yavarlıktan (yani, varolan bir şeyden) ya da yokluktan (yani, var olmayan birşeyden) gelmiş olabilir. İkinci alternatif, tüm Yunanlı filozoflar gibi Parmenides için de kabul edilemez olan bir alternatiftir çünkü Yunanlılara göre, hiçten hiçbir şeyçıkmaz. Dahası, varlık var olmayandan varlığa gelirse, onun var olmayandan neden daha önce veya daha sonra değil de varlığa geldiği anda varlığa gelmiş olduğunu söylemek çok güçleşir. Zira zaman varsa ve varlık varlığa zaman içinde gelmişse, onun varlığa geldiği anda varlığa gelmesinin, Parmenides’in kullandığı yeter neden ilkesine göre, yeter sebebi olamaz. Buradan çıkan sonuç, varlık var olmayandan varlığa gelmiş olamaz. Birinci alternatif söz konusu olduğu zaman da varlığın varlığa gelmemiş veya yaratılmamış olduğu sonucu çıkar çünkü o, bu durumda varlığa kendisinden gelmiştir. Yani, varlık kendi kendisiyle aynıdır. Varlığın, Parmenides’e göre, parçaları da yoktur. Bir an varlığın parçaları olduğunu düşünelim. Bu parçalar ya gerçek parçalar olacak ve dolayısıyla, bir varlığa sahip bulunacaklar ya da gerçek olmayacaklardır. İkinci alternatif söz konusu olduğunda, parçalar var olmayacaklardır. Buna karşın, birinci alternatif söz konusu olduğunda, parçalar varlık olmak bakımından bütünle aynı olacaklardır. Bu ise varlığın bir olduğu ve parçalarının bulunmadığı anlamına gelir. Parçaları olmayan varlık, ona göre, aynı zamanda bölünemez ve süreklidir. Var olanı dolu olanla, var olmayanı da boşluk veya boş uzayla özdeşleştiren filozof, şu halde, yegâne tercihin bu ikisi arasında olabileceğinden hareketle, varlıkta bir derecelenme kabul etmez. Parmenides, varlığı aynı zamanda cisimsel bir varlık olarak anlar. Bu açıdan yaklaşıldığında, varlık hep varlıkla temas halinde olup, boşluk hiçbir şekilde var değildir. Demek ki varlığın bölünememesinin nedeni, varlığın içinde var olmayanın, boşluğun bulunmamasıdır. Başka bir deyişle, varolmayan ya da boşluk var olmadığına göre, varlığı bölecek olan bir şey de yoktur. Yani, varlığı ancak var olmayan ya da boşluk bölebildiğine göre, boşluk varolmadığı için doğallıkla varlığın bölünebilme imkânı da yoktur. Varlık bölünemez olduğuna göre, o aynı zamanda sürekli olan, benzer, aynı cinsten bir bütündür. Buna göre, varlık kendisinde bölünme ve parçalar sözkonusu olmadığı için bütündür; onda bir derecelenmeden, yoğunluk bakımından bir artma ve azalmadan söz edilemediği, onda bir yerde başka yerde olduğundan daha az ya da daha fazla bulunmadığı için varlık sürekli ve homojen bir bütün meydana getirir. Varlık alanında onu sınırlayan, ondan başka bir varlık olmadığı için o aynı zamanda birdir. Dahası, varlık aynı zamanda hareketsiz veya değişmezdir. Parmenides’e göre, varlığın hareket ettiğini varsayalım. O, nereye gidecektir? Varlık ya varlığa ya da var olmayana, yokluğa gidecek, hareket edecektir. Yokluk, tanım gereği var olmayandır; yokluk var olmadığı için de onun bulunduğu bir yer olamaz. Varlığın varlığa gitmesi demek ise onun kendisinde kalması, kendisiyle aynı kalması ve hareket etmemesi demektir. Bu yüzden varlık hareket edemez, değişmez, çok olamaz zira hareket eder,değişir ve çok olursa, var olmayan bir şey, yokluk haline gelir. KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI
__________________ English Preparatory Department School of Foreign Languages Assistant English Teacher Ankara Baskent University 2017-18 “Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...” C.A - 31.12.2010 - ∞ English Language and Literature Faculty of Humanities and Letters Ankara Bilkent University 2010-15 | |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
IF Felsefe Okulu: Parmenides'in Elea Okulunun Genel Özellikleri Nedir? Ne Değildir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 11 Haziran 2022 15:13 |
İlk Çağ Felsefesi: Parmenides'in Felsefe Genel Düşüncesi Nedir? Ne Değildir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 24 Aralık 2021 15:13 |
Rasyonalist Filozof Parmenides'in Felsefeyle İlgili Temel Düşüncesi Nedir? | Kalemzede | Felsefe | 0 | 26 Eylül 2020 18:36 |